Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/305
KARAR NO : 2022/739
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA ve TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kaza sonrası müvekkilinin aracında eksik ödenen değer kaybı tazminatı farkının BAM kararı ve Yargıtay kararlarına göre hesaplanması gerektiğini, ZMMS poliçe tanzim tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi yönünden Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Ek-1 deki hesaplamanın uygulanması söz konusu ise de davalı sürücü ve işleten için bu yöntemin uygulanacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığı gibi, istinaf inceleme tarihinde 2918 sayılı KTK.nun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına atıf yapın hükümleri Anayasa mahkemesince iptal edildiğinden ve iptal hükmünün derdest davalar yönünden dikkate alınması gerektiğinden, artık sigorta şirketi yönünden de Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Ek-1 deki hesaplamanın uygulanması mümkün olmayacağını, davalının değer kaybı olarak 3.053,75 TL ödediğini, bu tutarın yetersiz olduğunu, avans faiziyle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL den dava açıldığını, ekte sunulan Yargıtay kararları gereği davalı sigortacının 04/02/2021,diğer davalının haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi ile değer kaybı hesaplaması ile ödenmesi gerektiğini, müvekkilin aracını onarım süresince kullanamadığını, uzman görüşü raporunda aracın onarım gün süresinin 15 gün olarak belirtildiğini, günlük 200 TL den 3.000,00 TL hesaplandığını, aracın dava dışı müvekkilin kasko sigortacısı … sigorta A.Ş.den … nolu kasko poliçesinden … dosya no ile onarıldığını ,bu dosyanın celbi talep edilerek onarım gün süresi tespiti ile uzman görüşü raporu da değerlendirilerek gerçek zararı tespiti gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; davalının trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak müvekkile ait … plakalı araca çarpması sonucu müvekkilin aracında kaza sonrası Davalılar … Sigorta A.Ş ve … yönünden; değer kaybı tazminatının Yargıtay kararlarına göre aracın kazadan önceki değeri ile kaza sonrası hesabı ile şimdilik 10,00 TL nin 04/02/2021 den itibaren … yönünden 17/09/2020 haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini, sadece … yönünden araçtan mahrum kalma tazminatı olarak şimdilik 10,00 TL nin haksız fiil tarihi 17/09/2020 den itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline, TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli (375,00 TL) HMK 323. Madde gereği diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limitinin kaza tarihi itibariyle müvekkil şirket nezdinde araç başına 41.000,00-TL’ olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, … Gayrimenkul Yatırım İnş. Firmasına 04/02/2021 tarihinde 3.053,75 TL, … Sigorta A.Ş. (rücuen tazmınat ödemesi) ye 24/02/2021 tarihinde 13.456,00 TL ödeme yapıldığını, değer kaybı talebi yönünden işbu davadan önce, davacı yana 04.02.2021 tarihinde 3.053,75-TL değer kaybı tazminatı ödendiğini , művekkil şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu ödemeye ek olarak karşı yan aracında meydana gelen araç hasar tazminatı için karşı yan sigortacısına 24.02.2021 tarihinde 13.456-TL rücuen tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, eksper raporu kapsamında ödemelerini gerçekleştiren sigorta şirketinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacıya ait aracın davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının, ayrıca 165.000 km’nin üzerinde olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, mağdur aracın müvekkil şirket ile arasındaki ilişki ticari bir nitelik arz etmediğini ve tazminat talebinin de haksız fiilden kaynaklandığını belirterek avans faiz talebinin reddini talep ettiklerini, davanın usulden reddine, talebin cevap dilekçelerinde belirtilen nedenlerle esastan reddin, davacı yanın tüm zararı daha önce karşılandığı için davanın reddine, aksi halde, ödeme tarihinden itibaren faizi güncellenmek suretiyle tazminattan mahsubuna, zarar sorumluları tarafından davacıya daha önce ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasına, ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile değer kaybı ve kusur yönünden ilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, talebin kabulü halinde, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, vekalet ücretinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açtığını, halbuki aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan … SigortaA.Ş tarafından düzenlenen Aktüeryal Raporuna göre davacının maluliyet tazminatının 150.298,61 TL olarak hesaplandığını ve bu doğrultuda sigorta şirketi tarafından davacıya 106.338,00 TL ödeme yapıldığı ve yapılan ödeme sonucunda davacı vekili ile … Sigorta A.Ş arasında 17/03/2008 tarihli Sulh Protokolü imzalandığının anlaşıldığını, şu durumda, davacının iddia ettiği maddi zararın miktarının belirli olduğunu, dava dilekçesinde şartları bulunmadığı halde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmesi gerektiğini, davacı tarafın avans faizi talebinde bulunduğunu, ancak davacının tazminat talebi haksız fiil iddiasına dayanmakta olup, arada herhangi bir ticari ilişki de bulunmadığını, KTK.’nın tazminatın biçimi ile ilgili borçlar kanununda düzenlenen haksız fiil sorumluluğunda uygulanacak faizin yasal faiz olduğunun belirtildiğini, bu nedenle davacının avans faizi talebinin reddedilmesi gerektiğini, davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte davacı taraf davasını uzman görüşüne dayandırmadığını, oysa uzman görüşünün hiçbir – bağlayıcılığının bulunmadığını, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kaza sonucu araçta bir değer kaybının bulunup bulunmadığını söyleyebilmek için, aracın markası, modeli, trafiğe çıkış tarihi, daha önce hasara uğrayıp uğramadığı, parçalarının orijinal olup olmadığı, dava konusu kaza sonucu hangi parçalarının değiştiği, değişen ya da tamiratı yapılan parçaların olup olmadığı ve aracın değerini olumsuz yönde etkiler nitelikte olup olmadığı hususlarının hep birlikte değerlendirilmek suretiyle gerçek değer kaybının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın diğer davalı sigorta şirketince yapılmış olan ödemeye rağmen bakiye alacağının bulunduğu şeklindeki soyut, dayanaksız ve gerçek dışı iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın araçtan mahrum kaldığı iddiasıyla ilgili olarak yine davacının iddialarını kabul etmemekle birlikte, aracın sürekli olarak kullanılıp kullanılmadığı, hangi işlerde kullanıldığı, araçtan ne şekilde yararlandığı hususlara ilişkin hiçbir delil sunulmadığını, sadece davacı tarafın soyut iddialarına dayalı olan ve gerçek dışı beyanlara dayanan talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek sebeplerle; öncelikle zorunlu arabuluculuk görüşmesi tarafımla yapılmamış olduğundan dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesini, yine işbu dava belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağından hukuki yarar yokluğundan reddine, aksi takdirde de haksız ve kanuna aykırı davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; 17/09/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan değer kaybı tazminatının kazaya neden olan araç maliki ve aracın ZMM sigortalısından, araçtan mahrum kalma tazminatının araç malikinden tahsiline yönelik açılmış tazminat davasıdır.
Dosya içinde araçların trafik kayıtları. Davacı aracın tramer kaydı, davalı sigorta şirketine başvuru ve evraklar, kaza tespit tutanağı, aracın fotoğrafları, … numaralı hasar dosyası, ZMMS poliçesi dosya içerisine getirtilmiş, davalı tanığı … mahkememizce dinlenmiş, karar vermemize dayanak teşkil usul, yasa ve mevzuata uygun kusur ve tazminat yönünden 24/06/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmış, dava değeri belinlenince davacı vekili süresi içerisinde HMK. 107/2 uyarınca dava değerini arttırmış, karşı tarafa tebliğ edilmiş ve harcını yatırmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; incelenen belgeler, sigorta poliçesi hasar dosyası, 24/06/2022 tarihli heyet raporu da dikkate alınarak meydana gelen kazada davacının herhangi bir ihlalinin olmadığı, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün, aracı ile güvenli takip mesafesini korumadığından dolayı kazanın oluşumunda etken olduğunun bildirildiği ve 04/02/2021 tarihinde davacıya 3.053,75 TL ödeme yapıldığı, kaza nedeniyle değer kaybının 10.000,00 TL olduğu, bakiye değer kaybı zararının 6.946,25 TL olduğu, ikame araç bedelinin de, mevcut kaza nedeniyle onarımının sistemli bir çalışma ile 10 iş günü içerisinde tamamlanmasının mümkün olduğu ve günlük 150,00 TL bedel ile kiralanması mümkün olduğundan, 10 günlük araç ikame bedelinin 1.500,00 TL olduğu belirtilmekle arttırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının 6.946,25 TL değer kaybı tazminatının, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 04/02/2021 tarihinden, diğer davalı … yönünden ise haksız fiil tarihi olan 17/09/2020 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline,
2-Davacının ikame araç tazminat talebinin KABULÜ ile;
1.500,00 TL ikame araç tazminatının haksız fiil tarihi olan 17/09/2020 tarihinden itibaren avans faiziyle davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 474,50 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL ile 144,00 TL tamamlama harcı toplamı olan 203,30 TL harcın düşülmesi ile kalan 271,20 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 203,30 TL peşin harç ve tamamlama harcı toplamı ile 8,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 271,10 TL’nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu 204,95 TL’si tebligat-posta gideri ve 1.500,00 TL’si bilirkişi ücreti ve 375,00 TL ekspertiz uzman görüş ücreti olmak üzere toplam 2.079,95 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
Davalı … tarafından yapılan toplam 101,00 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı ve davalı … tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde Davacı ve davalı …’e iadesine,
Dair, davalı …’in yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulünce anlatıldı. 19/07/2022
Katip …
E-imza
Hakim …
E-imza