Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/242 E. 2022/1021 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/242
KARAR NO : 2022/1021

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
G. KARAR YAZIM TARİHİ : 23/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Manisa ili’nin Turgutlu İlçesi … – … Sokak kesişiminde bulunan kavşakta 13/04/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı yaralamalı trafik kazası neticesinde müvekkili olan …’un süreklilik arz edecek şekilde sakat kaldığını, Manisa İli Turgutlu İlçesi … – … Sokak kesişiminde bulunan kavşakta 03/04/2019 tarihinde meydana gelen çift taraflı ve yaralamalı trafik kazasında; dava dışı …’ın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç ile müvekkili …’un sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracın çarpışması neticesince yargılamaya konu olan kazanın meydana geldiğini, kazanın oluşumunda ise; … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğu, müvekkili …’un alt düzeyde tali kusurlu olduğu Turgutlu 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. – … K. sayılı dosyası kapsamında alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 14/01/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, meydana gelen işbu kazada müvekkilinin herhangi bir şekilde kusurunun olmayıp kusur durumunun tespiti noktasında bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davalı … Sigorta AŞ tarafından dava tarihinde de geçerli olmak üzere 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında ZMMS ile güvence altına almış olması nedeniyle davalı … Sigorta AŞ ‘nin hukuken sorumluğunun doğduğunu, iş bu kaza nedeniyle cezai olarak sorumluluğu bulunan dava dışı … hakkında Turgutlu 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. – … K. sayılı dosyası ile ceza yargılaması yapıldığını ve …’ın 140 gün karşılığı olarak 2.800,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, verilen ceza hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, verilen kararın 07/12/2020 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinde kaza nedeniyle oluşan sakatlık tazminatının tazmini için ilk olarak kazaya neden olan … plaka sayılı aracı ZMMS kapsamında güvence altına alan davalı … Sigorta A.Ş.’ye başvuruda bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyası oluşturulduğunu, ilgili hasar dosyası kapsamında tazminat hesaplaması yapılabilmesi için müvekkilinin kazaya bağlı olarak oluşan maluliyetine ilişkin olarak Salihli Devlet Hastanesi’nden 12/02/2020 tarihli % 8 oranında 6 ay geçerlilik süresi olan rapor alındığını ve davalı sigorta şirketine gönderildiğini, Sigorta şirketi tarafından raporun süreli olmasından bahisle bir ödeme yapılmadığını, raporun süresinin dolmasının beklendiğini, akabinde Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan 14/09/2020 tarihli %19 oranında süreklilik arz eden kurul raporu alındığını, 14/09/2020 tarihli kurul raporu sigorta Şirketine gönderilerek müvekkilinin kazaya bağlı olarak oluşan maluliyeti nedeniyle hak kazandığı sakatlık tazminatının hesaplanarak taraflarına ödenmesinin talep edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından yasal süreler içerisinde taraflarına bir cevap verilmediğini ve alınan rapora da sigorta şirketi tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, kaza sonrasında müvekkilinde kalıcı olacak nitelikte organ zayıflaması olduğunu ve kaza öncesindeki hayatındaki verimliliği hiçbir şekilde elde edemediğini zira müvekkilinde organ zayıflaması sonucu beden gücünün belli bir oranda sürekli olarak azalması durumunun söz konusu olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili … için şimdilik 100,00-TL tutarındaki geçici iş göremezlik tazminatının ve 900,00-TL tutarındaki sakatlık/ sürekli iş göremezlik tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ ‘den tazminine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; huzurdaki başvurunun “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, tüm itirazları saklı kalmak kaydıyla; dosyaya Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe uygun düzenlenmiş sürekli engel oranını bildirir bir rapor sunulmamış olduğundan zorunlu karayolları trafik sigortası genel şartları gereğince eksik evrak ile başvuru yapıldığını ve bu nedenle temerrüt oluşmadığını, davanın usulden reddini talep ettiklerini, kaldı ki; müvekkili şirketin tazminat hesabını yapabilmesi için kati maluliyet oranının belirlenmiş olmasının zorunlu olduğunu, bu durumda davaya devam edilmesinin müvekkili şirket açısından haksız olarak dava masraflarına ve diğer giderlere katlanma kültefine sebep olacağını, kazaya karışan plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olup bedeni zarar halinde maddi tazminat taleplerinin şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, bununla birlikte müvekkilinin hiçbir geçici işgöremezlik, geçici bakıcı giderleri talebinden poliçe gereği sorumlu olmadığını, kusuru ve davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, sigortalı araç sürücüsüne karşı tarafça temin edilen mütalaa raporunda her ne kadar kusur ithaf edilmiş ise de kusursuz olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunu engellemek adına kendince gerekli tüm önlemleri aldığını, karşı araç sürücüsü olan davacının, aracının hızını azaltmadığından ve trafik durumunu kontrol etmediğinden işbu kazanın meydana geldiğini, öncelikle davanın reddini, aksi halde soruşturma veya ceza aşamasında alınmış bir kusur raporu var ise dosyaya kazandırılması akabinde bu hususta Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkili şirkete sigorta poliçesi ile bağlı aracın kusurlu olduğunun tespiti halinde tazminat hesabı için davacının gerçek gelirinin tespitinin gerektiğini ancak; başvuru dilekçesinde gelir ile ilgili hiçbir delile dayanılmadığını, bu sebeple davacının gelir konusunda delil sunma hakkının olmadığını, gelir durumunun tanıkla ispatlanmasının da mümkün olmadığını, bu sebeple davacının geliri ile ilgili delil ve beyanlarına şimdiden itiraz ettiklerini, SGK dan gelir sağlayıp sağlamadığının tespitinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin kendisine ihbar tarihi itibariyle 8 günlük sürenin sonunda temerrüde düşmüş olacağından faiz sorumluluğunun da bu tarihten itibaren başlamış olacağını, trafik kazası sonucu hak edilen destek tazminatının ticari bir işten kaynaklı olmadığından yasal faiz uygulanması gerektiğini, dosyada CMK M. 253 kapsamı gereğince uzlaşma olup olmadığının tespit edilebilmesi için kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın dosyaya kazandırılmasının talep edildiğini, arz ve izah edilen sebepler dolayısıyla; dosyada soruşturma aşamasında uzlaşma sağlandığından davanın esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, birlikte kusur durumları gözetilerek varsa bu hususlarda resen indirim yapılmasına, SGK nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı: Dosyada mevcut 13/04/2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı; “sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile … sokağı takiben seyri sırasında … geldiğinde kavşaktan sola dönüş yaptığı esnada aracının sol ön kısımları ile sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile … takiben … sokak istikametine seyri sırasında … Sokak kavşağına geldiğinde motosikletinin ön kısımlarına … plakalı aracın çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş olup; bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … 2918 sayılı KTK.’nun 53/1-b (sola dönüş kurallarına riayet etmemek) kuralını ihlal ettiğinden asli kusurlu ; … plakalı araç sürücüsü …’ da aynı kanunun 52/1-a (kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmamak) kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Hasar dosyası: … Sigorta AŞ ‘nin 29.04.2021 tarihli cevabi yazısı ile; dava konusu kaza ile ilgili olarak … No.lu hasar dosyasının açıldığı ancak dosya ile ilgili yapılan ödemenin mevcut olmadığı bilidirilmiştir..
Trafik Tescil Kayıtları: Manisa İl Emniyet Müdürlüğünün 20/04/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; … plakalı 1998 model, Mıtsubıshı marka kamyonetin, 23.06.2015 tarihinde … adına tescilinin yapıldığı, halen … adına tescil kaydının devam ettiği tespit edilmiştir.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı sigortalı … arasında, 25/06/2018 – 25/06/2019 tarihlerini kapsayan ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti, kişi başına tedavi giderleri teminatı 360.000,00- TL, ölüm/sakatlık teminatı kişi başına 360.000,00- TL’ dir.
SGK Cevabı : Manisa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 17/06/2021 tarihli cevabi yazısında; Sigortalının 13/04/2019 tarihli kaza nedeniyle Müdürlüklerine iş kazası müracaatının bulunmadığı ve herhangi bir gelir bağlanmadığı bildirilmiştir.
Ceza Dosyası: Turgutlu 3.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; sanık … hakkında müşteki …’a karşı, 13/04/2019 tarihinde işlediği taksirle yaralama suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hüküm kurulduğu görülmüştür.
Kusur Raporu: Turgutlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan 14/01/2020 tarihli kusur raporuna göre;” sanık sürücü …’ın asli kusurlu, müşteki sürücü …’un alt düzeyde tali kusurlu olduğu ” mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan 18/08/2021 tarihli kusur raporuna göre ” Sürücü …’un %90 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’un %10 oranında kusurlu olduğu” mütalaa edilmiştir.
Maluliyet Raporu : Salihli Devlet Hastanesinin 12/02/2020 tarihli sağlık kurulu raporunda; kişinin engel oranının % 8 olduğu mütalaa edilmiştir.
Maluliyet Raporu : 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan 14/09/2020 tarihli kurul raporunda: Erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre; kişinin tüm vücut fonksiyon kaybı (engel) oranının %19 olduğu, 30 gün süreyle bir başkasının sürekli bakımına muhtaç olduğu mütalaa edilmiştir.
Maluliyet Raporu : İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 31/01/2022 tarihli raporunda; davacının tüm vücut engellilik oranının %8 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Aktüer raporu : Aktüer bilirkişi … 04/10/2022 tarihli raporunda; Davacının davalıdan teminat limiti dâhilinde talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminat tutarının 3.970,16-TL olarak tespit edildiğini, davacının davalıdan teminat limiti dâhilinde talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 166.170,17 TL olarak tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
Islah Dilekçesi: Davacı vekili 27/10/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; 100,00-TL tutarındaki geçici iş göremezlik tazminatının 3.970,16-TL , 900,00-TL tutarındaki sakatlık/sürekli iş göremezlik tazminatının ise 166.170,17-TL olmak üzere toplamda 169.140,33-TL alacaklarının tespit edilmesi nedeniyle davalı tarafın yasal sorumluluğunu aşamayacak şekilde toplamda 168.140,33-TL tutarındaki alacağında hükmen tespiti amacıyla müddeabihi ıslah ettiklerini, maddi tazminat talebinin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınıp taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararlarına ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 13.04.2019 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarınının tespitini de kapsamına alan ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas ayınmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş atküerya kurallarına uygun olarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, police tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dolayısıyla 25.06.2018 poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 13.04.2019 günü saat 17.10 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan … plaka sayılı kamyonet ile … Sokağı üzerinden seyir halinde iken olay mahalli kavşağa geldiğinde … Sokağa sola manevra ile katıldığı esnada sol ön kısımları ile solundan … üzerinden düz seyir halinde olan davacı sürücü … idaresindeki … plakalı motosikletin ön kısımları ile çarpışması sonucu dava konusu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, davacının bu yaralanması neticesinde İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun raporuna göre %8 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 9 ay iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda davalıya sigortalı aracı kullanan sürücüsü … %90 oranında asli kusurlu, davacının %10 oranında tali kusurlu olduğu, davacının, davalının kusur oranına isabet eden talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre 166.170,17 TL, bakiye geçici iş göremezlik zararının 3.970,16 TL olduğu, davacıya SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadığı, SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin rücuya tabi olan kısmının aktüer bilirkişi raporunda mahsubunun yapıldığı, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, bakiye geçici iş göremezlik tazminatından davalı sigorta şirketinin tedavi giderleri teminat kapsamında sorumluğunun devam ettiği, bilirkişi hesap raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 27.10.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı için geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik alacak kalemlerini yükselterek 170.140,33 TL talep ettiği anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 3.970,16 TL bakiye geçici iş göremezlik ve 166.170,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile,
3.970,16 TL geçici iş göremezlik tazminatı,
166.170,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 170.140,33 TL maddi tazminatın, dava tarihi olan 02.04.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 11.622,29 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 633,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.988,71 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı,633,58 TL peşin alınan ve ıslahla tamamlanan harç, 353,00 TL davetiye ve posta gideri, 700,00 TL aktüer bilirkişi ücreti, 820,00 TL maluliyet raporu ücreti, 723,00 TL ATK kusur raporu ücreti olmak üzere toplam 3.297,38 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 26.521,05 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından gerekçeli karar tebliğ gideri düşüldükten sonra varsa kalan ve sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır