Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/312 E. 2022/471 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/312
KARAR NO : 2022/471

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında vinç kiralama sözleşmesi yapılmış, davacı şirket bu sözleşmeden kaynaklanan edimlerini eksiksiz ifa etmiş ive 11/03/2019 tarihli …. numaralı KDV dahil 32.818,16 TL lik faturayı tanzim etmiştir. Davalı borçlu bu faturayı koşulsuz olarak kabul etmiştir. Ancak davalı borçlu bu fatura bedelini süresi içinde ödememiştir. 15/05/2019 tarihinde İzmir 2. İcra Dairesinin … e sayılı dosyası ile takibe geçilmiştir. Borçlu tarafından bu takip durdurulmuştur. Durdurulan bu takibin devamına karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı yandan tahsilini ve % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava; vinç kira sözleşmesinden doğan uyuşmazlıktan kaynaklanmakta olup taraflar arasındaki vinç kira sözleşmesi sonucunda ödenmeyen fatura tutarının tahsili istemine ilişkin açılmış icra dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dava; İİK. 67/2 uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. Dosya içinde İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyası getirtilmiş, taraf defterleri üzerinde SMM bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmış, dosya içinde 09/02/2019 tarihli teklif formu getirtilip incelenmiş ve tarafların itirazları, taraflar arasındaki sözleşme de irdelenmek suretiyle ve sözleşmede 26 iş gününün yazıldığı ve bu şekilde sözleşmenin 26 iş günü sürecek sözleşme olarak kabul edildiği ve aylık olarak yapıldığının kabulünün imkansız olduğu değerlendirilerek tüm dosya içeriği de değerlendirilmek suretiyle 3.068,00 TL tutarındaki faturanın, davalı şirket tarafından, 11/03/2019 tarih … nolu faturada fazladan gösterilen mesai ücretine ilişkin fiyat farkı olarak düzenlendiği ancak ilgili faturanın davacı tarafından kabul edilmeyerek davacı şirkete iade edildiğinin anlaşıldığı belirtilmiştir. Bu durumda, Sayın Mahkemece verilen görev kapsamında uyuşmazlık konusu husus, bu faturanın gerçek bir alacağa dayalı olup olmadığıdır.
Bu faturanın haklı olarak kesilip kesilmediği, sözleşmenin günlük mü yoksa aylık mı olduğu sorununun çözümüne bağlıdır. Çünkü 2.600,00 TL +KDV = 3.068,00 TL tutarlı fatura üzerindeki ihtilaf bu farktan doğmaktadır.
Davalı tarafından verilen beyanda, davacı tarafından gönderilen teklif formunda “26 iş günü” ibaresinin yer almasından hareketle sözleşmenin günlük olarak yapıldığı belirtilmektedir. Davacı tarafından verilen beyanda ise vinç sözleşmesinin aylık olarak, yani pazarlar hariç olmak üzere 26 günlük yapıldığı ifade edilmiştir.
Tarafalar arasındaki sözleşme ilişkisinin davacının 09/02/2019 tarih, …. numaralı teklif formunun davalı tarafından kabul edilerek kurulduğu görülmektedir. Bu teklif formunun 1 nolu açıklamalar kısmında davalı tarafından da dikkat çekildiği üzere, “… yazılıdır. Davalının bu teklif formunu, “ Makinenizin Pazartesi sabah 08:00’de operatörlü olarak … AVM şantiyesinde olması koşuluyla teklifinizi onaylıyoruz” şeklindeki beyanı ile kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Bu beyan esas alındığında, 26 işgünü sürecek bir sözleşmenin aylık olarak yapıldığının kabulü imkansız hale gelmektedir. Zira 11/02/2019 pazartesiden itibaren Pazar günlerinin dikkate alınmadığı bir sözleşme bir ay sürmemekte, 11/03/2019 günü bitecek bir sözleşmede 26 işgünü bulunmamaktadır. Bu koşullar altında, nihai takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere sözleşmenin günlük yapıldığı, 26 işgününü aşan Pazar günleri çalışması için ek ücret alacağı doğduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Davacı tarafından faturanın dayanağına itiraz edilmişse de, tutarına (yanlış hesaplandığı ya da tutarın fazlalığına) ilişkin özel bir itiraz bulunmadığı görülmektedir. Bu fatura her ne kadar takip tarihinden sonra kesilmişse de, içeriği itibari ile daha önce davacı tarafından kesilen fatura tutarının fazlaya ilişkin kısmını oluşturmaktadır. Bu nedenle bir borcun ifası niteliği taşımamakta, takip konusu borç tutarından düşülmesi gerekmektedir. Bu durumda dava tarihi itibari ile davalının borcu 28.804,19 TL olarak hesaplanmaktadır.
Dikkate alınması gereken ikinci husus, davalının takip tarihinden 2 gün sonra 17/05/2019 tarihinde, davacının banka hesabına 5.000,00 TL EFT yapılmış olmasıdır. Ne var ki, bu ödeme takip tarihinden sonra yapılmış olması karşısında, takibin açılmasına neden olan davalının takip sonrası yaptığı bu ödemenin ilgili icra giderleri ve işleyen faiz hesabı da gözetilerek ilgili müdürlüğünce yapılması gerekeceğinden (YARGITAY 19. Hukuk Dairesi ESAS: 2012/10020 KARAR: 2012/16040) mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının; İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasındaki 28.804,19 TL’ye (5.000,00 TL’lik ödeme takip tarihinden sonra yapılmış olmakla takibin açılmasına neden olan davalının takip sonrası yaptığı bu ödemenin İcra Dairesi tarafından tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde dikkate alınmasına) yönelik itirazın iptali ile;
Takibin 28.804,19 TL’ye takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
Alacak; yargılama ile belirlendiğinden, likit ve hesaplanabilir olmadığından, şartları oluşmadığından, davacı lehine İİK. 67/2 uyarınca icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
Red edilen miktar yönünden kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2-Kabul edilen miktar üzerinden, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.967,61 TL harcın peşin olarak alınan 384,28 TL harcın düşülmesi ile kalan 1.583,33‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 44,40 TL’si başvurma harcı, 384,28 TL peşin harcın toplamı olan 428,68 TL harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davanın kabul ret oranına göre (%89,70 kabul, %10,30 ret) 1.184,04‬ TL sinin davalıdan, geriye kalan 135,96‬ TL sinin davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu 88,00 TL’si posta-tebligat gideri ve 1.800,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.888,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre (%89,70 kabul, %10,30 ret) takdiren 1.693,54 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 194,46‬ TL kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Dava kısmen kabul edildiğinden, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Dava kısmen reddedildiğinden, reddedilen miktar üzerinden hesaplanmış olan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 3.305‬,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı.17/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza