Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/298 E. 2021/675 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/298
KARAR NO : 2021/675

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;Borçlu – davalı hakkında İzmir …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla takip açıldığını, davalı – borçlu şirkete 08.09.2020 tarihinde 7 Örnek Ödeme Emri tebliğ edildiğini, davalı – borçlunun 14.09.2020 tarihinde takibe itiraz ettiğini, taraflar arasında 02.01.2020 tarihinde “İş Üretim Sözleşmesi” akdedildiğini ve müvekkilinin bu sözleşmeye istinaden üzerine düşen edim olan “270 Adet Sensörlü Giyotin Pencere Motor Kartı 24v 20a Ve 270 Adet RF Alıcı Kumanda Kartı”nı üreterek sözleşmeye uygun bir biçimde teslim ettiğini, ürünlerin davalı yana sorunsuz bir şekilde teslim edildiğini, davalı bünyesinde çalışan Erdem Helik tarafından da muayene edildiğini, 14.07.2020 tarihinde taraflarca imza altına alınan belge ile elektronik kart giyotin pencere çalıştırma sisteminin çalışır halde video çekilerek teslim alındığının kabul edildiğini, yine 14.07.2020 tarihinde taraflarca imzalanan Mal Teslim Tutanağı’nda da; 13.07.2020 tarihinde faturası kesilmiş olan “270 Adet Sensörlü Giyotin Pencere Motor Kontrol Kartı, 270 Adet RF Alıcı Kumanda Kartı ve Hall Sensörler”in 14.07.2020 tarihinde test edilerek çalıştırılıp eksiksiz teslim alındığının belirtildiğini, davalı-borçlu vekilinin 14.09.2020 tarihli itiraz dilekçesinde de ikrar edildiği üzere davalı yanca ürünlerin teslim alındığını ve müvekiline 96.402,53 TL ödeme yapıldığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde cari hesap kayıtlarında müvekkilinin 35.000,00 TL alacaklı olduğunun açıkça görüleceğini, cari hesapta görünen satışın tamamının dava konusu malzemeler olmadığını, müvekkili tarafından davalıya çeşitli ürünler satıldığını, davalı-borçlu tarafından haksız olarak davaya konu takibe itiraz edildiğini ve ayrıca İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile; taraflar arasındaki sözleşmenin iptali, müvekkiline ödenen 96.402,53 TL’nin tahsili, sözleşme konusu kartların müvekkiline iadesi ile davalı borçlunun müvekkiline 35.000,00 TL borçlu olmadığının tespiti talepli dava açıldığını, davalı tarafından takibe konu bakiye borcun ödenmediğini, izah edilen nedenlerden ötürü fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı borçlunun takibe , borca ve ferilerine ilişkin haksız ve kötüniyetli itirazının iptali ile davalı – borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra -inkar tazminatına hükmedilmesine, usul ve kanuna uygun olan takibin devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin,….İzmir adresindeki” …… isimli işletmenin sahibi olup, işletmenin, mekânların camla kaplama işlemleriyle ilgili faaliyet yürüttüğünü, müvekkili ve …’un (Power leddekor /led aydınlatma) müvekkiline ait işletmenin, elektrik Motorlu Giyotin Pencere Sistemlerinin yukarı aşağı (kapanıp açılma) hareketinin tamamlanması için motorlara doğru yerde ve doğru zamanda çalışmak üzere komut veren kartların yapımı ile ilgili olarak, sensörlü monitör kontrol kartı 24 Volt 270,00.TL + Kdv , Hall Sensör 5,00.TL.+ Kdv, RF Alıcı Kumanda Devresi 75,00.TL.+ Kdv’ye yapılması için sözlü olarak anlaştıklarını, tarafların, sisteme yetecek miktarda yapılacak kartlar için ödemelerin, kartların teslimi sonrasında yapılması, ödenecek tutarın (110,000,00-TL.sının) %30’u kadar olan 35.000,00.TL.’sının kartların istenilen düzeyde çalıştığının tespitinden sonra ödeneceği konusunda mutabık kaldıklarını, teslim edilen kartlar sonrasında yükleniciye 96.402,53.TL ödeme yapıldığını, bakiye 35.000,00.TL.’nin ise sistemin çalışıp çalışmadığının tespiti sonrasına bırakıldığını, 08.09.2020 tarihinde yüklenici …’la akdin ifa edildiği müvekkiline ait işyerinde yapılan deneme sonunda, kart sisteminde ayarlama yapılmasına rağmen sistemin devamlı ayar değiştirdiği, düzenli çalışmadığı, doğru kapanıp, açılmadığı dolayısıyla sistemin çalışmadığının görüldüğünü ve bakiye ücretin (35.000,00.TL.) ödenmediğini, bakiye ücretin ödenmemesi üzerine İzmir 7. İcra Dairesinde … takip sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, yapılan takibe süresi içinde itiraz edildiğini, İcra takibi sonrası davalı/yüklenici tarafından yapılan kartların sistemi çalıştırıp, çalıştırmadığı bir başka ifade ile kartların ayıplı ve kusurlu olup, olmadığı, bu haliyle sistemi çalıştırıp, çalıştırmayacağının tespiti için Karşıyaka 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nden tespit talep edildiğini, Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yaptırılan inceleme sonrası hazırlanan rapor üzerine 14.10.2020 tarihinde …. Başvuru numarası ile Karşıyaka Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, yapılan görüşmeler sonrası tarafların uzlaşamaması üzerine 6102 sayılı yasa gereği İzmir… Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmış olup, davanın (Esas No:2020/662 ) derdest olduğunu, her şeyden önce davacı ile müvekkili arasındaki icra takibine konu alacak/borç ilişkisi nedeniyle “İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Esas No:…Sayılı dosyası ile görülmekte olan bir dava olması nedeniyle iş bu dava için derdestlik iddiasında bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesini, bu talepleri kabul edilmeyecekse yapılacak incelemeler sonrası davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan eser bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davalı vekili icra takibine yapmış olduğu itirazında, müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Ankara’da, sözleşmenin ifa yerinin ise Çiğli’de bulunduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Ankara icra müdürlüğü olduğunu bildirerek takibin yapıldığı İzmir … İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir.
İ.İ.K.’nın 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Buradan da anlaşılacağı üzere, itirazın iptali davasının koşulları, yetkili icra dairesinde girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde yapılmış itiraz, itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması şeklindedir.
İtirazın iptali davalarında, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır.
İİK’nun 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HMK’nin 6. maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi ve icra dairesi yetkilidir. HMK’nun 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir.
Taraflar arasındaki ihtilâf, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından, bu türden uyuşmazlıklardan kaynaklanan takiplerin kural olarak İİK’nın 50. maddesi uyarınca HMK hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağından davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen yer icra dairelerinden birinde açılması gerekir. Bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili icra dairesini alacaklının yerleşim yeri icra dairesi olarak belirleyen ve sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 89. maddesinin uygulama imkânı yoktur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde, bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilâflarda yetkili mahkemenin ve icra dairesinin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçlarıyla ilgili tüm ihtilâfların davacının yerleşim yerinde takip ve davaya konu olması sonucunu doğurur ki bu da; Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda yer alan yetkiyle ilgili kuralları adeta istisna haline getirmiş olur. Oysa, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmeleri, niteliği itibariyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler olup, karşılıklı edimleri içerir. Bu nedenle, eser sözleşmelerinden kaynaklanan bir alacakta yetkili mahkemenin ve icra dairesinin tayininde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. (Yargıtay 15. HD 2019/2763 Esas, 2019/3958 karar)
Taraflar arasında ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığından, genel yetkili icra dairesi davalının ikametgahı icra dairesi olduğu gibi (HMK madde 6), sözleşmeden doğan takiplerde sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinde de takip yapılabileceği HMK’nın 10. maddesinde bulunan düzenleme gereğidir. Davalının yerleşim yeri Ankara, sözleşmenin ifa edildiği yer ise Çiğli’dir. Dolayısıyla, icra takibinin davalının yerleşim yeri olan Ankara İcra Dairelerinde başlatılabilceği gibi sözleşmenin ifa yeri olan Çiğli ilçesinin bağlı olduğu Karşıyaka İcra Daireleri’nde de başlatılabileceği halde icra takibinin İzmir icra dairesinde başlatılması yukarıda açıklanan yetki kurallarına aykırı olup, yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir takip bulunmadığından itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından, dava şartı yokluğu nedeni ile HMK nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Peşin alınan 597,72 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 59,30 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 538,42 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Dava usulden reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır