Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/26 E. 2021/313 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/26
KARAR NO : 2021/313

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2018
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin … Şubesinden 2014 yılında çekilen … nolu ihtiyaç kredisini kullandığını, bahsi geçen kredinin detaylı bilgilerinin müvekkili tarafından bankadan istendiğini ancak banka tarafından verilmediğini, kredi kullanımı esnasında taksitlerin ödenmesi hususunda herhangi bir aksama olması halinde maaşına bloke konması veya maaştan kesinti yapılmasına ilişkin bir açıklama yapılmadığını, karşılıklı müzakere sonucu bu yönde bir karar alınmadığını, buna rağmen müvekkilinin davalı bankadan almakta olduğu emekli maaşından 15/07/2017 tarihinden itibaren ilk olarak 540 TL kesinti yapıldığını, daha sonraları müvekkilinden edindiği bilgilere göre emekli maaşına zam yapılan Ocak 2018 tarihine kadar 329-TL daha sonra yaklaşık 360 TL civarında kesintiler yapılmaya başlandığını, müvekkilinin evli ve 2 çocuk sahibi olup bakmakla yükümlü olduğu kişiler de göz önünde bulundurulduğunda zaten yeterli gelmeyen emekli maaşından kesinti yapılmasının müvekkilinin ve ailesinin mağduriyetine yol açtığını, maaş üzerinde bir kesinti yapılmasının yasal bir takip başlatılması ve icra müdürlüğünün bu yönde kararı doğrultusunda olabileceğini, müvekkili hakkında hiçbir yasal işlem yapılmadığı gibi kendisine ödemelerin aksadığı ve maaşından kesinti yapılacağına dair bir bildirimin de yapılmadığını, müvekkilinin maaşından yapılan kesinti hususunda bir muvafakatinin bulunmadığını, zira müvekkilinin kredi kullandığı dönemde henüz emekli olmadığını, bu nedenle davalı bankadan kredi kullandığı dönemde ilerde emekli olma ihtimaline binaen doğması muhtemel emekli maaşı üzerinde kesinti yapılmasına muvafakat etmesinin de hukuken mümkün olmadığını, davalı bankanın haksız ve hukuka aykırı şekilde müvekkilinin mağduriyetine sebep olan emekli maaşından yapmış olduğu kesintilere dava süresince devam etmesi halinde telafisi güç zararlar doğacağından sayın mahkemeden söz konusu kesintinin yapılmaması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davalı bankanın haksız ve hukuka aykırı kesinti işleminin durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile yapılmış olan maaş kesintilerinin her bir kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.545,00-TL nin müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacı … ile davalı müvekkili bankanın Kemeraltı şubesi arasında imzalanan Genel Kredi sözleşmesi gereğince davacıya ihtiyaç kredisi kullandırıldığını, borçlu-davacının kullanmış olduğu kredinin ödemelerini aksatması üzerine kendisine ihtarname keşide edildiğini ve bu ihtarnamenin davacı-borçluya tebliğ edildiğini, bu ihtara rağmen herhangi bir ödeme yapmaması nedeniyle, davacı-borçlu aleyhine müvekkili bankanın alacağını tahsil etmek amacıyla İzmir …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyasının halen derdest olduğunu, davacı ile davalı müvekkili banka arasında serbest irade ile imzalanan sözleşme ve bu sözleşmeye istinaden banka tarafından davacıya kullandırılan kredinin söz konusu olduğunu, ödeme planından da anlaşılacağı üzere davacıya 23.01.2015 tarihinden başlamak üzere aylık ödemesi 479,80 TL olan, 24 ay vadeli, 9.200 TL tutarında kredi kullandırıldığını, davacının kendisine gönderilen ihtarnameye ve açılan icra takibine rağmen borcunu ödememesi karşısında, kredi veren müvekkili bankanın alacağının imkansızlaşması, borcun hiç ödenmemesi gibi bir sonuç doğacağını, bu nedenle, davacının emekli maaşının yatırıldığı mevduat hesabından, davacı ile imzalanan sözleşmedeki rehin hakkına istinaden kesinti yapılmasının sözleşmeye uygun olduğu gibi 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümleri çerçevesinde haksız şart olarak nitelendirilmeyeceğinin de açık olduğunu, davacının iş bu davaya konu taleplerinin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle; davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun, kötü niyetli olarak açmış olduğu davasının reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Genel Kredi Sözleşmesi : davalı … AŞ ile davacı … arasında 23/12/2014 tanzim tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, genel kredi sözleşmesinin 2.07 maddesi uyarınca davalı bankanın alacaklarına karşılık müşterinin tüm hak ve alacaklarının bankaya rehinli olduğu, bankanın müşterinin hesabına gelecek her miktarı takas, virman ve mahsup hakkının bulunduğu anlaşılmıştır.
Taksitli kredi ödeme tablosu : Dosyada mevcut taksitli kredi ödeme tablosu içeriğinden …bank AŞ tarafından müşteri …’ya 24 ay vadeli 9200 TL. tutarlı kredi kullandırıldığı, taksitlerin 479,80 TL. olduğu, 23/01/2015 tarihinde başlayan taksitlerin 23/12/2016 tarihinde son bulacağının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu : İzmir … Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda; Davacı …’nın SGK emekli aylığını Temmuz 2017 döneminden itibaren davalı bankadan aldığı, bankanın davacıya maaşına karşılık, ticari nitelikte olan 23.12.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden, sözleşme tarihinde 24 ay vadeli 9.200,00 TL taksitli kredi kullandırdığı, dosya muhteviyatından davacının maaşından ne kadar kredi tahsilatı yapıldığının tespit edilemediği, banka tarafından belge sunulması halinde ayrıca tespit edilebileceği, genel olarak değerlendirildiğinde, maaştan kredi tahsilatı yapılmasının içtihat kararlarına göre usul ve yasaya aykırı olmadığı ” mütalaa edilmiştir.
Görevsizlik kararı : İzmir … Tüketici Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli … E. … K. sayılı görevsizlik kararında; ” Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin dava dava dilekçesinde her ne kadar maaşa konulan blokenin kaldırılması ve haksız yapıldığı iddia olunan kesinti tutarının iadesi talep edilmiş ise de; kesintinin icra takibinden kaynaklandığı, davalı vekilince cevap dilekçesiyle sureti ibraz edilen ve Mahkememizce yazılan müzekkereler ile aslı getirtilen … nolu, 9.200,00.-TL bedelli, 23.12.2014 tarihli kredi sözleşmesinin “Genel Kredi Sözleşmesi” niteliğinde olduğu tespit edilmekle; taraflar tüketici olarak kabul edilemeyeceğinden; dava dilekçesinin görev nedeniyle reddi ile dosyanın görevli İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine ” gerekçesi ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava, davalı banka tarafından davacının maaş hesabından kredi borcuna mahsuben kesilen bedellerin istirdadına ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı kredi borcunun muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin maaşından alınıp alınamayacağı, bu yönde bloke konulup konulmayacağına ilişkindir.
Somut olayda, davacı ile davalı banka arasında 23.12.2014 tarihli 25.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme kapsamında davacıya 23.01.2015 tarihinde 9.200,00 TL tutarında 24 ay vadeli taksitli ticari kullandırıldığı, davalı bankanın kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine davacının davalı banka nezdindeki maaş hesabından dava tarihi olan 23.01.2018 tarihine kadar toplam 4.905,05 TL’yi kredi alacağına mahsuben kestiği, davacı tarafından imzalanan sözleşmenin 2.07 maddesinde bankanın alacaklarına karşılık davacının davalı banka nezdinde bulunan hesabından tarafına ihbarda bulunmaksızın virman-takas-mahsup yapılarak tahsil edilmesine muvafakat etmiş olduğu, sözleşmede bankaya hesaptan tahsilat yetkisi verildiği, davacı tarafın sözleşmeden dönmediği, davalı bankanın, kesintileri genel kredi sözleşmesine istinaden yaptığı, icra müdürü tarafından yapılmış bir haciz de bulunmadığı, bu durumda, borcun ödenmemesi üzerine bankanın, davacının davalı banka nezdindeki hesabından 2.07 hükmüne dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şeklinde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2- Alınması gereken 59,30 Tl maktur ret karar ve ilam harcına, peşin alınan 43,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,83 TL karar ve ilam harcı, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 106. Maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun 27. Maddesine göre 20,00-TL’nin altında olduğundan, eksik 15,83-TL harç için harç tahsil müzekkeresinin yazılmasına yer olmadığına,
3-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
5-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.545,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının, davalı tarafından yatırılan delil avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/04/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır