Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/334
KARAR NO : 2021/858
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/12/2014
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 18/09/2014 tarihinde davalı sürücü …’in, yönetimindeki … plakalı araç ile tali sokakta seyir halinde iken, evinin önünde yeni hareket etmekte olan müvekkiline ait … plakalı aracın sol kısmına hızlı bir şekilde çarpması nedeniyle müvekkiline ait araçta hasar oluştuğunu, davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu, diğer davalı …’a ait … plakalı aracın ZMMS poliçesinin davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiğini, müvekkiline ait aracın dava konusu bu kaza öncesinde başkaca kazaya karışmadığını, araçta değer kaybı oluştuğunu, davalıların tamamının değer kaybından müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğunu, temerrüt tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL değer kaybı zararının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; … plakalı aracın ZMMS poliçesinin müvekkili tarafından düzenlendiğini, kazanın oluşundaki kusur durumunun belirlenmesi ve değer kaybının Yargıtay tarafından kabul edilen kriterlere göre hesaplanması gerektiğini, aracın hasarının hangi parçada ve ne düzeyde olduğunun, km’sinin ne olduğunun dikkate alınması ve ayrıca aracın başka kazalara karışıp karışmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkiline başvuru yapılmadan doğrudan davanın açıldığını, müvekkili hakkında yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, ticari faiz de istenemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya konu kazanın kavşakta gerçekleştiğini, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 109.maddesi ile kavşaklarda uygulanacak kuralların düzenlendiğini, bu düzenlemeye göre kavşağa yaklaşan sürücülerin, kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorunda olduklarını, davacının, kazanın oluşunda asli kusurlu olduğunu, davanın da haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi …’a usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, bu davalı davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da gelmemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; haksız fiile dayalı maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi 09/03//2015 havale tarihli yazısı ile; davaya konu kaza nedeniyle herhangi bir başvuru yapılmadığı için hasar dosyası açılmadığını bildirmiş, yazısı ekinde poliçe örneğini göndermiştir.
Davalı …’a ait … plakalı “Volkswagen” marka özel aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde ZMMS poliçesi davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiştir. Poliçede araç başı maddi zararlarda teminat limiti 26.800,00 TL olarak gösterilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davamızın konusu olan 18/09/2014 tarihli kazanın oluşunda kimin, ne oranda kusurlu olduğu, bu kaza nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta hasara bağlı değer kaybı oluşup oluşmadığı, varsa değer kaybı miktarının ne olduğu, davalıların zarardan dolayı sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, alacağa avans faizi uygulanıp uygulanamayacağı” konularındadır.
Mahkememizce dava dosyası üzerinde uyuşmazlık konularında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Makine mühendisi …, trafik uzmanı …….. ve sigorta hukukçusu ……….’dan oluşan bilirkişi heyeti hazırlayıp sundukları 21/03/2016 tarihli raporlarında özetle; tarafların kazaya ilişkin anlaşmalı tutanak düzenlediklerini, kazanın trafik işaret ve levhalarının olmadığı kontrolsüz bir kavşakta oluştuğunu, davalı sigortalı araç sürücüsü …’in, kavşakta ilk geçiş hakkı her ne kadar kendisine ait ise de kavşağa yaklaşırken hızını her an duracakmış gibi minimum düzeye indirip dikkatli ve özenli olması gerekirken bu kurallara uymaması nedeniyle 2918 sayılı kanunun 52/1-a maddesini ihlalinden dolayı % 25 oranında tali kusurlu olduğunu, davacı sürücünün ise kavşağın kontrolsüz bir kavşak olduğunu dikkate almaksızın sağından gelen ve geçiş önceliği olan araca ilk geçiş hakkını vermeyerek kontrolsüz ve tedbirsiz davranmasından dolayı % 75 oranında asli kusurlu olduğunu, davacıya ait … plakalı araçta bu kaza sebebiyle oluşan toplam hasar tutarının KDV ve işçilik dahil 10.185,19 TL olduğunu, aracın 7 yaşında olması nedeniyle yeni takılan parçaların cüz’i yıpranma payı ile araç üzerinden çıkan hasarlı parçaların hurda değerinin 46,05 TL olduğunu, bu miktar düşüldüğünde hasar bedelinin 8.200,00 TL olacağını, aracın marka ve model olarak Türkiye’de tutulan araçlardan olması, kaza sonrası fabrika orijinallığının bozulması nedeniyle 1.500,00 TL değer kaybına uğrayacağını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından tarafların itirazları üzerine hazırlanan 30/11/2016 tarihli ek raporda özetle; davacıya ait araçta 5.000,00 TL değer kaybı oluştuğu bildirilmiştir. Bilirkişiler, kusur durumu hakkında kök raporlarındaki görüşlerini yinelemişlerdir.
Mahkememizce; “davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’in % 25 oranında tali kusuru ile sebebiyet verdiği dava konusu kaza sonucunda davacıya … plakalı araçta 5.000,00 TL tutarında değer kaybı oluştuğu, zararın poliçe teminatı kapsamında kaldığı, davalı sigorta şirketinin, davalı araç işleteninin ve davalı sürücünün yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde zarardan dolayı sorumluluklarının bulunduğu” gerekçesiyle; “1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;1.250,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Bu miktara davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 18/09/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, 3-Davacı vekilinin fazlaya ilişkin isteğinin reddine” ilişkin 28/03/2017 tarihli, ………… Esas ve ……….. Karar sayılı karar verilmiştir.
Bu karar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 06/05/2021 tarihli, ……… Esas ve ………. Karar sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
Bozma kararında;
“…Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı vekili, müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını ileri sürerek karşı aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur. Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar göz önünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak değer kaybının belirlenmesi gerekirken mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda bu kıstaslar uygulanmayarak genel ifadelerle kazaya uğrayan parçaların değiştirilerek boyanmasına göre toplam 5.000,00 TL değer kaybı tazminatı hesaplandığı gibi kök raporda davacıya ait araç … plakalı Honda markalı olmasına rağmen …plakalı …. Golf markalı araçtan bahsedilerek çelişkiye düşülmekle ortada usulünce düzenlenmiş bir bilirkişi raporunun varlığından söz edilemez. (Yargıtay 17. H.D’nin 16.11.2020 tarih 2019/5555E, 2020/7040K). Buna göre mahkemece az önce açıklandığı şekilde bir başka bilirkişiden Yargıtay içtihatlarına uygun denetime elverişli rapor alarak sonucuna göre karar verilmesi icap etmektedir.” denmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi …. 26/08/2021 tarihli raporunda özetle; 18/09/2014 tarihinde davacı sürücü ……… yönetimindeki … plakalı araç ile davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı araç arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle; davacıya ait … plakalı ….. tipindeki aracın sağ yan kısımlarında meydana gelen hasarların bahse konu trafik kazası ile uyumlu olduğunu, davacı aracının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre (hasarsız haliyle) 2.el piyasa rayiç değerinin 109.300,00 TL civarı olduğunu, davacı aracının kazadan sonra tamiri yapılmış (hasarı onarıldıktan sonraki) durumda piyasa 2. el rayiç değerinin yapılan hesaplama ve piyasa araştırmalarına göre 98.450,00 TL olduğunu, davacıya ait … plakalı araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle serbest piyasa şartlarına göre; aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el rayiç değeri arasındaki fark nedeniyle 10.850,00 TL değer kaybı meydana gelmiş olacağını, dosyada mevcut 21/03/2016 tarihli kök ve 30/11/2016 tarihli ek bilirkişi raporlarındaki davalı …… Sigorta Şirketine ZMMS trafik sigortalı maliki davalı … olan … plakalı araç sürücüsü davalı …’ in % 25 kusur oranına isabet eden miktarın ise 2.712,50 TL olarak hesap edilmiş olduğunu bildirmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 06/05/2021 tarihli, ……Esas ve ……. Karar sayılı kararında belirtilen kıstaslara uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesi gereğince, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, sigorta ettirenin, 3.kişilere verdiği zarardan dolayı hem üçüncü kişileri hem de sigorta ettireni koruma amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür. Değer kaybı, araçtaki kazaya bağlı hasarın aracın değerini olumsuz yönde etkilemesi sonucunda oluştuğundan ve “doğrudan zarar” olarak kabul edildiğinden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91.maddesine göre düzenlenmiş ZMMS poliçesi ile sigortacının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
TBK’nın 49/1.maddesinde; “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu”; 2918 sayılı kanununu 85/1.maddesinde ise; “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Davacı vekili de tüm bu düzenlemeler kapsamında, sigortalı tarafından uğratılan zararın, aradaki poliçe ilişkisi nedeniyle sigorta şirketi, TBK’nın 49.maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler çerçevesinde araç sürücüsü ve 2918 sayılı kanunun 85.maddesi hükmü çerçevesinde ise araç işleten tarafından karşılanmasını istemiştir.
Toplanan ve sunulan deliller ile 26/08/2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’in % 25 oranında tali kusuru ile sebebiyet verdiği dava konusu kaza nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta benimsenen bilirkişi raporuna göre 10.850,00 TL tutarında değer kaybı oluştuğu, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ in % 25 kusur oranına isabet eden değer kaybı miktarının 2.712,50 TL olduğu, zararın davalı sigorta şirketinini poliçe teminatı kapsamında kaldığı, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi, davalı sürücünün TBK’nın 49/1 maddesi ve davalı işletenin 2918 sayılı KTK’nın 85/1 maddesi kapsamında zarardan dolayı sorumluluklarının bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin haklı görülen davasının bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, 2.715,50 TL değer kaybı tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise haksız fiili tarihi olan 18/09/2014 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
2.712,50 TL değer kaybı tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Bu miktara davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 18/09/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
2-Davacı vekilinin fazlaya ilişkin isteğinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 185,29 TL harçtan peşin olarak alınan 85,40 TL harcın düşülmesi ile kalan 99,89 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 25,20 TL’si başvurma harcı ve 85,40 TL’si peşin harç olmak üzere toplam 110,60 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 355,13 TL’si posta-tebligat gideri ve 1.650,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.005,13 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 1.087,78 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 2.712,50 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 2.287,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara eşit olarak verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluklarında miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 26/10/2021
Katip ….
¸E-imza
Hakim….
¸E-imza