Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/271 E. 2022/768 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/271
KARAR NO : 2022/768

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında süregelen bir ticari ilişki mevcut olduğunu bu doğrultuda müvekkili tarafından ifa edilen iş ve satılan mallar ile ilgili olarak karşı tarafa faturalar keşide edildiğini, buna rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, bu nedenle davalı aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün …….E. sayılı dosyası ile fatura bedelleri ve takip tarihine kadar işleyen ticari temerrüt faizi toplamı olan 87.517,83-TL tutarındaki alacak için icra takibi ikame edildiğini, söz konusu icra takibinin karşı tarafın 11.12.2020 tarihli itirazı ile durdurulduğunu, davalı tarafın icra takibine gerçekleştirdiği itirazın fiili gerçekliği yansıtmadığını, bu hususun tarafların defter ve kayıtları incelendiğinde ortaya çıkacağını, zira taraflar arasındaki ticari ilişkinin işbu davaya ve icra takibine konu faturalardan da anlaşıldığını, arabuluculuğa başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle; haklı davanın kabulüne, borçlu/davalının İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, takibe konu alacağın belgelere dayalı ve likit olması nedeni ile haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davacının davaya konu alacaklı olduğunu iddia ettiği fatura karşılığı malların, müvekkiline teslim edilmediğini, söz konusu faturaların sevk irsaliyeleri mevcut olmadığı gibi faturaların müvekkili tarafından imzalanmadığını, davacının, müvekkili aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün ……… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin yasal süresi süresi içerisinde icra takibine itiraz ettiğini, davacının, müvekkili davalı tarafından teslim alınmayan ve müvekkiline teslim edilmeyen malzeme ve/veya hizmet ile ilgili haksız ve kötüniyetli olarak alacak iddiasında bulunduğunu, işbu hususun, faturalardan da görüldüğünü, davacının dosyaya ibraz ettiği faturaların, fatura içeriği malzemelerin müvekkiline teslim edilmediği gibi, faturalardaki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, bu hususun imza incelemesi ve bilirkişi incelemesinden de görüleceğini, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak uzlaşma sağlanamadığını, arz edilen ve resen görülecek sebeplere binaen; haksız ve yersiz açılan davanın reddine, davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava ve Takibe konu faturalar : 09.02.2018 düzenlenme tarihli, …….. seri numaralı, 28.402,34-TL bedelli fatura (3,997, 34-TL bedelli kısmı), 31.10.2018 düzenlenme tarihli, …… seri numaralı, 12.772,81-TL bedelli fatura, 31.10.2018 düzenlenme tarihli, …….seri numaralı, 15.532,52-TL bedelli fatura, 31.10.2018 düzenlenme tarihli, 161093 seri numaralı, 15.225,41-TL bedelli fatura, 31.10.2018 düzenlenme tarihli, ……. seri numaralı, 13.748,28-TL bedelli fatura ve 31.10.2018 düzenlenme tarihli, ….. seri numaralı, 7.321,95-TL bedelli faturalardır.
İcra Dosyası : İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine, 15.225,41-TL. , 7.321,95-TL., 15.532,52-TL. , 13.748,28-TL. , 28.402,34-TL., 12.772,81-TL. bedelli fatura alacaklarına dayanılarak, işlemiş faizle birlikte 87.517,83-TL toplam alacak için, ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu …’a 09/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 11/12/2020 tarihli dilekçesi ile asıl alacak ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine icra müdürlüğünce alınan 14/12/2020 tarihli kararla takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
BA formları: Davalıya ait takip konusu fatura dönemini kapsayan BA formları ilgili vergi dairesinden getirtilmiş olup, davalıya ait 2018 yılı dönemi BA formlarında 6 adet 86.113,00-TL. faturanın kayıtlı olduğu görülmüştür.
Ticari Defter İbraz davetiyesi: Davalı asile ticari defter ve kayıtlarını sunması ya da yerini bildirmesi için kesin süre ihtaratlı davetiyenin 12.11.2021 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde, defterlerini ibraz etmediğinden, davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılamamıştır.
