Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/157 E. 2022/872 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/157 ESAS
KARAR NO : 2022/872 KARAR

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
GEREKÇELİ K.TARİHİ : 23/11/2022
Mahkememizde görülen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın, … tarafından ihalesi yapılan … Binalarında Bulunan Radyoaktif Paratonerlerin Sökülmesi ve Yıldırımdan Koruma Sistemi yapılması işini aldığını, firmanın işin bir kısmının yapılması amacıyla müvekkilinden fiyat teklifi aldığını ve işin yapılması konusunda sözleşme imzalandığını,
müvekkilinin yapılacak iş için taahhütname verdiğini, işin başından sonuna kadar çalıştığını, davalı firmanın …’ndan işi aldıktan sonra idareden inşaat işlerini yaptıracak tanıdık bir firma olup olmadığını sorduğunu ve müvekkiline ulaştığını, davalı firma yetkilileri ile, yer teslimi için İzmir’e geldiği gün ön görüşme yapıldığını, müvekkilinin, ön görüşmede imalatı yapılacak temellerin sahadaki yerleri, çalışma şartları hakkında bilgi aldığını, işin maliyeti ile ilgili bağlayıcı olmayan bilgilendirme amaçlı fiyatların konuşulduğunu, net fiyatların inşaat sahasının görülmesinden sonra yazılı teklif olarak yollanacağının müvekkilince bildirildiğini, müvekkili firmaca, alt yapı işlerinin tamamlanmasının ardından teklifte bulunan taahhüt edilen işlere başlanılması için 08.05.2020 tarihinde davalı firma hesabından müvekkili firma hesabına 25.000,00-TL gönderildiğini, davalı yanca, sözleşme kurallarına uymayıp ara ödeme yapılmamasına rağmen işin zamanında bitirildiğini, idarenin gösterdiği eksik ve kusurların müvekkilince davalının menfaatine uygun olarak tamamlandığını, işin geçici kabulünün yapıldığını, davalı firmanın 29.07.2020 tarihinde şirket hesabına 7.000 TL ve KDV ödemek istemedikleri içinde 13.08.2020 tarihinde de müvekkilinin şahsi hesabına 8.000 TL ödeme gönderdiğini, davalı firmanın kötü niyetli olduğunu, davalı firmanın bu harici beyanlarına uygun davranmadığı için müvekkili tarafından ihtar çekildiğini ve alacağın talep edildiğini, davalının ödeme yapmadığını ve müvekkilinin kestiği faturaya itiraz etmeksizin iade faturası düzenlediğini, davalı firmanın müvekkilinden farklı KDV tutarlarında fatura kesilmesini istediğini, aksi halde ödemenin yapılamayacağını söylediğini, müvekkilinin bu şekilde hukuka aykırı işlem yapamayacağını beyan edince de ödeme alamadığını, müvekkili ile davalı firma arasında yapılan sözleşmenin teknik anlamda bir eser sözleşmesi niteliğinde olup TBK md. 470 vd. hükümlerinin uygulama alanı bulması gerektiğini, müvekkilinin TBK md. 471/1’e uygun olarak üstlendiği edimleri davalının menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa ettiğini, davalı tarafın da eserin teslimi konusunda herhangi bir itirazda bulunmayarak kabul iradesini gösterdiğini, davalı tarafın eseri kabul etse de sözleşmede belirlenen bedeli ödemekten imtina ettiğini, yapılan sözleşme gereğince ödeme tarihleri belli olduğunu, davalının bu tarihlere riayet etmediğini, davalı tarafın borcunun eserin teslimiyle muaccel olduğunu, müvekkilinin davalı taraftan ödeme alamadığı için menfi müspet zarara uğradığını ve kendi ödemelerini geciktirdiğini, müvekkilinin davalı firmadan 27.142,00-TL alacağı olduğunu, açıkladığı nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sehven 27.134,00-TL’nin ticari temerrüt faiziyle ödenmesine, ayrıca tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olup dava değerini 27.142,00-TL olarak göstererek harcını da bu tutar üzerinden yatırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 01.04.2020 tarihinde … ihalesi yapılan (… binalarında bulunan radyoaktif paratonerlerin sökülmesi ve yıldırımdan korunma sistemi yapılması) işine ilişkin ihaleye iştirak etmiş söz konusu ihalenin 222.222,00 TL üzerinden ihalenin müvekkil firmada kaldığını bildirerek müvekkili şirketten ihale bedelinin %6 sı tutarında kesin teminatı da uhdesine alarak işin yapımını müvekkili şirkete verdiğini, davacı şirket ile oluşan ticari güvenden kaynaklı olarak müvekkili şirket yetkilisinin ise namüsait bir ortamda böyle bir sözleşmeyi sağlıklı incelemeyeceğini, artık arada bir ticari ilişki kurulduğunu ve bir sözleşmenin böyle bir ortamda imzalanamayacağını belirterek daha müsait bir ortamda bilahare incelenebileceğini davacı şirkete ilettiğini, davacı şirketin ise müvekkili şirket müdürünün beyanlarını dikkate almayarak bu ekstra durumdan haberi olmayan müvekkili şirket çalışanı …’e anılan sözleşmeyi inceleyip imzalaması için gönderdiğini, konu hakkında tam manasıyla bilgisi olmayan …’in işin aciliyetine binaen sözleşme miktarına dikkat etmeksizin sözleşmeyi imzalayarak gönderdiğini, anılan sözleşmede bedelin KDV dahil 56.250,00-TL olması gerekir iken 56.250,00 + KDV olarak düzenlendiğini, müvekkili şirket yetkilisinin şirket çalışanı tarafından imzalanan sözleşmenin gerek iyi niyet gerekse ticari güvenden kaynaklı herhangi bir art niyete konu edilemeyeceğine kanaat getirdiğini ve söz konusu ihale işini bir an önce bitirilmesini teminen 08.05.2020 tarihinde 25.000,00 TL , 29.07.2020 tarihinde 7.000,00 TL ve 13.08.2020 tarihinde 8.000,00 TL ödemede bulunduğunu, işin geriye kalan kısmı olan 16.250,00 TL yi ise şantiye sahasında elden vermek suretiyle davacı şirkete taşere edilen işin bedelinin ödendiğini, konu ile ilgili olarak 01.07.2020 tarihinde
… çalışan işçilere bir duyuru yapıldığını, söz konusu duyuru ile alacaklı olan ve/veya alacağı olduğunu iddia eden kişi ya da kişilerin 7 gün içerisinde bildirimde bulunmalarının ihtar edildiğini, verilen 7 günlük süre içerisinde herhangi bir bildirimde bulunulmaması üzerine 07.07.2020 tarihinde bu durumun tutanak altına alındığını, hak ediş raporunda ihale tutarının 56.199,94 TL olduğunun görüldüğünü, ihale konusu işin bedelinin daha üstünde bir fiyata işin bir taşerona taşere edilmesinin mantıkla bağdaşmadığını, müvekkili şirketin anılan faturaya karşı iade faturası kesmesinin tek açıklamasının fiyat üzerinde anlaşılamaması ve davacı tarafın kötü niyetli tavırlarından dolayı olduğunu, açıkladığı nedenlerle davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcun ödendiğinin tespiti ile açılan işbu haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Sözleşme: Davacı taraf ile davalı taraf arasında 01.05.2020 tarihli alt yüklenici sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin 6. Maddesinde ödemelere ilişkin oluşturulan takviminin 08/05/2020 Tarihinde 25.000 TL, 21/05/2020 Tarihinde 15.000 TL, 25/06/2020 Tarihinde Kalan Miktar (26.375,00 TL) olarak belirlendiği görülmüştür.
Davacı tanığı … Beyanında; “Ben davacı şirkette sıvacı olarak çalışıyorum. Bana söylemiş olduğunuz davalının ihale sonrası almış olduğu radyoaktif paratonerlerin sökülmesi ve yıldırımdan korunma sistemi yapılması işinde, davacı firma direklerin temellerini kazma, zemin hazırlama, kalıp işleri, betonların atılması ve sıvalarının yapılması işini yüklenmişti. Ben de direklerin temelinin sıva işini yaptım. Ayını tam olarak hatırlamıyorum ama 2020 yılının mayıs ayı gibi işe başladık. Tam olarak hatırlamıyorum. Hepimiz aynı anda işe başlamadık. Ben en son gittim. Ben gittiğimde haziran ayıydı. Diğer işler bitmişti. Ön kabul yapılacaktı. Ben 15 adet temel direğinin sıvasını bir günde bitirdim. Ön kabul yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Ödemede sıkıntı olduğunu duydum. Davalının baştan ödeme yaptığını düşünüyorum. Çünkü benden önceki ekipler parasını almıştı. … ödemesini alamamıştı. Kendisi kepçe operatörüdür. Ben davacı firmadan ödememi işi yaptıktan 1-1,5 ay sonra aldım, ben ödemeyi davacı …’den aldım …”şeklinde beyanda bulunmuştur.
İhtarname: Davacı tarafından davalı aleyhine keşide edilen Bornova 1. Noterliği 06/10/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamede İhtarın Konusunun 29.09.2020 tarih e arşiv faturaya itiraz ve iadesi olduğu, … Paratonerlerinin sökülmesi ve yıldırımdan koruma sistemi yapılması işi kapsamında yaptığımız betonarme direk temeli ve güvenlik çiti hatılı işinde karşılık 13.09.2020 tarihli GIB2020000000004 numarası ile fatura kesmiş bulunmaktayız. Yukarıda bahsi geçen faturaya 8 günlük hukuki sürede itirazınız bulunmakla birlikte yapılan ve tamamlanan işte kullanılan malzemelerin, ürünlerin ve işçiliğin iadesi söz konusu olmayacağından dolayı 29.09.2020 tarihli SRK2020000000023 numaralı kesmiş olduğunu iade faturasına itiraz ediyor ve kabul etmiyoruz.Firmanız ile yapılan sözleşmeye ve e posta yazışmalarına istinaden tarafınıza iletilen faturada belirtilen alacaklı olduğumuz tutarın yasal faizi ile birlikte tebliğinden itibaren (üç) iş günü içerisinde ödenmesini, aksi halde dava hakkımızın saklı olduğunu ve tüm yargılama giderlerinin vekalet ücreti ve masraflarının tarafınıza ait olacağını ihtaren bildiririm.”.” şeklinde olduğu, ihtarnamenin 07/10/2020 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edildiği görülmüştür.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen 20/04/2022 havale tarihli raporda özetle ; Taraflar arasındaki hukuki anlaşmazlığın; Açık İhale Usulü İle İhale Edilen “… Binalarında Bulunan Radyoaktif Paratonerlerin Sökülmesi Ve Yıldırımdan Korunma Sistemi Yapılması” işiyle ilgili olarak taraflar arasında 01.05.2020 tarihinde düzenlenen alt taşeronluk sözleşmesi hükümlerine göre 56.250,00 TL+KDV üzerinden sözleşme imzalandığı, teknik bilirkişinin yapmış olduğu inceleme sonucunda 01.05.2020 tarihli sözleşme hükümlerine göre davacı tarafından düzenlenen 13.09.2020 tarih ve GIB2020000000004 no’lu faturanın 3. ve 4. satırlarında bulunan beton kırım raporu bedeli (500,00 TL+90,00 TL KDV)= 590,00 TL ile Çelik çekme raporu bedeli olan (150,00 TL+27,00 TL KDV)= 177,00 TL ‘nin toplamı olan 767,00 TL’nin davalıdan ( ana yükleniciden) talep edilemeyeceği kanaati oluştuğu, dava dosyası ve ekinde bulunan mali verilerin incelenmesi sonucunda; davalının dava dosyasına ibraz ettiği belgelerden 2020 yılına ilişkin yevmiye defteri ve Defter-i Kebir defterlerinin Noter açılış onaylarını yaptırdığı, Envanter Defteri onayıyla ilgili herhangi bir belge bulunmadığı, Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebirin tamamı dava dosyasına sunulmadığı, sadece ilgili sayfalarının sunulduğu, dolayısıyla yevmiye defterinin kapanış tasdik sayfasının da dava dosyasında olmaması nedeniyle kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığının tespitinin yapılamadığı, Cari Hesap Özetinin dava dosyasında olmaması nedeniyle davalı ile davacı arasındaki borç alacak tutarının tespit edilemediği, dava dosyasında BA formlarının olmaması nedeniyle ilgili faturanın BA formuyla beyan edilip edilmediğinin belirlenemediği, davacı adına avans gönderilen 25.000,00 TL ve 7.000,00 TL’nin 102 – BANKALAR VE 320- SATICILAR hesabına işlendiği, Davacı tarafından düzenlenen KDV dahil 67.142,00 TL tutarındaki faturanın önce 150- İLK MADDE VE MALZEME HESABINA kaydedildiği karşılık hesap olarak 320-SATICILAR hesabının kullanıldığı, 29.09.2020 tarihinde iade faturası düzenlenmesi nedeniyle aynı tutarlı (67.142,00 TL) iade faturasının 320-SATICILAR hesabına borç, 150-İLK MADDE VE MALZEME hesabına alacak kaydedildiği, Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebirin dava dosyasındaki ilgili sayfalarından tespit edildiği, Cari Hesap özeti bulunmamakla birlikte yevmiye kayıtlarından 67.142,00-TL tutarlı alış faturasının hem BORÇ hem de ALACAK kaydı yapılması nedeniyle cari hesap bakiyesinin (0) olduğu, ancak davalı tarafından iş avansı olarak davacı tarafa EFT ile gönderilen 32.000,00 TL ‘nin 320-SATICILAR hesabında ALACAK kalanı olarak kaldığı, davacının 2020 yılına ilişkin yasal olarak tutması gereken defterleri usulüne uygun olarak tuttuğu, Noter Tasdiki zorunlu olan defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yaptırıldığı, defterlere işlenmesi gereken belgelerin usulüne uygun olarak ilgili hesaplara Tek Düzen Hesap Planına göre işlediği, sözleşme konusu işleme ilişkin olarak 13.09.2020 tarih ve GIB2020000000004 no’lu (56.900,00 TL+10.242,00 TL KDV) toplam 67.142,00 TL tutarlı E-Arşiv faturası düzenlediği, söz konusu faturayı 600-YURTİÇİ SATIŞLAR HESABINA ve 391- HESAPLANAN KDV hesaplarına kaydettiği, dava dosyasında BS formlarının olmaması nedeniyle ilgili faturanın BS formuyla beyan edilip edilmediğinin tespitinin yapılamadığı, Cari Hesap Özetinde, davalı tarafından EFT ile gönderilen (25.000,00 TL+7.000,00 TL) toplam 32.000,00 TL tutarındaki iş avansının ALACAK olarak kayıtlara geçtiği ve cari hesap bakiyesinin 35.142,00 TL (BORÇ) olduğu, ancak firma yetkilisi … adına EFT ile ödenen 8.000,00 TL tutarındaki paranın cari hesap bakiyesinden mahsup edilerek 27.142,00 TL tutarlı alacak için dava açıldığı, davacı tarafından düzenlenen 13.09.2020 tarih ve GIB202000000004 no’lu fatura bedeli toplamının tamamını taraflar arasında imzalanan 01.05.2020 tarihli taşeronluk sözleşmesine uygun olarak kabul etmesi durumunda; davacının davalıdan alacak bakiyesinin (67.142,00 TL EKSİ 40.000,00 (32.000,00 TL DAVALI ŞİRKETE EFT ve 8.000,00 TL DAVALI ŞİRKET ORTAĞI …’a EFT)) 27.142,00 TL, davacı tarafından düzenlenen 13.09.2020 tarih ve GIB202000000004 no’lu fatura bedeli toplamının içeriğindeki 3. ve 4. satırların KDV dahil toplamı olan 767,00 TL’nin taraflar arasında imzalanan 01.05.2020 tarihli taşeronluk sözleşmesine uygun olarak kabul edilmemesi durumunda; davacının davalıdan alacak bakiyesinin (66.375,00 TL EKSİ 40.000,00 (32.000,00 TL DAVALI ŞİRKETE EFT ve 8.000,00 TL DAVALI ŞİRKET ORTAĞI …’a EFT)) 26.375,00 TL, olabileceği görüşü ile raporlarını düzenlemişlerdir.
Dava: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
BK 470 maddesinde eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Sözleşmenin konusu eser meydana getirilmesidir. Eser sözleşmesi sonuç yaratma sözleşmesidir. Eser maddi bir varlık yaratılması şeklinde olabileceği gibi maddi niteliği olmayan bir sonuç yaratmayı da kapsar . Yüklenicinin edimi sözleşme konusu eseri yaratmaktır. Eser sözleşmesinde, işin uzmanı sayılan yüklenici, yapımını yüklendiği işi, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde yapmakla ödevlidir. Yüklenici eseri meydana getirirken işsahibinin haklı menfaatlerini de gözetmekle yükümlüdür. Eser sözleşmesini diğer iş görme sözleşmelerinden ayıran önemli özelliklerinden birisi sonuç sorumluluğu, yani tarafların iradeleri doğrultusunda yüklenici tarafından bir sonucun meydana getirilmesi taahhüdüdür. Zira; eser sözleşmesinde bir eserin yaratılıp teslim edilmesi borcu altına girilmektedir. Meydana getirme unsuru, sözleşmenin konusunun mevcut değil, yaratılacak olmasını ifade eder. Bu borcun altına giren taraf yani yüklenici, işin mahiyeti gereği işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır.
Eser sözleşmesi bedel karşılığında akdedilebilen sözleşmelerdendir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin yapma borcuna karşılık, işsahibinin bedel ödediği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. İş sahibinin bedel borcu para borcudur. Bu nedenle TBK’nun para borçlarına ilişkin genel hükümleri (TBK md. 99, 120, 122) eser sözleşmelerinde de uygulama bulur. Eser sözleşmesi borç doğurucu bir hukuksal işlemdir. Sözleşmenin kurucu ve geçerlilik unsurları mevcutsa, yüklenici için eseri yaratıp işsahibine teslim ve devir, işsahibi için de ücreti ödeme borcu doğar. Yüklenicinin asli yükümlülüğünü eseri, özen borcu gereği olarak fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine, kendisine duyulan güvene ve beklenen amaca uygun şekilde uygun olarak meydana getirmesi ve işsahibine teslim oluşturur. TBK md. 471’de yüklenicinin bu yükümlülüğünden söz edilmemiştir. Fakat eser sözleşmesiyle ilgili diğer hükümlerden ve sözleşmenin amacından bu yükümlülük çıkartılabilir. Yüklenicinin eseri işsahibine teslim yükümlülüğü, eser ayıplı olsa bile vardır. Eser ayıplı olarak meydana getirilse bile, işsahibine teslim edilmelidir. Ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumlu tutulup tutulmayacağı işsahibinin kararına bağlıdır. Eser teslim edilmiş olmalıdır ki, işsahibi onu gözden geçirmeli ve ortaya çıkan ayıpları yükleniciye bildirmelidir.
Tüm dosya kapsamı ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre;
… Binalarında Bulunan Radyoaktif Paratonerlerin Sökülmesi ve Yıldırımdan Korunma Sistemi Yapılması İşi olarak ihalesi yapılan işi … Grup Mühendislik Elektromekanik İnşaat Taahhüt Gıda İhracat İthalat San.ve Tic. Enerji Elektroteknik Ltd.Şti firmasının aldığı ve 27.04.2020 tarihinde idaresiyle sözleşme imzaladığı, sözleşme maddeleri kapsamında ana yüklenici ile alt yüklenici kendi aralarında ek bir sözleşme (Alt Yüklenici Sözleşmesi) yaptıkları, İşveren sıfatıyla … Grup Mühendislik Elektromekanik İnşaat Taahhüt Gıda İhracat İthalat San.ve Tic. Enerji Elektroteknik Ltd. Şti, Yüklenici sıfatıyla … İnş. Taahhüt Mühendislik Müşavirlik Hizmetleri Bilişim San ve Tic. Ltd. Şti. arasında 01.05.2020 tarihinde imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacının 2020 yılına ilişkin yasal olarak tutması gereken defterleri usulüne uygun olarak tuttuğu, Noter Tasdiki zorunlu olan defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde yaptırıldığı, defterlere işlenmesi gereken belgelerin usulüne uygun olarak ilgili hesaplara Tek Düzen Hesap Planına göre işlediği delil niteliği bulunduğu,
Sözleşme konusu işleme ilişkin olarak 13.09.2020 tarih ve GIB2020000000004 no’lu (56.900,00 TL+10.242,00 TL KDV) toplam 67.142,00 TL tutarlı E-Arşiv faturası düzenlediği, söz konusu faturayı 600-Yurtiçi Satışlar Hesabına ve 391- Hesaplanan KDV hesaplarına kaydettiği, Cari Hesap Özetinde, davalı tarafından EFT ile gönderilen (25.000,00 TL+7.000,00 TL) toplam 32.000,00 TL tutarındaki iş avansının Alacak olarak kayıtlara geçtiği ve cari hesap bakiyesinin 35.142,00 TL (Borç) olduğu, ancak firma yetkilisi … adına EFT ile ödenen 8.000,00 TL tutarındaki paranın cari hesap bakiyesinden mahsup edilerek 27.142,00 TL alacak kaydedildiği,
Davalının dava dosyasına ibraz ettiği belgelerden 2020 yılına ilişkin yevmiye defteri ve Defter-i Kebir defterlerinin Noter açılış onaylarını yaptırdığı, Envanter Defteri onayıyla ilgili herhangi bir belge bulunmadığı, Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebirin tamamı dava dosyasına sunulmadığı, sadece ilgili sayfalarının sunulduğu, dolayısıyla yevmiye defterinin kapanış tasdik sayfasının da dava dosyasında olmaması nedeniyle kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığının tespitinin yapılamadığı, Cari Hesap Özetinin dava dosyasında olmaması nedeniyle davalı ile davacı arasındaki borç alacak tutarının tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Davacı adına avans gönderilen 25.000,00 TL ve 7.000,00 TL’nin 102 – Bankalar ve 320- Satıcılar hesabına işlendiği, davacı tarafından düzenlenen KDV dahil 67.142,00 TL tutarındaki faturanın önce 150- ilk madde ve malzeme hesabına kaydedildiği karşılık hesap olarak 320-Satıcılar hesabının kullanıldığı, 29.09.2020 tarihinde iade faturası düzenlenmesi nedeniyle aynı tutarlı (67.142,00 TL) iade faturasının 320-Satıcılar hesabına borç, 150-İlk madde ve malzeme hesabına alacak kaydedildiği, Yevmiye Defteri ve Defter-i Kebirin dava dosyasındaki ilgili sayfalarından tespit edildiği, yevmiye kayıtlarından 67.142,00 TL tutarlı alış faturasının hem borç hem de alacak kaydı yapılması nedeniyle cari hesap bakiyesinin (0) olduğu, ancak davalı tarafından iş avansı olarak davacı tarafa EFT ile gönderilen 32.000,00 TL ‘nin 320-Satıcılar hesabında alacak kalanı olarak kaldığı tespiti yapılmıştır.
Davacı defterlerinin usulüne göre tutulup usulüne göre onayları yapıldığından mahkememizce delil olarak kabul edilmiş davalı defterlerini tamamı sunulmadığından davalı tarafça sunulan kısımları yönünden incelenmiş olsa da delil olarak kabul edilmemiştir.
Davacı defter kayıtlarına göre davalı aleyhine 27.142,00 TL alacak kaydı bulunmuş olsa da, 01.05.2020 tarihli sözleşme hükümlerine göre davacı tarafından düzenlenen 13.09.2020 tarih ve GIB2020000000004 no’lu faturanın 3. ve 4. satırlarında bulunan beton kırım raporu bedeli (500,00 TL+90,00 TL KDV)= 590,00 TL ile Çelik çekme raporu bedeli olan (150,00 TL+27,00 TL KDV)= 177,00 TL ‘nin toplamı olan 767,00 TL’nin davalıdan ( ana yükleniciden) bu sözleşme hükümlerine göre talep edilemeyeceği kanaatine varılarak, davacının davalıdan alacak bakiyesinin (66.375,00 TL eksi 40.000,00 (32.000,00 TL davalı şirkete EFT ve 8.000,00 TL davalı şirket ortağı …’a EFT) ile 26.375,00 TL olacağı anlaşılmış, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının KISMEN KABULÜNE
1-26.375,00-TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.801,68-TL harçtan peşin alınan 463,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.338,16‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davalı yararına takdir olunan 767,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre, 1.282,70-TL’lik kısmının davalıdan, 37,30-TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
7-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 253,75-TL davetiye ve posta gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 50,00-TL tanıklık ücreti, 350,00-TL keşif yol ücreti olmak üzere 2.153,75‬-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 2.092,89-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 59,30-TL başvurma harcı, 463,52-TL peşin alınan harç, 571,90-TL keşif harcı olmak üzere toplam 3.187,61‬‬-TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır