Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/400 E. 2022/816 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/400
KARAR NO : 2022/816

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;Müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 14.06.2019 tarihinde karıştıkları yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası sonucunda müvekkilinin vücudunda kemik kırıklarına yol açtığını ve hayat fonksiyonlarını orta (3.) derecede etkileyecek nitelikte yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin kullandığı aracın kaza anında yanında bulunan arkadaşı …’ye ait olduğunu, aracın uğradığı maddi zarar karşılanmış olduğundan bu hususta bir talebin mevcut olmadığını, kaza nedeniyle davalı … hakkında sanık sıfatıyla açılan ceza davasında, Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… E. sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu taksirle yaralama suçu sabit görülerek adli para cezası ile cezalandırıldığını, kaza anında düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında, yargılama sırasında keşif icrası ile düzenlenen bilirkişi raporunda ve sanık vekilinin itirazı üzerine Ankara Adli Tıp Kurumundan alınan raporda da davalı …’un asli ve tam kusurlu olduğunun, müvekkilinin kusursuz olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin bu tehlikeli kaza sonucu sadece bedenen değil ruhen de büyük zarar gördüğünü, işinin niteliği gereği sürekli araç kullanmak zorunda olduğundan uzun bir süre araç kullanamaz olduğunu, bu durumun işine yansıdığını, sonrasında her trafiğe çıkışında korku ve panik yaşamaya başladığını, anlatılanlar nedeniyle; öncelikle 3.kişilere devrinin önlenmesi bakımından ve karar kesinleşinceye kadar devam etmek üzere davalı … Tarım Ürünleri Gıda Oto.ve İnş.Ltd.Şti.ne ait … plakalı aracın halen kayıtlı olması halinde, değil ise davalı şirkete ait başkaca araçların trafik kaydına da ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile her üç davalıdan müştereken- müteselsilen olmak üzere ve yapılacak aktüerya hesabında çıkacak fazlaya ilişkin talep ve ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan cismani zarar nedeniyle kısmen 40.000.-TL maddi tazminatın tahsiline, davalı … ve davalı araç maliki şirketten olmak üzere ise müştereken-müteselsilen 30.000.-TL manevi tazminatın tahsiline, tüm tazminat alacaklarımıza kaza tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine ve tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Sigorta vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirketçe 31.10.2018-31.10.2019 tarihleri arasında … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı tarafın dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvuru şartını yerine getirmeden huzurdaki davayı ikame ettiğini, doğrudan dava ikame ettirmesi yasaya aykırı olup huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin belirlenecek olan gerçek zarardan sigortalısının dava konusu trafik kazasındaki kusuru oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olacağını, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti vasıtası ile kusur raporu alınmasının zorunluluk arz ettiğini, geçici iş göremezlik tazminatı, efor kaybı talepleri sağlık hizmet bedeli olup müvekkili şirket tarafından karşılanmasının söz konusu olmadığını, zira bu taleplerin teminat kapsamı dışında olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak kaza sebebiyle davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesinin ve ödeme yapılmış ise hesaplanacak olan tazminattan tenzilinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin manevi tazminat bakımından sorumluluğunun bulunmadığını beyan etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin meydana gelen kazada bir kusurunun bulunmadığını, bu uğurda açılan ve istinaf aşamasında olan Ereğli 1. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimliğinin …/… E. – …/… K. sayılı ceza davasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, talep edilen maddi tazminatın son derece fahiş olduğunu, yine davacının asgari ücretin üzerinde bir kazancı olduğu iddiasında da davacının bulunmadığını, bu sebeple yapılacak hesaplamanın asgari ücret üzerinde yapılması gerektiğini, öncelikle davacının tedavi süreci ve iyileşme süresi hususunda uzman bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, yine aktüerya incelemesi ile davacının hak edebileceği tazminat miktarının da hesaplanması gerektiği kanısında olduklarını, manevi tazminat taleplerini de kabul etmediklerini, müvekkilinin geçimini şoförlük yaparak sağladığını, kendisine ve ailesine kıt kanaat bakabildiğini, davacının maddi durumunun iyi olduğunu, bu kaza sebebiyle sadece ayağında bir kırık meydana geldiğini, davacının kısa süre içerisinde iyileşip sağlığına kavuştuğunu, talep edilen manevi tazminatın son derece fahiş olduğunu, bu sebeple reddine karar verilmesini talep ettiklerini, izah edilen sebeplerden dolayı açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Görevli Trafik Polis Memurları tarafından 14/06/2019 tarihinde düzenlenen “Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinde; olayın “sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Ereğli ilçesi istikametinden Karapınar ilçesi istikametine seyri sırasında kendi aracının ön kısmı ile sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı, cepte sola ters istikamete dönmeye çalışan kamyonun sol yan kısmına çarpması neticesi çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın sürücüsü …’un K.Y.T.K.’nun 53/1-b ve 57/1-b kurallarını ihlal ettiği, diğer … plaka sayılı aracın sürücüsü …’in herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır ” şeklinde tanımlandığı anlaşılmıştır.
Hasar Dosyası: davacının dava açılmadan önce dava şartı olan davalı sigorta şirketine başvuru zorunluluğunu yerine getirmediği görüldüğünden, davacı vekiline 07.10.2021 tarihli ilk duruşmada davalı sigorta şirketine başvuruda bulunması için kesin süre verilmiş, davacı vekili 19.10.2021 tarihli e-mail ile davalı sigorta şirketine başvuruda bulunmuş olup, davalı sigorta şirketince yapılan başvuruya herhangi bir cevap verilmemiştir.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta vekili tarafından cevap dilekçesi ile kabul edilen trafik poliçesi içeriğinin ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan davalı . … Tarım Ürünleri Gıda Oto.ve İnş.Ltd.Şti arasında, 31/10/2018-31/102019 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti kaza tarihinde sakatlanma ve ölüm kişi başına 360.000,00-TL’dir.
Trafik Tescil : Niğde İl Emniyet Müdürlüğünün 05/07/2021 tarihli cevabi yazısında; … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalılardan … Tarım Ürünleri Gıda Otomotiv ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı olduğu, dava tarihi olan 10/06/2021 tarihinde ve cevabi yazı tarihinde dava dışı … adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
SGK Cevabı: İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Konak Sosyal Güvenlik Merkezinin 05/10/2021 tarihli cevabi yazısında; anılan kazanın iş kazası mahiyetinde olduğuna, kendisi hakkında iş kazası sigortasından kurumlarınca işlem yapıldığına, geçici ve sürekli işgöremezlik ödeneği ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, dolayısıyla iş kazasından rücuya tabi bir gelir bağlanmadığı ve peşin sermaye değeri oluşturmadığı bildirilmiştir.
Sosyal ve ekonomik durum araştırması: Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine ilişkin kolluk araştırma raporları dosya arasına alınmıştır.
Kusur raporu : Dosyanın incelenmesinde kaza ile ilgili ceza yargılamasının yapıldığı Ereğli/Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasına hitaben trafik bilirkişisi … tarafından düzenlenen 11/02/2021 tarihli raporda; … plakalı kamyon sürücüsü …’un bu kazanın oluşumunda 1. derece asli – tam kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’in herhangi bir kusurunun ve kabahatinin olmadığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce aldırılan kusur raporu : Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 11/11/2021 tarih …… sayılı raporunda; Davacı sürücü …’in olayın oluşumunda kusursuz olduğu, davalı sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Ceza Dosyası : Ereğli / Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık … hakkında katılan …’e karşı taksirle yaralama suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanık …’a taksirle yaralama suçundan gün para cezası verildiği, bu cezanın adli para cezasına çevrildiği ve sonuç olarak 27/05/2021 tarihinde 3740,00-TL. Adli para cezası ile cezalandırılmasına istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiği ve kararın sanık vekili tarafından 31/05/2021 tarihinde istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Maluliyet Raporu: EÜTF Adli Sağlık Kuruluna ait 10.12.2021 tarihli raporu ile kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak verilen rapor ile, davacının engellilik oranının %4 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 ay olduğu belirlenmiştir.
Aktüer Bilirkişi Raporu : (Aktüerya – Sigorta Mevzuatından Kayn.Nit.Hes. Uzmanı) Bilirkişi …’dan 16/05/2022 tarihinde alınan raporda; %100 haklılık oranı üzerinden davacı için: 84.029,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığı; hesaplanan davacı zararlarının poliçenin kişi başı ölüm/sakatlık giderleri teminatı kapsamında kaldığı mütalaa edilmiştir.
Islah Dilekçesi : Davacı vekili 14/06/2022 tarihli dilekçesi ile; 40.000.-TL olarak talep ettikleri maddi (iş göremezlik) tazminatı kaleminin 84.029,56.-TL olarak hesaplanarak tespit edildiğini, iş bu taleplerini ıslah ettiklerini ve 44.029,56.-TL arttırarak 84.029,56.-TL olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının karşı araç ZMMS sigortacısından, sürücü ve malikinden, manevi zararın ise karşı araç sürücü ve malikinden tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 14.06.2019 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarınının tespitini de kapsamına alan ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas ayınmıştır.
Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılmıştır. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan davalı sigorta şirketine başvuru şartı yerine getirilmediği için, Yargıtay 17. Ve 4. Hukuk dairrelerinin istikrar kazanmış emsal kararlarında tamamlanabilir dava şartı eksikliğini gidermek üzere mahkememizce 07.10.2021 tarihinde davacı vekiline kesin süre verilmiş olup, yargılama aşamasında başvuru dava şartı eksikliği giderildiğinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 2018/3847 Esas 2020/823 Karar 06/02/2020 tarihli ilamı)
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş atküerya kurallarına uygun olarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 13.04.2020 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 11.02.2021 günü saat 01.10 sıralarında davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile Ereğli İlçesi istikametinden Karapınar İlçesi istikametine doğru devlet karayolu üzerinde seyir halinde iken olay mahalli …km’ye geldiğinde aracının ön kısmı ile; istikametine göre sağ tarafta yer alan cepten ters istikamette olacak şekilde Ereğli yönüne doğru sola dönüş yapmak isteyen davalı sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı işleten sigortalı … Tarım Ürünleri Gıda Otomotiv ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne ait, davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı kamyonun sol yan kısmına çarpması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davacının bu yaralanması neticesinde Ege Üniversitesi ABD raporuna göre %4 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak şekilde yaralandığı, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle davalı sürücü …’un %100 oranında asli ve tam kusurlu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre 84.029,56 TL olduğu, davacıya SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadığı, davalı sürücü …’un TBK’daki haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı işleten … Tarım Ürünleri Gıda Otomotiv ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin KTK’nun 85. Vd maddeleri uyarınca, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, bilirkişi hesap raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 14.06.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı için sürekli iş göremezlik tazminatı isteğini yükselterek 84.029,56 TL olarak talep ettiği anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 84.029,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davacının sürekli maluliyeti ile sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, davaya konu trafik kazasında davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olması, davacının maluliyeti oluşacak şekilde yaralanması, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının, yaralanması nedeniyle çektiği elem ve ızdırap nazara alınarak, davacının manevi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 84.029,56 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 10.06.2021 tarihinden, diğer davalılar yönünden 14.06.2019 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ ile 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tarım Ürünleri Gıda Otomotiv ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 5.740,06 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslah ile tamamlanan 888,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.851,44 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 2.049,30 TL nispi harca, peşin alınan 102,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.946,83 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … Tarım Ürünleri Gıda Otomotiv ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 888,62 TL peşin alınan ve ıslahla tamamlanan harç, 454,00 TL davetiye ve posta gideri, 730,30 ATK kusur raporu ücreti, 529,25 TL maluliyet rapor ücreti, 600,00 TL aktüer bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.269,97 TL (davalı sigorta şirketi hakkındaki kabul oranı dikkate alınarak bu miktarın 2.656,95 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Manevi tazminat için davacı tarafça peşin yatırılan 102,47 TL harcın davalılar … ve … Tarım Ürünleri Gıda Otomotiv ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Dava şartı arabuluculuk için arabulucu tarafından sarf kararı düzenlenmediğinden arabuluculuk ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Maddi tazminat davası tamamen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 13.444,73 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
9-Manevi tazminat davası tamamen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile Tarifenin 10/4. Fıkrasındaki “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmüne göre takdir ve hesaplanmış olan; 9.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Tarım Ürünleri Gıda Otomotiv ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
10-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar ve vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır