Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2022/250 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/168
KARAR NO : 2022/250

DAVA :İtirazın İptali (Banka Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Banka Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Banka ile davalı ……….ve Tic. A.Ş arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi, Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve Business Card Üyelik Sözleşmesi akdedildiğini, davalı ………… ‘ın şirket yetkilisi olarak ve hem de kefil olarak sözleşmeleri imzaladığını, sözleşmelere istinaden krediler kullandırıldığını, kullanılan krediler ödenmediğinden ihtarname keşide edildiğini ve ihtara rağmen ödeme yapılmadığından davalılar aleyhine İzmir….. İcra Müdürlüğünün ……….. E. sayılı dosyası üzerinden takibe başlandığını, davalı borçlunun T.İş Bankası A.Ş Dağ ve Komando Tugay Komut. Hakkari Şubesinin yetkili olmadığını ve dolayısıyla husumet ehliyetinin bulunmadığını belirterek takibe borca itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle;
Müvekkilinin, alacaklı bankadan kredi kullanmış olup bu kredi karşılığında müvekkiline ait taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, alacaklı banka tarafından müvekkili adına kayıtlı ……….. Parsel’de kayıtlı numaralı arsa nitelikli taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, müvekkilinin tüm taksitleri ödemesi halinde ipoteğin kaldırılacağının bildirildiğini, müvekkilinin sözleşmede belirlenen taksit dönemlerine titizlikle uyduğunu ve taksitlerini ödediğini, pandemi nedeniyle işleri kötüye giden müvekkilinin, taksitleri ödeyemeyeceğini anlayınca evi satışa çıkardığını ve satış bedeli ile tüm kredi bedelini ödediğini, müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin, bankanın fek yazısı ile kaldırıldığını, müvekkilinin davacı bankaya herhangi bir borcunun kalmadığını, müvekkilinin herhangi bir borcu kalmamasına rağmen davacı banka tarafından haksız ve mesnetsiz olarak icra takibine girişildiğini, takibe yapılan faize ilişkin itirazın yerinde olduğunu, davacı alacaklının, müvekkiline ihtarname tebliğ edilmeksizin icra takibine giriştiğini, arz ve izah edilen nedenlerle davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak açılan itirazın iptali davasının reddine, davacı alacaklı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatılmış olması nedeniyle müvekkilleri lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; davalı tarafın vermiş olduğu cevap dilekçesindeki tüm iddia ve hususların dayanaksız ve soyut olduğunu, haksız ve mesnetsiz olup cevap dilekçesindeki aleyhe hususları kabul etmediklerini, müvekkili bankanın davalıya ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis etmesinin, dava konusu ile alakalı olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden kullandırılan kredi ve kredi kartına istinaden söz konusu kredi ve kredi kartı borcunun ödenmemesi sonucunda icra takibi başlatıldığını, taraflara ihtarname gönderilmesi üzerine dosya borcunun ödenmesi amacıyla ipotek tesis edilen taşınmazın satıldığını ve kredi ve kredi kartı borcuna ilişkin bir kısım ödeme gerçekleştiğini, söz konusu ödemeler üzerine müvekkili banka tarafından taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin kaldırıldığını, ancak gerçekleşen ödemenin müvekkili banka alacağının tamamını karşılamadığını, bu nedenle kalan alacak tutarı üzerinden davaya konu icra takibi başlatıldığını, davalı borçlulara ait borç bulunduğunu, borçlunun yapmış olduğu itirazın yerinde olmadığını, sözleşmelerde adres değişikliğine dair gerekli düzenlemelere yer verildiğini, açıklanan nedenlerle; davalı/borçluların haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz sebebiyle alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere davalılar aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra dosyası : İzmir…….. İcra Müdürlüğü’nün ………. Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı Türkiye İş Bankası AŞ tarafından borçlular ……… Anonim Şirketi aleyhine 33.682,66-TL kredi, 1.266,02-TL kredi kartı alacağının temerrüt faizi, 63,30-TL Kredi kartı alacağı BSMV ücreti, 66.579,31-TL işlemiş faiz, 3.328,97-TL BSMV olmak üzere 104.920,26-TL toplam alacak için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 06/08/2020 tarihinde, tebliğ edildiği, borçlular vekilinin 10/08/2020 tarihli dilekçesi ile borca, ferilerine, faize, takibe itiraz ettiği, 11/08/2020 tarihinde takibin; borçlulara gönderilen ödeme emri tebliğ parçası dönmediğinden itiraz süresinde ise durdurulmasına, değil ise devamına şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ile Business Card Üyelik Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi : Davacı banka ile davalı………. ve Tic. A.Ş arasında 17.12.2018 düzenleme tarihli Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi, 17.12.2018 düzenleme tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve 02.01.2019 düzenleme tarihli ……..Üyelik Sözleşmesi akdedilmiştir. Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini 400.000.-TL, Business Card Üyelik Sözleşmesini 55.000.-TL Kefalet limitli olarak davalı ………. müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır.
Kat ihtarnamesi; Davacı Bankanın, kredi hesaplarını 25.08.2019 tarihinde kat ederek, davalılara Karşıyaka ……… Noterliğinin 21.11.2019 tarih ve …..yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 21.11.2019 tarihi itibariyle 466.574,05-TL borcun 7 gün içerisinde ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını ihtar etmiş, ihtarname davalı asıl borçlu şirketin adresinde bulunamaması nedeniyle 05.12.2019 tarihinde, Gülhanım Büyükdeveci Taçyıldız için de aynı gerekçe ile 29.11.2019 tarihinde iade olmuştur. Davalı şirket sözleşme hükümleri gereği 09.12.2019 tarihinde, davalı kefil ihtarla verilen 3 günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığında 05.12.2019 tarihinde temerrüde düşmüş ise de, bilirkişi raporunda davalı kefilin de temerrüdünün asıl borçlu gibi 09.12.2019 tarihi olarak değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi kök raporu: Emekli Bankacı bilirkişi …………. 16/08/2021 tarihli raporunda; ” Davacı banka ile davalı …….. A.Ş arasında 17.12.2018 düzenleme tarihli Genel Nakdi, Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi, 17.12.2018 düzenleme tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi ve 02.01.2019 düzenleme tarihli Business Card Üyelik Sözleşmesi akdedildiğini, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini 400.000.-TL, Business Card Üyelik Sözleşmesini 55.000.-TL kefalet limitli olarak davalı ……..’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, 6098 sayılı TBK kefalet hükümleri doğrultusunda kefalet türü, kefalet limiti ve kefalet tarihinin el yazısı ile imzalandığını, sözleşmelere istinaden davalı asıl borçlu şirkete Taksitli ticari kredi kullandırıldığını, ticari kredi kartı tahsis edilerek kullanıma açıldığını, kredilerin teminatına müteselsil kefil ……..’ın maliki olduğu taşınmazın banka lehine ipotek edildiğini, kredilerin ödeme aksaklıkları üzerine ihtarname keşide edildiğini, davalıların sözleşme hükümleri gereği 09.12.2019 tarihinde temerrüde düştüklerini, ihtar sonrası ipotekli taşınmazın maliki tarafından satıldığını ve kredilere toplam 379.522,51-TL tahsilat sağlandığını, yapılan mahsup sonrası riskin devam etmesi üzerine kalan tutarla ilgili olarak davalılar aleyhine İzmir ….. İcra Müdürlüğünün…… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, davalıların borca, faiz ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını, açılan iş bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan hesaplamalar sonucunda asıl alacak yönünden taleple bağlı kalındığını, 04.08.2020 Takip Tarihi İtibariyle 33.682,66-TL Asıl alacak, 62.642,29-TL İşlemiş akdi/tem. Faizi, 3.132,12-TL Faizlerin % 5 gider vergisi, 1.234,98-TL Kredi kartı faizi, 61,75-TL Faizin % 5 gider vergisi, 100.753,80-TL toplam banka alacağından davalı ………. ve Tic. A.Ş .nin asıl borçlu sıfatıyla, davalı ……ın tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunun değerlendirildiği, nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığını, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 33.682,66.-TL asıl alacağa sözleşme hükümleri gereği yıllık % 38.40 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Bilirkişi 1. Ek raporu : 28/10/2021 tarihli ek raporda; davalı müteselsil kefilin eş rızasının aranması zorunluluğunun bulunmadığının değerlendirildiğini, davacı banka vekilinin kök raporda değerlendirilmesi gereken bir itirazının olmadığını, kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelerde değişikliği gerektirecek bir husus bulunmadığının değerlendirildiğini, nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığını mütalaa etmiştir.
Bilirkişi 2. Ek raporu : 07/02/2022 tarihli 2. ek raporda; Davacı vekili kök rapora itiraz dilekçesinde takip tarihinin 29.07.2020 olduğunu belirtmiş ise de, dava dosyası içinde bulunan İzmir …… İcra Dairesinin …… E. sayılı takip ödeme emrinde takip tarihinin 04.08.2020 olarak yer aldığı görüldüğünden bu konuda değerlendirme yapılmadığını, 29.07.2020 tarihi itibariyle banka alacağının Taksitli Ticari Kredi için 29.07.2020 Takip tarihinde toplam 99.400, 91-TL, Ticari Kredi Kartı için 100.697,64-TL toplam banka alacağı tespit edildiğini, takipte 33.682,66-TL Asıl alacak, 67.845,33-TL İşlemiş faiz, 3.392,27-TL Faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 104.920,26-TL talebin bulunduğunu, asıl alacağın tespitinin altında, faiz alacağının davalıların temerrüt tarihleri dikkate alınmadan ihtar tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesinden tespitinin üstünde olduğunu, Asıl alacak yönünden taleple bağlı kalındığında; 33.682,66-TL Asıl alacak, 62.425,63-TL İşlemiş akdi/tem. Faizi, 3.121,28-TL Faizlerin % 5 gider vergisi, 1.234,98-TL Kredi kartı faizi, 61,75-TL Faizin % 5 gider vergisi, 100.526,30-TL toplam banka alacağından davalı Yenihan Yapı San ve Tic. A.Ş .nin asıl borçlu sıfatıyla, davalı ……….’ın tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunun değerlendirildiğini nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığını mütalaa etmiştir.
Dava; Davacı banka tarafından kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu ve kefil aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile açılan İİK.nun 67.maddesi kapsamındaki davadır.
Dava 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Dava konusu kredi sözleşmesinin 6098 sy TBK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra imzalandığı, TBK’nun 583/1. fıkrasında “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” ve TBK’nun 584. maddesine 6455 sy yasanın 77. maddesi ile 11/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 584/3. fıkrasında “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler … için eşin rızası aranmaz.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
17.12.2018 tarihli Nakdi ve Gayrinakdi Kredi sözleşmesi ile 02.01.2019 tarihli Business Card Üyelik Sözleleşmesini, davalı ………….ın kefalet limiti, kefalet tarihi ve müteselsil ifadelerini el yazılsıyla yazarak imzaladığı, ticaret sicil kayıtlarına göre davalı ………..’ın asıl borçlu olan davalı ……..A.Ş.’nin ortağı ve hissedarı olduğu, TBK’nun 583/1. fıkrası uyarınca kefalet beyanının geçerli olduğu, TBK’nun 584/3. fıkrası uyarınca davalı şirketin ortağı ve hissedarı olduğundan eş rızasının aranmayacağı, bu haliyle sözleşmedeki müşterek borçlu ve müteselsil kefaletin geçerli olduğu kanaatine varılmıştır.
TBK.nun 589.maddesi uyarınca kefil, asıl borcun yanı sıra asıl borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından ancak kefalet limiti ile sorumludur. Davalı kefil kredi sözleşmesine 400.000,00 TL için, kredi kartı sözleşmesine 55.000,00 TL için kefil olmuştur. Davacı banka tarafından 25.08.2019 tarihinde hesabın katedildiği, kat ihtarnamesin davalıların sözleşme adreslerine gönderildiği, tebligatların yapılamadığı ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 12. maddesindeki “ Müşteri ve kefiller …sözleşme adresinin kanuni ikametgah kabul edildiği, buraya yapılan tebliğlerin şahıslarına yapılmış sayılacağı” yönündeki düzenleme dikkate alındığında sözleşme adreslerine gönderilen tebliğlerin davalılara yapılmış sayılacağı, ihtarla verilen 3 günlük süre ve tatil günleri dikkate alındığında davalı asıl borçlu şirketin ve davalı kefilin 09.12.2019 tarihinde temerrüde düştükleri, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar takip konusu krediler için öngörülen akdi faiz oranı ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar sözleşmenin 10.5. maddesi uyarınca temerrüt faizi uygulanması gerekir.
Bu belirlemeler doğrultusunda düzenlenen 16.08.2021 tarihli bilirkişi kök raporunun ve takip tarihinin peşin ve nispi harcın yatırıldığı 29.07.2020 olduğu gözetilerek hazırlanan 07.02.2022 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davacı ile davalı ……Tic.A.Ş arasında 17.12.2018 tarihli Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi ile 02.01.2019 tarihli ……. Üyelik Sözleleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşmeler kapsamında taksitli ticari kredisi kullandırıldığı, ticari kredi kartı tahsis edildiği, diğer davalının kredi sözleşmesini ve Business Card Üyelik Sözleleşmesini müşterek borçlu müteselsiil kefil sıfatıyla, kredi sözleşemesini 400.000,00 TL kefalet limiti, kredi kartı sözleşmesini 55.000,00 TL kefalet limiti ile imzaladığı, davalı kefilin, kefalet limiti ile ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile borçtan sorumlu olacağı, müteselsil kefil olan davalı ……’ın aynı zamanda maliki olduğu taşınmazı banka lehine ipotek verdiği, kredilerin ödenmemesi üzerine kat edilip ihtarname gönderildikten sonra ipotek borçlusu olan davalı …….’ın ipotekli taşınmazı satarak 379.522.51-TL yi borca mahsuben davacı bankaya ödediği, ipotek teminatının borcu karşılamaya yetmediği, davacı bankanın ipotekli taşınmazın satışından gelen ödemeyi mahsup ettikten sonra kalan tutarla ilgili olarak eldeki ilamsız icra takibini başlattığı, bilirkişi tarafından tespit edilen miktarın kefalet limiti içerisinde kaldığı, 07.02.2022 tarihli bilirkişi 2. Ek raporu ile belirlendiği şekilde davacı bankanın takip talebindeki isteği ile bağlı kalındığında davalıların 33.682,66-TL Asıl alacak, 62.425,63-TL İşlemiş faiz, 3.121,28-TL BSMV, 1.234,98-TL Kredi Kartı Faizi ve 61,75-TL BSMV olmak üzere toplam 100.526,30-TL için davacıya borçlu oldukları anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulüne, davalıların yukarıda tespit edilen miktarlar için itirazlarının iptaline, 33.682,66-TL ticari krediler asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık % 38.40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisinin uygulanmasına, davacı alacağı likit olup davalılar itirazlarında haksız olduklarından İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine, davacı banka takip başlatmakta kötüniyetli olmadığından yasıl koşulların oluşmaması nedeniyle davalılar vekilinin kötüniyet tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalıların, İzmir …… İcra Müdürlüğünün …….Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile;
33.682,66-TL Asıl alacak
62.425,63-TL İşlemiş faiz
3.121,28-TL BSMV
1.234,98-TL Kredi Kartı Faizi
61,75-TL BSMV,
Olmak üzere 100.526,30-TL Toplam alacağın, 33.682,66-TL asıl alacağa sözleşme hükümleri gereği yıllık % 38.40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 100.526,30-TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
4- Yasal koşulları oluşmadığından, davalılar vekilinin kötü niyet tazminatı isteğinin REDDİNE,
5-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 6.866,95 TL nispi harca, peşin alınan 1.267,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.599,77 TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
6-Dava kısmen kabul edilmiş ise de; davalıların geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşıldığından, 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi uyarınca davalı eldeki davada kısmen veya tamamen haklı çıkmış olsa da yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulacağından, davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 1.267,18 TL peşin harç, 158,10 TL davetiye ve posta gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.393,08 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-Davalının geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşıldığından, 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi uyarınca davalılar eldeki davada kısmen veya tamamen haklı çıkmış olsa da yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulacağından, dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin davada haksız çıkan davalılardan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 13.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine.
9-Davalıların geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşıldığından, 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi uyarınca davalı eldeki davada kısmen veya tamamen haklı çıkmış olsa da lehine vekalet ücreti hükmedilemeyeceğinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yasal olanak bulunmadığına,
10-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/03/2022

Katip …..
e-imza

Hakim…
e-imza