Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2023/72 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/348
KARAR NO : 2023/72
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
G. KARAR
YAZIM TARİHİ : 03/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; … Sigorta A.Ş. nezdinde … poliçe no ile trafik sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın … tarihinde saat … sıralarında … caddesinde seyir halinde iken müvekkili … idaresindeki … plakalı aracın sol arka köşesine çarpması ile müvekkili aracının … sokak kavşak köşesinde bulunan yön levhasına ve refüj taşlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, yaşanan kaza nedeniyle müvekkiline ait … plakalı araçta maddi hasar ve değer kaybı meydana gelmiş olduğunu, izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL alacağın sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, 500,00 TL eksper ücretinin yargılama giderinden sayılmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı sigorta şirketi üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Uyuşmazlığa konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … no.lu … vadeli ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının müvekkili şirkete başvurusu üzerine gerekli inceleme ve araştırma yapıldığını, meydana gelen hasar ile beyan uyumsuzluğunun, meydana gelen kazanın kurmaca olduğu kanaatini oluşturduğunu, kusur durumunu kabul anlamına gelmemek üzere davacı yan tarafından talep edilen maddi hasar tutarının fahiş olduğunu, dava konusu aracın kaza tarihinde 217.652 km. de ve 10 yaşında bir araç olduğundan iddia edilen değer kaybının kabulünün mümkün olmadığını ve ömrünü tamamlamış araç olması nedeniyle değer kaybı yapılmamasının talep edildiğini, her hâlükârda müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olup teminatı aşan zararlardan müvekkilinin sorumlu tutulmamasını, izah edilen sebeplerle aleyhe davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Görevli polis memurlarınca düzenlenen tutanakta sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile … caddesi takiben … İtfaiye istikametine seyir halinde iken … sokak kavşağına geldiğinde aracının sağ ön ve köşe kısımları ile aynı istikamette önünde seyreden sürücü … idaresindeki … plakalı aracın sol arka ve köşe kısımlarına çarpar, çarpmanın etkisiyle savrulan … plakalı araç ön kısımları ile … sokak kavşak köşesi refüj üzerinde bulunan yön levhasına ve aracın alt kısımları ile kavşak refüj taşına çarpması neticesi maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olup; bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK da yer alan sürücü kusurlarından madde 56/1-c kuralını ihlal ettiğinden asli ve tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise kusurunun bulunmadığı sürücü beyanları ve kaza mahalli incelemesinden görüş ve kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Hasar Dosyası : Dosya içeriğinden davalı sigorta şirketinin davacı tarafa dava açılmadan önce herhangi bir hasar zararı değer kaybı ödemesi yapmadığı anlaşılmış, hasar dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Kasko Poliçesi : Davalı … Sigorta AŞ ile dava dışı sigortalı … arasında … plakalı araca ait … tarihlerini kapsar genişletilmiş kasko sigorta poliçesi bulunmaktadır. Sigorta limiti maddi / bedeni kaza başına 200.000,00-TL. dir.
ZMMS Poliçesi : Davalı … Sigorta AŞ ile dava dışı sigortalı … arasında … plakalı araca ait … tarihlerini kapsar ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Sigorta limiti maddi araç başına 39.000,00-TL. dir.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün … tarihli cevabi yazısı içeriğinden … plaka sayılı aracın kaza tarihinde, dava tarihinde ve cevabi yazı tarihinde halen dava dışı … adına kayıtlı olduğu, … plaka sayılı aracın ise … kaza tarihinde … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Tramer : Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin cevabi yazısı içeriğinden … plakalı sayılı aracın dava konusu kaza tarihi olan … tarihinden önce açılmış 4 adet hasar dosyası olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporu : Makine Mühendisi Trafik Uzmanı Bilirkişi …’ten alınan … tarihli raporda ; Davalı Sigorta Şirketine KZMMS trafik sigortası ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı minibüs ile … caddesini takiben olay mahalli olan … sokak kavşağına geldiğinde, araçlar arası takip kuralına uyması ve aynı yönde seyreden araçlarla güvenli ve yeterli bir mesafe bırakması gerekirken bu kurallara uymayarak, önünde aynı şeritte ve istikamette seyreden sürücü … idaresindeki … plakalı aracın arkasına tehlikeli bir şekilde yaklaşarak, aracının sağ ön kısımları ile … plakalı aracın arka sol köşe kısımlarına çarpması sonucu meydana gelen olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı hareketleriyle meydana gelen kazaya 1. derecede etken hatalı davranış sergilemiş olduğunu, … plakalı aracın maliki ve sürücüsü davacı …’ ın idaresindeki otomobil ile kendi şeridini takiben kurallara uygun olarak, seyredip geldiği olay mahallinde, arkadan hızla ve kontrolsüzce gelen sürücü …’ ın kullandığı davalıya trafik sigortalı … plakalı minibüs ile aracına arkadan çarpması sonucu meydana gelen kazada, davacı sürücü …’ ın Oluşa Etken Hatalı Tutum Ve Davranışının Bulunmadığını, Meydana gelen trafik kazasında oluşan etken 3. Kişi ya da kurumların kusurunun bulunmadığını, Davacının sürücüsü olduğu … plakalı araçta davaya konu trafik kazası sonucunda Ön tampon ve eklentileri, sağ/sol far ve ampulleri, ön üst panel, komple klima, arka tampon ve eklentileri, arka susturucu, sağ/sol far kontrol ünitesi, şanzıman komple kısımlarında meydana gelen hasarların İşbu Dava Konusu Kaza İle İlintili Olduğunu, Davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen hasarın Yedek Parça + İşçilik + KDV olarak 185.105,59 TL olduğunu, Davacı aracının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre 2.el piyasa rayiç değerinin 255.000,00 civarı olduğunu, Davacı aracının Sovtaj (Onarımı yapılmamış hurda olarak) değerinin 140.000,00 TL civarı olduğunu, Davacıya ait aracın onarım tutarının 2.El piyasa rayiç değerinin %73 ne ulaştığı için Yargıtay Kararları doğrultusunda Tamirinin Ekonomik Olmadığı Pert-Total Uygulaması yapılmasının gerekli olduğu ve Pert/Total edildiğinde Gerçek Hasar Miktarının 115.000,00 TL. olduğunu, Pert/Total işlemine tabi tutulan davacıya ait … plakalı Bmw 520 d marka araç için Yargıtay Kararları uyarınca ayrıca herhangi bir Değer Kaybı oluşmayacağını, rapordaki Ekspertiz Tablosuna göre dava konusu aracın hasar miktarı görevli Eksper tarafından KDV hariç olarak 164.030,16 TL olarak hesap edildiğinden ücret skalasına göre talep edilen 500,00 TL ekspertiz ücretinin kadri maruf bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye hasar zararı, değer kaybı bedeli ve ekspertiz ücretinin karşı araç ZMMS ve İMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Davalı vekili zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 15. Maddesinde “Arabuluculuk Bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur…”hükmüne yer verilmiştir. Tüm bu düzenlemeler dikkate alındığında, kazanın … tarihinde gerçekleştiği, arabuluculuğa … tarihinde başvurulduğu son tutanağın … tarihinde düzenlendiği, davanın … açıldığı, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı savunması reddedilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği, değer kaybı yönünden de 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 03.12.2019 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası (İMMS) ise motorlu araç işleteninin, bu aracın işletilmesinden dolayı KTK ve genel hükümlere göre oluşan ve ZMSS hadleri dışında kalan hukuki sorumluluğunu sigorta poliçesinde yazan azami hadlere kadar sigorta güvencesine almaktadır. Sigortacı limit ve aynı zamanda gerçek zarar miktarı ile sorumludur. İMSS kapsamının başlangıç noktası ZMSS limitinin üzerinde kalan kısımdır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile genişletilmiş kasko poliçesi içerisinde İMMS teminatı ile sigortalanan, … olay tarihinde dava dışı sürücü …’ın idaresindeki … plakalı ticari minibus ile … istikametine seyir halinde iken … Sokak kavşağına geldiğinde aracının sağ ön kısımları ile, aynı yönde önünde seyreden davacıya ait ve onun idaresindeki … plakalı aracın sol arka ve köşe kısımlarına çarptığı, çarpmanın etkisiyle davacıya ait aracın savrularak kavşak köşesindeki yön levhasına ve aracın alt kısımları ile de refüj taşına çarptığı, bu şekilde gerçekleşen kazada, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortasına ait aracı kullanan sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta kaza nedeniyle yedek parça, işçilik ve KDV dahil 185.105,59 TL hasar meydana geldiği, aracın 2. El piyasa rayiç değerinin 255.000,00 TL olduğu, hasar miktarının aracın değerinin %50’sini aştığından Yargtay’ın yerleşen uygulamaları gereği pert total işlemine tabi tutulması gerektiği, aracın sovtaj değerinin 140.000,00 TL olduğu, buradan hareketle gerçek hasar bedelinin 255.000,00 TL -140.000,00 TL= 115.000,00 TL olduğu, araç pert total işlemine tabi tutulduğundan araçta değer kaybı oluşmayacağı, kazanın ZMMS ve İMMS poliçeleri süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının 41.000,00 TL’lik kısmının ZMMS police limiti, 74.000,00 TL’lik kısmının maddi ve bedeni kaza başına İMMS limiti 200.000,00 TL olduğundan poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin ZMMS ve İMMS poliçeleri kapsamında doğan hasar zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği … tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla davalı sigorta şirketinin … tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, sigortalanan aracın ticari minibüs olması dikkate alınarak temerrüt tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, davacı tarafından yapılan 500,00 TL ekspertiz ücretinin yargılaam giderleri içerisinde değerlendirilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile 115.000,00 TL hasar bedelinin … temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişykin değer kaybı isteğinin reddine,
2-500,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 7.855,65 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 2.059,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.796,35 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 20,00 TL vekalet suret harcı, 110,60 TL davetiye ve posta gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti, 500,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere 1.180,60 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.179,42 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 59,30 TL başvurma harcı, 2.059,30 TL peşin alınan ve ıslahla tamamlanan harç olmak üzere toplam 3.298,02 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre 1.318,68 TL’lik kısmının davalıdan, bakiye 1,32 TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Dava kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 18.250,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır