Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/178 E. 2021/1065 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/178
KARAR NO : 2021/1065

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davalı … İthalat İhracat İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin işbu kapsamda müvekkili şirket tarafından hizmet verilen firmalar arasında olduğunu, müvekkili şirket ile davalı … İth.İhr.İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasındaki hizmet ilişkisinin 22.10.2019 tarihli 10508 yevmiye numaralı vekaletname ile başladığını, müvekkili şirketle davalı şirket arasında vekalet ilişkisi doğduğunu ve işbu yetki kapsamında davalı şirketin Gümrük Müdürlükleri ve limanlardaki ithalat ve ihracat işlemlerinin dolaylı temsil yolu ile müvekkili şirket tarafından takip edildiğini, müvekkili şirket tarafından sunulan bu hizmetler karşılığında müvekkili şirketin hak ettiği ücretler doğduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında mevcut vekalet ilişkisinden doğan müvekkili şirketin sunduğu hizmetler sonucu hak kazanmış olduğu bakiye alacağın tahsili amacıyla İzmir ….İcra Müdürlüğü …. E.sayılı dosya ile davalı/borçlu şirkete karşı icra takibi başlatıldığını, işbu icra takibine davalı/borçlu şirket tarafından haksız bir şekilde borca, takibe, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunulduğunu, işbu takibin durduğunu, bahse konu itirazın iptal edilerek takibin devamına karar verilmesi için işbu davayı ikame etme zarureti doğduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirket lehine mevcut vekalet ilişkisi gereği yürütülen işlemlerden doğan masraflara ilişkin dekontların ve hizmet bedellerine ilişkin faturaların davalı şirkete kargo yolu ile iletildiğini, davalı şirket tarafından söz konusu faturalara karşı içeriklerine dair bir itirazda bulunulmadığını, yapılan bildirim karşısında müvekkili şirkete herhangi bir ödeme de yapılmadığını, TTK m.21/2 gereğince de müvekkili şirketin alacağının haklılığının sabit olduğunu, müvekkili şirket tarafından düzenlenen fatura hakkında davalı şirket tarafından 8 gün içinde herhangi bir itirazda bulunulmayarak müvekkili şirket tarafından kesilen fatura ve faturada yazılı borcun kabul edildiğini, ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi halinde faturaların kayıtlı olduğunun görüleceğini, davalı/borçlu şirket hakkında teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesine, davalı/borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı/borçlu şirketin %20’den az olmamak üzere kötü niyetli itirazı sebebiyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap da vermediğinden HMK.nın 128. maddesi uyarınca davayı inkar ettiği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası : İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı davacı tarafından borçlu davalılar … Tarım Ürünleri … Ltd. Şti. ve … aleyhine 7.665,94- TL asıl alacak olmak üzere toplam 7.665,94- TL alacak için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 12/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği borçlu şirket vekilinin 12/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile borca, faize, yetkiye ve ferilerine itiraz ettiği, 14/02/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
BA-BS Formları : Gelir İdaresi Başkanlığı İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Torbalı Vergi Dairesi Müdürlüğünün 24/05/2021 tarihli cevabi yazısında, … vergi kimlik numaralı mükellef … Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin BA/BS Formlarında, Kordon Vergi Dairesi Müdürlüğü … vergi kimlik numaralı … Gümrük Müşavirliği ve Lojistik Tic.Ltd.Şti’ ne ait olup icra takibine-davaya dayanak yapılan faturaların yer almadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu: S.M.Mali Müşavir Bilirkişi … 17/11/2021 tarihli raporunda; Davacı tarafın 6102 sayılı TTK.’na göre tutulması zorunlu olan ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, Elektronik ortamda tutulmuş olan 2019-2020 yılına ait yevmiye ve büyük defterin açılış ve kapanış beratları ile 2021 yılına ait yevmiye ve büyük defterin açılış beratının süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilmiş olduğu, Fiziki ortamda tutulmuş olan 2019-2020-2021 yıllarına ait envanter defterlerinin Noterden açılış onaylarının süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, Defter kayıtlarının ve bu kayıtlara dayanak belgelerin birbirini doğruladığı, Davacı tarafın ticari defterlerinde, davacı ile davalı taraf arasındaki cari hesapta, ticari ilişkinin başladığı 26.10.2019 tarihinden bittiği 30.11.2020 tarihine kadar, taraflar arasındaki dayanak faturaların ve dekontların kayıtlı bulunduğu, Davacı tarafından davalı tarafa düzenlenmiş olan faturaların davalı tarafın BA formlarında kayıtlı olmadıkları, söz konusu faturaların aylık tutarlarının Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenmiş olan aylık KDV hariç 5.000,00 TL tutarının altında kaldıklarından davalı tarafından bildirim yapmakla yükümlü olmadığının anlaşıldığı, Cari hesaba dayanak faturalara konu hizmetin davalı tarafa verildiğine ilişkin olarak davacı tarafın ticari defterlerinde ve defter kaydına dayanak belgelerde davalı tarafın BA formlarında herhangi bir bilgi bulunmadığı, Davacı tarafından davalı tarafa toplam 21 adet 9.551,14 TL tutarında faturalar ve toplam 21 adet 5.607,80 TL tutarında masraf dekontları düzenlenmiş olduğu ve karşılığında toplam (9.551,14+5.607,80)= 15.158,94 TL tutarında davalı taraftan alacaklı olduğu, Davalı tarafından davacı tarafa icra takip tarihi olan 04.02.2021 tarihine kadar, davalı tarafça Garanti Bankasından 3.000,00 TL ve 1.225,00 TL. tutarında,Vakıfbank’tan 3.268,00 TL. tutarında olmak üzere toplam (3.000,00+1.225,00+3.268,00)= 7.493,00 TL tutarında havale yapılmak suretiyle muaccel borçlarına karşılık ödeme yapılmış olduğu, Davacı tarafın ticari defterlerinde; davacı tarafın davalı taraftan icra takip tarihi olan 04.02.2021 tarihi itibarıyla (15.158,94-7.493,00)= 7.665,94 TL tutarında cari hesap bakiye alacağının olduğuna dair kayıt bulunduğu, Davalı tarafından ticari defterleri ibraz edilmediğinden herhangi bir incelemenin yapılamadığı, Davacı tarafından davalı tarafa icra takibindeki cari hesaba ilişkin olarak 21.10.2020-30.11.2020 tarihleri arasında (Gümrük Hizmet Bedeli, Beyanname, Hizmet Bedeli, Euri ve Ced Belgesi) olmak üzere toplam 10 adet 4.687,82 TL. tutarındaki faturalar ve 27.10.2020-30.11.2020 tarihleri arasında (Birlik-K, Mesai, Yolluk Ücreti, Masraf, Tar.İl Mk.) olmak üzere toplam 9 adet 2.980,50 TL. tutarındaki dekontlar ile birlikte toplam (4.687,82+ 2.980,50)= 7.668,32 TL. tutarındaki alacağından, davalı tarafın davacı taraftan 21.07.2020 tarihi itibarıyla 2,38 TL. tutarındaki cari hesaptan bakiye alacağı düşüldüğünde, icra takip tarihi olan 04.02.2021 tarihi itibarıyla davacı tarafın davalı taraftan (7.668,32-2,38)= 7.665,94 TL. tutarında alacaklı olduğu hususlarını tespit etmiş, son kararın takdirini Mahkemeye bırakmıştır.
Dava; gümrük müşavirliği hizmet ilişkisi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde dava şartının bulunup bulunmadığı yönünden öncelikle bu hususun incelenmesi gerektiği, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği,bu halde yetkili icra dairesinin İİK.nun 50.md. uyarınca HMK.nın yetkiye ilişkin hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması suretiyle tespitinin gerektiği, alacağın cari hesap bakiyesinden kaynaklandığı, HMK.nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri olan İzmir İcra dairelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunduğu, dava şartının mevcut olduğu görülerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında gümrük müşavirliği hizmet ilişkisi kapsamında cari hesaptan kaynaklanan bakiye 7.665,94 TL alacağın ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının ise borcun tamamına itiraz ettiği, davalı tarafından defter ibraz edilmediği, davacının usulüne uygun tutulmuş defterlerinde mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 17.11.2021 tarihli raporun hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olduğu, söz konusu rapora göre dava konusu cari hesaba dayanak tüm faturaların ve masraflara ilişkin dekontların davacı defterlerinde kayıtlı ve takip tarihi itibariyle davacının alacağının 7.665,94 TL olduğu, 28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” ibaresinin, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirildiği, bu yasal değişilik dikkate alındığında, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, değişikliğe ilişkin madde gerekçesinin “… Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmedir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunmadığından, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil olduğu ve davacının alacağının varlığını ticari defterleri ile ispatladığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 7.665,94 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 7.665,94 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 523,66 TL nispi harca, peşin alınan 92,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 432,07 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 92,59 TL peşin harç, 90,50 TL davetiye ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.250,89 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza