Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/158 E. 2021/724 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/158
KARAR NO : 2021/724

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/03/2021
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle;Müvekkilinin idaresinde bulunan … plakalı araç ile, davalı şirkete ZMMS sigortası bulunan … plakalı aracın … tarihinde karışmış olduğu kaza sonucunda müvekkiline ait … plakalı araçta hasar ve değer kaybı oluştuğunu, … Caddesinde … plakalı aracın KTK’nun 67/1-a m. ihlal ederek park halinden bir an yola çıktığını ve müvekkilinin aracına çarptığını, kaza yerine gelen trafik polislerinin düzenlediği tutanak ve beyanlara göre sigortalı araç sürücüsünün kazada asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusuru olmadığını, kaza sonrası davalı … şirketinden hasar bedeli ve değer kaybını talep ettiklerini, davalı yanca … tarihinde 1002 TL ödeme yapıldığını, bu bedelin gerçek hasar bedeli ve değer kaybını karşılamadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile meydana gelen trafik kazası sebebi ile müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedelinin şimdilik 100,00-TL’sinin tazmini dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini, meydana gelen araç rayiç değer kaybı sebebi ile şimdilik 100,00-TL tazminat bedelinin, dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle;Zamanaşımı itirazları olduğunu, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, araç için … tarihinde 1002 TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, hesaplamanın doğru verilere göre yapılarak sorumluluklarını yerine getirdiklerini, kasko sigortasından tazminat alınıp alınmadığının sorulması gerektiğini, talebin fahiş olduğunu, ödemeye ilişkin faturanın dosyaya sunulmamış olduğunu, olayda aracın kaza sonrası onarımının gerçekleştiğini ve sigorta şirketinin bu bedeli tazmin ettiğini, karşı yanın somut bir maddi zararı olmadığını, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun … tarihli kararında somut maddi zarar bulunmadığının belirtildiğini, dürüstlük kuralının vurgulandığını, kararda “ ..aracın Gaziantep’te …. servisinde yapıldığı, hasar bedelinin KDV dahil 2.277,91 TL olduğu ve bu tutarın Kasko Sigortası tarafından karşılandığı….başvuru sahibi zararını ispat edemediğinden başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir” şeklinde karar verildiğini, davanın reddi gerektiğini, değer kaybı bakımından ZMMS Genel Şartlarına yönelik iptal kararı verilmişse de iptal kararları geriye işlemeyeceğinden değer kaybı hesabının poliçe başlangıç veya hasar tarihindeki hukuk kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğini, aracın daha önceden kazaya karışıp karışmadığının tespiti gerektiğini, aracın km’si 165.000 km üzerinde ise değer kaybı oluşmayacağını, avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu belirterek bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: Trafik polis memurları tarafından tanzim edilen … tarihli “Yaralamalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinde; “Sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile … Caddesi no … önünde park halinden seyir haline geçtiğinde, aracın sol ön çamurluk kısımları ile, … Caddesinden … Caddesi yönüne seyir halinde sürücü … idaresindeki … plakalı aracın sağ kısımlarına çarpmasıyla savrularak sol tarafa devrilmesi neticesinde kaza meydana geldiği, bu kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü …’ın 2918 s. KTK’nun 67/1-a maddesini ihlal ettiği, diğer sürücü …’nın kusurunun olmadığı” tespit edilmiştir.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar + değer kaybı talebi için başvuruda bulunduğu, hasar dosyasına istinaden davacı … hesabına 14/01/2021 tarihinde, 1.002,00-TL hasar ödemesinin yapılmış olduğu görülmüştür.
Trafik ve Tramer kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davacıya ait olduğu, davacıya ait … Plakalı aracın dava konusu kazadan önce hasar kaydının olmadığı, … plaka sayılı aracın ise dava dışı sigortalı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı … ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı … arasında, .. tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti araç başına maddi 39.000,00-TL’dir.
Bilirkişi Raporu : Otomotiv uzmanı Bilirkişi … tarihli raporunda özetle; ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, park yerinden hatalı ve kontrolsüz çıkış yapmasıyla Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmesi neticesinde, kazanın oluşumuna neden/etken olduğunu, davacı aracın sürücüsü, …, idaresindeki … plakalı motosikleti ile, aynı cadde üzerinde aynı yönde kurallara uygun şekilde şeridinde seyri esnasında, sağda park halinde bulunan ve park yerinden ani ve kontrolsüz çıkan sigortalı araç tarafından sağ yanından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi, kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğini, tazminata konu … model motoran … marka motosikletin kaza tarihindeki hasar onarım bedelinin; Eksper … … Ekspertiz Raporuna göre onarım bedelinin 702 TL yedek parça, 300 TL işçilik olmak üzere toplam 1.002,00 TL olduğunu, …firması tespitine göre onarım bedelinin 1.885,00 TL yedek parça, kdv dahil 600,00 TL işçilik olmak üzere kdv dahil toplam, 2.485,00 TL olduğunu, tarafına ait görüşünün 1.885,00 TL yedek parça, kdv dahil 600,00 TL işçilik olmak üzere kdv dahil toplam, 2.485,00 TL olduğunu, davalı … şirketinin … tarihinde 1.002,00 TL olarak yaptığı ödeme mahsup edildiğinde; Sayın Mahkeme tarafından ekspertiz raporunda tespit edilen miktar olan 1.002,00 TL hükme esas alınırsa; hasar onarımı bakımından bakiye bedel olmayacağını, …r firması tespiti ile tarafınca tespit edilen miktar olan 2.485,00 TL hükme esas alınırsa; hasar onarımı bakımından bakiye bedelinin (2.485 TL-1.002 TL) 1.483,00 TL olacağını, kaza, hasar ve tutanağın uyumlu olduğunu, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 5.000 TL olduğunu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (5.750 TL) onarım sonrası rayici (5.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 750,00 TL olduğunu, Bakiye hasar bedeli ile değer kaybı bedelinin toplamının (1.483 TL+750 TL) 2.233,00 TL olduğunu” mütalaa etmiştir.

Islah dilekçesi : Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesi ile; 100,00-TL olarak talep edilen hasar bedelinin 1.483,00-TL olarak arttırılmasına ve dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 100,00-TL olarak talep edilen araç rayiç değer kaybının 750,00-TL olarak arttırılmasına ve dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş ıslah harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen bakiye hasar zararı ile değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Davalı vekili zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. 6098 sayılı TBK’nun 154. Maddesinde ise zamanaşımı kesen nedenler düzenlenmiş olup, borçlunun borcu ikrarı, kısmen ifa, icra takibi başlatılması bu nedenler arasında sayılmıştır. Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 15. Maddesinde “Arabuluculuk Bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur…”hükmüne yer verilmiştir. Tüm bu düzenlemeler dikkate alındığında, kazanın … tarihinde gerçekleştiği, davalının … tarihinde kısmi ödemede bulunduğu, bakiye zarar bedeli için eldeki davanın…tarihinde açıldığı, arabuluculuğa … tarihinde başvurulduğu, son tutanağın … tarihinde düzenlendiği, kısmi ödeme zamanaşımını kesen neden olup, ödeme tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin … tarihinde dolacağı, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı savunması reddedilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, … tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği, değer kaybı yönünden de 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere“Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,hesaplanır.”“Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmişve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı … tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan, … olay tarihinde dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile … Caddesi no 22 önünde park halinden seyir haline geçtiğinde, aracın sol ön çamurluk kısımları ile, … Caddesinden … Caddesi yönüne seyir halinde davacı malik sürücü … idaresindeki … plakalı aracın sağ kısımlarına çarptığı, bu şekilde gerçekleşen kazada, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortasına ait aracı kullanan sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta kaza nedeniyle yedek parça, işçilik ve KDV dahil 2.485,00 TL hasar meydana geldiği, davalı … tarafından dava açılmadan önce … tarihinde yapılan 1.002,00 TL hasar zararı ödemesi mahsup edildiğinde davacının bakiye hasar zararının 1.483,00 TL olduğu, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, davacıya ait aracın alınan bilirkişi raporu uyarınca kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 5.750,00 TL, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedelinin 5.000,00 TL olduğu, buna göre dava konusu araçta (5.750,00 TL -5.000,00 TL) = 750,00 TL lik değer kaybı meydana geldiği, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı … şirketinin poliçe kapsamında doğan bakiye hasar zararından ve değer kaybından sorumlu olduğu, davacının dava tarihinden itibaren reeskont avans faizi talep ettiği, zarar veren araç ticari nitelikte olmayıp (kullanım amacının hususi- malikin tacir olmayan gerçek kişi olması) haksız eylemin de TTK.’nun 4. maddesi uyarınca ticari iş niteliği taşımamasına göre gerçekleşen zarara yasal faiz işletilebilceği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 1.483,00 TL bakiye hasar bedeli ile 750,00 TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 2.233,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 05.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 152,54 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 94,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 58,24 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 94,30 TL peşin ve ıslahla tamamlanan harç, 79,60 TL davetiye ve posta gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 791,70 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4- Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.233,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6- HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim..
e-imza