Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/156 E. 2022/130 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/156
KARAR NO : 2022/130

DAVA : Alacak (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf dava dilekçesi ile özetle; Müvekkil Şirket tarafından,şirkete ait restoran işletmesinin cari işlerini takip etmesi amacıyla davalı …’a İzmir Bornova … Noterliği’nin 19/07/2019 tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesi ile yetkilendirme yapıldığı, davalı işbu yetkisini/güveni kötüye kullanmak suretiyle şirketi karşılıksız ve fahiş miktarlarda borca soktuğu, alacaklı olduğunu iddia eden firma ve kişilerin kendisine ulaşması ile bilgi sahibi olan Şirket yetkilisi … tarafından İstanbul/Kartal … Noterliği’nin 28/09/2020 tarih ve … yevmiye nolu Azilnamesi ile iptal edildiği, akabinde davalı aleyhine “Güveni Kötüye Kullanma”suçu nedeniyle yapılan suç duyurusu neticesi İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na … Hz. nolu soruşturma dosyası açılmıştır,süreç devam ettiği, ayrıca Şirket yetkilisi …’a telefon ve WhatsApp mesajları üzerinden ulaşan davalının hakaret ve tehdit nitelikli ifadelerde bulunması nedeniyle aleyhinde bu yönden de hazırlık soruşturması sürmektedir.(İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Hz nolu soruşturması)söz konusu mesajlarda da bilinçli olarak Şirketi zarara uğratmak amacıyla hareket ettigini ikrar ettiği, müvekkil Şirket aleyhine bu dönemde icra müdürlüklerinden ödeme emirleri gelmeye başladığı, incelendiğinde kimi icra takiplerinin Şirket muhasebe kayıtlarında karşılığı bulunmayan ve davalı tarafından Şirket adına kaşelenip imzalanarak verildiği tespit olunan senetlerden kaynaklandığı anlaşıldığı, Ankara 7. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası ile Müvekkil Şirket aleyhine 287.023,45 TL’lik (takip çıkışı) kambiyo senedine dayalı icra takibi açıldığı ve dayanak bonoları incelediğimizde kimisinin düzenleme tarihi üzerinde parafe edilmeden değiştirilen tarih olduğu gibi en yüksek meblağlı- 135.000 TL- bedelli senedinde Azilname ile aynı ay içerisinde düzenlenip yine aynı ay içerisinde ödeme tarihi belirlendiği görüldüğü, herhangi bir senet ihbarnamesi olmadığı gibi protestosuz olarak,şirketin bilgisi olmaksızın adeta apar topar icra müdürlüğüne başvurulduğu, bu takip aleyhine Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesi
…/… E sayılı Menfi Tespit davası açılmış ve 22.02.2021tarihinde yapılan ilk celse neticesi taraf şirketlerin defterlerinin bilirkişi aracılığıyla incelenmesine karar verildiği, yine İzmir 21.İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile alacaklısı Bronz Reklamcılık olan senede dayalı olarak takip yapılmış,fatura ve defterlerimizi incelediğimizde fatura olmadığı ve defter kayıtlarımızda olmadığı belirlendiği, takibe itiraz edildiği, davalı … yetkili olarak tayin edilip azledildiği tarihe kadar geçen yaklaşık 13-14 ayda Şirket üzerinden fahiş ve karşılıksız miktarlarda-bilinçli olarak-borçlandırarak ağır zarara uğratmış, Şirketin ticari itibarını ortadan kaldırmış ve Şirketi gerçek olup olmadığının tespitine muhtaç birçok icra takibi ve dava ile baş başa kalmasına neden olduğu, davayı açtığımız tarih itibariyle Şirket muhasebesinde kayıtlı olmayıp icra takibine maruz kalınan meblağ üzerinden davamızı açıyoruz.Ancak ileride muhatap olunabilecek meblağlar bilinemediği için işbu davayı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 107/1. madde de düzenlenen belirsiz alacak dava açmışlardır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.
Dava; TTK’da yapılan en önemli yeniliklerden birisi,
Ticari davaların bir kısmı zorunlu arabuluculuğun düzenlenmesidir. TTK 5/a düzenlenmesine göre, TTK 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurması dava şartıdır.
TTK bu düzenleme ile, tarafların arabulucu vasıtasıyla anlaşmalarına, böylelikle mahkemeye başvurmamalarını ve mahkememin iş yükünün azalmasını amaçlamaktadır. Mahkememizce taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacak nedeniyle açılan itirazın iptali davasında ihtarlı süreye rağmen davacı taraf sunmuş olduğu dilekçesi ile itirazın iptali davasının arabuluculuk kapsamında bulunmadığını belirtmiş, gerek arabuluculuk ile ilgili getirilen düzenlemede gerek 6102 sayılı TTK’ya 7155 sayılı yasanın 20. Maddesi ile eklenen 5/a maddesi ile “1” bu kanunun 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması dava şartıdır.” düzenlemesi getirilmiş olmakla
6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa 7155 sy yasanın 23. Maddesi ile eklenen 18/A maddesi ile “(1)İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sy HMK’nun 115/1. Fırkası uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
115/2. Fıkrası uyarınca ” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” denilmektedir.
6325 Sayılı Yasanın 18/A-2 bendi uyarınca arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden red edileceği öngörüldüğünden, davacının, fazlaya ilişikin hakları saklıo kalmak kaydıyla, belirsiz alacak davası olarka açmış oladuğu davasında, arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekerek, mahkememizdeki vicdani kanıyı yansıtan aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının, dava özel şartlarından olan arabulucuğa başvuru yapılamadan açıldığı anlaşılmakla, 6325 sayılı yasanın 18/A-2 fıkrası ve HMK m115/2 fıkrası uyarınca, dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL maktu ret karar ve ilam harcının, peşin alınan 5.437,76 TL harcın mahsubu ile kalan 5.357,06 – TL karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı taraf yargılama gideri yapmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 30.739,15 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süresi içerisinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulün anlatıldı.17/02/2022

Katip …
(E-imza)

Hakim …
(E-imza)