Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/367 E. 2022/934 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/367 ESAS
KARAR NO : 2022/934 KARAR
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 21/11/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plaka sayılı aracın, 12/07/2020 tarihinde, İzmir-Bayraklı … Sokak’ta park halindeyken sabah 06:30 sularında davalı (…) tarafa ait … plaka sayılı aracın arkadan çarpmasına maruz kaldığını, davacıya ait aracın çarpmanın etkisiyle önünde park halinde olan bir başka araca çarptığını, bu şekilde davacıya ait aracın ön ve arka tarafında hasar meydana geldiğini, davalıya ait aracın olay yerini terk ettiğini, ancak, plakasının kaza mahallinde düştüğünü, ayrıca, kazayı gören görgü tanıklarının da bulunduğunu, bunun dışında çevredeki işyerlerine ait güvenlik kameralarının da olayı görüntülediğini, olaydan sonra davacının davalıya ulaştığını, davalı tarafın zararı ödeyeceğini beyan ettiğini, ancak oyalama yolunu seçtiğini, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporuna göre davacıya ait araçta 28.064,36-TL onarım bedeli ve 15.000,00-TL değer kaybı oluştuğunun belirlendiğini, … plaka sayılı aracın diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMSS sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin de zarardan sorumlu tutulması gerektiğini, bu doğrultuda, 28.060,00-TL onarım bedeli ve 15.000,00-TL değer kaybı olmak üzere toplam 43.060,00-TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesine hitaben sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın ticari dava niteliğinde olduğunu, görev itirazında bulunduklarını, davacı tarafın zorunlu arabuluculuk başvurusu yapmadığını, bunun sonradan tamamlanamayacak nitelikte dava şartı olduğunu, 2918 sayılı Kanun’un 97. maddesine göre müvekkili şirkete dava açılmadan önce başvuruda bulunulmadığını, bunun da sonradan tamamlanamayacak nitelikte dava şartı niteliğinde kabul edilmesi gerektiğini, davaya bakmakta müvekkili şirketin genel müdürlüğünün bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafın delillerin taraflarına tebliğ edilmediğini, esas yönünden de davacının öncelikli olarak kusur ve zarar yönünden iddialarını ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ancak gerçek hasarı kusur oranında ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikli olarak usulden, aksi halde esas yönünden reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar / değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, hasar Dosyasına istinaden ödeme yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Tramer kayıtları: Davaya konu … plakalı aracın SBM kaydı incelendiğinde, dava konusu kaza dışında hasar kaydının olmadığı anlaşıldı.
Sigorta Poliçesi: ZMMS Sigorta Poliçesi Sigortası ile davalı …’a ait … plakalı araçla ilgili olarak 19/11/2019 – 19/11/2020 tarihleri arasında geçerli sigortası ile davalı … Sigorta A.Ş tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kaza 12/07/2020 tarihinde meydana gelmiş olup teminatları süresi içinde meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Tespit Dosyası : İzmir 6. SHM … D.İş Dosyası Bilirkişi Raporu: 06.08.2020 tarihli bilirkişi raporunda, aracın ön ve arka kısımlarının hasarlandığı, sağ çamurluk uç kısmının hasarlı olduğu, 18.933,36 TL yedek parça, 4.850,00 TL işçilik olmak üzere toplam 23.783,36 TL,00 TL +kdv, kdv dahil 28.064,36 TL olduğu, Aracın rayicinin 240.000 TL, olduğu, Araç kaportasında geçmişe dönük bir hasar görülmediği, boyanmış bir kısım görülmediği, TRAMER sorgulamasında hasar kaydı olmadığı, Ön ve arka tampon plastik olduğundan değer kaybı hesabına dahil edilmediği, genel şartlara kriter ve formülüne göre 6.600,00 TL değer kaybı tespit edildiği, Yargıtay içtihatlarına göre kaza öncesi rayici ile onarım sonrası rayiç temel alınarak yapılan tespitte araçta 15.000,00 TL değer Kaybı oluştuğu, tespitleri yapılmıştır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 29/03/2022 tarihli raporda özetle ; Olay yerinden firar eden ve sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı otomobil sürücüsünün dikkatsiz ve özensiz araç kullanarak park halindeki araca çarptığından dolayı kazanın oluşumunda etken olduğu, park halindeki … plakalı otomobilin, … plakalı kamyonet sürücülerinin kazanın oluşumunda atfı kabil kural ihlali yapmadığı görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/10/2022 tarihli raporda özetle ; Kaza, tutanak ve hasarın uyumlu olduğu, adli trafik bilirkişisi … kaza ve kusur raporunda; sürücüsü tespit edilemeyen … Plakalı aracın 2918 s. KTK’nun m.52/b maddesini ihlal ettiği, park halindeki … plakalı 2017 Model BMV marka aracın kural ihlali olmadığı yönünde tespite varıldığı, hasar onarımı bedeli bakımından; İzmir 6. SHM … D.İş Dosyası bilirkişi raporuna göre davaya konu aracın 12.07.2020 kaza tarihi itibarıyla, onarım bedelinin 18.933,36 TL yedek parça, 4.850,00 TL işçilik olmak üzere toplam 23.783,36 TL,00 TL +kdv, kdv dahil 28.064,36 TL olduğu, teknik değerlendirmesi bakımından ve tarafının görüşünün, davaya konu aracın 12.07.2020 kaza tarihi itibarıyla onarım bedelinin, 18.933,36 TL yedek parça, 3.450,00 TL işçilik olmak üzere toplam 22.383,36 TL +kdv, kdv dahil 26.412,36 TL olduğu, değer kaybı bedeli bakımından; İzmir 6. SHM … D.İş Dosyası bilirkişi raporuna göre değer kaybının 15.000,00 TL olduğu, teknik değerlendirmesi bakımından ve tarafının görüşünün, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, kaza tarihi itibarıyla onarım sonrası rayicinin 216.000 TL ile 219.000 TL olduğu, ortalama değerinin 217.500 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (230.000 TL) onarım sonrası rayici (217.500 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 12.500,00 TL olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Dava; davacı aracında meydana gelen hasar zararının karşı araç ZMMS sigortacısı ve araç malikinden değer kaybının karşı araç malikinden tahsili davasıdır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
12.07.2020 günü saat 06.30 sıralarında İzmir ili Bayraklı ilçesi … Sokak numara … önünde meydana geldiği, olay yerinden firar eden ve sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı otomobilin 2918 sayılı KTK 52 maddesinde belirtilen Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak Sürücüle başlıklı b)Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadır. hükmünü ihlal ettiğinden %100 oranında asli tam kusurlu olduğunun değerlendirildiği, Park halindeki … plakalı otomobil, … plakalı kamyonet, sürücülerinin kazanın oluşumunda kural ihlalinde bulunmadıklarından kusursuz oldukları, davacıya ait … plakalı araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle, 12.07.2020 kaza tarihi itibarıyla onarım bedelinin, 18.933,36 TL yedek parça, 3.450,00 TL işçilik olmak üzere toplam 22.383,36 TL +kdv, kdv dahil 26.412,36 TL olduğu, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, kaza tarihi itibarıyla onarım sonrası rayicinin 216.000 TL ile 219.000 TL olduğu, ortalama değerinin 217.500 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (230.000 TL) onarım sonrası rayici (217.500 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 12.500,00 TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, talep edilen zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar bedelinden sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğü, davalı araç malikinin ise ihtar ve ihbara gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği 12/07/2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE
1-12.500,00-TL değer kaybı bedelinin kaza tarihi 12.07.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
2-26.412,36-TL hasar bedeli tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. ‘den (poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olarak) dava tarihi, davalı …’dan kaza tarihi 12.07.2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.658,10-TL harçtan peşin alınan 734,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.923,76‬-TL harcın davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 1.305,78-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müşterek ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir olarak kaydına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalılar yararına takdir olunan 4.087,64-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 298,30-TL davetiye ve posta gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 927,40-TL delil tespit gideri ve 775,00-TL delil tespit vekalet ücreti olmak üzere 3.500,7‬‬0-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 3.167,92-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 54,40-TL başvurma harcı, 734,34-TL peşin alınan harç olmak üzere toplam 3.956,66‬‬-TL’nin davalılardan (Davalı … Sigorta A.Ş bu tutarın 2.685,64-TL sinden sınırlı sorumlu olarak) müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır