Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/4 E. 2021/312 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/4
KARAR NO : 2021/312

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalı-borçludan olan 18.08.2020 tarihli fatura alacağının tahsili için İzmir … İcra Dairesinde … esas sayılı dosya ile takibe başlandığını, ödeme emrinin davalıya (borçluya) tebliğ edildiğini ve davalının da süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, takibe konu alacağın faturaya dayalı alacak olduğunu, müvekkilinin takip konusu bedeli tahsil edemediğini, borçlu davalı ile müvekkili şirketin mühendislik hizmetleri kapsamında çalıştığını, söz konusu faturaya ilişkin borcun mühendislik hizmetlerinden kaynaklandığını, davaya konu icra takibi dosyasında faturanın mevcut olduğunu, gerek müvekkilinin gerekse de borçlu davalının ticari defterleri incelendiğinde alacağın mevcudiyetinin görüleceğini, yapılan itirazın ise haksız ve kötüniyetli olduğunun ortaya çıkacağını, arabulucuya başvuru yapıldığını olumsuz neticelendiğini, davalının (borçlunun) haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının (borçlunun) %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, söz konusu alacağa ilişkin olarak dava sonuna kadar alacaklarının teminat altına alınması için ihtiyati haciz kararı verilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı asile gönderilen dava dilekçesinin tebliğ edilemediği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Esnaf – tacir araştırması : Davalının İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinde kaydının olmadığı, Konak Vergi Dairesinden gelen cevabi yazya göre jeolojik, jeofizik ilgili araştırma ve danışmanlık hizmetlerine yönelik mühendislik faaliyetleri iş nevinden mükellf kaydı olup, serbest meslek kazancı yönünden vergilendirildiği ve serbest meslek kazanç defteri tuttuğu, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde tacir kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Dava, İİK ‘nun 67. Maddesi uyarınca açılan zemin etüt sondajı hizmetinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari ava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Açıklanan yasal mevzuat çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, gerçek kişi olan davalının jeoloji ve jeofizik alanında mühendislik faaliyetinde serbest meslek mensubu olduğu, serbest meslek kazanç defteri tuttuğu, ticaret sicilinde kayıtlı olmadığı, dolayısıyla tacir sıfatının bulunmadığı, taraflardan birinin tacir sıfatına sahip olmaması sebebiyle davanın ticari dava olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca davanın TTK’ nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde de olmadığı, TTK’nın 4. maddesindeki yasal düzenlenme karşısında uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
ilişkin, davacı ve davalı taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflar vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/04/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır