Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/254 E. 2021/379 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/254
KARAR NO : 2021/379

DAVA : Ticari Şirkete Tasfiye Memuru Atanması
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Mahkememizde açılan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirkette hissedar olan …, …, … ve …’nın kardeş olduklarını, diğer hissedarlar …, …, …, …, …, ve …’nın eşler veya çocukları olduğunu, şirketin aile dışında başka ortağının bulunmadığını, kardeşlerin yönetim kurulu üyesi olup oy birliği ile karar alabildiklerini, davalı şirketin 29/01/1991 tarihinde kurulduğunu, davalı şirkette payların nama yazılı olduğunu ve pay devirlerinin ancak yönetim kurulu onayı ile yapılabildiğini, şirkette ortaklar ve yönetim kurulu arasındaki uyumun son derece önem taşıdığını, yönetim kurulu ve ortaklar arasında ihtarnamelerin, karşılıklı sözlü ve fiziksel saldırılar nedeniyle verilmiş uzaklaştırma kararlarının ve ardından açılan ceza davalarının bulunduğunu, müvekkillerinin kendi paylarını diğer ortaklara satmak istediklerini ancak bir sonuç alamadıklarını, davalı şirketin yönetim kurulunun görev süresinin 09/03/2021 tarihi itibariyle dolduğunu, organsız kalan şirketin yeni yönetiminin belirlenmesi ve bu mümkün olmazsa fesih ve tasfiyesi gündemi ile genel kurul toplantı çağrısını yapıldığını, bu çağrı üzerine davalı şirket merkezinde 29/03/2021 tarihinde tüm ortakların katılımı ile çağrısız genel kurul toplantısının gerçekleştirildiğini ancak ortaklar arasındaki mevcut sorunların devamı nedeniyle yeni yönetimin oluşturulamadığını, bunun üzerine genel kurulda şirketin amaç ve konularının gerçekleştirilemeyeceği ve faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden “29/03/2021 tarihi itibariyle fesih ve tasfiye edilmesine, şirketin unvanına tasfiye halinde ibaresinin eklenmesine, fesih ve tasfiye işlemlerinin şirket merkezinde yürütülmesine, fesih ve tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye memuru seçilmesi konusunda mutabık kalınamadığından mahkemeye başvurulmasına, ortaklardan herhangi birinin mahkeme başvurusu yapmak üzere muhtariyetine” 14.000 red oya karşılık 56.000 kabul oyu ile karar verildiğini, davalı şirket genel kurulunun TTK’nın 416. maddesi gereğince çağrısız ve tüm ortakların katılımı ile gerçekleştiğini ve fesih ve tasfiye kararı alındığını belirterek, davalı şirketin 29/03/2021 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan şirketin feshi ve tasfiyesi kararı gereğince tasfiye sürecini yürütmek ve tamamlamak üzere TTK’nın 536 ve devam eden maddeleri gereğince tasfiye memuru atanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; davalı anonim şirkete 6102 sayılı TTK’nın 536. maddesi gereğince tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan davalı şirketin 29/03/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanak örneği incelendiğinde; toplantının TTK’nın 416. maddesine göre çağrısız olarak yapıldığı, “-29/03/2021 tarihi itibariyle fesih ve tasfiye edilmesine, -Şirketin unvanına tasfiye halinde ibaresinin eklenmesine, -Fesih ve tasfiye işlemlerinin şirket merkezinde yürütülmesine, -Fesih ve tasfiye işlemlerini yürütmek üzere tasfiye memuru seçilmesi konusunda mutabık kalınamadığından mahkemeye başvurulmasına, ortaklardan herhangi birinin mahkeme başvurusu yapmak üzere muhtariyetine” ilişkin kararın 14.000 red ve 56.000 kabul oyu ile verildiği görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 536. maddesinde; “(1) Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrıca tasfiye memuru atanmadığı takdirde, tasfiye, yönetim kurulu tarafından yapılır. Tasfiye memurları pay sahiplerinden veya üçüncü kişilerden olabilir. Tasfiye ile görevlendirilenler esas sözleşmede veya atama kararında aksi öngörülmemişse olağan ücrete hak kazanırlar. (2) Yönetim kurulu, tasfiye memurlarını ticaret siciline tescil ve ilan ettirir. Tasfiye işlerinin yönetim kurulunca yapılması hâlinde de bu hüküm uygulanır. (3) Şirketin feshine mahkemenin karar verdiği hâllerde tasfiye memuru mahkemece atanır. (4) Temsile yetkili tasfiye memurlarından en az birinin Türk vatandaşı olması ve yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması şarttır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu maddede açıkça düzenlendiği üzere; esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrıca tasfiye memuru atanmadığı takdirde tasfiye yönetim kurulu tarafından yapılacaktır.
Davacılar vekili; “davalı şirketin 29/03/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yönünde karar alındığını ancak tasfiye memuru konusunda tarafların anlaşma sağlayamadıklarını” ileri sürerek, fesih ve tasfiyesine karar verilen davalı şirkete mahkememizce tasfiye memuru atanmasını istemiştir.
Davacı vekilinin de dayandığı 6102 sayılı HMK’nın 536. maddesinin 1. fıkrası gereğince tasfiyenin, yönetim kurulu tarafından yapılması gerekir. Aynı maddenin 3. fıkrası gereğince ise şirketin feshine mahkemenin karar verdiği hallerde tasfiye memuru mahkemece atanacaktır. Somut olayda; davalı şirket hakkında mahkememizce verilmiş bir fesih ve tasfiye kararı bulunmayıp, söz konusu karar davalı şirketin 29/03/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında verilmiştir. Dolayısıyla 536. maddesinin 1. fıkrası gereğince tasfiyenin davalı şirketin yönetim kurulu tarafından yapılması, davacı vekilinin ileri sürdüğü şekilde organ boşluğu var ise de bu boşluk tamamlandıktan sonra yine yönetim kurulu eliyle tasfiyenin yapılması gerekecektir. Anılan yasal düzenleme çerçevesinde mahkememizin tasfiye memuru atama görevi bulunmadığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda, Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15/04/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza