Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/273 E. 2022/893 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/273 ESAS
KARAR NO : 2022/893 KARAR

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2022
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 24/11/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/02/2021 tarihinde davalı … idaresindeki, İzmir … Belediye Başkanlığı’na ait ve … Sigorta A.Ş: nezdinde … nolu trafik poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 17.02.2021 tarihinde müvekkili …’ün kullandığı … plakalı araç ile karıştığını, müvekkilinin geçiş üstünlüğü kendisinde olan kavşakta hiçbir kusuru olmamasına rağmen gerçekleşen kazada müvekkilin bacağı ve vücudunun çeşitli yerlerinde yaralanmalar meydana geldiğini, müvekkilin hala bacağını kullanamadığını ve çalışamadığını, ailesine bakmakla yükümlü olan müvekkilinin kuaförlük mesleği icra ettiğini, Buca bölgesinde bir kuaförün aylık kazancının tespiti amacıyla ilgili kurumlara emsal ücret araştırması yapıldığında, müvekkilin kaybının ne kadar ciddi olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkilinin bu kaza neticesinde iş göremez duruma geldiğini, aynı zamanda bu kadar genç yaşta böyle bir kazayla karşı karşıya kalması onda ciddi bir manevi tahribat yarattığını,davalı sigorta şirketine başvuru yapılmışsa da taleplerini karşılayan bir cevap alınamadığını, bunun üzerine arabuluculuk sürecinin de tamanlandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL sürekli ve geçici maluliyet, 100 TL bakıcı ve 100 TL edavi gideri olmak üzere toplam 300,00 TL maddi tazminatın 15.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 25.000 TL manevi tazminatın da 17.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar araç sürücü ve araç maliki olarak … ve İzmir … Belediye Başkanlığı’ndan müştereken ve müteselsilen karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirkete eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan KTK 97. Maddesi uyarınca işbu davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak da sigorta poliçesinin sadece gerçek zarar tutarını teminat altına aldığını, kazanın meydana gelmesinde kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi , kaza ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağının ve davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin tespiti bakımından dosyanın Atk 3. İhtisas Kurumu’na sevk edilerek, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre sağlık kurulu raporu tanzim edilmesi, davacının talebine konu geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderinin Sgk’nın sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında Sgk tarafından karşılanması, davacı tarafın kaza sırasında kask ve dizlik kullanmadığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacı tarafın arabuluculuk başvuru tarihinden yasal faiz talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davacı tarafa Sgk tarafından geçici iş göremezlik tazminatı ya da rücuya tabi başkaca bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, soruşturma veya kovuşturma dosyası kapsamında taraflar arasında uzlaşma yapılıp yapılmadığının da araştırılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davalı …’in belediye çalışanı olmadığını, … A.Ş.’de çalıştığını, bu nedenle davanın … İzmir … Belediyesi Tur.San. ve Tic. A.Ş.’ne ihbar edilmesi gerektiğini, kazada sürücü …’in kusuru olmadığını, davacının kaza nedeni ile yaralanmasından kaynaklı halihazırda kati raporunun bulunmadığını, bu nedenle geçici iş gücü kaybından ve/veya maluliyetten söz edilemeyeceğini, davacının bakıcı gideri ve tedavi masraflarının da yerinde olmadığını, tedavisinin devlet hastanesinde gerçekleştirildiğini, bakıcı gideri olarak yapılan masrafın da belgelenmesi gerektiğini, manevi tazminat talebini de kabul etmediklerini, kendilerine yapılan herhangi bir arabuluculuk başvurusu olmadığından arabuluculuğa başvuru tarihinden itibaren faiz talebini kabul etmediklerini, kazaya ilişkin olarak aracın zmms poliçesini yapan sigorta şirketinden poliçe kapsamında bir ödeme yapılıp yapılmadığının sorulması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davalı müvekkilinin olay tarihinde … Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde şoför olarak çalışmakta olduğunu, dava dilekçesinde belirtilenin aksine davacı motorsiklet sürücüsünün son derece hızlı olduğu için freni dahi kullanmaya fırsat bulunmadığını, eğer motorsiklet sürücüsü yavaş ve kontrollü gelmiş olsaydı metrelerce uzağa sürüklenip devrilmeyeceğini , kazadan hemen sonra müvekkilinin davacı …’ün yanına gidip durumunu kontrol ederek ambulansı aradığını, bilincinin açık kalması için davacı ile sürekli konuştuğunu, yanında kaldığını, …’ün müvekkiline ehliyeti olmadığını, polise haber vermemesini rica ettiğini,müvekkilinin ise böyle bir şey yapmasının imkansız olduğunu belirterek gerekli bildirimleri yaptığını, bilincinin açık kalması için yaptıkları konuşma esnasında davacının kullandığı motorsikletin çalıştığı işyerine ait olduğunu, mobilya dekorasyon işi yaptığını, tüm sokaklarda fren kullanarak geçtiğini, ancak son iki sokakta hızlı olduğunu, orada da müvekkilinin aracına çarptığını söylediğini, trafik kaza tespit tutanağında müvekkiline asli kusur verilmişse de bu kusur oranını kabul etmediklerini,zaten bu nedenle davacı taraf kazanın kendi kusurundan kaynaklandığını bildiği için müvekkilinden şikayetçi olmadığını, davacının motorsiklet kullanırken kask harici koruyucu ekipmanları kullanması gerekirken kullanmadığını, kaza tarihi itibariyle davacının Sgk kayıtlarının, kuaför olduğuna ilişkin belgelerin ve kazanının tespiti açısından vergi kayıtlarının celbini talep ettiklerini, davacının kesin raporunun dosyaya sunularak dosyaya sunularak, mahkemece hastaneye sevki sağlanarak sağlık durumunun incelenmesi gerektiğini, davacının tedavisinin devlet hastanesinde gerçekleştiğini, bu nedenle tedavi masraflarının devlet tarafından karşılandığını, yine bakıcı gideri olarak dosyaya herhangi bir belge sunulmadığından bakıcı giderinin ttalep edilmesini mümkün olmadığını, talep edilen manevi tazminatın da sonra fahiş olduğunu, bu tazminatın sınırının onun amacına göre makul bir şekilde belirlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Poliçe: Kazaya karışan ve davacının yaralanmasına neden olan davalıların maliki, sürücüsü olduğu … plakalı araç, kaza tarihi itibariyle … nolu 06.11.2020-06.11.2021 başlangıç bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik ) Sigorta poliçesi ile sigortalı olup, kaza tarihini kapsayan, kaza tarihi itibariyle mevcut, geçerli işbu poliçe ile davaya konu tazminat taleplerine ilişkin olarak şahıs başına vefat /sakatlık durumunda 430.000 TL. ve şahıs başına sağlık gideri için 430.000 TL. teminat üst limiti belirlenmiştir.
Sağlık Kurulu Raporu : …’de 17.02.2021 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranı, “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik” (Resmi Gazete, Şubat 2019 tarihli 30692 sayılı) dikkate alınarak değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğe göre Tablo 3.2 kullanılarak hesaplanan 17.02.2021 tarihli trafik kazasıyla illiyet bağı bulunan sağ ayak kemiği kırığı nedeniyle oluşan sağ ayak bileği eklem hareket kısıtlılığına bağlı Sürekli Engellilik Oranının %6 (yüzdealtı) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı) ay olarak kabulünün uygun olacağı, ancak kişiden kişiye farklılık gösterebileceğinden kesin iyileşme süresinin kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile de belirlenebileceği, değerlendirmeye esas yönetmelik uyarınca şahsın yaralanma nedeniyle sürekli bakıma muhtaç olmadığı, geçici olarak bakıcıya muhtaç olunan süre ile ilgili olarak yönetmelikte bir değerlendirme olmamakla birlikte olaya bağlı yardıma ihtiyaç duyacağı sürenin 2 (iki) hafta olarak kabulünün uygun olacağı, davacının Anabilim Dalında 13.12.2021 tarihinde alınan öyküsünde ileride yapılması muhtemel bir operasyon öyküsü vermemiş olmakla birlikte “davacının yaralanması nedeniyle ileride yapılması muhtemel operasyon olup olmadığı, varsa muhtemel operasyonların ve bu operasyonlar nedeniyle davacı tarafça karşılanması gereken (SGK’nın sorumluluğunda bulunmayan) muhtemel tedavi giderlerinin miktarının ne olduğu” hususunun Ortopedi ve Travmatoloji uzmanına sorulmasının uygun olacağı görüşü ile rapor düzenlenmiştir.
ATK Raporu : Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 29/12/2021 tarihli raporda özetle ; Olayda sürücü …’in %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğuna, sürücü …’ün %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu görüşü ile rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 30/05/2022 tarihli raporda özetle ; Hesaplamanın davalılara izafe edilen %80 kusur ile davacının tespit edilen %6 sürekli maluliyet oranına, 6 aylık tıbbi iyileşme süresi ( geçici tam iş göremezlik süresi ) ve 2 haftalık olaya bağlı geçici yardıma ihtiyaç duyacağı süreye göre yapıldığı, davacının maddi zararlarının geçici iş göremezlik tazminatı için 28.078,14-TL ve sürekli iş göremezlik tazminatı için 296.525,49-TL, geçici bakıcı gideri için 3.999,37-TL olmak üzere toplam 328.603,00-TL olarak hesaplandığı, diğer alacak kalemlerinden tedavi giderlerinin Sgk tarafından karşılandığı, Sgk tarafından karşılanmayan varsa tedavi giderine ilişkin dosyada davacı tarafça belge/fatura sunulmaması nedeniyle hesaplama yapılamadığı, hesaplanan maddi zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti süresi ve kapsamı içerisinde kaldığı( kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğu Hazine Müsteşarlığı tarafından trafik sigortası teminatı kapsamında şahıs başına yaralanma / ölüm halinde 430.000,00-TL olarak belirlenmiştir) müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı ile yapılacak olduğunun kabulü halinde ne oranda (%) indirim yapılacağı hususunda takdirin Mahkememize ait bulunduğu, hükmedilecek tazminata taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak davalılar araç maliki ve sürücüsü yönünden 15.03.2021, davalı sigorta şirketi yönünden ise 18.03.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilebileceği görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Feragat /Sulh Beyanı: Davacı vekilinin 15.06.2022 tarihli dilekçesi ile açmış oldukları dava ile ilgili davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını, dosyaya konu bütün maddi tazminat taleplerimizden ve ferilerinden feragat ettiklerini, davalı sigorta şirketinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talebimiz de bulunmadığını Yargıtay 17.HD’nin 2014/9955 E – 2016/8876 K sayılı 13/10/2016 tarihli kararında “Somut olayda davacı vekilinin feragat beyanı niteliği itibariyle 6100 sayılı HMK’nın 307.maddesinde gösterilen biçimde teknik anlamda bir feragat değildir. Zira davacı vekili hakkın özünden feragat etmemiş sigorta şirketinin sulh sözleşmesi gereğince ödeme yapması üzerine davadan feragat etmiştir. Diğer bir anlatımla feragat ödemeye dayalıdır. Bu durumda 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesi gereğince ödenen tutarlar bakımından davanın konusuz kalıp kalmadığı değerlendirilerek bir karar verilmesi yerine feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.” ve diğer emsal kararlara göre
Manevi tazminat ile ilgili taleplerimiz devam ettiğini, maddi tazminat talepleri açısından davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığını, davalı sigorta şirketi aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini, davalı taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini, ancak arabuluculuk ücretine hükmedilecekse tarafların haklılık durumu göz önünde bulundurularak davalı sigorta şirketine yükletilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tüm davalılardan manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamına göre; 17.02.2021 günü saat 10:35 sıralarında sürücü …, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile …. Sokak üzerinden seyirle olay yeri …. Sokak kavşağına giriş yaptığında, …. Sokağı takiben sağ tarafındaki kavşak kolundan seyirle kavşağa giren sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile çarpışmaları neticesi dava konusu yaralanmalı olay meydana geldiği, Sürücü …, sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyirle geldiği olay yeri kavşağa giriş yapacağı sırada dikkatli şekilde seyrederek yolu etkin şekilde kontrol etmesi ve geçiş hakkını sağdan gelen motorlu araca vermesi gerekirken bunu yapmamış olup olayda dikkatsizliği ve kurallara aykırı hareketleriyle %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu, Sürücü …’ ün sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyirle kavşağa geldiğinde her ne kadar diğer araca nazaran ilk geçiş hakkına haiz ise de kavşağa girişi öncesi hızını azaltıp kavşak kollarını etkin şekilde kontrol ettikten sonra kavşağı geçmesi gerekirken bunu yapmamış olup kamyonet ile önlemsizce çarpıştığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketiyle %20 (yüzde yirmi) oranında tali kusurlu olduğu,
Ege Üniversitesi Hastanesi Adli Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen raporda maluliyet oranı %6, tıbbi iyileşme süresi 6 ay ( geçici tam iş göremezlik süresi ) ve olaya bağlı geçici yardıma ihtiyaç duyacağı süre de 2 hafta olarak belirlendiği, davacının sürekli bakıma muhtaç olmadığının tespit edildiği, Davalılara izafe edilen %80 kusur ile davacının tespit edilen %6 sürekli maluliyet oranına, 6 aylık tıbbi iyileşme süresi ( geçici tam iş göremezlik süresi ) ve 2 haftalık olaya bağlı geçici yardıma ihtiyaç duyacağı süreye göre davacının maddi zararlarının geçici iş göremezlik tazminatı için 28.078,14 TL. ve sürekli iş göremezlik tazminatı için 296.525,49 TL., geçici bakıcı gideri için 3.999,37 TL. olmak üzere toplam 328.603,00 TL olarak hesaplandığı, tedavi giderine ilişkin dosyada davacı tarafça belge/fatura sunulmaması nedeniyle hesaplama yapılamadığı, hesaplanan maddi zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi teminat limiti süresi ve kapsamı içerisinde kaldığı anlaşılmıştır.
Davacının maddi tazminat talepleri yönünden davalı sigorta şirketinden dava devam ederken ödeme sonrası maddi tazminat davası yönünden sulh nedeniyle davanın konusuz kalması beyanında bulunmuş, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmediği kararı verilmiş, Bu dava yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmamıştır. Bu nedenle davacı lehine, maddi tazminat davasında davacının haklı olduğu dosya kapsamından anlaşıldığından davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Manevi tazminat Davasında; TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davacının sürekli maluliyeti ile sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, davaya konu trafik kazasında davalı ve davacının kusur oranı, davacının %6 oranında maluliyeti oluşacak şekilde yaralanması, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının, yaralanması nedeniyle çektiği elem ve ızdırap nazara alınarak, davacının, davalı sürücü, ve araç maliki ve kasko sigortacısı hakkındaki manevi tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının;
1-Maddi Tazminat Davasının Sulh Olunması Nedeniyle konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2 -Manevi Tazminat davasının KISMEN KABULÜNE
20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 17.02.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Belediye Başkanlığı’ ndan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.366,2‬0-TL harçtan peşin alınan 86,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.279,78‬-TL harcın davalılar … ve … Belediye Başkanlığı’ ndan müşterek ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Konusuz kalan maddi tazminat davası yönünden talep olmadığından davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
6- Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı … Belediye Başkanlığı’ndan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı … Belediye Başkanlığı ve … yararına takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılar … ve … Belediye Başkanlığı’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 440,00-TL davetiye ve posta gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 730,30-TL ATK rapor ücreti olmak üzere 1.970,3‬0-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.576,24‬-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 59,30-TL başvurma harcı, 86,42-TL peşin alınan harç olmak üzere toplam 1.721,96‬-TL’nin davalılar … ve … Belediye Başkanlığı’ndan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Dava kısmen kabul edildiğinden davalı … Belediye Başkanlığı’nın yaptığı 53,60-TL davetiye ve posta giderinden davanın red oranı nazara alınarak 10,72-TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak bu davalıya verilmesine,
11-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır