Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/260 E. 2021/634 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/260
KARAR NO : 2021/634

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin, davalı-borçlu …’den toplam 2.547,43 TL fatura alacağının tahsili amacıyla İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı/borçlunun 13.01.2021 tarihinde yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itiraz üzerine takibin durduğunu, dava şartı olan arabulucuya başvurulduğunu, ancak yapılan görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davalının adresin, …. Muratpaşa/Antalya olması sebebiyle İzmir İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiğini, yetkili icra Müdürlüklerinin Antalya icra Müdürlüğü olduğunu, yetki itirazında bulunduğunu, davalı vekilinin yapmış olduğu yetki itirazını kabul etmediklerini, zira müvekkilinin yurt içi ve yurt dışı kargo hizmeti veren bir taşımacılık şirketi olup davalı … ile müvekkili şirket arasında 19.06.2019 Tarihli Yurt Dışı Taşıma ve Cari Hesap Sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen işbu Yurt Dışı Taşıma ve Cari Hesap Sözleşmesi uyarınca müvekkili şirket tarafından davalıya ait yurt dışı taşıma hizmetleri ifa edildiğini, davalının; müvekkilinin ifa ettiği taşıma hizmetleri karşılığında tanzim etmiş olduğu fatura bedellerini taahhüt ettiği süre içerisinde ödemediğini, cari hesap özetinde görüleceği üzere davalının müvekkili şirkete 29.11.2020 tarihi itibarı ile toplam borcunun 2.547,43 TL olduğunu, 19.06.2019 tarihli Yurt Dışı Taşıma ve Cari Hesap Sözleşmesinde faturaların, tanzim tarihinden itibaren 20 gün içinde ödeneceğinin davalı tarafça kabul ve taahhüt edildiğini, ilgili sözleşme maddesi uyarınca ödemelerini belirtilen günlerde yapmamış olan davalının temerrüde düştüğünü, davalı-borçlu haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğinden İİK m.67/2 uyarınca, mahkemece hükmedilecek miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı taleplerinin bulunduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı-borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle davalı aleyhine mahkemece hükmedilecek alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve dava vekâlet ücreti ile A.A.Ü.T. nin 16/2-c maddesi uyarınca arabuluculuk maktu avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; açılan davaya öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, davalı müvekkilinin adresinden de anlaşılacağı üzere yetkili ticaret mahkemesinin Antalya olduğunu, her ne kadar davacı taraf davaya konu alacağın sözleşmeden kaynaklı para borcu olması sebebiyle alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinin yetkili olduğunu belirtmiş olsa da davaya konu cari hesap sözleşmesinde açıkça davacının adresinin İstanbul olduğunun görüldüğünü, dolayısıyla ifa anındaki yerleşim yerine göre İzmir mahkemelerinin yetkili olmadığını, bu sebeple davalı müvekkilinin yerleşim yeri olan Antalya Ticaret mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesi gerektiğini, davaya konu hizmetin davacı şirket tarafından eksiksiz ve kusursuz bir şekilde yerine getirilmediğini, Hollanda … şehrine gönderilmek istenen kutuların yırtılmış ve içi açılarak içindeki 80 adet açacağın alınmış yerine makyaj malzemeleri konmuş olduğunu, durumun süresi içerisinde sözleşmeyi akt eden …’a bildirildiğini, davacı tarafın üstlendiği taşıma edimini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirmediği için faize de hak kazanamayacağını, kaldı ki faiz oranının çok yüksek olduğunu, sözleşmede belirtili faiz oranının genel işlem şartı olduğunu ve dikkate alınamayacağını, belirtilen hususlardan dolayı davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği alacağın likit olmadığını, alacağa hak kazanmadığını, dolayısıyla icra inkar tazminatı talep edemeyeceğini, açıklanan nedenlerle, haksız ve dayanaksız davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: Taraflar arasındaki yurt dışı taşıma ve cari hesap sözleşme ilişkisi kapsamında düzenelenen fatura bedelinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İ.İ.K.’nın 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerekir. Buradan da anlaşılacağı üzere, itirazın iptali davasının koşulları, yetkili icra dairesinde girişilmiş geçerli bir ilamsız icra takibi, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde yapılmış itiraz, itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması şeklindedir.
İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır.
Davalı borçlu, dava konusu takip dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesinde ve mahkememiz dosyasına verdiği cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir.
İİK’nun 50/1 maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
HMK’nin 6. maddesi hükmü uyarınca kural olarak yasada aksine hüküm bulunmadıkça davanın açıldığı tarihte davalının ikametgahı sayılan yer mahkemesi ve icra dairesi yetkilidir. HMK’nun 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir. Davacının istemi sözleşmeden kaynaklanan para alacağı ise Türk Borçlar Kanunu 89. (eski B.K’nin 73.) maddesi gereğince para borcu alacaklıya götürülerek ödenmesi gereken borçlardan olduğundan, para borcunun ifa yeri olan davacının yerleşim yeri mahkemesi ve icra dairesi de yetkili olacaktır.
Yapılan açıklamalar ve yasal düzenlemeler dikkate alınıp, somut olay değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında yurt dışı taşıma ve cari hesap sözleşmesi bulunduğu, davacının, taşıma hizmeti için düzenlediği 2 adet faturaya dayalı olarak icra takibinde bulunduğu, takip konusunun belgeden kaynaklanan bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, dolayısıyla davalının ikametgahı olan Muratpaşa/Antalya icra dairesi yetkili olduğu gibi para borcunun ifa yeri olan alacaklının ikametgahı olan İstanbul icra dairelerinin de yetkili olduğu, yurt dışı taşıma ve cari hesap sözleşmesinde İzmir icra dairelerinin yetkili kılınmadığı, dava konusu işlemin İzmir Şubesi tarafından yapıldığına dair dosya kapsamında delil bulunmadığı, dolayısıyla icra takibinin, yetkisiz İzmir icra dairesinde yapıldığı anlaşılmakla yetkili icra dairesinde yapılan geçerli bir takip bulunmadığından itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile HMK nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Harç Peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Dava usulden reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 3.329,93 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davası reddedilen davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
ilişkin, davacı ve davalı taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflar vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2021

Katip ….
e -imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır