Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/28 E. 2021/1107 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/28
KARAR NO : 2021/1107

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/06/2009
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Davacı vekili; davalı …’den alacaklarının tahsili için başlattıkları İstanbul … İcra Müdürlüğünün …/…, …/… ve …/… Esas sayılı icra takipleri nedeniyle İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… talimat sayılı dosyasında yapılan hacizlerde davalının borcu karşılayacak malı tespit edilmediğini belirterek, davalının , … … …. , … mahallesi … Ada, … parselde bulunan …/… arsa paylı zemin asma kat 1 nolu işyerini …/… arsa paylı 1. Kat 2. Nolu işyerini ve …/… arsa paylı 2. Kat. 3 nolu işyerini alacaklarını zarara uğratmak amacıyla 8/10/2008 tarihinde önce davalı …’ye; …’nin 8/6/2009 tarihinde bu paylarını …’a; …’ın da 18/6/2009 tarihinde …’a satış suretiyle devrine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; açılan davanın reddini talep etmişlerdir.
Dava, tasarrufun iptaline ilişkin açılmış davadır.
Davacı şirket vekili, davalı borçlu …aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı …’e onunda davalı …’ya onun ise davalı …’ye satışını ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Tüm davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkememizce … Hukuk Dairesinin …/… esas …/… sayılı usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmuştur.
Davalı …’e de bozma ilamı kapsamında tebligat çıkartılmış, davadan haberdar olması sağlanılmıştır.
Mahkememizce İzmir … Sulh Ceza Mahkemesinin …/… esas …/… karar sayılı ilamı incelenmiş, incelenmesinde;
Katılanın …, sanığın …, suç tarihinin 10/07/2009 olup görevi kötüye kullanmak suçundan CMK 223/2-e uyarınca verilen beraat kararının 11/04/2014 tarihinde Yargıtay’a gönderildiği ve henüz dönmediği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının alacağının dayanağı olan çeklere ilişkin borcun doğum tarihinin belirlenmesi amacıyla bilirkişi heyetinden davacı defterleri incelenmek suretiyle rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi heyet raporunda, davacı şirketin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu bu ticari ilişki çerçevesinde davalı …. davacıya muhtelif çekler keşide ettiği, davalının borcunu ödemediği ve verdiği çeklerin karşılıksız çıkması üzerine davalının adına kayıtlı taşınmaları mal kaçırmak maksadıyla yakını ve tanıdıkları diğer davalılara devrettiği belirtilmek suretiyle davacı tarafça tasarrufun iptali davası açılmış olup 2007 yılına ait davacının ticari defterlerinde kapanış maddesinin bulunmadığı, 2008 yılı ticari defterlerinin ise ana hesap bazında yazdırıldığı ve detayının olmadığı, bu nedenle davacının ticari defterlerindeki her iki yılın kayıtlarında borç alacak tespiti yapılamadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay … HD’nin …/… esas, …/… karar sayılı 23/11/2020 tarihli usül ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak davacının alacağının tasarruf tarihinden itibaren doğduğunun kabulü ile davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacı tarafça Yargıtay bozma ilamından sonra herhangi bir bu konuda toplanacak delil bildirilmemiş ve önceki delillerine dayanmışlar Yargıtay bozma ilamından önceki tüm delillerin önceki karar esnasında toplandığını belirterek ayrıca yemin deliline de dayanmadığını davacı vekili 23/12/2021 tarihli oturumda belirterek önceki kararda dikkate alınarak aynı gerekçelerle davanın reddine dair tüm dosya içeriğine göre karar vermek gerekerek;
Her ne kadar bilirkişiler ticari ilişkinin kaydi doğum tarihini 15/08/2017 tarihini olarak belirtmiş iseler de raporlara göre kayıtlarda önceki yıllarda devir işleminin bulunduğu ama 2006 yılına ait ticari defterlerinin ibraz edilmediği, ayrıca 2007 yılına ait ticari defterlerde kapanış maddesinin bulunmadığı 2008 yılı ticari defterlerinin ise ana hesap bazında yazıldığı ve detayının olmadığı ve bu nedenle HER İKİ YILIN TİCARİ DEFTERLERİNDE BORÇ ALACAK TESPİTİ YAPILAMADIĞI, DAVACI DEFTERLERİNİN TTK VE VUK UYARINCA USULÜNE UYGUN TUTULMADIĞI VE DELİL OLARAK DAYANILAMAYACAĞI, tasarrufun iptal davasında borcun doğum tarihinin belirlenmesi İİK 277 uyarınca açılan tasarrufun iptalinin görülebilmesi için görülebilirlik şartlarından biridir.
Tasarrufun iptali davasında, borcun tasarruf (İİK 278, 279 ve 280) tarihinden önce doğmuş olması gerekir.
Dava dosyamızda, davacı defterlerinde çeke dayalı taraflar arasındaki ticari ilişkide usulüne uygun tutulmayan davacı defterlerinde borcun doğum tarihi net olarak tespit edilememiştir. Bilirkişiler her ne kadar borcun doğum tarihini 15/08/2007 olarak belirtmişler ise de, davacı defterleri usulüne uygun tutulmamıştır, eksiktir, kapanış tasdikleri yoktur. Bu nedenle delil olma vasıfları ve nitelikleri yoktur. Usulüne uygun tutulmayan davacı defterleri ile borcun doğum tarihi net ve doğru olarak tespit edilemediğinden davacı, davasını ispatlayamamıştır. Usulüne uygun tutulmayan defterlerine davacının delil olarak dayanması ve lehine sonuç çıkarılması TTK ve tüm usul hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle ispatlanamayan borcun doğum tarihi usulüne uygun belirlenemeyen ve usulüne uygun tutulmayan davacı defterlerine dayanak yapılamayacağından mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL maktu harçtan, peşin alınan 4.013,21-TL harcın mahsubu kalan 3.953,91‬-TL nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde, davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı … …’ün yapmış olduğu 120,00 TL posta- tebligat ücretinin davacıdan alınarak, davalı … ‘e verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 24.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda tebliğden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı