Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/370 E. 2021/722 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/370
KARAR NO : 2021/722

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizce verilen … tarih … E. …K. sayılı karar Bölge Adliye Mahkemesi …. HD. ‘nin … tarih … E. … K. sayılı ilamı ile kaldırılmış olmakla dosyanın yukarıda belirtilen esasa kaydı yapıldı. Yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;Davaya konu … Mah. … Cad. No:… adresinde yapılan denetimler sırasında kaçak elektrik kullandığının tespiti üzerine Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin (…) kaçak elektrik kullanımına esas hükümleri gereği tahakkuk ettirilen … fatura kodlu faturaya istinaden davalılar aleyhine başlatılan İzmir …İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra takibine haksız itirazları üzerine başvurulan arabuluculuk görüşmelerinin (İzmir Arabuluculuk Bürosu …) de sonuçsuz kalması üzerine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebiyle işbu davayı ikame etme gereği doğduğunu, müvekkili şirket yetkililerince … tarihinde mülk sahibi … Derneği olan “… Mah. … Cad. No:…” adresindeki işletmede yapılan kontrollerde abonesiz ( sözleşmesiz ) enerji tüketimi yapıldığını ve fiili kullanıcıların … ile … olduğunun tespit edildiğini, … gereği … tarihli … seri numaralı Kaçak Elektrik Kullanım Tespit Tutanağı düzenlendiğini ve kaçak elektrik kullanımının fotoğraflandığını, sayacın sökülerek … nolu direkten branşmanın kesildiğini, söz konusu kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına istinaden itiraza konu … numaralı kaçak faturası tahakkuk ettirildiğini, … seri no.lu kaçak elektrik tespit tutanağı doğrultusunda kaçak elektrik kullanımı tespit edilen … seri no.lu sayacın iç bilgisinde belirtilen 42.896 demant değeri üzerinden … ile … tarih aralığına 375.769.00 kwh kaçak elektrik tüketimi birim fiyatının 1.5 katı alınarak 372.003,07 TL kaçak elektrik tahakkuk edildiğini, davalıların kaçak elektrik kullanımının tutanakla sabit olduğunu, davalı fatura borcunu ödemediği için icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafın haksız olarak itiraz ettiğini, davalı hakkında … gereği karşılıksız yararlanma suçundan suç duyurusunda bulunulduğunu, dava şartı zorunlu arabuluculuk başvurusunun yapıldığını ve anlaşmazlık ile sonuçlandığını, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı taleplerinin bulunduğunu, davalının icra takibine itirazının haksız ve kötü niyetli olup mal kaçırma riskinin mevcut olduğunu bu nedenle davalının üzerine kayıtlı aracın, taşınmaz ve tüm banka hesapları olmak üzere tüm mal varlığının tensiple birlikte ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … ve … vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili aleyhine, kaçak elektrik kullanımına ilişkin tahakkuk ettirilen…fatura kodlu faturaya istinaden İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına itiraz ettiklerini, sonucunda davacı tarafça işbu itirazın iptali davasının açıldığını, haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddini talep ettiklerini, davanın görevli mahkemede açılmadığını, taraflar arasında mevcut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, müvekkili …’nin 2008 yılından itibaren … Kulübü bünyesinde dönem dönem amatör branşlar olan yüzme, sutopu, jimnastik gibi branşların koordinatörlüğünü yaptığını, müvekkilinin koordinatörlüğünü de … Derneği’nin kabul ettiğini, çalıştığı süreçte şahsi bir faaliyette bulunmadığını, … Kulübü adına hizmet verdiğini, Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Kulübün çalışmalarına olur verildiğini, davalı kulüp tarafından da kulüp adına, … tarihinde müsabakalara katılma için Türkiye Sutopu Federasyonu Başkanlığına başvuru yapıldığını, müvekkilinin koordinatör olarak çalıştırdığı öğrencilerin kulüp bünyesinde olduğu ve ayrılmalarına bağlı olarak da ilişiksiz belgesinin kulüp tarafından verildiğini, … Dağıtım A. Ş. tarafından … tarihli … sayılı evrağın müvekkiline gönderildiğini, gönderilen evrakta kontrol ekiplerince kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini ve 372.003,07-TL ceza tahakkuk ettirildiğini, İzmir …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasından da müvekkili aleyhine haksız bir şekilde icra takibi yapıldığını, husumet iddialarının kabul edilmemesi durumunda ise esasa ilişkin olarak; müvekkilinin kendi adına davacı şirketten hizmet almadığından kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, yapılan tespitin hatalı olup yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini, müvekkilinin kaçak elektrik kullanma gibi bir girişiminin hiçbir zaman olmadığını, kaçak elektrik kullanımının mahkemece kabulü halinde ise müvekkiline tahakkuk eden miktarın fahiş olup yanlış hesaplama yapıldığını, kaçak elektrik kullanımını kabul etmemekle beraber, hesaplamada yapılan hata yüzünden müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin de fahiş rakam üzerinden yapıldığını, davayı hiçbir şekilde kabul etmediklerini, tahakkuk eden miktar açısından yönetmelik hükümleri doğrultusunda uzman bilirkişiler tarafından yeniden hesaplanmasını talep ettiklerini, arz ve izah edilen nedenler ile; usul yönünden mahkemenin görevsizliğine, husumet bulunmaması nedeniyle davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine , takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; dava konusu edilen elektrik tüketiminin müvekkili kulüp ile bir ilgisinin bulunmadığını, söz konusu tüketimin müvekkili kulüp tarafından gerçekleştirilmediğini, davacı kurum tarafından düzenlenen … tarihli kaçak elektrik kullanım tespit tutanağından da görüleceği üzere, kaçak kullanımı gerçekleştiren kişinin … olduğunun tespit edildiği, yine aynı tespitte kaçak kullanımda bulunan … ve …’nin kullanımına son verildiğini, ancak, aynı tespit tutanağında hatalı bir şekilde söz konusu alanda müvekkili kulübün mal sahibi olduğu bilgisine yer verildiğini, müvekkili kulübün, esasen Hazine ve Buca Belediyesine ait arazi üzerinde işgalci konumunda olup, mal sahibi pozisyonunda olmadığını, … ve …’nin kendi işgal ettiği yer üzerinden gerçekleştirdiği faaliyet nedeni ile kaçak kullanıma konu elektriği tükettiklerini, müvekkili kulüp ile diğer davalılar arasında bir kira veyahut iş ilişkisinin de bulunmadığını, Kaldı ki her halükarda kullananın adı geçen şahıslar olduğu tespit edilmiş olmakla borcun bu şahıslara yöneltilmesinin gerektiğini, davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalı müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Görevsizlik kararı : Mahkememizce verilen … tarih … E. …K. sayılı görevsizlik kararında; “Somut olayda davacı şirket, davalı derneğe ait olup, diğer davalılar tarafından kullanılan işletmede abonesiz şekilde kaçak elektrik kullanıldığını tespit etmeleri üzerine, kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına dayanılarak hesaplanan kaçak elektrik bedelinin tahsili için davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatmış, davalıların itirazın üzerine takip durduğundan, itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalı Dernek mülk sahibi, diğer davalılar ise gerçek kişi olup davalılar tacir değildir. İhtilaf haksız fiilden kaynaklanmakta olup TTK.nun 4.maddesinde sayılan dava türlerinden değildir. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Tüm bu yasal düzenlemeler ile somut olay birlikte değerlendirildiğinde işbu davada görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatina varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, HMK’nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk Mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına ” gerekçesi ile hüküm kurulmuştur.
İstinaf ilamı : Bölge Adliye Mahkemesi 13. HD. ‘nin … tarih … E. … K. sayılı ilamında; ” Davacı şirket, davalıların kaçak olarak kullandıkları elektrik bedellerinin tahsiline ilişkin icra takibine vaki itirazın iptalini istemektedir. Mahkemece davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmeden tensip zabtı ve ön inceleme tutanağı düzenlenmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK’nın 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Mahkemenin görevli olması dava şartıdır (HMK. m.114/1-c). Dava şartları ve ilk itirazlar, ön incelemede sonuca bağlanır. Ön inceleme ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılır (HMK. m.137/1, 139/1 ilk cümle). Buna göre görevsizlik kararı verilebilmesi için; dava dilekçesinin davalıya tebliği (HMK. m. 122), cevap süresinin beklenmesi (HMK m.127), cevap verilmesi halinde davacıya tebliği (HMK m. 126), davacının cevaba cevap verme süresinin beklenmesi, verdiğinde diğer tarafa tebliği (HMK. m.136/1), davalının ikinci cevap süresinin beklenmesi, verdiğinde diğer tarafa tebliği (HMK. m. 136/1) zorunludur. Mahkemenin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verilebileceğini öngören aynı Kanun’un 138. maddesi hükmü, dilekçelerin karşılıklı verilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu hüküm, hakime, belirtilen hususlar hakkında gerekmiyorsa ön inceleme duruşması yapmaksızın karar verebilme yetkisi tanır. Ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olması gereklidir. Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 137/1. maddesinde, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüştür. Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanundan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut da değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, ileriye dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ötelemiştir. Bu düzenleme ile davacının cevaba cevap dilekçesinde iddialarını değiştirerek ve genişleterek başlangıçta görevli olmayan mahkemeyi görevli hale getirmesi de mümkün hale gelmiştir. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini zorunlu kılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun’un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin, davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmeden, HMK’nın yukarıda belirtilen aşamalara ilişkin hususlara uyulmaksızın tensip zaptı ile dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacının hükme yönelik istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir ” gerekçesi ile hüküm kurulmuştur.
Esnaf-Tacir araştırması: Davalılar hakkında yapılan araştırma neticesinde gelen cevabi yazılardan, davalıların ticaret sicilinde tacir kayıtlarının bulunmadığı, MUSTAFA YURTERİ’nin tarh dosyasının tetkikinde; ödevlinin …. tarihi ile … tarihleri arasında mükellefiyet kaydının bulunduğu gelir vergisi muafiyetinin
bulunmadığı, gerçek usul de gelir vergisine tabi olduğu ödevlinin ilgili dönem
beyannamelerinin … tarih ve … No’lu Uygulama İç Genelgesi ve Devlet Arşiv Hizmetleri
Hakkında Yönetmeliğin 38. maddesine istinaden imha edilmesi sebebiyle istenilen diğer bilgilere
ulaşılmasının mümkün bulunmadığı, …’nin tarh dosyasının tetkikinde 01.05.2008 tarihi itibariyle ticari faaliyetine başladığı ve
halen mükellefiyetinin devam ettiği, gelir vergisi muafiyetinin bulunmadığı, gerçek usul ticari kazanç
olarak gelir vergisine tabi olduğu,VUK’nun 178. maddesine göre işletme hesabı esasına göre defter
tuttuğu ve II’inci sınıf tüccar olduğu, mükellefin, 2020 yılı Gelir Vergisi beyannamesindeki
dönem içinde alınan emtia tutarının 21.140,68-TL olduğu dönem içerisinde elde edilen iş hasılatının
11.927,86-TL olarak beyan edildiği bildirilmiştir.
Dava; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle uğranılan maddi zararın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.
Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 4. Maddesinde ticari dava “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar ticari dava olarak sayılmıştır.
TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda davacı şirket, davalı derneğe ait olup, diğer davalılar tarafından kullanılan işletmede abonesiz şekilde kaçak elektrik kullanıldığını tespit etmeleri üzerine, kaçak elektrik kullanım tespit tutanağına dayanılarak hesaplanan kaçak elektrik bedelinin tahsili için davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatmış, davalıların itirazın üzerine takip durduğundan, itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalı Dernek mülk sahibi, diğer davalılar ise gerçek kişi olup davalılar tacir değildir. İhtilaf haksız fiilden kaynaklanmakta olup TTK.nun 4.maddesinde sayılan dava türlerinden değildir. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Tüm bu yasal düzenlemeler ile somut olay birlikte değerlendirildiğinde işbu davada görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatina varılmakla görev dava şartı olduğundan HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın usulden reddine, HMK’nın 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca görevsizlik kararından sonra Asliye Hukuk Mahkemelerinde davaya devam edilmesi halinde yargılama giderlerine Asliye Hukuk Mahkemesince hükmedileceğinden bu aşamada yargılama harç ve giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2021
Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza