Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/289 E. 2021/672 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/109
KARAR NO : 2021/684

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davalı banka ile… numaralı arabulucuk dosyası ile müzakereler yürütülmüşse de davalı banka ile arabuluculuk sürecinde anlaşmalarının mümkün olmadığını, 22.03.2020 gün ve 31076 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 2279 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile süreler durdurulduğundan söz konusu davanın süresi içerisinde ikam edildiğini, dava dışı …’in davalı bankanın … Şubesi’nden 2011 yahut 2012 yılında kullanmış olduğu bir krediye müvekkilleri … ve …’nün kefil olduğunu, dava dışı …’in söz konusu krediyi süresi içerisinde bilinen kadarı ile temerrüde düşmeksizin ödediğini ve kapattığını, bu kredi dışında müvekkillerinin davalı banka ile tarafının … olduğu hiç bir kredi sözleşmesinden haberi olmadığını, hiç bir şekilde taraf olarak da yer almadıklarını, dava dışı …’in müvekkillerinin kefili oldukları kredi sözleşmesi sona erdikten yıllar sonra davalı bankadan yine bir takım krediler ve kredi kartı kullandığını, …’in müvekkillerinin bilgisi olmaksızın kullandığı kredileri ödeyemeyince müvekkillerine davalı bankaca … tanzim tarihli … numaralı hesaba ilişkin muhatabı … olan … gönderi takip numaralı ve … tanzim tarihli …numaralı hesaba ilişkin muhatabı … ile müvekkilleri … ve … olan … Gönderi takip numaralı iadeli taahhütlü mektuplar gönderildiğini, müvekkillerinin bunun üzerine davalı bankanın … Şubesi’ne gittiklerinde bu borcu ödemeleri gerektiğinin bildirildiğini, müvekkillerinin haklı olarak söz konusu borcun dayanağı olan kredi, kredi kartlarından haberdar olmadıklarını kendilerinin kefaletinin sadece 2012 yılında çektikleri kredi ile sınırlı olduğunu davalı banka şube yöneticilerine bildirmişseler de bir sonuç alamadıklarını ancak bu borcu kabul etmediklerini ve ödemeyeceklerini bildirdiklerini, akabinde … Noterliği … Tarih ve … Yevmiye Numaralı ödememe protestosu çekildiğini, zira protesto içeriğine göre müvekkillerinin davalı bankaya düzenleme tarihi 14/03/2012 tarihi olan 50.000 TL bedelli ödeme tarihi … olan kambiyo senedini imzalamış olduklarını, müvekkillerinin bu senetten ilk defa böylelikle haberdar olduklarını, …’in kredi sözleşmesine kefil oldukları sırada kendilerinin bilgisi ve haberi olmaksızın söz konusu kambiyo senedinin de seri şekilde evrak imzalatırken imzalatıldığını düşündüklerini, ödememe protestosuna karşı ayrı ayrı yine … Noterliği … Tarih ve … Yevmiye Numaralı İhtarnameleri ile cevap verdiklerini, ancak davalı bankanın bu ihtarnameye herhangi bir yanıt vermediğini, davalı bankanın ayrıca dava dışı …’e karşı yine İzmir ..İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile konusu bu kişinin çekmiş olduğu kredilere ilişkin olan icra takibine giriştiğini, davalı yanın kötü niyetli olarak basiretli tacir gibi davranmadığını, karşılığı olmayan bir senedi icra takibi marifetiyle hakkı olmayan bir alacağı haciz baskısı ile tahsil ettiğini, hal böyle olunca işbu davayı açma mecburiyetinin doğduğunu,
davanın kabulü ile müvekkili … tarafından davalıya ödenen 36.998,87 TL’nin 34.611,00 TL’sinin ödeme tarihi olan 20/11/2020 tarihinden itibaren, 2.387,87 TL’nin ödeme tarihi olan 13/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan istirdadı ile müvekkiline verilmesine, müvekkili … tarafından ödenen 34.611,00 TL’nin ödeme tarihi olan 20/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan istirdadı ile müvekkiline verilmesine, davalıdan alınarak müvekkillerine verilmek üzere ayrı ayrı yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davayı kabul etmediklerini, müvekkili bankanın … Şubesi ile dava dışı … arasında 14/03/2012 tarihlerinde Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını ve davalılar … ve …’nün ise 14/03/2021 tarihli kefaletnameyle iş bu sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attıklarını, açılan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre zarfında açılmadığını, zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan dava için zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, icra takibine konu bononun ifa amaçlı olarak verildiğini, dava dışı … ile müvekkili banka arasında .. tarihinde ve devamında Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, kredi hesapları açıldığını ve kullandırıldığını, davacıların ise iş bu sözleşmelere 14/03/2012 tarihinde kefalet veren konumunda olduklarını, kredi borçlarının ödeme vasıtası olarak tahsilinde ve tahsil edildiği oranda, tahsilat bedeli kredi borcuna mahsup edilmek üzere ve ifa amaçlı olarak, takip konusu senedin müvekkili bankaya teslim edildiğini, dava dışı borçlunun imzalamış olduğu kredi sözleşmesinin koşullarına uymayarak kredi geri ödemelerini yapmaması üzerine kredi hesaplarının kat edildiğini, tahsilinde bedeli kredi borcuna mahsup edilmek üzere keşide ve teslim edilmiş olan senedin, vadesi geldiği halde ödenmediğinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İzmir … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, kredi hesaplarının kat ihtarının davacı/borçlulara ihtarname ile bildirildiğini, takibe konu senedin Ticaret Kanununda tanımlanan şekilde ve kıymetli evrak vasfında olduğunu, senedin davacılar tarafından iradeleri dahilinde keşide edildiğini, davacıların iddialarının haksız ve dayanaksız olduğunu, davacı/borçlular tarafından takip dayanağı bonodaki imzaların inkâr edilmediğini, dava dilekçesinden de anlaşıldığı üzere bilakis bonoyu imzaladıklarını ikrar ettiklerini, anılı nedenlerle, iş bu haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası : İzmir…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … AŞ tarafından borçlular …, … ve … aleyhine, 50.000,00- TL asıl alacak, 293,84 TL işlemiş faiz, 14,69 TL %5 BSMV, 255,61 TL. Protesto gideri, 606,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 125,40-TL. İhtiyati haciz gideri olmak üzere 51.295,54-TL toplam alacak kalemleri için kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, haciz işlemlerinin yapıldığı ve dosyanın 21/11/2019 tarihinde infazen kapatılmasına karar verildiği anlaşıldı.
Genel Kredi Sözleşmesi: Dava dışı … ile davalı … AŞ arasında 14/03/2012 düzenleme tarihli 50.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davacılar … ve …’nün müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak kefaletnameyi imzaladıkları anlaşılmıştır.
Ödemeler: İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasına göre, … tarihli tahsilat makbuzuna göre, davacı borçlu … tarafından … tarihinde 34.611,00 TL, … tarihli tahsilat makbuzuna göre, davacı borçlu … tarafından … tarihinde 34.611,00 TL, 23.01.2020 tarihli tahsilat makbuzuna göre, davacı borçlu … tarafından 23.01.2020 tarihinde 2.387,87 TL ödendiği görülmüştür.
Takip Konusu Senet: İzmir…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasında takibe konulan senedin incelenmesinde; keşidecisinin …, kefilinin …, lehtar cirantanını …, hamilinin …A.Ş., vade tarihinin 01.03.2019 tarihli olduğu, 50.000,00 TL bedelli senet olduğu görülmüştür.
Dava; İİK’nun 72/7 fıkrası uyarınca açılan istirdat davasıdır.
Davalı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını savunmuştur. İİK.’nun 72/7. maddesi uyarınca istirdat davası, borçlunun borçlu olmadığı bir parayı icra tehdidi altında ödediği tarihten itibaren bir yıl içinde açılabilecektir. Bu süre zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü süre niteliğindedir. Bu nedenle, mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir.
Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 15. Maddesinde “Arabuluculuk Bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı-borçlu … tarafından icra dosyasına en son … tarihinde, davacı borçlu … tarafından icra dosyasına en son 23.01.2020 tarihinde ödeme yapılmıştır. Bir yıllık hak düşürücü süre davacı … açısından 21.11.2020 tarihinde, davalı … açısından 23.01.2021 tarihinde dolacaktır. Eldeki davada arabuluculuğa 19.11.2020 tarihinde başvurulduğu tespit edildiğinden, başvuru tarihinden anlaşamama tutanağının düzenlediği 04.12.2020 tarihinden kadar hak düşürücü süre işlemeyecek ve duracaktır. Davacı … yönünden arabuluculuğa başvurulduğu tarihte hak düşürücü sürenin bitmesine 3 gün, davacı … açısında arabuluculağa başvuru tarihinde hak düşürücü sürenin bitmesine 66 gün kalmıştır. Son tutanağın düzenlendiği 04.12.2020 tarihinden itibaren hak düşürücü süre kaldığı yerden işlemeye devam edecektir. Kalan hak düşürücü süreler, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren işlemeye başlatıldığında, davacı …’nün en son 06.12.2020 tarihinde, davacı …’in ise en son 08.02.2021 tarihinde istirdat davasının açması gerekirken, eldeki davanın 15.02.2021 tarihinde hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı tespit edilmiştir. Buradan hareketle, davacıların istirdat davalarının hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların istirdat davalarının, İİK’nun 72/7 fıkrasında öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle REDDİNE,
2-Peşin alınan 631,85 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 59,30 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 572,55 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI …’e İADESİNE.
3-Peşin alınan 591,07 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 59,30 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 531,77 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI …’ye İADESİNE.
4-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafların yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendilerinin üzerinde bırakılmasına.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacılardan eşit şekilde alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı … tarafından açılan istirdat davası usulden reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı tarafa verilmesine.
7-Davacı … tarafından açılan istirdat davası usulden reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı tarafa verilmesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/09/2021

Katip…
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır