Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/392 E. 2021/976 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/392
KARAR NO : 2021/976

DAVA : İpoteğin Kaldırılması (Fekki)
DAVA TARİHİ : 08/06/2021
KARAR TARİHİ : 26/11/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacılardan …’in, …in babası olduğunu, “… Mah., … Sokak, No:…, …/İZMİR” adresinde bulunan İzmir ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı bulunan 2, 4, 6 ve 7 numaralı bağımsız bölümler üzerlerinde davalı … T.A.Ş lehine 1. derecede 1. sırada tesis edilen toplamda 840.000,00 TL’lik ipotek ile satın almak üzere taşınmazların sahibi olan … ile anlaştıklarını, anlaşma çerçevesinde bankadan ipotekli borcun kalan kısmını öğrenmek için başvurduklarını, kendilerine 04/02/2021 tarihli belgenin verildiğini, bu belge ile belirlenen 285.000,00 TL’nin yatırılması halinde ipoteğin fek edileceğinin bildirildiğini, belgede belirtilen hesap numarasına ipotek fek taahhüdü karşılığında davacı …’in hesabından 11/02/2021 tarihinde 285.000,00 TL’nin havale edildiğini, aynı gün davalı lehine ipotek olan bağımsız bölümlerin tapuda satış yolu ile devralındığını, 7 numaralı bağımsız bölümün davacı … adına ve 2, 4 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin ise …adına tescil edildiğini, davalı bankanın Kobi temsilcilerinden … ile sürekli görüşüldüğünü ve onun bilgisi ile hareket edildiğini, … tarafından paranın hesaba geldiği teyit edilince müvekkillerinin ipotek fek işlemlerinin yapılmasını rica ettiğini, hesap sahibinin parayı başka bir hesaba aktardığının öğrenildiğini, bunu üzerine … T.A.Ş Genel Müdürlüğü’nden müfettiş incelemesinin ve BDDK’dan soruşturma yapılmasının istendiğini ancak olumlu sonuç alınamadığını, davalı tarafa noter ihtarnameleri ile “ipoteğin kaldırılmasının” ihtar edildiğini, ihtarlara verilen cevaplarda ipotek fek isteğinin reddedildiğini, davalı banka tarafından ipotek terkin taahhüdündeki şartlar dahilinde davacılar tarafından bakiye ipotek borcunun süresinde belirtilen hesaba yatırılmasına rağmen, taahhüde aykırı davranılarak tapuya terkin yazısının yazılmadığını, müvekkillerine yüklenebilecek hiçbir kusurun bulunmadığını, paranın yatırılması anında hemen davalı Kobi temsilcisine bilgi verildiğini ve kendisinden olumlu teyit alındığını, müvekkillerinin bazı taşınmazlarını satmak istese ve iyi fiyatla müşteri bulsalar da üzerlerindeki ipotekler sebebiyle hiçbir taşınmazlarını satamadıklarını belirterek, müvekkillerinden … adına tescilli olan 7 numaralı bağımsız bölüm ile müvekkillerinden …adına tescilli olan 2, 4 ve 6 numaralı bağımsız bölümler üzerindeki 1. derece ve 1. sıradaki 840.000,00 TL tutarındaki ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; eldeki davanın TTK’nın 5/a maddesinin aksine arabuluculuk yoluna başvurulmadan açıldığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili bankanın kredili firmaları olan …. Tem. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile…. Gıda San ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait olduğunu, müvekkili banka ile dava dışı …. Tem. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 01/02/2016 tarihli 2.000.000,00 TL tutarlı ve müvekkili banka ile dava dışı…. Gıda San ve Tic. Ltd. Şti. arasında ise 01/02/2018 tarihli 1.500.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmelerinin imzalandığını, bu sözleşmelere dayalı olarak dava konusu 2, 4, 6 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerin üzerine müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, yine dava dışı…. Gıda San ve Tic. Ltd. Şti.’nin kullandığı kredilere teminat olarak aynı ada parselde kayıtlı dava dışı 1, 3 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerin de üzerine müvekkili banka lehine ipotek tesis edildiğini, tüm bu taşınmazların o dönem sahibinin dava dışı … olduğunu, müvekkili bankanın müşterileri olan dava dışı şirketlerin kullandıkları kredilerin ödemelerinin davacılar tarafından yapıldığını, davacıların davaya konu bağımsız bölümleri devralarak üzerlerine tescil ettirdiklerini, müvekkili banka şubesi tarafından davacılara 04/02/2021 tarihinde yazılı olarak “285.000,00 + 195.000,00 TL’nin ödenmesi durumunda 10 gün içinde ipoteğin fekkinin yapılacağının” bildirildiğini, davacıların 11/02/2021 tarihinde saat 15:54’de dava dışı müşterilerin … hesabına 285.000,00 TL’yi ve aynı tarihte saat 15:59’da dava dışı müşterilerin ….. numaralı hesabına ise 195.000,00 TL para yatırdıklarını, dava dışı müşterilerin saat 15:54’de gelen 285.000,00 TL’nin 150.000,00 TL’sini aynı gece saat 01:15’de, diğer 130.000,00 TL’sini ise aynı gece 23:39’da başka hesaba havale ettiklerini; dava dışı müşterilerin diğer hesaba saat 15:59 itibariyle gelen 195.000,00 TL tutarındaki paranın 190.000,00 TL’sini ise saat 16:53’de yine başka hesaba havale yaptıklarını, dava dışı müşterilerin bu tutarları hesaplarından çektiklerini ve bu tutarların kredi borçlarına mahsup edilmesi konusunda herhangi bir talimat vermediklerini, müşteriler tarafından talimat verilmeden müvekkili banka şubesince işlem yapılmasının mümkün olmadığını, bu durumun ihtarnameyle davacılara bildirildiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkili bankaya kusur yüklense dahi davacının da müterafik kusurunun bulunduğunu, dava dışı müşteri firmaların müvekkili bankayı dolandırmak amacıyla hareket ettiklerini, suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, açılan davanın haksız olduğunu, davanın bu firmalara ihbar edilmesini istediklerini belirterek, davanın öncelikle zorunlu arabuluculuk dava şartı ve husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, bu olmadığı takdirde esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; ipoteğin kaldırılması davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davacı banka ile dava dışı …. Tem. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 01/02/2016 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı borçlu şirketin davalı bankaya olan borçları sebebiyle üzerine davalı banka lehine 1. dereceden ipotek konan … Mahallesi…Sokak No:… …/İZMİR adresindeki … ada, … parselde bulunan 2, 4, 6 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerdeki taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılma koşullarının bulunup bulunmadığı, ipoteğin kaldırılmamasında davalı bankaya yüklenebilecek kusurun bulunup bulunmadığı, davacı tarafın müterafik kusurundan söz edilip edilemeyeceği” konularındadır.
“İlgili Makama” başlıklı 04/02/2021 tarihli belge incelendiğinde; içeriğinde “…’ya ait … Mahallesi…Sokak No:… …/İZMİR adresindeki … ada, … parselde bulunan 2, 4, 6 ve 7 bağımsız bölümlerdeki taşınmazlar üzerindeki …. Tem. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari kredi borçlarından ötürü bankamız lehine 1. derece ve 1. sırada bulunan toplamda 840.000,00 TL tutarındaki ipoteğimizin adı geçen firmanın …Sahil Şubesi’ndeki … numaralı hesabına 285.000,00 TL yatırılarak; 1, 3, 5 numaralı bağımsız bölümlerdeki taşınmazlar üzerindeki…. Gıda San ve Tic. Ltd. Şti.’nin ticari kredi borçlarından ötürü bankamız lehine 1. derece ve 1. sırada bulunan toplamda 440.000,00 TL tutarındaki ipoteğimizin adı geçen firmanın …Sahil Şubesi’ndeki …..numaralı hesabına 195.000,00 TL olmak üzere toplamda 480.000,00 TL yatırılarak adı geçen müşterilerimizin faiziyle birlikte kredi borcu kapatılarak 10 gün içerisinde nevine bakılmaksızın kredinin teminatını teşkil eden fekkinden hiçbir gerekçe ile imtina edilmeyerek ipoteğin fek edileceğini geri dönülmez olarak beyan ve taahhüt ederiz.” dendiği, bu yazının alt kısmının … T.A.Ş Karşıyaka Sahil Şubesi Kobi Miy … ve nakit ve işlem yetkilisi … tarafından imzalandığı görülmüştür.
…. Bankası’nın 11/02/2021 tarihli dekontu incelendiğinde; 11/02/2021 tarihinde saat 15:53’de “borç kapama … ipotek fek taahhüdü karşılığı” açıklaması ile gönderen … tarafından dava dışı …. Tem. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin … numaralı hesabına 285.000,00 TL’nin gönderildiği görülmüştür.
Davalı banka, davacılardan …e gönderdiği 19/03/2021 tarihli yazı ile; bankalarınca kaldırılacak ipotek fek işleminin bulunmadığını bildirmiştir.
Davacılardan …İzmir ….. Noterliği’nin 22/04/2021 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; davacı … de İzmir ……Noterliği’nin 22/04/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; dava konusu ipoteklerin kaldırılmasını istemişlerdir.
Davalı banka Karşıyaka … Noterliği’nden gönderdiği 05/05/2021 tarihli … yevmiye numaralı ve 05/05/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameler ile; “bankaya gönderilen tutarın riske mahsubu için kredili müşterinin talimat vermediğini, tutarı hesaptan çektiğini, şu an ki durumda risk devam ettiğinden ipoteğin fek edilmesi talebine olumlu yanıt verilemediğini, gelişmeler hakkında taşınmazı satın alan kişiyle irtibata geçmesi gerektiğini” bildirmiştir.
Davacılar vekilinin sunduğu İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacı …in, davalı … T.A.Ş. hakkında 08/06/2021 tarihinde açtığı bu davada tapuda İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel numarada kayıtlı 1, 3 ve 5 numaralı bağımsız bölümler üzerinde davalı banka lehine 1. derecede 1. sırada tesis edilen toplam 440.000,00 TL’lik ipoteğin kaldırılmasının istendiği, davada mahkememizin davasında ileri sürülen aynı gerekçelerin ileri sürüldüğü, bu ipoteğin…. Gıda San ve Tic. Ltd. Şti.’nin bankaya doğmuş ve doğacak borcunun karşılığı olarak dava dışı … tarafından verildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda özetle; “banka tarafından gönderilen 04/02/2020 tarihli yazı ile 195.000,00 TL’nin hangi hesaba ve ne kadar süre içerisinde gönderileceği hususunun bankaca belirtildiği ve bankanın yapmış olduğu işlemlerde basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü göz önüne alınarak söz konusu ipotek fek taahhüt bedelinin bankaca belirlenen süre içerisinde tam ve eksiksiz olarak yerine getirilerek 195.000,00 TL tutarın yatırıldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde bankanın yapmış olduğu hatalı işlemden dolayı bu sorumluluğun bankanın karşı tarafındaki muhatabına yükletilmeye yönelik çabasının yerinde olmadığı ve hesaba yatırılan 195.000,00 TL’nin hesaptan çıkışı yönündeki sorumluluğun tamamen davalı bankada olduğu, davalı bankanın yükümlülüğünü yerine getirmediği” gerekçeleriyle davanın haklı bulunduğu ve kabulüne ilişkin 12/10/2021 tarihli kararın verildiği görülmüştür.
Sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya içeriğine göre; davalı banka ile dava dışı …. Tem. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 01/02/2016 tarihli 2.000.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesinin düzenlendiği, o dönemde tapuda dava dışı … adına kayıtlı olan “… Mah., … Sokak, No:…, …/İZMİR” adresinde bulunan İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi’nde … ada, … parsel numarada kayıtlı dava konusu 2, 4, 6 ve 7 numaralı bağımsız bölümler üzerine davalı banka lehine 1. derecede 1. sırada toplam 840.000,00 TL’lik ipotek konduğu, bu taşınmazların, üzerlerindeki ipotek ile birlikte davacılar tarafından dava dışı …’dan satın alınması konusunda anlaşma sağlandığı, dava dışı şirketin davalı bankadan kullandığı kredilerin geri ödemesinin davacılar tarafından yapıldığı, davacıların, bu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılması için davalı bankaya başvurdukları, davalı banka şubesinin 04/02/2021 tarihli yazısı ile davacılara “285.000,00 + 195.000,00 TL’nin ödenmesi durumunda 10 gün içinde ipoteğin fekkinin yapılacağının” bildirdiği; bu yazı ile ödemesinin yapılması bildirilen 285.000,00 TL’nin eldeki bu davanın konusu olan taşınmazlar yönünden ödenmesi gereken tutar olduğu; 195.000,00 TL’nin ise İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı davasının konusu olan taşınmazlar (… ada, … parsel numarada kayıtlı 1, 3 ve 5 numaralı) yönünden ödenmesi gereken tutar olduğu; 04/02/2021 tarihli yazı içeriğinde “840.000,00 TL tutarındaki ipoteğin …. Tem. Taş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin …Sahil Şubesi’ndeki … numaralı hesabına 285.000,00 TL yatırılması” hususunun da yer aldığı, yani davalı bankanın bu yazısında ipoteğin kaldırılması için ödenmesi gereken 285.000,00 TL’nin davacılar tarafından hangi şirket adına ve hangi hesap numarasına ödeneceğini de açık bir şekilde bildirdiği, bu yazı üzerine davacılardan …’in hesabından 11/02/2021 tarihinde 285.000,00 TL’nin davalı bankanın yazısında bildirilen hesaba bu tutarın havale edildiği, 7 numaralı bağımsız bölümün davacı … adına ve 2, 4 ve 6 numaralı bağımsız bölümlerin ise davacı …adına tescil edildiği, ödeme yapılmasına ve davacılar tarafından başvurulmasına rağmen, davalı bankanın ipoteğin kaldırılması isteği reddettiği ve dava konusu bağımsız bölümler üzerindeki ipoteği kaldırmadığı, gerekçe olarak ise; “bankaya gönderilen tutarın riske mahsubu için kredili müşterinin talimat vermediği, tutarı hesaptan çektiği, riskin devam ettiği” hususlarını ileri sürdüğü belirlenmiştir. Bankalar; faaliyet alanları, kuruluşları, yönetimleri, iç denetim sistemleri, öz sermayeleri, denetimleri vs ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile düzenlenen güven kuruluşları olup, hukuki sorumlulukları 6098 sayılı TBK başta olmakla birlikte birden fazla mevzuatta düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 18/2 maddesinde; “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” denmiştir. Tüzel kişi tacirler durumundaki bankaların hukuki sorumluluklarının bir diğer dayanağı da 6102 sayılı TTK’da ki bu düzenlemedir. Kamu nezdinde bir güven kuruluşu olan bankaların yaptıkları iş ve işlemlerinde basiretli bir tacir gibi hareket etmeleri, objektif özen yükümlülüğüne aykırı davranmamaları gerekir. Zira; bankalara duyulan güven, bankaların diğer ticari işletmelerden ve şirket türlerinden farklı ve daha ağırlaştırılmış hukuki sorumluluk kurallarına tabi tutulmalarını zorunlu kılmıştır. Bir güven ve itibar kurumu olan bankaların, bu nitelikleri nedeniyle gerekli bilgi ve deneyimlerinin varlığı konusunda kendilerine duyulan güveni boşa çıkarmamaları gerekir. Bankaların, kendilerine güvenen müşterilerine, onların yakınları olan üçüncü kişilere ve bilgi almak ya da ilişki kurmak amacıyla kendilerine başvuran kişilere karşı TMK’nın 2. maddesinden doğan, koruyucu nitelikte bir özen borçları söz konusudur. Somut olaya yeniden dönülürse; davacılar, davalı bankanın 04/02/2021 tarihli yazısında ipoteğin kaldırılmasının koşulu olarak bildirilen tutarı 11/02/2021 tarihinde yine bu yazı içeriğinde bildirilen hesaba eksiksiz bir şekilde ve açıklamasını da gösterir şekilde havale etmişlerdir. Paranın, daha sonrasında davalı bankanın kredi müşterisi tarafından çekilmesi ya da bir başka hesaba havale edilmesi veyahut müşterinin talimat vermemesi, bankanın riskinin devam etmesi gibi hususlar bu aşamadan sonra davalı bankanın kendi müşterisi ile arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirip, davacıları bağlamayacaktır. Davacılar, davalı banka tarafından bildirilen ödemeyi yaptıktan sonra, davalı bankadan beklenen, basiretli bir tacir gibi davranıp 04/02/2021 tarihli yazısındaki kabul ve taahhüdü doğrultusunda dava konusu bağımsız bölümler üzerindeki ipoteği kaldırmak iken, davalı banka bunu yapmamıştır. Dolayısıyla, ortada bir kusur var ise bu kusur davalı bankaya ait olup, davacılara yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığından, ipoteğin kaldırılma koşulları oluştuğundan, haklı görülen davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
Tapuda davacılar adına kayıtlı İzmir İli, … İlçesi, … Mahallesi’nde … pafta, … ada, … parsel numarada kayıtlı bulunan dava konusu 2, 4, 6 ve 7 numaralı bağımsız bölümler üzerinde davalı banka lehine 06/08/2019 tarihinde 22434 yevmiye numarası ile 1. derecede 1. sırada 840.000,00 TL bedelle kurulan İPOTEĞİN KALDIRILMASINA,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken ‭57.380,4‬0 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 14.345,10 TL harcın düşülmesi ile kalan ‭43.035,3‬0 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 14.345,10 TL peşin harç toplamı olan ‭14.404,4‬0 TL’nin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu tebligat-posta gideri olan ‭45,8‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 59.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 26/11/2021

Başkan…..
¸E-imza
Üye …..
¸E-imza
Üye …..
¸E-imza
Katip ….
¸E-imza