Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/351 E. 2021/1037 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/351
KARAR NO : 2021/1037

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin, … plakalı aracının 31/08/2020 tarihinde meydana gelen kazada aracına çarpılması sonucu maddi hasara uğradığını, davalı sigorta şirketinden teminat altına alınan kusur konusunda anlaşmazlık bulunmayan … plakalı aracın … nolu trafik poliçesinden … nolu dosya açıldığını, davalı tarafından gönderilen sigorta eksperi raporunda tespiti yaptığı 2.280,75 TL yedek parça tutarına 991,86 TL iskonto ile 1.288,89 TL tespit yaptığını fakat yedek parçaların orijinal olarak tedarik edilmediğinin ve iskonto yapıldığının görüldüğünü, aracın özel servis olan teknik … – Boya / … Sokak No:……Sanayi Sitesi – İZMİR de onarıldığını, servis ile yaptıkları görüşmede parça hakkında iskonto kabul edildiği gibi bir beyanlarının olmadığı bilgisinin öğrenildiğini, kaldı ki sigortacı servis ile anlaşsa dahi mağdur olan 3.kişi konumundaki müvekkilini bağlamadığını, sigortacının sigortalının gerçek zararını karşılamak ile sorumlu olduğunu, bu nedenle yaptığı iskontonun yerinde olmadığını, orjinal parçanın bu iskonto ile alınmasının mümkün olmadığını, o halde Yargıtay kararlarına göre iskontosuz kdv dahil ödeme yapması gerektiğini, müvekkili tarafından 6100 sayılı HMK’nın 293. maddesine dayanılarak izmir adli bilirkişi listesinde kayıtlı bilirkişiden uzman görüşü raporu alındığını, bu rapora göre değer kaybının 4.500,00 TL, araç mahrumiyetinin 1.800,00 TL olarak hesaplandığını, bu hizmet için 385,00 TL fatura düzenlendiğini, aracın davalı sigorta şirketinde … nolu trafik poliçesinden … dosya no ile onarıldığını fakat değer kaybının ödenmediğini, avans faiziyle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL den dava açıldığını, davalı sigortacının 14/09/2020 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile değer kaybı hesaplaması gerektiğini, müvekkilinin aracını onarım süresince kullanamadığını, uzman görüşü raporunda aracın onarım gün süresinin 12 gün olarak belirtildiğini günlük 150 TL den 1.800,00 TL hesaplama yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 6100 say. HMK 107. maddeye uygun olarak davalının trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilinin aracında kaza sonrası; hasar farkı tutarının her iki davalı yönünden; Yargıtay kararlarına göre iskontosuz ve kdv dahil hesabı ile şimdilik 10,00 TL nin … Sigorta dan 14/09/2020 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden haksız fiil tarihi 31/08/2020 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini, değer kaybı tazminatının her iki davalı yönünden; Yargıtay kararlarına göre kazadan önceki değeri ile kaza sonrası hesabı ile şimdilik 10,00 TL nin … Sigorta dan 14/09/2020 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden haksız fiil tarihi 31/08/2020 den itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmesini, sadece davalı … yönünden ise; araçtan mahrum kalma tazminatı olarak şimdilik 10,00 TL nin haksız fiil tarihi 31/08/2020 den itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne (16/2 madde) göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline, TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli (385,00 TL) HMK 323. madde gereği noter vekalet masrafı (175,40 TL ) diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı … … Sigorta Şirketi vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; dava dilekçesine göre; 31.08.2020 tarihinde … plakalı araç seyir halinde iken Serap Kaya’ya ait … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı kazası meydana geldiğini, dava dilekçesinde aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, bu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde … sigortalı plakalı aracın herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkemece müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde teminat limiti ile sorumluluğunun bulunduğunu, öncelikle davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, kaldı ki davacı Serap Kaya’ya 19.10.2020 tarihinde 5.428,34 TL maddi hasar ödemesi yapıldığını, davacı tarafın müvekkili sigorta şirketi nezdinde talep edebileceği hak ve alacağının kalmadığını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, HMK 6. Madde gereği yetkili mahkemenin davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, bahsi geçen kazaya ilişkin olarak davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını ve dava şartı olan zorunlu başvuru şartının yerine getirilmediğini, iş bu nedenle huzurdaki davanın usulden reddinin gerektiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının talep etmiş olduğu değer kaybı tutarının uzman bilirkişi tarafından hesap edilmesi gerektiğini, sigortalı aracın poliçe başlangıç tarihi 01.06.2015 tarihinden sonra olduğu için yapılacak hesaplamada ZMMS Genel Şartları’ndaki kriterlerin esas alınması gerektiğini, açıklanan nedenler ile, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davaya konu trafik kazası 31/08/2020 tarihinde meydana gelmiş olduğundan yasanın aramış olduğu zamanaşımı uğrayan süreler yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava şartı tamamlanabilir dava şartı olmadığından arabuluculukta müzakere edilmeyen alacak kalemleriyle ilgili dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın davalının maliki olduğu … plakalı araç sürücünün davacıya ait … plakalı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini belirterek huzurdaki davayı ikame ettiğini, işbu kazanın meydana gelmesinde davalı müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, 31/08/2021 tarihinde … Caddesi No:…. adresinde seyir halinde olan … plakalı araç sürücüsünün direksiyon kitlenmesi sebebiyle davacının maliki olduğu … plakalı araca sürtmesi ile davaya konu kazanın meydana geldiğini, davaya konu kazada davalı müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araç sürücüsünün kusuru bulunduğu yönündeki değerlendirmeleri kabul etmediklerini, davacı tarafça alınan bilirkişi raporunu ve bilirkişi raporundaki hesaplamaların kabulünün mümkün olmadığını, yine davacı tarafça kaza sebebiyle aracın onarım süresince kullanılamadığı aracın onarım süresinin 12 gün olduğu günlük 150 TL den 1.800,00 TL araç mahrumiyet bedeli zararı bulunduğunun iddia edildiğini, araç onarım süresi olarak uzun süre belirlenmiş olup aracın onarım süresinin 12 gün olduğu yönündeki değerlendirmenin kabulünün mümkün olmadığını, davacı taraf talep edilen alacak kalemlerine avans faizi işletilmesini talep etmiş olup, davaya konu işin ticari iş niteliğinde olmaması sebebiyle davacı tarafın avans faizi yönündeki taleplerinin reddinin gerektiğini, hasar bedeli yönünden; dava şartı tamamlanabilir dava şartı olmadığından arabuluculukta müzakere edilmeyen alacak kalemleriyle ilgili dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan davanın usulden reddine, davanın zamanaşımına uğrayan kısımlarının Zamanaşımı/Hak düşürücü süre yönünden reddine, haksız ve mesnetsiz nitelikteki maddi tazminat taleplerinin ve davanın esastan reddine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 31/08/2020 tarihli kaza tespit tutanağında; … plakalı araç sürücüsü …’ın olayı ” Gaziosmanpaşa caddesinde direksiyon kilitlediği için ilk araca sürtüp öndeki araca da azami hızla dokundum ” şeklinde, …plakalı araç sürücüsü Kemal Karadağ’ın; ” park halinde iken … plakalı araç önce …’ e sonra …no.lu aracıma arkadan çarpmıştır ” şeklinde, … plakalı araç sürücüsü Turan Kaya’nın “… plakalı aracım park halinde iken … plakalı araç önce bana daha sonra …plaka no.lu araca çarpmıştır” şeklinde tanımladığı anlaşılmıştır.
Hasar dosyası : Davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 5.428,34-TL hasar ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: … … Sigorta Şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan davalı … arasında, 11/12/2019 – 11/12/2020 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti maddi araç başına 39.000,00-TL’dir.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 31/05/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden … plaka sayılı aracın kaza tarihi, dava tarihi ve cevabi yazı tarihinde davalı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Trafik Tescil : Korkuteli İlçe Emniyet Müdürlüğünün 04/06/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden … plaka sayılı aracın kaza tarihi ve dava tarihinde davacı Serap Kaya adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Tramer : Dosya içeriğinden davacıya ait aracın dava konusu kazadan önce 5 adet hasar kaydının bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu : Makine mühendisi bilirkişi Danyal Şentürk 11/10/2021 tarihli raporunda; 31/08/2020 tarihinde İzmir İli Buca ilçesi Gaziosmanpaşa Caddesi No:10/12 önünde … plakalı taksi şoförü …’ ın park halinde bulunan davacıya ait … plakalı araç ile dava dışı …plakalı araçlara çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle; Davalı … … Sigorta Şirketi’ ne KZMMS trafik sigortası ile sigortalı Maliki Davalı … olan … plakalı ticari taksi sürücüsü Dava dışı …’ ın idaresindeki araç ile Gaziosmanpaşa caddesini takiben gelmiş olduğu No:10/12 önünde gidiş istikametine göre yolun sağında kurallara uygun olarak park halinde bulunan davacıya ait … plakalı otomobilin sol yan kısımlarına ve dava dışı …plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleriyle kazaya etken davranış sergilemiş olduğunu, Gaziosmanpaşa Caddesi No:10/12 önünde nizami park halinde bulunan Davacıya ait … plakalı araç ve dava dışı …plakalı araçların sürücü/malikinin meydana gelen kazada, Oluşa Etken Hatalı Tutum ve Davranışının Görülmediğini, Meydana gelen trafik kazasında oluşa etken üçüncü kişi ya da kurum bulunmadığını, davacıya ait … plakalı araçta davaya konu trafik kazası sonucunda sol ön çamurluk, sol ön kapı, sol arka kapı ve sol arka çamurluk kısımları ile ön mekanik aksamlarda meydana gelen hasarların İşbu Dava Konusu Kaza İle İlintili Olduğunu, Davacıya ait … plakalı araçta Ekspertiz Raporuna göre Yedek Parça + İşçilik + KDV olarak 5.968,76 TL hasar meydana gelmiş olduğunu, Davalı Sigorta şirketince davacıya 5.428,84 TL Kısmi Hasar ödemesi yapılmış olduğu tarafların kabulünde olduğundan Davacının Bakiye Hasar alacağının 539,92 TL. olduğunu, Davacıya ait … plakalı araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle raporda belirtilen, Serbest Piyasa Şartlarına göre; Aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. El rayiç değeri arasındaki fark nedeniyle 4.000,00 TL Değer Kaybı meydana gelmiş olacağını, Dava konusu aracın onarımı için makul onarım süresinin 10 İş Günü olarak kabul edildiğini ve benzer aynı özelliklere sahip bir aracın kaza tarihi itibariyle günlük kiralama bedelinin 100,00 TL/gün hesabı ile İkame araç giderinin 1.000,00 TL hesap edilmiş olduğunu mütalaa etmiştir.
Bedel Artırım Dilekçesi: Davacı vekili 04/11/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere her iki davalı yönünden değer kaybı tazminatının 4.000,00 TL nin … Sigorta dan 14/09/2020 tarihinden ve diğer davalı … yönünden haksız fiil tarihi 31/08/2020 den itibaren avans faizi ile tahsiline, sadece davalı … yönünden araçtan mahrum kalma/ikame araç tazminatı 1.000,00 TL nin ve yine …’ den hasar farkı tazminatı 539,92 TL nin haksız fiil tarihi 31/08/2020 den itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini, HMK 323. Madde gereği yargı giderlerinden; Dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne (16/2 madde) göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı Sigorta şirketinden tahsiline ve TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli (385,00 TL) HMK 323. Madde gereği diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Tefrik Kararı: Davacı tarafından bakiye hasar bedeli alacağına ilişkin olarak zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmadığından bu istek yönünden açılan dava tefrik edilerek mahkememizin 2021/354 esasına kaydedilmiş olup, eldeki davada değer kaybı ve ikame araç bedeli istekleri yönünden yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; davacı aracında meydana değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısı ile malikinden, araç mahrumiyet zararının ise karşı araç malikinden tahsili davasıdır.
Davalı sigorta vekili görevi itirazında bulunmuştur. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava ticari dava olup Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanı içinde bulunduğundan, davalının görev itirazı reddedilmiştir.
Davalı sigorta vekili kesin hüküm, derdestlik ve husumet itirazında bulunmuş ise de; eldeki dava ile tarafları ve konusu aynı olan bird ava bulunmadığından derdestlik ve kesin hüküm itirazının, davaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan trafik poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği tespit edilmekle husumet itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla bu itirazları reddedilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin yetki itirazında bulunmuş ise de; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın C.7. maddesinde de yetkili mahkemeler belirlenmiş olup, genel şartlarda “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabilceği gibi veya kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede de açılabilir” şeklinde düzenleme getirildiği, zarar gören davacının ikametgahının ve kaza yerinin yargı sınırlarımız içerisinde bulunduğu tespit edilmekle davalının yetki itirazı reddedilerek, yargılamaya devam olunmuştur.
Davalılar vekilleri dava dilekçesi ve bedel artırım dilekçesine karşı zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 15. Maddesinde “Arabuluculuk Bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur…”hükmüne yer verilmiştir. Tüm bu düzenlemeler dikkate alındığında, kazanın 31.08.2020 tarihinde gerçekleştiği, arabuluculuğa 29.12.2020 tarihinde başvurulduğu son tutanağın 03.02.2021 tarihinde düzenlendiği, davanın 24.05.2021 tarihinde açıldığı, bedel artırım dilekçesinin 04.11.2021 tarihinde verildiği, dava tarihi ve bedel artırım tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalıların zamanaşımı savunması reddedilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği, değer kaybı yönünden de 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere“Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,hesaplanır.”“Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmişve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan, davalı …….’e ait olan … plakalı ticari taksi sürücüsü dava dışı …’ ın idaresindeki bu araç ile Gaziosmanpaşa caddesini takiben gelmiş olduğu No:10/12 önünde gidiş istikametine göre yolun sağında kurallara uygun olarak park halinde bulunan davacıya ait … plakalı otomobilin sol yan kısımlarına ve daha sonra dava dışı …plakalı araca çarpması sonucu gerçekleşen kazada, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalıya ait aracı kullanan sürücü … %100 oranında kusurlu olduğu, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, davacıya ait aracın alınan bilirkişi raporu uyarınca kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 54.000,00 TL, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedelinin 50.000,00 TL olduğu, buna göre dava konusu araçta (54.000,00 TL -50.0000,00 TL) = 4.000,00 TL lik değer kaybı meydana geldiği, aracın hasarının 10 iş gününde tamiri mümkün olup, bu durumda onarım süresince toplam ikame araç bedelinin (10 gün x 100 TL)=1.000,00 TL olduğu, davalı …’in malik sfıtayıla KTK.nun 85.maddesi uyarınca gerçekleşen değer kaybı ve ikame araç bedeline ilişkin zarardan sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği 22.12.2020 tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla davalı sigorta şirketinin 05.01.2021 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı araç malikinin ihtar ve ihbara gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği 31.08.2020 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, zarar veren sigortalı araç ticari nitelikte olup, temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işleilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, değer kaybı bedeli isteğinin KABULÜ ile 4.000,00 TL bakiye değer kaybı bedelinin, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüde düştüğü 05.01.2021 tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihi olan 31.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının, ikame araç bedeli isteğinin KABULÜ ile: 1.000,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 31.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının bakiye hasar bedeline ilişkin talebi tensip aşamasında tefrik edildiğinden bu istek hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 341,55 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 153,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 188,15 TL karar ve ilam harcının (davalı sigorta şirketi, hakkındaki kabul edilen tazminat miktarı dikkate alınarak bu miktar harcın 145,63 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı,153,40 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 345,00 TL davetiye ve posta gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.116,20 TL yargılama giderinin (davalı sigorta şirketi, hakkındaki kabul edilen tazminat miktarı dikkate alınarak bu miktarın892,96 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan (davalı sigorta şirketi, hakkındaki kabul edilen tazminat miktarı dikkate alınarak bu miktarın 1.056,00 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan(davalı sigorta şirketi, hakkındaki kabul edilen tazminat miktarı dikkate alınarak bu miktarın 4.000,00 TL’lik kısmı ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine.
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, hazır olan taraflar vekillerinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza