Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/326 E. 2021/456 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/326
KARAR NO : 2021/456

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2021
KARAR TARİHİ : 28/05/2021

Mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasında dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında, davalı idare hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı idareye ödeme emrinin 3.12.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu idarenin, ödeme emrinin tebliği sonrası 10.12.2020 tarihinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin sonucunda bir anlaşmaya varılamadığını, borçlu idarenin yaptığı itirazın yasal ve yerinde olmadığını, öncelikli olarak İzmir İcra Müdürlüğü’nün yetkili olmadığına dair iddianın yerinde olmayıp, davalı İdarenin taraflar arasındaki akti ilişkiyi ve mal teslimini inkar etmediğine göre, sözleşmeden doğan para alacağının ifa yerinin de İzmir olduğunu, TBK 89 (BK.73) madde ve HMK.10.madde uyarınca İzmir İcra Dairesinin yetkili olduğunu, davalı idare taraflar arasında ticari ilişkinin ve alt ilişkinin varlığını inkar etmemiş ise de, tüm alacak kalemlerine itiraz ettiğini, icra takibinin dayanağı olan “cari ekstrenin” karşı tarafa ödeme emri ile birlikte tebliğ edildiğini, bu belge incelendiğinde, davalıya mal satış faturaları kesilerek, karşılığında ödemelerin yapıldığının görüleceğini, davalı borçlunun, kendisine tebliğ edilen bu cari ekstreye herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalı yan taraflar arasında yürüyen mal satımına ilişkin açık hesap ilişkisini inkar etmediğinden, burada tarafların ticari kayıtlarında yapılacak inceleme ile, irsaliye, teslim belgeleri, araç takip sistemi, kargo kayıtları ve tanıklar ile mal teslimi, kesilen faturalardan kaynaklı alacak tutarlarının ortaya çıkacağını, davaya konu borcun belirlenebilmesi için bütün unsurların borçlu idarede mevcut olup, borçlu idarece borç tutarının tahkik ve tayin edilmesinin mümkün olduğunu, borçlunun yalnız başına ne kadar borcu olduğunu tespit edebilecek durumda olduğunu, Yüksek Mahkeme’nin deyimi ile alacağın likit olduğunu, davalı borçlu idarenin İzmir … İcra Müd. … E. sayılı icra dosyasına yaptığı borca ve yetkiye ilişkin itirazın iptaline, takibin devamına, borçlu idarenin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin borçlu idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: İİK ‘nun 67. Maddesi uyarınca açılan mal satışına dayanan cari hasaptan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır.Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.”
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK.nun 4. Maddesinde ticari dava “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davaları ticari dava olarak sayılmıştır.
TTK.5 maddesi (1) ” Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine” bakmakla görevlidir.”
TTK.nun 5/3. Maddesine göre Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Hükmünü taşımaktadır.
Somut olayda taraflar arasındaki ilişki alım-satım ilişkisi olup TTK.nın 4.maddesinde sayılan dava türlerinden değildir.
Yine 6102 sayılı TTK nun 16.maddesi ” 1-Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet,il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlarda tacir sayılırlar.
2-Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya, ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.”
Hükmünü taşımakta olup davalı tacir değildir.
Sonuç olarak işbu davada davacı tacir ise de; davalı yukarıda anılan yasal düzenlemeler nazara alındığında davalı kamu tüzel kişisi olup, tacir olmadığından yine davanın 4.maddede sayılan dava türlerinden olmaması nedeniyle işbu davada görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu kanaatina varılmakla, görev dava şartı olduğundan HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine ve davanın reddine, HMK.nun 20.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan iş bu davada Mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde, kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde gönderme talebinde bulunulduğu takdirde dava dosyasının görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 331/2.maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İşbu kararın taraflara tebliğine,
ilişkin tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Mahkememize veya bulundukları mahal Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.28/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır