Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/395
KARAR NO : 2022/659
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait, … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’e ait ve kendisinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç … tarihinde İzmir ili … ilçesinde maddi hasar oluşacak şekilde çarpıştığını, … tarafından kaza sonucunda yapılan tamiratlar nedeniyle araçta değer kaybı oluştuğu belirtilerek; araçtaki değer kaybı nedeniyle kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber araç maliki olan müvekkili şirket ile aracın sevk ve idaresini üstlenen …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle 04.10.2019 tarihinde İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, müvekkili şirketin aracına davalı … Sigorta şirketinde ZMSS (poliçe no:…) yaptırdığını, davanın sigorta şirketine ihbar edildiği gibi dava öncesi … tarafından da sigorta şirketine başvurulduğunu, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2020 tarihli …/… esas, …/… karar sayılı kararı ile davacının davasının kabulüne kesin olarak karar verildiğini, müvekkili şirkete ait karar kesin olduğundan, karar gereği toplamda 9.650,00 TL’yi 12.10.2020 tarihinde ödendiğini, davalı Sigorta şirketi ile müvekkili şirket arasında 22.02.2017 – 22.02.2018 tarihlerini kapsayan … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi bulunduğunu, maddi tazminat açısından poliçe limiti araç başına 33.000 TL olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan 9.650,00 TL’nin davalı tarafın sorumlu olduğu limit kapsamında olduğunu, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davanın, davalı sigorta şirketine ihbar edildiği gibi … tarafından da davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak buna rağmen ödeme yapılmadığını, tarafların ticari davalarda dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurmuş olup bu arabuluculuk görüşmeleri sonunda İzmir Arabuluculuk Bürosu …/… Büro Dosya Numaralı, …/… Arabuluculuk Dosya Numaralı 19.02.2021 tarihli anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, tarafların anlaşamaması sebebiyle iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu beyan ederek müvekkili şirket tarafından İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2020 tarihli …/… esas, …/… karar sayılı kararı gereği davalıya ödenen 9.650,00 TL’nin, ödeme tarihi olan 12.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan davacı tarafa ait … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 22.02.2017 – 22.02.2018 başlangıç ve bitiş tarihli … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın talebine dayanak teşkil eden trafik kazasına ilişkin olarak dava dışı … tarafından müvekkili şirket aleyhine İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası tahtında dava açılmış olup, işbu davanın reddine karar verildiğini, dolayısıyla, işbu davanın da İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası tahtında verilen karar doğrultusunda reddine karar verilmesi gerektiğini, işbu talebimizin kabul edilmemesi halinde, İzmir ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin işbu dava bakımından bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur durumunun şüphesiz tespiti gerektiğini, bu hususun Yargıtay içtihatlarıyla da sabit olduğunu, davacı tarafın avans faizi talebinin hatalı olduğunu, nitekim K.T.K madde 90, “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında borçlar kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünün amir olduğunu, bu meyanda bir an için müvekkilinin sorumluluğuna hükmedilse dahi, haksız fiillerden mütevellit tazminat taleplerine, temerrütten itibaren yasal faiz talep edilebileceğinden; davacı tarafın avans faizi talebi hatalı olduğunu beyan ederek haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, işbu taleplerinin kabul edilmemesi halinde, müvekkili şirketin mükerrer tazminat ödeme riskiyle karşı karşıya kalmaması ve aynı kaza ve taleplere ilişkin çelişkili kararlar doğrultusunda sorumlu tutulmaması için İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… E. Sayılı dosyanın kesinleşmesinin işbu dava bakımından bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı şirket tarafından İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı ilamıyla ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkin açılmış tazminat davasıdır.
Dosya içinde İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/09/2020 tarihli …/… esas, …/… karar sayılı dosyası, bilirkişi raporu, mahkeme ilamı, davalı sigorta şirketindeki … poliçeye ilişkin hasar dosyası, davacı şirket tarafından …’e yapılan …Bank’a ait 12/10/2020-…numaralı ödeme dekontu, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı 16/05/2019 tarihli davacı … tarafından davalı … Sigorta A.Ş.’ye açılan değer kaybına yönelik maddi tazminat davasının reddine ilişkin ilam dosya içinde hazır edilmiştir.
Dava dosyamızda davacı … LTD. ŞTİ. Tarafından Davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı 05/10/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı şirket tarafından İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı ilamıyla yapılan ödemenin rücuen tazmini talep edilmiş ise de yine mahkememizin 2. Nolu kaleminde Davacı … tarafından Davalı … Sigorta A.Ş. Aleyhine …/… esas, …/… karar sayılı dosya ile değer kaybına yönelik tazminat davası açılmış ise de değer kaybının yapılan hesaplamada 46,52 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 23/02/2018 tarihinde 49,00 TL değer kaybı ödemesi yapılmış olmakla sigorta şirketinin sorumluluğu kalmadığından ve İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …/… esas, …/… karar sayılı ilamında davalı sigorta şirketi tarafından 23/02/2018 tarihinde 49,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığından davacının bakiye değer kaybı alacağı bulunmadığından reddine karar verilmiş olmakla, sigorta şirketinin ödeme yapmakla sorumluluğu bittiğinden sigorta şirketinin zarar gören 3. Kişiye yapmış olduğu ödemeyle sigortalıya yapılan ödeme tutarı aynı tutar olacağından, ödeme yapılmış olmakla davanın reddine ve sonuç değişmeyeceği için İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı dosyasının istinaftan dönüşünün beklenmesine yer olmadan davanın reddine karar vermek gerekmiş, her ne kadar davacı … İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı dosyasında 4.500,00 TL değer kaybı tazminatının davalı … LTD. ŞTİ. Ve diğer davalı …’tan tahsiline yönelik açılan davada 4.500,00 TL’nin davalılardan müştereken tahsiline dair 10/09/2020 tarihinde kesin olarak verilen karardan sonra İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yine davacı …’in davalı … Sigorta A.Ş.’den aynı kaza nedeniyle açılan değer kaybı tazminatının, kaza tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre 46,52 TL değer kaybının meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından 23/02/2018 tarihinde davacıya 49,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığından, bakiye değer alacağı kaybı bulunmadığından ve sigorta şirketinin, sigortacısına yapılan ödeme ile ödeme tutarları aynı olup, gerek zarar gören 3. Kişiye yapılan ödeme ile gerek sigortalısına yapılan ödeme aynı tutar olup ve ödeme de yapıldığından yeniden ödeme yapılması mümkün olmadığından davanın reddine dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 164,80 TL harcın düşülmesi ile kalan 84,10 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 28/06/2022
Katip …
E-imza
Hakim …
E-imza