Bilirkişi raporu : Bağımsız Denetçi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi ………28.01.2022 tarihli raporunda; 2018-2019-2020-2021 yıllarına ait ticari defterlerin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığını, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2018-2019-2020 yılı yevmiye defterleri için süresinde yaptırıldığını, 2021 yılı yevmiye defteri kapanış tasdiği için sürenin bulunduğunu, ticari defterlerin birbirini doğruladığını ve usulüne uygun tutulduğunu, Davacı ticari defter kayıtlarında; Davacının davalıya 2018 yılında 6 adet fatura karşılığı 93.003,31 TL tutarında fatura düzenlediğini, davalının davacıya 24.405,00 TL tutarında ödeme yaptığını, 68.598,31 TL davacı alacağının 2019 yılına devrettiğini, takip tarihine kadar ödeme yapılmadığını ve davacı alacağının devam ettiğini, 2018 yılında davacının davalıya düzenlediği ve ticari defterlerine kaydettiği 6 adet faturanın davalının BA formunda ilgili vergi dairesine beyan edildiğini, takibe konu 6 adet faturadan 5 adet faturanın “irsaliyeli fatura” olduğunu ve irsaliyeli faturalarda “teslim eden” ve “teslim alan” bölümlerinde imza bulunduğunu, diğer 1 adet faturanın irsaliyeli fatura olmadığını (…….. no FT) bu faturaya ilişkin bir irsaliyenin incelemeye sunulmadığını, malın teslimine ilişkin takdirin sayın mahkemede olduğunu, takipte 18.919,52 TL işlemiş faiz talebinin de bulunduğunu, ancak dosya kapsamında yapılan incelemede davalıya gönderilmiş bir ihtarnamenin olmadığını, sayın mahkemenin 02.11.2021 tarihli 3 nolu ara kararının 8. bendi gereğince 6102 sayılı TTK 1530/4 maddesine göre işlemiş faiz hesaplaması yapılmasının istenildiğini, buna göre 23.650,64 TL faiz hesaplandığını, davacının takipte 18.919,52 TL işlemiş faiz talebinin bulunduğunu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 68.598,31 TL alacaklı olduğunu, takibin asıl alacağının da bu tutar üzerinden başlatıldığını, ayrıca takipte 18.919,52 TL işlemiş faiz talebinin de bulunduğunu, tarafınca 23.650,64 TL işlemiş faiz hesaplandığını ancak taleple bağlılık ilkesi gereği işlemiş faizin 18.919,52 TL olacağını mütalaa etmiştir.
Dava; ticari alım satım ilişkisi kapsamında 6 adet faturadan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davalı gerçek kişi yönünden tacir olup olmadığına dair araştırma yapılmış, bilanço usulüne göre defter tuttuğu ve 1. sınıf tacir olduğu tespit edildiğinden tacir sıfatını haiz olduğu, davacı tarafın ise TTK’da sayılan şirketler arasında yer aldığı görülmüştür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiği anlaşılmakla mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari alım satım ilişkisi kapsamında 6 ade faturadan kaynaklanan bakiye alacağın ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ise borcun tamamına itiraz ettiği, davalı tarafından defter ibraz edilmediği, davacının usulüne uygun tutulmuş defterlerinde mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 28.01.2020 havale tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, söz konusu rapora göre dava konusu 6 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı ve takip tarihi itibariyle davacının bakiye alacağının 68.598,31 TL olduğu, teslime ilişkin olarak getirtilen davalıya ait BA formlarının incelenmesinde takip konusu faturaların tamamının davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, davalının bu faturaları kabul edip matrahlarını da KDV ve kurumlar vergisi açısından indirim konusu yapmasının malın kendisine teslim edildiğine karine teşkil ettiği, ayrıca 28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” ibaresinin, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirildiği, bu yasal değişilik dikkate alındığında, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, değişikliğe ilişkin madde gerekçesinin “… Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmedir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunmadığından, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil olduğu ve davacının alacağının varlığını ticari defterleri ve davalıya ait BA formları ile ispatladığı, bilirkişi tarafından TTK’nun 1530. Maddesine göre hesaplanan işlemiş faiz tutarının davacının takip talebinde istekte bulunduğu işlemiş faiz alacağının üzerinde kaldığı, talepten fazlasına hükmedilemeyeceği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile takibin takip talebindeki koşullarla devamına, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir 11. İcra Müdürlüğünün……… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 68.598,31 TL asıl alacak ile 18.919,52 TL işmeliş faiz olmak üzere toplam 87.517,83 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 87.517,83 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 5.978,34 TL nispi harca, peşin alınan 1.057,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.921,34 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 1.057,00 TL peşin harç, 253,70 TL davetiye ve posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.178,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 14.002,85 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine 15/09/2022
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı asilin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/09/2022
Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza