Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/302 E. 2022/178 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/302
KARAR NO : 2022/178

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; …’a ait ve kendisinin sevk ve idaresindeki, davalıya 19.06.2020/2021 tarihleri arasında … sayılı Z.M.S. (trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı aracın 15.10.2020 tarihinde Bursa ili Nilüfer ilçesi İzmir yolu caddesi üzerinde, müvekkili …’e ait ve kendisinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla kurallara uygun bir şekilde kendi şeridinde ilerlerken müvekkil aracının önüne aniden çıkarak Karayolları trafik kanunun 57/B-5, 84/G ve trafik yönetmeliğinin 109/5 maddelerini ihlal ederek asli tam kusurlu maddi hasarlı kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkil aracının zararından davalı taraf sorumlu olduğunu, müvekkiline ait Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası oluşan hasarı Almanya’da bulunan … otomobil kurumu LTD. Şti. tarafından düzenlenen 19.11.2020 tarihli tamir maliyeti hesaplamasıyla KDV dahil 2.869,02 EUR olarak tespit edildiğini, davalı sigorta şirketi hasar bedeline yansıyacak KDV miktarını da Yargıtay kararları gereği ödemek zorunda olduğunu, müvekkilinin aracı yabancı plakalı olup daimi, ikametgahı da Almanya olduğundan araçtaki zararda Alman rayiç değerlerine göre belirlenmesi gerektiğini, zararı gidermek için yabancı para EUR üzerinden harcama yapacağının da kabulü gerektiğini, iş bu davada müvekkilinin aracında oluşan zarar miktarı poliçe genel şartlarına göre değil, gerçek zarar esasına göre belirlenmesi, KTK nın 92. Maddesinin (i) bendine ilişkin olarak Anayasa mahkemesinin 2019/40E, 2020/40K. sayılı, 17.07.2020 tarihli kararı ile iş bu bendin iptaline karar verildiğini, söz konusu kanun maddesinin düzenlemeden önceki halinde; ZMS genel şartların eklerinde yer alan “teminat dışında kalan haller” ile düzenlenen hususların ZMS kapsamı dışında olduğu kabul edilmişse de, Anaysa mahkemesinin iptal kararı ile söz konusu düzenleme bu kapsamda yürürlükten kaldırıldığını, dolayısıyla yürütmenin, Yargının yetki alanına girerek genel şartlar adını verdiği ve kendi iradesiyle teminat kapsamı dışında bıraktığı bazı hallere yönelik kuralların hukuken bir bağlayıcılığı kalmadığını, müvekkil aracında oluşan zarar gerçek zarar ilkesine göre belirlenmesi ve davalı sigorta şirketlerinin kaza tarihinde geçerli olan poliçe teminatına temerrüt tarihindeki karşılığı dikkate alınarak sorumlulukları yoluna gidilmesi gerektiğini, zararın giderimi için davalı sigorta şirketine 10.03.2020 tarihinde hasar ihbarı yapıldığını, ardından arabuluculuk yoluna başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, davalıların ödemekle yükümlü olduğu hasar miktarı bakımından ihbarı izleyen 8. İş günü sonu olan 22.03.2021 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmolunması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.869,02 EUR hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 22.03.2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihinde ki Merkez bankası Efektif satış kuru olarak karşılığı TL olarak tahsiline, kanuni vekalet ücretinin KDV hariç olarak hükmedilerek Yargılama giderleriyle birlikte davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça iş bu dava öncesinde müvekkil şirkete başvuru yapılmışsa da, sigortalı aracın kazaya karıştığını ispatlayan herhangi bir evrak sunulmamış olduğunu, ibrazı gereken tüm belgeler müvekkil şirkete iletilmediğini, bunun yanında dava öncesi dava şartı arabuluculuğa da başvurulmamış olduğunu, iş bu nedenle trafik sigortası genel şartları gereğince davacının dava açma hakkı bulunmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, davacının Türk vatandaşı olması ve dava konusu kazanın Türkiye’de meydana gelmesi nedeniyle aracın Türkiye piyasasında uygulanan fiyatlandırma üzerinden hasar bedelinin hesaplanması gerektiğini, davacı öncelikle zararı ve zarar sorumlusunu ispat etmesi gerektiğini, davacının tek taraflı beyanları doğrultusunda düzenlenen kaza tespit tutanağının kabulünün mümkün olmadığını, davacı kazanın oluş şeklini ve iddia edilen hasarların kazadan kaynaklandığını ve kazada sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunu somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, aksi takdirde davanın reddi gerektiğini, öncelikle kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, konu kazada asli kusur davacı tarafta olduğunu, hasar bedelinin belirlenmesi hususunda trafik sigortası genel şartlarında belirlenen usul ve esaslar göz önünde bulundurulması gerektiğini, davacının yabancı para üzerinden karar verilmesi yönündeki taleplerinin reddi gerektiğini, zararın TL olarak hesaplanması aksi halde ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte geçerli olan Kur esas alınarak TL. karşılığı üzerinden verilmesi gerektiğini, faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava; fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak kaydıyla 15/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle 2.869,02 EURO maddi tazminatın fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsilinin kazaya neden olan aracın ZMM sigortalısından tahsiline yönelik açılmış maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı tazminat davasıdır.
Dosya içinde maddi hasarlı trafik kaza tutanağı, aracın renkli resimleri, ruhsat belgesi, Almancadan Türkçeye tercüme evrakları, sigorta şirketine başvuru, sigorta şirketinin … plakalı kazaya neden olan araca ilişkin hasar dosyası ödeme yapılmadığına ilişkin sigortanın cevabi yazısı ve sigorta poliçesi dosya içinde hazır edilmiştir.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden karar vermemize dayanak teşkil eden 31/01/2022 tarihli bilirkişi heyetinden rapor alınmış, alınan raporda davalı sigorta şirketine 19/06/2020 – 2021 tarihleri arasında … no’lu Z.M.M. (Trafik) sigorta poliçesiyle sigortalı … plakalı 2004 model Mazda marka kapalı kamyonet sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda 2918 sayılı kara yolları trafik kanununun diğer sürücü kusurlarından, 57/a ve 57/b-4 ile sürücü asli kusurlarından 84/h kurallarını ihlal ettiği, davacı …’in kullandığı … Almanya plakalı 2009 model Volkswogen sedan markalı otomobil sürücüsü davacı …’in kazanın oluşumuna katkı sağlayacak 2918 sayılı kara yolları trafik kanunlarına aykırı etken davranış faktörü göstermediği, kazanın oluşumuna katkı sağlayacak başkaca etken kişi, kurum ve kuruluş olmadığı, dava konusu otomobil hasara uğramış olan kısımlarının, 15/10/2020 tarihli kaza tespit krokisinde çizilen araç konumları, çarpışma noktası dikkate alındığında kaza ile uyumlu olduğu ve kazadaki Yargıtay Yerleşik İçtihatları da dikkate alındığında hasarın KDV dahil 2.869,02 EURO (KDV) olduğu dahil olduğu anlaşılmakla bu miktar göze alındığında otomobilin onarımının ekonomik olarak onarılacağı dikkate alınarak davanın kabulüne 2.869,02 EURO maddi tazminatın davacı talebi doğrultusunda fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru Türk Lirası karşılığının davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 23/02/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tahsiline dair mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜNE,
Hasar bedelinden oluşan, 2.869,02 EURO maddi tazminatın (poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere) fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru Türk Lirası karşılığının davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 22/03/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 1.942,70 – TL nispi ilam harcından, peşin alınan 485,68 TL harcın düşülmesi ile kalan 1.457,02‬‬ ‬TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı, 485,68 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet suret harcı toplamı olan 553,48‬‬’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu 38,70 TL’si tebligat-posta gideri ve 1.500,00 TL’si bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.538,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulün anlatıldı.01/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza