Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/165 E. 2022/43 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/165
KARAR NO : 2022/43

DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/01/2021 tarih …. E. ….. K. sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş olmakla, mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği dava dilekçesi ile özetle; davacı şirketin Denizli Organize Sanayi Bölgesinde, tekstil sanayi üzerine faaliyet gösterdiğini, davalılar ……. Ltd. Şti.’nin yapmakta olduğu ticari faaliyete istinaden müvekkili şirkete 411.677,10 TL borçlu olup; borcundan dolayı (müvekkili şirket lehine) sırasıyla; ……Seri Numaralı, 19/06/2020 vade tarih ve 75.000,00 TL bedelli; ……Seri Numaralı, 21/04/2020 vade tarih ve 105.522,41 TL bedelli ve -…Seri Numaralı, 23/07/2020 vade tarih ve 82.713,25 TL bedelli 3 ayrı çeki keşide ettiğini, mevcut çeklerin vadesi gelmesine rağmen bankada karşılığı bulunmadığı gibi; davalı borçlu şirketin, borcunu da ödemediğini, velhasıl çeklerin vadesi gelmiş olsa da haricen yapılan araştırmada … Pazarlama Ltd. Şti.’nin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… E. Sayılı dosyası ile konkordato almış olduğu tespit edildiğinden; davalı/borçlu …Pazarlama aleyhine icra takibine girişilemediğini, davacı şirketin; davalı/borçludan bahsi geçen çeklerden doğan alacağını elde edemediğini, adı geçen çeklerin karşılıksız olduğu anlaşıldığı gibi; yalnızca bankanın sorumluluk bedellerinin ödendiği; banka sorumluluk tutarları düşüldükten sonra geriye kalan miktarlar yönünden müvekkilinin alacağını elde edemediğini, davalılardan (borçlu) … Pazarlama şirketi’nin davacı şirkete (ve piyasaya) onca çek keşide ettikten, ticari iş ve işlem gerçekleştirdikten ve borçlandıktan sonra; çeklerin karşılığını banka hesabında bulundurmadığı gibi, diğer davalı … Makine üzerinden ticari hayatta varlığını sürdürmeye devam etmekle beraber; kendisi (… Pazarlama Ltd. Şti.) konkordato ilan ettiğini, esasen iki ayrı tüzel kişilik söz konusu olsa da; bir şirket lehine diğeri aleyhine eylem ve işlem tesis ettiği; ayrı tüzel kişilik perdesinin arkasına sığındığını, bu itibarla; adı geçen şirketlerin iki ayrı tüzel kişilik perdelerinin arkasına sığınarak şirketlerden biri lehine; diğeri aleyhine olacak şekilde ticari hayatta varlığını sürdürmeleri; şirketlerden aleyhine ticari faaliyette bulundukları şirketin (… Pazarlama şirketinin) 2004 s. İcra İflas Kanunu uyarınca kendisine vade verilmesi yahut tenzilat yapılması sonucunu doğuracak şekilde konkordato ilan ederek alacaklıları aleyhine eylem ve işlem tesis etmesinin de 4721 s.MK. 2. Maddesinde belirlenen dürüstlük ilkesine aykırılık taşımakla; ayrı tüzel kişilik savunmasının dinlenmemesinin gerekli ve zorunlu olduğunu belirterek, davalı … Pazarlama Ltd. Şti.’nin davacı şirkete (ve piyasaya) onca çek keşide ettikten, ticari iş ve işlem gerçekleştirdikten ve borçlandıktan sonra; çeklerin karşılığını banka hesabında bulundurmadığı gibi, kendisi (… Pazarlama Ltd. Şti.) konkordato ilan ettiği; bununla beraber aralarında mevcut organik bağ, dışa karşı bütünlük algısı ve yönetimsel özdeşlik bulunduğunun sabit olduğu esas alınarak; diğer davalı … Makine üzerinden ticari hayatta varlığını sürdürmeye devam ettiğinden … Makina ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı tüm taşınır ve taşınmaz üzerine, (bu mümkün olmadığı takdirde borcu karşılamaya yeter ölçüde taşınır ve taşınmazların) üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenerek; alacağın semeresiz kalması ve telafisi imkansız zararlar doğmasının önüne geçilebilmesi adına ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile birlikte; dava konusu 411.677,10 TL alacaktan; … Pazarlama İth. İhr. Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. ile aralarındaki organik bağ, dışa karşı bütünlük algısı ve yönetimsel özdeşlik bulunan diğer davalı … Makina ve Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. şirketlerinin MK md.2 gereği tüzel kişilik perdesi çapraz şekilde aralanarak dava tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Makina ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği cevap dilekçesi ile özetle; yetki itirazında bulunmuş, davacı tarafın dava dilekçesinde şirketler arasında İktisadi Bütünlük bulunduğunu iddia ederek, faaliyet alanları aynı olan veya birbirini tamamlayıcı nitelikte iki şirketin mevcudiyetinden bahsettiğini, şirketlerin faaliyet alanlarının en basit incelemeyle bile farklı olduğunun görüldüğünü, … Pazarlama’nın İstanbul ……….Sok. No:……adresinde tescil edilerek kurulduğunu ve 03.11.2003 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, kurucusunun……olduğunu, … Makine’nin ise ilk olarak … …… ve Tic. Ltd. Şti. ünvanı ile İzmir’de kurulmuş 2017 yılında unvan değişikliğine gidildiğini, kurucusunun …olduğunu, buradan da görüldüğü üzere … Pazarlama ile … Makine’nin kuruluş tarihi ve kuruluş yerlerinin farklı olduğunu, davacının konkordato sürecinde olan … Pazarlama ve müvekkili … Makine aleyhine bu davayı açarak sebepsiz zenginleşme kastıyla ve kötü niyetle hareket ettiğini, davacının alacağını konkordato projesine bağlı olarak da tahsil edebileceğini, davacı tarafın … Pazarlama şirketinde borcun tahsili açısından şirketin ayni veya nakdi malvarlığı bulunmaması durumuyla karşılaşmadan bu yola başvurmasının hukuka aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini dilemiştir.
CEVAP: Davalı … Pazarlama İth. İhr. Teks. San. Tic. Ltd. Şti vekili Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği cevap dilekçesi ile özetle; davanın hukiki yarar yokluğundan reddini dilemiş ayrıca yetki itirazında bulunmuş ve davacı ile müvekkili şirket arasında davaya konu alacak hakkında muaraza olmadığı gibi müvekkili şirket ile diğer davalı şirket arasında hukukumuzda istisnai olarak uygulanan tüzel kişilik perdesinin kaldırılması koşullarının hiçbirinin mevcut olmadığını, davacı tarafından alacaklılar arasındaki eşitlik ilkesinin aşılmaya çalışıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalıların yetki itirazının yerinde olmadığı gibi; işbu davaya konu alacağın şirketler arasında gerçekleşen ticari ilişki ve işbu ticari ilişkiye istinaden verilen kambiyo senetlerinden (çeklerden) oluştuğunun sabit olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkide, para alacaklısı konumunda bulunan müvekkili şirketin; kendi edimini ifa etmiş olmasına rağmen, davalının edimini ifa etmemesi üzerine TBK 89. maddesi uyarınca -para borçlarında, ifa yeri mahkemesi- götürülecek borç olarak, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinde işbu davayı ikame ettiği gibi; EBK 98 (YTBK md. 89) uyarınca müvekkili şirketin -alacaklının- yerleşim yeri mahkemesi -Denizli- mahkemelerinin yetkili olduğunu, her iki şirketin de kurucularının; birinin ……, diğerinin …olmak üzere kardeş olduklarını, aile şirketleri olarak kurulan ve konuları aynı; aynı faaliyet alanları üzerinde; ki yine birbirini de tamamlayıcı düzeyde; -esasen ayrı birer şirket gibi kurulmuş olsalar ve hatta öncelikle biri İstanbul’da, diğeri İzmir’de kurucu adres gösterilmek suretiyle kurulmuş olsalar dahi- sonradan tek bir şirketmiş gibi hareket etmiş olmalarının eylem ve işlem gerçekleştirmelerinin faaliyette bulunmalarının, kabul edilemez olduğunu, bu haliyle tüzel kişilik perdesinin “ayrılığı” savunmaları dinlenmeyeceği gibi; davalıların, “ayrı tüzel kişilik” savunmalarında bulunmuş olmalarının da; -emsal içtihatlarda görüleceği üzere;- 4721 s. Medeni Kanun’un 2. maddesine aykırı olduğunu, her iki şirketin de birbirinden ayrı internet adresi bulunsa da; her iki şirketin de, sahip olduğu internet adresinde iletişim numarasının ve fax numarasının aynı olmasının; şirketler arasında yönetsel özdeşlik bulunduğunun açık göstergesi olduğunu, ekonomik anlamda da ciddi bir bağlantı bulunduğu açık olan şirketlerin, alacaklı müvekkili şirkete karşı, iyiniyet ilkesine aykırı davranışının da yerinde kabul edilemeyeceğini, açıklanan ve mahkemece re’sen gözetilecek tüm diğer nedenlerle; davanın kabulü ile, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Yetkisizlik Kararı: Denizli Asliye ticaret Mahkemesi’nin …. esas, …….karar sayılı dosyasında; davalıların yetki itirazlarının kabul edilerek doslanın yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine 26.01.2021 tarihli yetkisizlik kararı ile gönderilmesine karar verildiği, anılan kararın istinaf edilmeksizin 02.03.2021 tarihinde kesinleştiği, yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esas numarasının aldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağa dayanak çekler : Davalı keşideci … Pazarlama İth. İhr. Teks. San. Tic. Ltd. Şti tarafından, davacı şirket lehine Anadolubank Karşıyaka Şubesine ait……Seri Numaralı, 19/06/2020 vade tarih ve 75.000,00 TL bedelli, …….Karşıyaka Şubesine ait ……. Seri Numaralı, 21/04/2020 vade tarih ve 105.522,41 TL bedelli, Anadolubank Karşıyaka Şubesine ait …Seri Numaralı, 23/07/2020 vade tarih ve 82.713,25 TL bedelli 3 ayrı çekin keşide edildiği görülmüştür.
Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğünden; … Pazarlama İth. İhr. Teks. San. Tic. Ltd. Şti ve … Makina ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketine ait sicil dosya örnekleri getirtilip dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … Pazarlama İthalat ve İhracat Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi, ………nin konkordato talebinde bulundukları, anılan mahkemenin 04/09/2020 tarihli kararı ile, borçlu davacı … Pazarlama İthalat ve İhracat Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında 04/09/2020 tarihinden itibaren 1 yıllık kesin mühlet verilmesine kesin olarak karar verildiği, davacı şirketin alacağının konkordato projesinde ye aldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyet raporu : E. Sayıştay Denetçisi ……. SMMM …… ve Ticaret Hukuku Öğr. Üyesi Doç. Dr. …….21/12/2021 tarihli raporlarında; Farklı tarihlerde farklı şehirlerde kurulmuş davalı şirketlerin, bitişik parsellerde farklı binalarda, farklı makine teçhizatla farklı sektörlerde farklı ortaklık yapısına sahip olarak faaliyette bulunmakla birlikte, bir takım belgelerde iletişim bilgilerinin aynı olmasının, % 10 gibi düşük pay sahibi olan ortağın … pazarlama şirketini yönetmesinin, davalı şirketler arasında avans mahiyetinde olduğu ifade edilen ancak belgelenmeyen 3.259.320,31 TL para hareketinin (kardeş şirketler olarak nitelenebilecek) davalı şirketler arasında yönetsel anlamda organik bağın mevcudiyetine karine teşkil ettiğinin değerlendirildiğini, ancak, bu organik bağla mali veri ve ilişkilerinin davalı şirketlerin, faaliyet alanlarının, organizasyonlarının, varlıklarının, birbirine karıştığı, üretim, pazarlama faaliyetlerinin birbirini tamamlayıcı nitelikte bulunduğuna, piyasada iktisadi bütünlük içerisinden tek bir şirketle iş yapıyor algısı oluşturduklarına işaret etmediğini, şirketler arasında mevcudiyeti değerlendirilen organik bağın, şirketler arasında ayrım olmadığı izlenimi vererek bu şirketlerle iş yapan kişiler nezdinde ticaret yaparken güçlü bir yapıya sahip olma görüntüsü ve iktisadi bütünlük içerisinde tek bir şirketle iş yapılıyor algısı oluşturacak düzeyde derin bir kesişme oluşturmadığını, dosya kapsamı, davalı şirketlerin mali verileriyle yerinde yapılan incelemelerde, davalı şirketlerin piyasayı manipüle etme alacaklılardan mal kaçırma, alacaklıları zarara uğratma gibi kötü niyetli bir organizasyon içerisinde bulunduklarına dair açık ve net bir tespitin bulunmadığını, konunun belirtilen tespit ve değerlendirmeler bağlamında mahkemenin takdirinde olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Dava, alacağın tüzel kişilik perdesinin çapraz olarak kaldırılması suretiyle davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2020/19-94 Esas, 2020/358 Karar sayılı 06.09.2020 tarihli emsal kararında, tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması konusunun “Yargıtay içtihatlarında benimsenerek öğretide de vurgulandığı gibi; malvarlığının bağımsızlığı ve sınırlı sorumluluk ilkelerinin istisnası olan tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi ancak istisnai ve sınırlı durumlarda titizlikle uygulanması gereken bir teoridir. Bu kurala ihtiyatlı bir biçimde yaklaşılmalı; istisnai bir kural olduğundan mümkün olduğunca dar yorumlanmalı ve bu teorinin uygulanmasına ancak tüzel kişilik kavramının arkasına saklanılarak dürüstlük kuralına aykırı davranıldığı, kendisine tanınan hakkın kötüye kullanılarak üçüncü kişilerin zarara uğratıldığı, zarara yol açan tüzel kişinin sorumluluğuna hükmedebilmek için ise başka bir yasal nedene dayanılmasının mümkün olmadığı durumlarda başvurulmalıdır. Aksi hâlde tüzel kişilere tanınmış olan mal ayrılığı güvencesinin zedenlemesi durumuyla karşı karşıya kalınılabilir.
Tüzel kişi ile ortaklarının faaliyet alanlarının ve malvarlıklarının iç içe geçmesi birbirine karışması, bir şirketin ticari defterlerinin ya da ticari sır kabul edilen belgelerinin diğer şirkete ait iş yerinde bulunması, ikisinde de aynı ticari defterlerin kullanılması ve ortak hesap yapılması (tek merkezden idare edilmesi), ortaklığın faaliyet konusunu sürdürebilmesi için yeterli sermayesi bulunmadığı hâlde alacaklıları ya da üçüncü kişileri zarara uğratmak niyetiyle bilinçli olarak faaliyet göstermeye devam edilmesi, şirket ortaklarının kendi kişisel malvarlıkları ile şirketin malvarlığı özdeş-tekmiş gibi hareket etmeleri, şirketlerin ya da ortağın üçüncü kişileri aldatacak şekilde kendi kişilikleri ile tüzel kişiliğin aynı olduğu izlenimini vermeleri, bu kapsamda birbirlerinin tanıtımlarını yapmaları, aynı tüzel kişilikmiş gibi anlaşılacak benzer isimleri ve logoları kullanmaları, yani dışarıya karşı tek bir tüzel kişilikmiş gibi intiba yaratmaları, şirketlerin aynı konuda faaliyet göstermeleri ve (tek başına bu hususa dayanılmamak koşuluyla) hâkim ortaklarının ya da yöneticilerinin aynı kişiler olması, tüzel kişilik kavramının arkasına sığınılacak şekilde art niyetli davranışlarla zararlandırıcı faaliyetlerde bulunulması, işlemlerin diğer tarafınca sözleşmelerin kiminle yapıldığı dahi anlaşılamayacak şekilde karışıklığa yol açılması, şirketin kendi çıkarları gözetilmeksizin yürütülmesi veya yalnızca ve bilinçli olarak açıkça hâkim ortak korunacak şekilde diğerleri zarara uğrayacak şekilde işlemler yapılması hâlleri gösterilebilir.
Öğretide tüzel kişilik perdesinin; düz perdeyi kaldırarak sorumlu kılma, ters yönden perdeyi kaldırarak sorumlu kılma, borçlunun perdenin kaldırılmasını talep etmesi, çapraz olarak perdeyi kaldırma olarak tabir edilen dört farklı biçimde ortaya çıkabileceği belirtilmiştir…Dördüncü hâlde sadece ana ve yavru ortaklık değil, aynı zamanda grup veya holding sistemi içinde yer alan kardeş ortaklıklar arasında perdenin çapraz olarak kaldırılması durumu söz konusu olmaktadır
Tüzel kişilik perdesinin çapraz olarak kaldırılması genellikle kardeş şirketler arasında söz konusu olduğundan, esas (ana) şirket ile bağlı şirket ve ortaklar arasındaki karmaşık ilişkiler zinciri net bir şekilde ortaya konulmalıdır. Bu noktada bu şirketlerin ekonomik anlamda bağımsız şirket vasfında olup olmadığının araştırılması büyük önem taşımaktadır. Çünkü kardeş şirketler arasında perdenin kaldırılması teorisine başvurabilmek için tek bir iktisadi işletmenin yürütüldüğü farklı faaliyetler için birbirinden bağımsız tüzel kişiliklerin kurulmuş olması gerekmektedir. Hukuken iki farklı tüzel kişilik gibi görünen şirketler aslında özdeştir, alacaklılardan mal kaçırmak ya da sorumluluktan kurtulmak amacıyla kötü niyetli olarak iki farklı tüzel kişilik gibi kurulmuş iseler de bunların üretim, pazarlama ve ihracat faaliyetleri birbirini tamamlayıcı nitelikte olup, şirketler aslında tek ve aynı iktisadi işletmeye vücut vermektedir . Organik bağ, iki tüzel kişi (veya bunların ortakları arasındaki ilişki) olarak nitelendirilebilir. Organik bağ, perdenin saklanmasına göre daha geniş bir anlamı ifade eder; bu bağın varlığı tanıkla bile ispat edilebilir. Organik bağ, tek başına tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasını sağlayacak güçte değildir. Şirketlerin kuruluş tarihlerinin aynı olması, hissedarların aynı soyadını taşımaları organik bağın varlığını göstermez. Şirketlerin aynı kişi tarafından yönetilmesi, aynı ortaklara sahip olması ya da benzer iş kolunda faaliyet göstermeleri somut olayın niteliğine göre başka delillerle desteklendiğinde organik bağın varlığı için yeterli ise de; bu husus tek başına tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir. Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir. Organik bağ şirketlerin adreslerinin, faaliyet alanlarının, ortaklarının veya temsilcilerinin aynı olmasından ve aradaki hukuki ilişkiden tespit edilebilir. Tüzel kişiliğin kaldırılmasında her iki şirketin faaliyet alanı, ortaklık yapısı, ortakları gibi konularda öyle büyük ve derin bir kesişme vardır ki; bu şirketlerle iş yapan kişiler nezdinde tek bir şirketle iş yapılıyor algısı oluşmaktadır.” şeklinde izah edildiği görülmüştür.
Davalı … Pazarlama İthalat ve İhracat Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili, alacağın varlığını İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyasında konkordato dosyasında kabul ettiğinden kendisine eldeki davanın açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını iddia etmiş ise de; Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/2590 esas, 2020/408 karar numaralı, 12.02.2020 tarihli emsal kararında da açıklandığı üzere; Yargıtay uygulamalarında benimsenen tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisi çerçevesinde sözleşmenin tarafı olan şirket ile sorumlu olduğu ileri sürülen şahsın ya da şirketin hukuki durumları ve diğer hususların inceleneceği, verilecek özellikle, davanın kabulü hakkındaki karar sözleşmenin tarafı olan şirket ile taraf olmamakla birlikte perdenin aralanması teorisi gereğince sorumlu tutulacak şirket veya şahsın hukuki durumunu da etkileyeceğinden, davada hem sözleşmenin tarafı olan hem de perdenin aralanması teorisi sonucu sorumlu tutulmak istenen şirket ya da şahısların da davada yer almaları zorunlu olduğu öngörüldüğünden, davacı tarafından, ticari ilişkinin tarafı olan davalı … Pazarlama İthalat ve İhracat Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne husumet yöneltilmesinde hukuki yararın mevcut olduğu kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda, davacı şirketin, davalı … Pazarlama İthalat ve İhracat Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile aralarındaki ticari ilişki kapsımında, bu davalı tarafından keşide edilen 3 adet çek nedeniyle 411.677,10 TL alacaklı olduğu, davalı … Pazarlama İthalat Ve İhracat Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….esas sayılı dosyasında konkordato talebinde bulunduğu, yapılan yargılama neticesinde bu davalı hakkında kesin mühlet kararının verildiği, davacı şirketin eldeki davaya konu alacağının konkordato projesinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında alacağın varlığı yönünden bir çekişmenin mevcut olmadığı, davacı yanın, davalı … Pazarlama İthalat ve İhracat Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin alacaklarını ödememek ve zaman kazanmak amacıyla konkordato yoluna başvurduğunu, davalı şirketlerin aynı holding bünyesi içinde yer alan kardeş ortaklıklar olduğunu, aralarında organik bağ bulunduğunu, davalı … Pazarlama İthalat Ve İhracat Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin konkordato yoluna başvurduktan sonra faaliyetlerinin tümünü kardeş şirketi olan diğer davalı … Makina Ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi üzerinden yürüttüğünü ifade ederek davalılar arasındaki tüzel kişilik perdesinin çapraz olarak kaldırılarak, alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı şirketlerin ticaret sicil dosyaları ve ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli görülen bilirkişi heyetinin 21.12.2021 tarihli raporunda tespit edildiği üzere; davalı … Pazarlama …Ltd.Şti.”nin …… ortaklığında 2003 yılında İstanbul’da, diğer davalı … Makine… Ltd.Şti.nin ……tarafından tek ortaklı olarak 2015 yılında İzmir’de kurulduğu, davalı … Pazarlama … Ltd.Şti.’nin halen “……..İZMİR” adresinde 80.000 m2 arsa üzerinde 50.000 m2 kapalı alanda, diğer davalı … Makine … Ltd. Şti.nin hemen bitişik parselde yer alan …….İZMİR” adresindeki kiralık 5100 m2 arsa üzerindeki 2400 m2 kapalı alanda faaliyette bulunduğu, her iki şirketin Kapasite Raporlarında ve Vergi Beyannamelerinde aynı telefon ve fax numaralarının yer aldığı, davalı … Makine … Ltd.Şti.nin tek ortağı olan …….’nin 03.02.2017 tarihinde … Pazarlama … Ltd.Şti.ine %10 payla ortak olduğu ve aynı tarihte 10 yıl süre şirket müdürü olarak görevlendirildiği, 01.05.2020 tarihinde ……….’nın şirket müdürlüğünün sona ererek binde 1 payla ortak alınan ………un 10 yıl süreyle şirket müdürü olarak görevlendirildiği, davalı … Pazarlama … Ltd.Şti.’nin ……..oduyla “ Kumaş ve Tekstil Ürünleri Ağartma Boyama Hizmetleri (Giyim Eşyası Dahil) sektöründe, davalı … Makine … Ltd.Şti. 28.94.05 (……) Faaliyet Koduyla Tekstil ipliği ve kumaşını yıkama, ağartma, boyama, apreleme, temizleme, sıkma, sarma, emprenye etme, bitirme, kesme, surfile ve benzerleri için makineler ile keçe imalatında ve bitirimesinde kullanılan makinelerin imalatı sektöründe farklı faaliyet alanlarında faaliyette bulundukları, davalı … Pazarlama … Ltd. Şti.’nin diğer davalı … Makine … Ltd. Şti’den Haziran 2021 itibariyle 3.259.320,31 TL olan alacağının banka üzerinden aktarılmış nakit kaynaklardan oluştuğu, bu aktarımların davalı … Makineye verilmiş makine sipariş avansları olarak açıklandığı ancak verilmiş makine siparişlerinin mahiyetini, (nicelik ve niteliğine) gösterir herhangi bir dayanak belge sunulmadığı, tek düzen hesap planına göre verilen avansların ilgili avans hesaplarında dayanağı belgelerle kayıt alınması gereğinin yerine getirilmediği ancak avans ödemesi dışında, davalı şirketlerin mal varlıklarının karıştığına ilişkin bir tespit bulunmadığı, davalı … Pazarlama Ltd. Şti.nin, diğer davalı … Makine Ltd. Şti. ve ……… LLC firmalarından toplam 7.437.816,32 TL alacağının bulunduğu, bu alacağın davalı … Pazarlama şirketinin toplam aktiflerinin %6 sı gibi cüzi bir oranını oluşturduğu, 146.161.360,657 TL borcu bulunan davalı … Pazarlama … Ltd Şti.nin, kardeş şirketlerden toplam borca göre 7.437.816,32 TL gibi düşük tutardaki alacağının, alacaklılardan mal kaçırma kastı içerisinde bulunulduğuna işaret edemeyeceği, dolayısıyla davalı şirketlerin farklı tarihlerde, farklı şehirlerde kurulmuş olup, halen bitişik parsellerde farklı binalarda, farklı makine teçhizatları ile, farklı sektörlerde ve farklı ortaklık yapısına sahip olarak faaliyette bulundukları, tespiti yapılan davalı şirketlerin her ikisinde de …isimli ortağının yer alması, ortaklarının akraba oluşu ve …isimli ortağın her iki şirkette de yöneticilik yapması ile yine kardeş şirketler arasındaki cüzi sayılabilecek para hareketleri bulunmasının tek başına davalı şirketlerin, faaliyet alanlarının, organizasyonlarının, mal varlıklarının, birbirine karıştığına, üretim, pazarlama faaliyetlerinin birbirini tamamlayıcı nitelikte bulunduğuna, piyasada iktisadi bütünlük içerisinden tek bir şirketle iş yapıyor algısı oluşturmasına yeterli olmayıp, bu vakıaların gerçekleştiğine ilişkin somut bir tespit ve delil bulunamadığı, keza organik bağın varlığının tüzel kişilik perdesinin aralanması için yeterli olmayıp, davalı şirketlerin TMK’nun 2. Maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olarak alacaklılarını zarara sokmak, piyasayı manipüle ederek alacaklılardan mal kaçırmak gibi kötü niyetli bir organizasyon içerisinde bulunduklarına dair mahkememizce yapılan mali inceleme ve dosya kapsamında toplanan delillerin içeriğinden açık ve net bir tespitin de bulunamadığı, istisnai olarak uygulanması gereken tüzel kişilik perdesinin çapraz kaldırılması müessesenin koşullarının oluşmadığı ve oluştuğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 7.030,42 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 6.949,72 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Davalı … Makina Ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması nedeniyle bu davalı yönünden arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşıldığından, 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi uyarınca davalı eldeki davada kısmen veya tamamen haklı çıkmış olsa da yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulacağından, dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin Davalı … Makina Ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
4-Davalı … Makina Ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması nedeniyle bu davalı yönünden arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşıldığından, 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi uyarınca davalı eldeki davada kısmen veya tamamen haklı çıkmış olsa da yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulacağından; davacı tarafça yapılan 7,80 TL vekalet suret harcı,, 54,40 TL başvuru harcı, 80,70 TL maktu ret karar ve ilam harcı, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti, 378,60 TL davetiye gideri ve posta masrafı olmak üzere toplam 6.521,50 TL yargılama giderinin davalı … Makina Ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … Makina Ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması nedeniyle bu davalı yönünden arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşıldığından, bu davalı tarafından yapılan 200,00 TL yargılama giderinin kendisinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … Pazarlama İth. İhr. Teks. San. Tic. Ltd. Şti kendisini vekille temsil ettirdiğinden ve hakkındaki dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 37.267,40 TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı … Pazarlama İth. İhr. Teks. San. Tic. Ltd. Şti verilmesine.
7-Davalı … Makina Ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi kendisini vekille temsil ettirmiş ve hakkındaki dava reddedilmiş ise de; davalı … Makina Ve Tekstil Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması nedeniyle bu davalı yönünden arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği anlaşıldığından, 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11 maddesi uyarınca davalı eldeki davada tamamen haklı çıkmış olsa da lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceğinden, bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yasal olanak bulunmadığına,
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza