Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/23 E. 2022/244 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/23
KARAR NO : 2022/244

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2021
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2019/16025 sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında 716.934,43 TL’si asıl alacak, 148.564,87 TL’si işlemiş faiz, 7.428,24 TL’si BSMV olmak üzere toplam 872.927,54 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Borçlu … 13/12/2019 tarihli dilekçesi ile; yerleşim yerinin Torbalı olduğunu, Torbalı İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, alacaklı görünen tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, takipten önce temerrüdünün bulunmadığını, taraflar arasında faiz, vade farkı, gecikme zammı vs ödeneceğinin kararlaştırılmadığını, işlemiş ve işletilecek faizi, faiz oranını kabul etmediğini ileri sürmüştür.
Borçlu … 28/01/2020 tarihli dilekçesi ile; alacaklı görünen tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, takipten önce temerrüdünün bulunmadığını, taraflar arasında faiz, vade farkı, gecikme zammı vs ödeneceğinin kararlaştırılmadığını, işlemiş ve işletilecek faizi, faiz oranını kabul etmediğini ileri sürmüştür.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili bankanın II. Sanayi Sitesi/İzmir Şubesi ile davalı … arasında genel nakdi gayri nakdi kredi sözleşmesinin imzalandığını ve bu davalıya kredi kullandırıldığını, diğer davalı …’un müşterek müteselsil kefil sıfatı ile kredi sözleşmesini imzaladığını, davalıların ödemeleri gereken borçlarını ödemediklerini, bunun üzerine kredi hesabının kat edilerek; borcun ödenmesi konusunda davalı asıl borçlu … ile davalı kefil …’a ayrı ayrı Bornova ………Noterliği’nden 23/07/2019 tarihli ………. yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, borcun ödenmemesi üzerine İzmir …………İcra Müdürlüğü’nün ……. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalılar tarafından icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, itirazın iptali davası açılmadan öncesinde 24/11/2020 tarihinde Arabulucuya başvurduklarını ancak tarafların anlaşmaya varamadıklarını, davalıların itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yapılan icra takibinin, yasal düzenlemeler ve Yargıtay içtihatları karşısında haklı ve yerinde olduğunu, davalıların, kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduklarını, kredi hesabına ait hesap özetlerinde ve banka kayıtlarında kullanılan kredi miktarının ve istenen alacak miktarının açıkça belli olduğunu, borcun kaynağı olan ve davalı tarafça imza altına alınan sözleşmenin 46. sayfasının “Nakdi ve Gayrinakdi kredilerde müşterinin borçlar tamamen ödeninceye kadar yükümlülükleri” üst başlığı altında yer alan faiz yükümlülüğüne bakıldığında “Dönem faizlerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi halinde de bunların muaccel oldukları tarihten itibaren, ödeme tarihine kadar geçecek günler için, temerrüt tarihinde bankaca, borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi uygulanır” düzenlemesine yer verildiğinin görüleceğini, böylece davalı tarafın uygulanan faiz oranını kabul ettiklerini, banka kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile davanın haklılığının ortaya çıkacağını belirterek, 872.927,54 TL alacak yönünden (her türlü faiz, vergi ve masraf vs. yönünden fazlayı isteme hakları saklı kalmak kaydıyla) tahsilini teminen İzmir ……….İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyasından infaz edilmek üzere ihtiyati haciz kararı verilmesine, davalıların itirazlarının iptaline, müvekkili yararına alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
Davalı … cevap dilekçesi ile özetle; ihtarname içeriğinde yer alan hesap özetinin dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, zira; toplam olacak olarak belirtilen miktar ile takip dosyasında istem konusu edilen miktarın uyuşmadığını, kat tarihi ile aynı tarihli ihtarnamenin hesap özeti kısmında işlemiş faizlere yer verilmesinde hukuki isabet bulunmadığını, muacceliyet ile temerrüdün ve hukuki sonuçlarının birbirinden farklı olduğunu, hesap kat ihtarnamesinin tebliğinin temerrüdün başlangıcı yönünden hüküm ifade ettiğini, muacceliyet tarihi itibariyle hesap özetinde ana paraya ilişkin faiz hesaplanmasının, devamında bu faizin anaparaya dahil edilmesi ile bulunan miktarın “asıl alacak” olarak belirtilerek aleyhine takibe girişilmesinin ve bu alacak yönünden de ayrıca işlemiş temerrüt faizi istenmesinin bileşik faize sebebiyet verdiğini, davacı bankanın bu uygulamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödememe iddiasını kabul etmemekle birlikte ihtarnamede istenen ile takip konusu edilen miktar arasındaki farkın gerekçesinin anlaşılamadığını, alacağa dayanak gösterilen kredi sözleşmesi genel hükümlerinin, genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu, sözleşmenin kapsamına girmesi, düzenleyenin bu koşulların varlığı hakkında karşı tarafa açıkça bilgi vermesi gerektiğini, sözleşme içeriğine dahil edilmiş olsa dahi, hukuka ve yasaya aykırı nitelikte olan hükümlerin geçerli olmayacağını, hiçbir ödeme yapılmadığı faraziyesi ile davacı banka, alacak hakkını saklı tutmak suretiyle icra dosyasında kısmen takip başlatmış olsa dahi, takip miktarı ile takibe dayanak gösterilen kredi sözleşmeleri ve hesap kat ihtarnamesinde yer alan bedellerin farklı olduğu gözetildiğinde, hangi metoda göre ayrım yapılarak asıl alacak ve işlemiş faiz istendiğinin bilinmesi tarafından beklenemeyeceğinden alacağın likit olmadığının sabit olduğunu, icra inkar tazminatı isteğinin haksız olduğunu, TBK ‘da düzenlenenin aksine yasal faizin % 100 ‘ünü de aşar biçimde istenen faizin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine, % 20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, bu davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; haklarında genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılan davalıların borca itirazlarının iptali istemine ilişkindir.
Davacı banka, davalılara Bornova……..Noterliği’nden gönderdiği 23/07/2019 tarihli ……… yevmiye numaralı ihtarname ile taksitli ticari kredi ve borçlu cari hesabından kaynaklanan toplam 750.626,45 TL borcun 7 gün içerisinde ödenmesini bildirmiş ve hesabı 23/07/2019 tarihi itibariyle fesh etmiştir. İhtarname he riki davalıya da 24/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı banka ile davalı … arasında 07/06/2016 tarihinde 500.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalanmıştır.
Bu sözleşmede diğer davalı … 500.000,00 TL kefalet limiti ile müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla yer almıştır.
Sözleşmenin 13.4 maddesinde; “sözleşmeden doğacak her türlü anlaşmazlıklarda İzmir Mahkeme ve İcra Müdürlükleri’nin yanı sıra sözleşmeyi imzalayan banka şubesinin bulunduğu yer ile İstanbul mahkemeleri ve icra müdürlüklerinin ayrı ayrı yetkili olduğu ancak bu mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili kılınmasının kanunen yetkili kılınmış olan mahkeme ve icra dairelerinin yetkisini kaldırmadığı, kanunen yetkili kılınmış olan mahkemelerde ve icra dairelerinde veya müşteriye ait mal ve değerlerin bulunduğu yerlerde ya da ilgili hesabın bulunduğu banka şubesinin yerleşim yerinde de banka tarafından yasal yollara başvurabileceği” hususu düzenlenmiştir.
Davacı banka ile davalı … arasında imzalanan ve diğer davalı …’un müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığı genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin 13.4 maddesinde bu sözleşme nedeniyle doğacak her türlü anlaşmazlıklarda İzmir Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağı kararlaştırılmış olduğundan, diğer yandan sözleşme davacı bankanın İzmir ll. Sanayi Sitesi şubesi ile imzalanmış bulunduğundan, İİK’nın 50. maddesinin göndermesiyle HMK’nın 14. maddesi gereğince takipte İzmir İcra Müdürlükleri yetkili olduğundan, davalı …’un icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davacı banka ile davalı … arasında imzalanan 07/06/2016 tarihli 500.000,00 TL bedelli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi nedeniyle davalıların davacı bankaya borçlarının bulunup bulunmadığı, varsa İzmir ……… İcra Müdürlüğü’nün …….. sayılı dosyası çerçevesinde icra takip tarihi itibariyle davalılar borcunun ne miktar olduğu, davacı banka tarafından uygulanan faiz oranının sözleşmeye ve yasaya uygun olup olmadığı, sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırı olarak düzenlenip düzenlenmediği, davalıların itirazlarının iptali koşullarının ve tazminat istenebilme koşulunun bulunup bulunmadığı” konularındadır.
İİK’nın 67. maddesi gereğince davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce uyuşmazlık konularında dava ve icra dosyası ile davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişi ……. 20/12/2021 tarihli raporunda özetle; davacı banka ile davalı … arasında 07/06/2016 düzenleme tarihli 500.000,00 TL Limitli Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin düzenlendiğini, sözleşme limitinin 29/03/2017 tarihinde 1.000.000,00 TL artırılarak toplam limitin 1.500.000,00 TL’ye yükseltildiğini; sözleşmeyi davalı …’un toplam 1.500.000,00 TL kefalet limitli olarak imzaladığını; 6098 sayılı TBK’nın kefalet hükümleri doğrultusunda kefalet türü, kefalet limiti ve kefalet tarihinin el yazısı ile yazıldığını, eş muvafakatinin alındığını; sözleşmeye istinaden davalı asıl borçluya taksitli ticari kredinin kullandırıldığını, kredi ödeme planının davalılar tarafından imzalandığını, kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi ve risk oluşturması üzerine davalılara ihtarname keşide edildiğini ve 01/08/2019 tarihinde temerrüde düştüklerini; ihtar sonrası davalılar aleyhine İzmir ……. İcra Müdürlüğü’nün 2019/16025 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını; 06/12/2019 takip tarihi itibariyle 716.934,43 TL asıl alacak, 125.243,81 TL işlemiş akdi/temerrüt faizi, 6.262,19 TL faizlerin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 848.440,43 TL banka alacağından davalı …’un asıl borçlu sıfatıyla, …’un tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduklarını; davacı bankanın takip tarihinden itibaren 716.934,43 TL asıl alacağa sözleşme hükümleri gereği yıllık % 48 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve isteme yetkisinin bulunduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, yasal iki haftalık süre içerisinde taraflarca rapora karşı herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir.
6098 sayılı TBK’nın 583. maddesi gereğince kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için; kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır. Bu hususlar zorunlu şekil şartlarıdır.
Somut olayda; davacı banka ile davalı asıl borçlu … arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’un kendi el yazısıyla kefaletin türünü, limitini, tarihini yazmış ve eş rızasının alınmış olması sebebiyle kefaletinin 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesine uygun ve geçerli olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda müşterek borçlu-müteselsil kefil durumundaki davalı kefalet limiti doğrultusunda kendi temerrütünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacaklardır. Zira; 6098 sayılı TBK’nın 589. maddesi gereğince kefil, asıl borcun yanı sıra asıl borçlunun kusur veya temerrütünün yasal sonuçlarından ancak kefalet limiti ile sorumludur.
Genel kredi sözleşmeleri, nitelikleri itibariyle kredi işleminin temelini oluşturan ve kredi vereni öngörülen tutara kadar nakdi, ayni veya sorumluluk kredisi açmak, kullandırmak ve vadeye kadar geri ödeme isteğinde bulunmamak yükümlülüğü altına sokan sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler nedeniyle doğacak olan uyuşmazlıklarda alacaklı bankanın, kredi alacağı için hesabın işlediği süreçte hesabın kat edilerek hesap kat ihtarnamenin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği tarihe kadar olan dönem için 6102 sayılı TTK’nın 8. maddesi ve sözleşme hükümleri gereğince belirlenecek faizin fer’ileri ile birlikte tahsilini istemesi mümkündür. Burada istenebilecek faiz “akdi faiz” olarak nitelendirilen faizdir. Hesap kat edildikten ve bu durum usulüne uygun olarak borçluya bildirildikten sonra ise temerrüt faizi işlemeye başlayacaktır. Bu durumda yapılacak iş; hesap kat tarihi ile banka alacağının belirlenmesi, kat tarihi ile temerrüt tarihi arasında bu alacağa akdi faiz uygulanması, bulunan akdi faizin ana paraya eklenmesiyle bulunan toplam alacağa da temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan dönemde temerrüt faizi işletilerek takip tarihi itibariyle bankanın toplam alacağının belirlenmesidir.
Bilirkişinin, davacı banka alacağının belirlenmesi için yaptığı hesaplama yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğundan ve düzenlediği bilirkişi raporu açıklayıcı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan, hükme dayanak tutulmuştur.

Toplanan ve sunulan deliller, genel kredi sözleşmesi, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacı banka ile davalı … arasında 07/06/2016 düzenleme tarihli 500.000,00 TL limitli Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin limitinin 29/03/2017 tarihinde 1.500.000,00 TL’ye yükseltildiği; bu sözleşmede davalı …’un 1.500.000,00 TL kefalet limiti ile müşterek borçlu-müteselsil kefil olarak yer aldığı, genel kredi sözleşmesinde davalının el yazısı ile kefaletin türünün, tarihinin ve limitinin yazılı olması nedeniyle kefaletinin 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesine uygun ve geçerli bir kefalet olduğu ve davalının sorumluluğunu doğurduğu, kefaletin sona erdiğine ilişkin bir savunma olmadığı gibi bir bildirimin de bulunmadığı, tarafların özgür iradeleri ile düzenlenen sözleşmenin 10.5 maddesine göre müşterinin, cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizini ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiği, davacı bankanın Davacı bankanın BCH’lara uyguladığı akdi faizin yıllık % 24 olduğu, temerrüt faiz oranının % 24 akdi faizin 2 katına karşılık gelen yıllık % 48 olduğu, sözleşmeye göre davacı bankanın yıllık % 48 oranında temerrüt faizi isteyebileceği, dolayısıyla davacı bankanın faiz isteğinin ve uyguladığı temerrüt faizinin genel kredi sözleşmesinin 10.5. maddesine ve akdi ve temerrüt faizi oranlarının TCMB tebliğlerine uygun olduğu, BSMV yönünden ise gider vergisi mükellefi olan davacı bankanın bu vergiyi vasıtalı bir vergi olması nedeniyle ve sözleşme hükmü gereği borçlulara yansıtma yetkisinin olduğu, dava konusu kredi hesabının davacı banka tarafından 23/07/2019 tarihinde kat edildiği, hesap kat ihtarnamesinin davalı …’a 24/07/2019 tarihinde, davalı …’a da 24/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 7 günlük sürenin eklenmesi ile davalıların temerrütünün 01/08/2019 tarihinde oluştuğu; İzmir …….. İcra Müdürlüğü’nün…….ayılı dosyasında davalıların davacı bankaya icra takip tarihi itibariyle 716.934,43 TL’si asıl alacak, 125.243,81 TL’si işlemiş akdi/temerrüt faizi, 6.262,19 TL’si BSMV olmak üzere toplam 848.440,43 TL borçlarının bulunduğu, davalıların bu miktar borca itirazlarında haksız oldukları anlaşıldığından, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı yararına bu miktarın % 20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmediğinden, reddedilen kısım yönünden davalı …’un tazminat isteği reddedilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2019/16025 sayılı dosyasında davalıların 716.934,43 TL’si asıl alacak, 125.243,81 TL’si işlemiş akdi/temerrüt faizi, 6.262,19 TL’si BSMV olmak üzere toplam 848.440,43 TL borca itirazlarının iptaline,
Takibin bu miktar üzerinden ve takip talebinde belirtilen koşullarda devamına,
2-Davacı vekilinin fazlaya ilişkin isteğinin reddine,
3-Davacı bankanın takip tarihinden itibaren 716.934,43 TL asıl alacağa sözleşme hükümleri gereği yıllık % 48 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve isteme yetkisinin bulunduğuna,
4-Toplam 848.440,43 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmediğinden, reddedilen kısım yönünden davalı …’un tazminat isteğinin reddine,
6-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken ‭57.956,97 TL harçtan peşin olarak alınan 10.542,79 TL harcın düşülmesi ile kalan ‭47.414,18‬ TL harcın davalılardan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
7-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davanın kabul ve ret oranına göre ‭1.282,97 TL’lik kısmının davalılardan, kalan 37,03 TL’lik kısmının davacıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
8-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL’si başvurma harcı ve 10.542,79 TL’si peşin harç olmak üzere toplam ‭10.602,09‬ TL’nin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davacının yapmış olduğu 262,50 TL’si posta-tebligat gideri ve 750,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.012,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren ‭984,10 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 59.472,02 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/03/2022

Başkan……
¸E-imza
Üye …………
¸E-imza
Üye ………
¸E-imza
Katip ……….
¸E-imza