Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/286 E. 2022/409 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/286
KARAR NO : 2022/409

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Olay günü olan 22/11/2018 tarihinde saat 00.00-00.30 sularında … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın çarpışması sonucunda … Caddesi mahallinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu suretle gerçekleşen trafik kazasında …. plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, kaza sonrasında alınan ifadelerinden ve kaza tespit tutanağından, davalı şirkete sigortalı …. plakalı aracın, “kavşaklara dönerken yavaşlamak” gibi çok temel bir trafik kuralını ihlal ettiğinin anlaşıldığını, kaza neticesinde ise, bir müdahalesi ve kusuru olmamasına rağmen müvekkili …’ün, hayati fonksiyonları da etkilenecek şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketine …. poliçe numarası ile bağlı bulunan araç sürücüsünün 2918 sayılı KYTK’nun 52/1-a maddesinde yer alan “Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak” kuralını ihlal etmesi sebebiyle kusurlu olduğunu, sürücünün asli kusuru sonucu oluşan bu olay neticesinde müvekkilinin ilk müdahalesi ve tedavisinin Ödemiş Devlet Hastanesinde yapıldığını, kaza sebebiyle kolunda şiddetli ağrı şikayeti ile kaldırıldığı hastanede müvekkilinin klavikula ekleminde (köprücük kemiği) kırık oluştuğunu, vücudunun pek çok başka yerinde ise çökme ile hassasiyet ve çeşitli travmatik bulgular olduğunun saptandığını, kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere …. plakalı aracın …. A.Ş’ye …. numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile bağlı olduğunun anlaşıldığını, …. Sigorta Genel Müdürlüğü Hasar Servisine söz konusu aracın sebep olduğu kaza ve müvekkilinin sakatlık durumunun bildirildiğini; zararının karşılanması gerektiğini aksi halde dava yoluna başvurulacağının ihtar ve ihbar edildiğini, fakat söz konusu sigorta şirketinin zararı karşılamadığını, Arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, işbu kaza sebebiyle müvekkilinin sağlığında bozulmalar meydana geldiğini; kalıcı sakatlık durumu oluştuğunu, 03/05/1996 doğumlu ve henüz 22 yaşındaki müvekkilinin, kazadan beri şiddetli ağrılar çekmekte olduğunu, yaşadığı hareket kısıtlılığı sebebiyle yaşama ve işine uyum sağlayamadığını, kazanın korkusu ile tedavi sürecinin travmasını atlatamadığını, arz ve izah edilen nedenlerden ötürü fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacı müvekkiline ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 1.000,00 tl daimi sakatlık tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Dava dosyasına konu … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 02/11/2018 tanzim tarihli …. Poliçe Nolu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile teminat altına alındığını, hiçbir şekilde kabul manasında olmamak üzere davacının maluliyet oranının ve kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespiti bakımından mevzuat hükümleri uyarınca Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda usulüne uygun yeni bir rapor alınması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, zira müvekkili şirketin yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı tarafça gelire ilişkin belge sunulmaması halinde, tazminatın asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile hesaplamanın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında öngörülen usul ve esaslara göre yapılacağının açıkça belirtildiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Genel Şartları hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu …. ve hesaplamada esas alınması gereken teknik faizin %1,8 olarak düzenlendiğini, işbu nedenle tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini, gerçek zararın belirlenebilmesi için, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, hesaplanacak tazminattan %20 oranında hatır indirimi ve re’sen tespiti ile davacının varsa müterafik kusuru için ayrıca %20 indirim yapılmasını talep ettiklerini, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin ancak ve ancak gerçek ve doğrudan olan zarar kalemleri için teminat verdiğini, davacı tarafın taleplerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerden dolayı; haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Görevli polis memurlarınca düzenlenen 22/11/2018 tarihli kaza tespit tutanağında; ” sürücü … sevk ve idaresindeki …. plakalı hususi otomobili ile … Caddesi üzerinde batı-doğu yönünde, doğru istikamette iken … Caddesi kavşağına gelindiğinde, kavşaktan 20 metre geride bulunan “Dur” levhasına rağmen kavşağa kontrolsüz girdiği esnada, sürücü …. sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile …. Caddesi üzerinde kuzey-güney istikamette seyrederek doğru istikamette gelerek kavşağa girmiş ve aracının ön kısımları ile …. plakalı hususi otomobilin sol yan kısımlarına çarpması neticesi maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kazanın oluşumunda sürücü …’ın 2918 sayılı K.T.K.’nun 57/1-b-5 ” tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara geçiş hakkını vermek zorundadırlar” hükmünü ihlal ettiği, kusurlu olduğu kaza yeri incelemesinden ve sürücü beyanlarından tespit edilmiştir.
Hasar Dosyası : Davacı vekilinin kaza tarihinden sonra davalı sigorta şirketine başvurduğu, davalı sigorta şirketinin 08/07/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; davacının başvurusu üzerine hasar dosyası açıldığı ancak ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Poliçe : Davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … arasında …. plakalı araca ilişkin 11/05/2018 -11/05/2019 tarihlerini kapsar ZMSS poliçesi bulunmaktadır. Poliçede kişi başına ölüm ve sakatlanma limiti 360.000,00-TL.dir.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 09/06/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; …. plaka sayılı aracın kaza tarihinde ve dava tarihinde dava dışı … adına tescilli olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Nüfus kaydı : Davacıya ilişkin nüfus kayıt örneği dosyamız arasına alınmıştır.
Soruşturma dosyası : Ödemiş C. Başsavcılığının …. soruşturma sayılı dosyasında şüpheli … ve … hakkında mağdur …’e karşı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçuyla ilgili olarak mağdurun şüpheliden şikayetçi olmaması nedeniyle şüpheli hakkında atılı suç nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Kusur Raporu : Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 14/10/2021 tarihli raporunda; Sürücü ….’ın %80 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nin %20 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Maluliyet Raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 17/11/2021 tarihli Adli Sağlık Kurulu Raporunda; Engellilik Ölçütü Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre; 03.05.1996 doğumlu …’ün 22.11.2018 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranının, %1 (yüzde bir) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varıldığı belirtilmiştir.
Aktüer Raporu : Aktüerya/sigorta mevz.kaynaklı Nitelikli hesaplamalar uzmanı Bilirkişi … 28/02/2022 tarihli raporunda ; Davacı talebi ile bağlı kalarak kazaya karışan araçlardan …. plakalı aracın davalı tarafından düzenlenen ZMMS poliçesinden kaynaklı olmak üzere, bu araç sürücüsünün %20 oranındaki kusuru nedeni ile 7.006,75 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talep edilebileceğinin hesaplandığını, Hesaplanan tazminatın ZMMS poliçesi sürekli sakatlık teminat limiti içinde kaldığını, Davalı sigortacının talep gibi dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacı vekili 16/03/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesinde; dava dilekçesinde müvekkili … için talep edilen 1.000,00 TL daimi sakatlık tazminatı alacağını, bilirkişi raporu doğrultusunda talep artırım yolu ile 6.006,75 TL arttırarak, 7.006,75 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınıp müvekkili davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş ve tamamlama harcını 22/03/2022 tarihinde yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsiline ilişkin maddi tazminat tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 22.11.2018 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarınının tespitini de kapsamına alan gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan ÖZÜRLÜLÜK ÖLÇÜTÜ SINIFLANDIRILMASI ve ÖZÜRLÜLERE VERİLECEK SAĞLIK KURULU RAPORLARI HAKKINDA hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas ayınmıştır.
Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılmıştır. Bu belgeler arasında sağlık kurul raporu ve davacının gelirini gösteren belge de yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sağlık kurul raporu ve gelir belgesi eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. ve 99. Maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgelerin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan, davacının dava açmadan önce dava şartı olan başvuru şartını yerine getirdiği kabul edilse bile usulüne uygun şekilde davalıya başvurusundan söz edilemeyeceğinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 2018/3847 Esas 2020/823 Karar 06/02/2020 tarihli ilamı)
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş atküerya kurallarına uygun olarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 02.11.2018 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 22.11.2018 günü saat 00:01 sıralarında dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki, davacının içinde yolcu olarak seyahat ettiği, …. plakalı otomobil ile … Caddesi üzerinden batı-doğu yönünde seyir halinde iken … Caddesinin kesiştiği kavşağa geldiği esnada, aracının sol yan kısımlarına, seyrine göre soldan … Caddesini takiben kavşağa giren sürücü ….’nin sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan …. plakalı kamyonetin ön kısımlarıyla çarpması sonucu, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, davacının bu yaralanması neticesinde Ege Üniversitesi ABD raporuna göre %1 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak şekilde yaralandığı, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle dava dışı sürücü ….’ın %80 oranında asli kusurlu, davalı tarafından sigortalanan …. plakalı kamyonet sürücüsü …’nin %20 oranında tali kusurlu olduğu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre, dava dışşı sigortalının %20 kusur oranına isabet eden kısmının 7.006,75 TL olduğu, davacıya SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadığı, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, bilirkişi hesap raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 16.03.2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı için sürekli iş göremezlik tazminatı isteğini yükselterek 7.006,75 TL olarak talep ettiği anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının kabulü 7.006,75 sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 7.006,75 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 21.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 478,63 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 80,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 398,33 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 80,30 TL peşin alınan ve ıslahla tamamlanan harç, 260,50 TL davetiye ve posta gideri, 600,00 TL aktüer bilirkişi ücreti, 730,30 TL ATK kusur raporu ücreti olmak üzere toplam 1.738,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza