Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/310 E. 2021/432 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/310
KARAR NO : 2021/432

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülen davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA;
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; davalının, müvekkilleri hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığını, itiraz süresinin kaçırılması sonucu takibin kesinleştiğini, takipte rücu bedeli faiz ve KDV toplamı olan 561.412,54 TL alacağın yıllık % 16,75 avans faiziyle birlikte tahsilinin istendiğini, borcun sebebinin “rücu bedeli” olarak gösterildiğini ancak belgesinin ödeme emrine eklenmediğini, bu şekilde başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin takibe konulan miktarda borçlarının bulunmadığını, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, yapılan görüşmelerde; takibin dayanağının, bir iş kazasında vefat eden … isimli işçinin, mirasçı ve yakınlarının açtığı maddi ve manevi tazminat davasında … İş Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyası nedeniyle ödenen tazminatlar olduğunu öğrendiklerini, söz konusu mahkeme kararında müvekkillerinin hükmedilen tazminat tutarlarının toplamından sorumlu olmadığını, ancak kendilerine yüklenen kusur oranında sorumlu tutulabileceklerini, bu miktarın da takip konusu yapılan miktarın çok altında olduğunu, rücuan bir istekte bulunabilmek için, öncelikle müvekkillerinin ödemesi gereken bir borcun, müvekkillerinden alacaklı olan tarafa ödenmesi gerektiğini, müvekkilleri adına yapılmamış bir borç ödemesinin müvekkillerinden istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafın takipte bulunmadan önce böyle bir ödemede bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, … İş Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı kararında “275.524,81 TL maddi tazminat + 290.000,00 TL manevi tazminat + 3,113,65 TL yargılama peşin harcı + 2.900,00 TL yargılama gideri + 64114,12 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 635.652,58 TL’nin kaza tarihi olan 17/06/2015 gününden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan ( …. + … + … Belediye Başkanlığı + … + …. + … + … + … + ….) alınarak davacı taraflara ödenmesine” karar verildiğini, mahkemenin kararında “… Şirketi’nin % 20, Şirket müdürü …’ın % 5, … Belediye Başkanlığı’nın % 10, … Belediyesi’nde Ziraat Mühendisi …’un % 5, Davalı …. alt taşeronu ….’nin % 25, …. Yetkilisi …’ın % 5, Koordinatör Mühendis …’nın % 5, Elektrik Teknisyeni …’un % 10, Davalı ….’nin % 10 oranında kusurlu olduklarının” belirlendiğini, mahkeme kararının haksız fiil kurallarına göre maddi ve manevi tazminata yönelik olduğunu, TMK ve TBK hükümlerine göre, birden çok kişinin haksız fiili nedeniyle ortaya çıkan zarar ve tazminattan haksız fiilde bulunanların tamamının, haksız fiilden zarar görene karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, haksızda fiil ile zarara neden olanların kendi aralarındaki sorumluluğun ise, kendi kusur oranlarına göre belirleneceğini, haksız fiilde bulunanlardan birisinin, haksız fiil sebebiyle zarar görenin uğradığı zararların tamamını ödemesi halinde, ödediği bu miktarla ilgili olarak, diğer şeriklere karşı kusur oranlarında rücuan başvurabileceğini, bunun için de öncelikle zarar görene ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiğini, söz konusu mahkeme kararındaki tazminat miktarları toplamının 635.652,58 TL olduğunu, müvekkili şirketin kusur oranının %20 olduğunu, buna göre müvekkili şirketin sorumlu olduğu miktarın (635.652,58 x % 20)= 127.130,51 TL olduğunu, müvekkillerinden …’ın % 5 kusurlu olduğunu ve bu kusur oranına göre sorumlu olduğu miktarın (635.652,58 x % 5)= 31.782,63 TL olduğunu, buna göre mahkeme kararında belirtilen kişilere davalı kurum tarafından bir ödeme yapılmış ise, yapılan bu ödemenin 127.130,51 TL’sinin müvekkilim şirketten, 31.782,63 TL’sinin müvekkili …’tan istenebileceğini, mahkeme kararında belirtilen şekilde işlemiş faiz ödemesi yapılmış ise, bu faiz ödemesinin de kusur oranında ödenmesinin istenebileceğini, bu miktarların dışında bir ödeme ve alacak isteğinde bulunulamayacağını, ödeme emrinde istenen 23.768,08 TL KDV alacağının ve işlemiş ve işleyecek faiz ile avans faizinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, haksız fiile dayalı olarak ödenen, ticari bir niteliği olmayan bir alacak iddiası ile ilgili olarak istenebilecek faiz oranının yasal faiz oranı olabileceğini, ticari avans faizi istenemeyeceğini, ayrıca faiz istenebilmesi için öncelikle borçlu olduğu iddia edilen kişinin temerrüde düşürülmesi gerektiğini, müvekkillerinin temerrüte düşürülmediğini, müvekkillerinin haksız ve hukuka aykırı şekilde yapılan takip sebebiyle haciz işlemine maruz kalması, araçlarının trafikten çekilmesi, bankalardaki hesaplarına bloke konulması gibi durumların söz konusu olabileceğini belirterek, teminat istenmeksizin veya mahkemece uygun görülecek miktarda istenilecek teminat karşılığında takibin durdurulmasına, bu isteğin kabul edilmemesi halinde icra veznesine girecek paranın ödenmemesine, takipte belirtilen rücu bedeli sebebinin … İş Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı kararı ile ilgili olduğunun ileri sürülmesi halinde; müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline; … İş Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı kararı gereğince tazminat alacaklılarına ödeme yapıldığının ispat edilmesi halinde; müvekkili … yönünden; 127.130,51 TL’nin bu müvekkilinden istenebileceğine, bu miktarın üzerinde kalan kısım yönünden müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, bu miktar üzerinde kalan kısım ile ilgili olarak icra takibin iptaline, geçmiş ve işlemiş faiz isteklerinin ve ayrıca yasal faiz yerine avans faizi isteğinin reddi ile iptaline, ödeme emrinde istenen 23.768.08 TL KDV alacağı yönünden de borçlu olmadığının tespitine, bu yönden de takibin iptaline; müvekkili … yönünden; 31.782,63 TL’nin bu müvekkilinden istenebileceğine, bu miktarın üzerinde kalan kısım ile ilgili olarak icra takibinin iptaline, geçmiş ve işlemiş faiz isteklerinin ve ayrıca yasal faiz yerine avans faizi isteğinin reddi ile iptaline, ödeme emrinde istenen 23.768.08 TL KDV alacağı yönünden de borçlu olmadığının tespitine, bu yönden de takibin iptaline, her iki müvekkili lehine ayrı ayrı % 20 tazminatına hükmedilmesine, icra yoluyla tahsilat yapılması halinde istirdat davası olarak davanın devamına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE;
Dava; menfi tespit davasıdır.
Davacılar vekili 25/05/2021 tarihli dilekçesiyle; davadan feragat ettiklerini belirtmiştir.
Davalı vekili 25/05/2021 tarihli dilekçesiyle; davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti isteklerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Davacılar vekilinin vekaletnameleri incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat, davayı sonlandıran işlemlerden olup, hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabileceğinden ve feragat beyanı verildiği anda kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağından, dosya ele alınarak davacı tarafın davadan feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından önce gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 1/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 19,77 TL olduğundan, peşin alınan 6.873,69 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan ‭6.853,92 TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça sonradan yatırılan 9.044,75 TL peşin harcın ve 542,76 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davalı tarafın vekalet ücreti isteğinde bulunmamış olması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza