Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/365 E. 2023/712 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/365
KARAR NO : 2023/712
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda dava dosyası ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait … plakalı aracın 30/10/2020 tarihinde, … A.Ş. Otoparkı içerisinde park halinde iken meydana gelen deprem sonucu aracın üzerine duvar yıkılması sebebi ile maddi hasarlı zarara uğradığını, davacı şirkete ait araçta meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybının İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile tespit ettirildiği ve tespit dosyasında verilen raporda KDV dahil 27.867,00 TL hasar bedeli, 20.000,00 TL değer kaybı ve 2.250,00 TL kazanç kaybının tespit edildiğini, değer kaybı ve kazanç kaybının ödenmesi hususunda … sayılı dosyası ile arabuluculuğa başvurulduğu ancak sonuç alınamadığı, işbu sebeplerle 1.000,00 TL hasar bedeli 500,00 TL değer kaybı ve 200,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 1.700,00 TL alacağın hasar tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi, … D.İş sayılı dosyası ile tanzim olunan bilirkişi raporuna göre KDV dahil 27.867,00 TL hasar bedeli ,20.000,00 TL değer kaybı ve 2.250,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 50.117,00 TL maddi zararı bulunduğu deprem anının kamera kayıtlarına yansıdığını belirterek haksız fiil hükümleri uyarınca zararının tazminini talep ettiğini, fakat yargılamaya konu hasarın mücbir sebepten ileri geldiğini, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi, … D.İş sayılı dosyasında tanzim olunan bilirkişi raporunda on beş günlük araç kiralama bedeli için fahiş kira bedeli ve süresi hesaplandığını, oysa ki aracın tamir süresinin tespitinin oldukça uzun hesaplandığını, parça değişim, yedek parça giderleri ortalama piyasanın oldukça üzerinde değerlendirildiğin, ayrıca raporda ikinci el hasarlı/hasarsız araç karşılaştırmalarını tablo halinde yapıldığını fakat tablodaki sonuçlara değinilmeksizin aracın hasar tarihi itibari ile rayiç değerinin 125.000,00 TL olacağı belirtilerek değer kaybı neticesinde kendi piyasasında 105.000,00 TL bedelle satılabileceği, bu halde değer kaybının 20.000,00 TL olarak hesaplanacağı sonucuna varıldığını ancak bu hesaplamaya daha önce aracın geçirmiş olduğu trafik kazaları vs katılmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın usul ve esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: -22/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1- Davacının aracında meydana gelen zararın bir mücbir sebep olduğunun kabulü halinde davalının sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, depremin kural olarak bir mücbir sebep oluşturduğu,
2- İstisnai olarak otopark işletmecisinin kullandığı binanın depreme dayanıksız olduğu halde çalıştırılmaya devam edilmesinin mücbir sebebin varlığı açısından bir tartışma konusu yapılabileceği, ne var ki ihtilaf konusu olayda böyle bir durum olmadığı, yıkılarak hasara neden oluşturan duvarın, koruma altındaki komşu parselde olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle TBK md 579 kapsamında davalının sorumluluğunun bulunmadığı,
3- Dava konusu … plakalı 2017 model …. otomobilin hasarlı olduğu tarafımca da değerlendirilen parçalarının , dava konusu olayla uyumlu olduğu, giderim bedelinin 27.494,00 TL ( KDV dahil) olduğu , olay tarihi itibariyle dava konusu aracın yaklaşık 125.000 TL olduğu göz önüne alındığında otomobilin onarımının ekonomik olacağı, dava konusu otomobilde 20.000 TL değer kaybı zararı meydana geldiği , aracın onarımının 15 iş günü içerisinde tamamlanmasının mümkün olduğu, muadil bir aracın günlük 150 TL. bedel ile kiralanmasının mümkün olduğundan, 15 günlük araç ikame bedelinin 2.250 TL. Olduğu, kanaatine varılmıştır.
-Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılan yazıya cevap verildiği görüldü.
-Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsüne yazılan yazıya cevap verilmiştir.
-İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yazılan yazıya cevap verildiği görüldü.
-İzmir Valiliğine yazılan yazıya cevap verildiği görüldü.
GEREKÇE :
Dava, davacı aracında meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybının davalıdan tahsili amacıyla açılan tazminat davasıdır.
Davacı; davacı şirkete ait … plakalı aracın 30/10/2020 tarihinde, … A.Ş. Otoparkı içerisinde park halinde iken meydana gelen deprem sonucu aracın üzerine duvar yıkılması sebebi ile maddi hasarlı zarara uğradığını, davacı şirkete ait araçta meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve kazanç kaybının İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile tespit ettirildiği ve tespit dosyasında verilen raporda KDV dahil 27.867,00 TL hasar bedeli, 20.000,00 TL değer kaybı ve 2.250,00 TL kazanç kaybının davalıdan tahsili talep ettiği, davalı cevap dilekçesinde; yargılamaya konu hasarın mücbir sebepten ileri geldiğini, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi, … D.İş sayılı dosyasında tanzim olunan bilirkişi raporunda on beş günlük araç kiralama bedeli için fahiş kira bedeli ve süresi hesaplandığını, oysa ki aracın tamir süresinin tespitinin oldukça uzun hesaplandığını, parça değişim, yedek parça giderleri ortalama piyasanın oldukça üzerinde değerlendirildiğin, ayrıca raporda ikinci el hasarlı/hasarsız araç karşılaştırmalarını tablo halinde yapıldığını fakat tablodaki sonuçlara değinilmeksizin aracın hasar tarihi itibari ile rayiç değerinin 125.000,00 TL olacağı belirtilerek değer kaybı neticesinde kendi piyasasında 105.000,00 TL bedelle satılabileceği, bu halde değer kaybının 20.000,00 TL olarak hesaplanacağı sonucuna varıldığını ancak bu hesaplamaya daha önce aracın geçirmiş olduğu trafik kazaları vs katılmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Müdürlüğü tarafından gönderilen müzekkere cevabında” 30 Ekim 2020 tarihinde Ege Denizi’nde Sisam adasının kuzeyi ile Doğanbey-İzmir açıkları arasında (37.8877 Kuzey, 26.7057 Doğu) yerel saat ile 14:51’de aletsel büyüklüğü MI-6.7 (Mw>6.9) olan çok şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. Depremin odak derinliği yaklaşık 11 km civarında olup sığ odaklı bir depremdir. Deprem sonrası otomatik olarak hazırlanan tahmini şiddet haritası ekte verilmiş olup, depremin merkezinde şiddet değerinin olduğunu göstermektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 579. maddesinde “Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve eklentilerinin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten ya da eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle, bu sorumluktan kurtulurlar.Ancak, garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan günlük saklama ücretinin on katını aşamaz. İşleten böyle bir sorumluluk üstlenmediğini veya sorumluluğu bu Kanunda gösterilmemiş olan bir koşula bağladığını, herhangi bir yolla ilan etse bile, sorumluluktan kurtulamaz.”
Öğretide “Hâkim olan ve uygulamada kabul gören objektif teoriye göre mücbir sebep, “sorumlu veya borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelen, genel bir davranış normunun ya da borcun ihlaline, mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olaydır. Garaj veya otopark işleten bakımından deprem, yıldırım düşmesi, aşırı fırtına veya kasırga, sel baskını, çığ düşmesi, savaş hali gibi olağanüstü olaylar birer mücbir sebep olarak ortaya çıkabilir. Yangın ise, yıldırım düşmesi veya garaj ve otopark dışında doğan bir sebeple çıkmışsa mücbir sebep olarak kabul edilebilir. Buna karşılık, garaj veya otoparkta doğalgazdan veya elektrik kontağından veya bir çalışanın veya taşıtını bırakanın tedbirsizliği sonucu çıkacak bir yangın garaj veya otopark işletenin sorumluluğunu kaldırmaz. Hırsızlık olayları da öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olay niteliği bulunmadığından mücbir sebep olarak nitelenemez.” (…, Otopark ve Garaj İşletenin Sorumluluğu, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi Y 2016 S 22, s923)
Zarara neden olan yapının bulunduğu yapı ilgili yazılan müzekkereye İzmir … Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından 09.05.2022 tarihinde verilen cevap ise şu şekildedir. “. 3641 ada, 4 parsel; herhangi bir sit alanında kalmamakta olup, İzmir … Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 27.12.1990 gün ve 2547 sayılı kararı ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenmiş, aynı Kurulun 11.12.2003 gün ve 10957 sayılı kararı ile de koruma grubu “2.grup” olarak belirlenmiştir.” şeklindedir.
Bilirkişi raporunda zarara neden olan yapının yan parselde yer aldığına ilişkin tespit nedeniyle Mahkememizce zarara neden olan yapının davalının parseli içerisinde yer alıp almadığı, yan parselde bulunup bulunmadığı konularında keşif yapılmasına karar verilmiş olup keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda zarara neden olan yapının davalının otopark işletmesinin yer aldığı parsel içerisinde yer aldığı tespit edilmiştir.
31/03/2023 tarihli keşif tutanağındaki tespite göre; Yapılan incelemede tarihi yapının etrafında metal çitler bulunduğu görülmüş olup delil tespiti dosyasında zarara neden olan yapı etrafında çit ve koruyucu herhangi bir önlem alınmamış olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya ait aracın davalıya ait otopark işletmesi içerisindeyken zarara uğradığı konusunda uyuşmazlık olmadığı, zarara neden olan yapının tamamının davalıya ait parsel içerisinde bulunduğu, zarara neden olan yapının her ne kadar davalı tarafından bakım görevi yüklenemeyecek ise de söz konusu yapı çevresine davalı tarafça koruyucu tertibat ile güvenlik önleminin alınabileceği ya da söz konusu yapı çevresine ya da yakınına araç park edilmeyerek gerekli önlemlerin alınabileceği, Mahkememizce yapılan keşifte zarara neden olan yapı etrafına çit çekmek suretiyle de önlem alındığı anlaşılmakla davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, söz konusu zarar hakkında mücbir sebep kapsamında değerlendirme yapılamayacağı kanaatiyle hasar kaybı-değer kaybı-kazanç kaybına ilişkin aldırılan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KABULÜNE
1-27.494,00 TL hasar bedeli, 20.000 TL değer kaybı, 2.250,00 TL kazanç kaybı olmak üzere TOPLAM 49.744,00 TL maddi zararı bedelinin davalıdan zarar tarihi 30/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine
2-İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik iş dosyasındaki masrafın yargılama giderlerinden sayılmasına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.398,01 TL nispi harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın ve ıslah ile tamamlanan 829,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.509,71‬‬TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç ve 829,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 947,6‬0‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 107,25 ‬TL’si tebligat-posta gideri ve 3.950,00 TL’si bilirkişi ücreti gideri 500,00 TL’si keşif taksi ücreti ve 1.274,90 TL’si keşif harcı olmak üzere toplam 5.832,16‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu şeklinde karar verildi.26/09/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır