Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2022/648 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/338
KARAR NO : 2022/648

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 02/05/2013
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizce verilen 07/03/2017 tarih ve …/… Esas ve …/… Karar sayılı kararı, Yargıtay … H.D.’nin 10/03/2021 tarih ve …/… Esas ve …/… Karar sayılı ilamı ile bozularak, mahkememizin yukarıdaki esas sayılı dosyasına tevzii edilmekle, mahkememizde görülen tespit davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; 02/05/2013 tarihli dilekçesinde, davacı şirketin davalı … TAŞ … Şubesi ile 15/11/2012 tarihinde imzaladığı üye iş yeri sözleşmesi ve eki olan pos cihazı teslim alınmasına ilişkin sözleşme gereği başlamış bulunan ticari ilişki sırasında, davalı …’ın tek yanlı başvurusu ile davalı şirket hakkında bankacılık Fraud sistemine yapmış olduğu haksız ve yasal dayanaktan yoksun “yüksek miktarlı pos çekimi ve şaibeli şirket” ihbarı sonunda 15/01/2013 tarihinde tek yanlı olarak sona erdirilen ilişki yüzünden; davacı şirketin tüm bankalar nezdinde kredi kartları ile ilgili çalışmaları zorunlu olarak son bulduğunu, ticari itibarının zedelendiğini bu nedenle haklı gerekçelerle ekonomik anlamda uğratılmış olduğu zararın sona erdirilmesi bakımından yapılacak yargılama sonunda haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak bankacılık Fraud sistemini gereği kara listeye alınma nedeni olan tahdidinin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili; açılan davanın reddini talep etmiştir. Davalı bankanın gördüğü luzum üzerine sözleşmeden doğan tek taraflı fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi fes ettiğini savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
Dava; bankacılık işleminden kaynaklı davacı şirket aleyhinde bankacılık ” Fraud Sistemi” üzerinde konulan ve davacı şirketi ekonomik anlamda telafi edilemez zararların tahdidin kaldırılmasına ilişkin davadır.
Dosya içerisinde Turizm seyahat acenta işletme belgesi, … …, … şubesi ile imzalanan üye iş yeri ve pos cihazı, kullandırma ek sözleşmesi, ilgili bankalara gönderilen ihtar yazıları, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Değişik İş dosyasında düzenlenen 21/03/2013 tarihli bilirkişi raporu, … SGK çalışma belgeleri, Ticaret Sicil Kayıtları, bilirkişi incelemeleri, … ile ilgili olarak tespit ve bilirkişi incelemesine ilişkin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Değişik İş Dosyası, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Değişik İş Dosyası, … ile ilgili yaptırılmak istenen ancak yetkisizlik kararı verilen tespit işlem dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… Değişik İş dosyası, Düzenleme ve Denetleme Kurulu’ndan gelen cevabi yazı, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporu dosya içine konulmuştur.
Mahkememizce daha önce pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair verilen karar Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı ilamı ile 16/01/2019 tarihinde onanmasına karar verilmiş ise de davacının karar düzeltme talebi Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı 10/03/2021 tarihli ilamı ile dairenin 16/01/2019 tarih, …/… esas, …/… karar sayılı onamı ilamı kaldırılarak bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce 3 kişilik bilirkişi heyetinden Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 10/03/2021 tarih, …/… esas ve …/… karar sayılı ilamı da dikkate alınarak davalı banka tarafından yapılan “olumsuz istihbarat” bildirimi nedeni ile davacının ticari itibarının zedelenip ekonomik olarak zarar göreceği iddialarının araştırılması, davalı bankanın bildirim gerekçesinin haklı ve yerinde olup olmadığı, bu bildiriminin Fraud sistemine kayıt için yeterli olup olmadığının ve salt bu bildirim nedeniyle bankalar arası kart merkezinde davacının Fraud sistemine kaydının oluşturulup oluşturulamayacağı yönünden 03/06/2022 tarihli bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas ../… karar sayılı ilamı alınan ek ve kök bilirkişi raporları, istinaf kararı, Yargıtay kararı ve gelen müzekkere cevapları ve Yargıtay … Hukuk Dairesinin 10/03/2021 tarih …/… esas ve …/… karar sayılı ilamı da dikkate alınarak davalı banka tarafından yapılan “olumsuz istihbarat” bildirimi nedeni ile davacının ticari itibarının zedelenip ekonomik olarak zarar görece; iddialarının araştırılması:
Bankalar Arası Kart Merkezi A.Ş.’nin yayınladığı, İşyeri Fesih/Uyarı/Fesih İptal Bildirim ve BKM Merkezi İşyeri Veri Tabanı Harcama İtirazı Yönetmeliği’nin 2.1. Acguirer Üye Sorumluluğu alt başlıklı bölümünde yer alan maddeye göre; “Feshedilen işyeri | iş günü içerisinde BKM A.Ş. MVI’na bildirilmelidir. Eğer banka fesih nedeni ve gerekli bilgileri BKM A.Ş. MVI’na gereken süre içerisinde bildirmez ise; bildirime kadar geçen süre içinde doğacak finansal riskleri üstlenir.” fesih bildirimi süresi içinde BKM merkezi işyeri veri tabanına bildiri yükümlüğünün ve gecikmeden doğacak finansal sorumluluğun altı çizilmiştir. İş bu nedenle davalı bankanın fesih ile sonlandırdığı işlemi BKM A.Ş.’ye doğru bir şekilde ve de zamanında bildirim yapma sorumluluğu bulunmaktadır.
Davaya konu olayda, davalı banka tarafından davacı hakkında fraud kapsamında bildirim yapılmadığı, davacı firma ortaklarının (… ve …), daha önce aynı adreste, aynı işi yapan … Ltd. Şti’nin firmasının ortakları (… ve …) arasında akrabalık bağı bulunduğu, … Ltd. Şti’nin üye işyeri işlemlerinin yoğun olarak tüketici itirazlarına uğradığı hususlarının davalı banka tarafından öğrenildiği, bunun üzerine olumsuz istihbarata dayalı olarak yukarıda bahsedilen kredibiltenin zaafa uğraması sonucunda, üye işyeri iptali yapıldığı kanaati oluşmuştur.
Dava dosyasında, davacı şirket ortakları (… ve …) ile … Ltd. Şti’nin firmasının ortakları (… ve …) arasında akrabalık bağı bulunduğu, “İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi …/… E, …/… K, 29/04/2016 Tarihli Beraat kararında” yer almaktadır. Geçmişte sorunlu firma ortakları ile davacı şirket ortakları arasında 1.dereceden akrabalık ilişkisi bulunması, geçmişte sorunlu şirket ile davacı şirketin aynı adreste aynı sektörde faaliyetlerine devam ediyor olması durumunda, bankaların davacı şirkete üye işyeri hizmeti vermeleri, üye işyeri hizmetlerine devam ettirmeleri, tamamen bankaların risk politikaları doğrultusunda risk komitesinin (Şube müşteri temsilcisi, şube operasyon yöneticisi, şube müdürlüğü ve bölge/genel müdürlük üye işyeri departmanı) alacağa kararlara bağlıdır.
Davalı Banka bildiriminin, diğer bankalarca dikkate alınıp alınmaması, diğer bankaların risk politikalarına bağlı bir husus olup, iş bu bildirime uygun hareket edilmesi konusunda, yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bankalar riskli bir müşteri için kredi kullandırma konusunda olumlu karar verirken, başka bir banka aynı müşteri için olumsuz karar verebilmektedir. Her iki banka da kendi risk politikaları doğrultusunda hareket etmektedir. Fesih listesinde yer alan bir müşteriye üye işyeri hizmeti verilip verilmeyeceği kararında da, yine aynı şekilde bankaların risk politikası doğrultusunda hareket etme özgürlüğü vardır. Bununla birlikte, hakkında olumsuz istihbarat bilgisi olan bir firmayla diğer bankalar çalışma ihtimalinin genelde daha az olduğu ifade edilmelidir.
Mevcut bankacılık uygulamasında, fesih listesinde, genellikle riskli müşterilerin yer aldığı (bankanın uyguladığı fiyatlamayı, üye işyerinin kabul etmemesi, ya da ya da firmanın bankaya fiziki uzaklığı/banka politikalarının firma politikalarına uyumlu olmaması vb gibi nedenlerle, karşılıklı sonlandırılan fesih işlemleri, fesih listelerinde yer almadığı) ve de iş bu nedenle, fesih listesinde yer alan firmalara üye işyeri hizmeti verilmesi konusunda bankaların isteksiz davrandığı, genellikle diğer bankaların uygulamaları doğrultusunda hareket ettikleri bilinmektedir. Yukarıda belirtilen 17 maddelik nedenlere konu olan fesih işlemlerinin, diğer bankalar tarafından dikkate alınması yasal zorunluluk olmamakla birlikte, fesih listesinde yer alan müşteriye üye işyeri hizmeti verilmesi kararı, tamamen bankaların risk politikasına bağlı bir husustur. İş bu nedenle davacının ticari itibarının zedelenip, ekonomik olarak zarar görüp görmeyeceği, diğer bankaların risk politikaları doğrultusunda, üye işyeri hizmeti alıp alamayacağına bağlıdır.
Davalı bankanın bildirim gerekçesinin haklı ve yerinde olup olmadığı:
Üye İşyeri Sisteminin (POS) işleyişinde, tüketici tarafından kredi kartı kullanılarak üye işyerinden yapılan alışverişin bedeli, anlaşmaya göre değişik süreli blokeli olarak da çalışılabilmekle birlikte, genellikle ertesi günü işyerinin bankadaki hesabına alacak kaydedilmektedir. Kredi kartı kullanıcısı, hesap kesim tarihinden sonra ekstresini incelediğinde, kendisine ait olmayan alışveriş tespit edilmesi halinde; kredi kartını aldığı bankaya itiraz etmekte, harcama itirazı olumlu sonuçlanması durumunda harcama tutarı tüketiciye iade edilmektedir. İade edilen tutarın üye işyerinin, Acugirer bankadaki (POS’u veren banka) hesabından tahsil edilmesi gerekmekte olup, alışverişin gerçekleştiği tarih ile tüketicinin itirazda bulunduğu tarih arasında iki aya yakın süre (Bu süre Visa, Mastercard charge back kurallarına göre 540 güne kadar uzayabilmektedir) geçebilmektedir. Üye işyeri uygulaması, aynı zamanda kredibiliteyi de gerektirmekte olup, Acugirer bankanın, olası tüketici itirazı ile karşılaşması halinde yaklaşık 2 ay sonra üye işyerinden bu tutarı tahsil edilebileceğine de güvenmesi gerekmektedir. Acugirer bankaya harcama itirazı geldiğinde, harcama itirazı, kart sahibi lehine olumlu sonuçlanması durumunda, Acugirer Bankasının, iş bu bedelin üye işyeri hesabından tahsil edilerek, kart bankasına iadesi sorumluluğu, iş bu bedel iş yeri hesabında bulunmaması durumunda Acugirer Bankası tarafından, (banka zararı olarak) kart bankasına iade etmesi sorumluluğu bulunmaktadır.
Bankacılık uygulamasında, üye işyeri sözleşmesi imzalanmadan önce, tıpkı kredi verir gibi, firmanın faaliyet konusu, geçmişi, iş hacmi, firma ortaklarının kimler olduğu, firma ve firma ortaklarının TCMB ve de Kredi Kayıt Bürosundaki kredi notları, diğer bankalar nezdindeki kredi limitleri ve kredi riskleri, kredi limit/risk doluluk oranları, firma ve firma ortaklarının takibe düşmüş kredi risklerinin bulunup bulunmadığı, ödenmeyen çek karinesinin bulunmadığı, firmanın BKM fesih listeleri ile Kredi Kayıt Bürosu SABAS listelerine konu olup olmadığı, firma ortaklarının sektördeki tecrübeleri mesleğinin gereklerine uygun olup olmadığı, firmanın son üç yıllık mali tabloları, firma ve firma ortakları hakkında piyasa duyumları araştırılarak incelenmekte ve de değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Bu araştırmaya istihbarat çalışması denilmektedir. İstihbarat çalışması sonrası, ilgili banka risk komitesi (Şube müşteri temsilcisi, şube operasyon yöneticisi, şube müdür e bölge/genel müdürlük üye işyeri departmanı) tarafından, müşteriye üye iş yeri hizmeti verilip verilmeyeceği kararı alınmaktadır. Bankalar bu istihbarat çalışmasını, üye işyeri hizmeti vermeden önce yapmakla birlikte, üye işyeri hizmetini başlattıktan sonra da yapmaya devam etmektedir, yukarıda bahsetmiş olduğumuz istihbarat çalışmasının bir adımı da piyasa duyumlarıdır, ancak piyasa duyumları gerçekliğe dayandırılmalı, sübjektifliğe yer verilmemeli
Davaya konu olayda; daha önce aynı adreste, aynı işi yapan … Ltd. Şti’nin üye işyeri işlemlerinin yoğun olarak tüketici itirazlarına uğraması, davacı firma ortaklarının (… ve …) … Ltd. Şti firmasının ortakları (… ve …) arasında akrabalık bağı bulunduğu hususlarının davalı banka tarafından öğrenilmesi üzerine, olumsuz istihbarata dayalı olarak yukarıda bahsettiğimiz kredibilitenin zaafa uğraması sonucunda üye işyeri iptalinin yapıldığı, Yargıtay … HD, 26/02/2020, E. …/…, K. …/… kararında da belirtildiği üzere, dava dışı … Limited şirketi ile davacı şirket yetkilileri arasında soyadı benzerliğinin bulunmasının fesih bildirimi için yeterli olmadığı,
b. Bu bildiriminin fraud sistemine kayıt için yeterli olup olmadığı:
BKM Bankalar Arası Kart Merkezi tarafından Sayın Mahkeme’ye gönderilen 24/01/2017 tarihli yazı ekinde yer alan EK1: Fesih Kayıt Bildirimleri tablosu incelendiğinde; davacı firma hakkındaki ilk fesih bildiriminin 25/01/2013 tarihinde 46 üye numaralı Banka (…) tarafından yapıldığı, bildirimde fesih kodu olarak “Fesih- Diğer” bilgisine ve yine açıklama bölümüne de “OLUMSUZ İSTİHBARAT” bilgisine yer verildiği, Ek2: Fraud Kaydı Bildirimleri tablosu incelendiğinde; davalı banka tarafından davacı hakkında yapılmış fraud bildiriminin yer almadığı, Dava … Bankası T.A.O. tarafından 14/11/2012 ve 27/01/2012 tarihlerinde olmak üzere davacı firma hakkında iki defa kart numarasının sahtecilik amaçlı kullanılması bildiriminde bulunulduğu, tespit edilmiştir.
Kredi Kayıt Bürosu’nun Sayın Mahkemeye gönderdiği 20/06/2016 tarihli yazısında; “Sayın Mahkeme’nin 16/01/2016 tarih ve …/… E sayılı yazısı ile … Turizm Sey. Taş. San ve Tic. Ltd. Şti. ‘nin fraud sistemine kayıt edilip edilmediğinin sorulduğu, SABAS (Sahte Bilgi, Belge, Beyan, Başvuru Alarm Sistemi) aktif bir riske dönüşen ya da şüpheli durumundaki sahtekarlık olaylarını tespit etme ve önlem almak amacıyla, üyenin elindeki bilgileri içeren dosyalar açarak birbirleri ile bilgi alışverişinde bulunduğu bir platformdur. Bu kapsamda yapılan incelemede … Turizm Seyahat Taşımacılık San ve Ltd. Şti’ne ait herhangi bir kayda ulaşılmamıştır.” görüşüne yer verildiği, Kredi Kayıt Bürosu nezdinde de fraud bildirimine yer verilmediği tespit edilmiştir.
c. Salt bu bildirim nedeni ile Bankalar arası kart merkezince davacının fraud sistemine kaydının oluşturulup oluşturulamayacağı:
BKM Bankalar Arası Kart Merkezi tarafından Sayın Mahkeme’ye gönderilen 24/01/2017 tarihli yazı ekinde yer alan EK1: Fesih Kayıt Bildirimleri tablosu incelendiğinde; davacı firma hakkındaki ilk fesih bildiriminin 25/01/2013 tarihinde 46 üye numaralı Banka (…) tarafından yapıldığı, bildirimde fesih kodu olarak “Fesih- Diğer” bilgisine ve yine açıklama bölümüne de “OLUMSUZ İSTİHBARAT” bilgisine yer verildiği, Ek2: Fraud Kaydı Bildirimleri tablosu incelendiğinde; davalı banka tarafından davacı hakkında yapılmış fraud bildiriminin yer almadığı tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda da davalı bankanın, davacı hakkında Fraud bildiriminde bulunulmadığı, … Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki görülen ve İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay … Hukuk Mahkemesi’nden kesinleşen ilamda ise davalı VakıfBank’ın talebinin Fraud talebi olduğu, görülmekte olan dava dosyamızda, davalının bu şekilde bir talebinin olmadığı, kaydının oluşturulmadığı, Fraud sistemine düşürülen kaydın olmadığı ve davalı bankaca kredi bürosunda da böyle bir kaydın bulunmadığı, davacının talebinin ise Fraud sisteminde düşmüş kaydın kaldırılmasına ilişkin olduğu, davalı bankaca davacı şirketin Fraud sistemine alınmadığı, toplanan tüm deliller ve son alınan bilirkişi raporuyla da bu husus açıkça belli olduğundan, davalı bankaca davacı şirket Fraud sistemine alınmadığından, alınmayan bir işlemin kaldırılması talep edilemeyeceğinden, böyle bir sisteme davalı tarafça davacı şirket alınmadığından davanın reddine dair tüm dosya içeriği, gelen belgeler ve usul, yasa ve mevzuata uygun 03/06/2022 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE;
2-Peşin alınan 24,30 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile geriye kalan 56,4‬0 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
6-Davalı tarafın yaptığı 2.605,3‬0 TL bilirkişi-posta- tebligat giderinin davada haksız çıkan davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine.
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 15 günlük kesin süresi içerisinde Yargıtay Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 23/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza