Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/144 E. 2021/877 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/144
KARAR NO : 2021/877

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; Davalı borçlu tarafın müvekkili şirketten aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak mal aldığını, ancak müvekkiline olan 10.486,64 TL lik bakiye cari hesap borcunu ödemediğini, bunun üzerine taraflar arasındaki 31.12.2019 düzenleme tarihli 3.953,44 TL tutarlı, 27.12.2019 düzenleme tarihli 1927,79 TL tutarlı ve 20.12.2019 düzenleme tarihli 5.259,50 TL tutarlı irsaliyeli faturalara dayanarak İzmir …. İcra Müdürlüğünün …… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı tarafın takibe icrai işleme maruz kalmamak için itiraz ettiğini belirterek haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafın takibe itiraz gerekçesi dahi sunamadığını, icra takibine konu ettikleri takip öncesi işlemiş faiz taleplerinden vazgeçtiklerini, arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını ancak uzlaşma sağlanamadığını, açıklanan ve re’sen göz önüne alınacak nedenlerle davalarının kabulü ile; davalı-borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin asıl alacak miktarı olan 10.486,64 TL üzerinden devamına, asıl alacak miktarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı-borçludan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap da vermediğinden HMK.nın 128.Maddesi uyarınca davayı inkar ettiği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası : İzmir… İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı takip dosyasında , alacaklı davacı şirketin, borçlu davalı şirket aleyhine 20/12/2019 tarihli, 5.259,50-TL bedelli, 31/12/2019 tarihli 3.953,44-TL bedelli, 27/12/2019 tarihli 1.927,79-TL. bedelli 3 adet fatura ve 20/12/2019 -19/02/2020 tarihleri arası 106,39 TL işlemiş faiz, 27/12/2019-19/02/2020 tarihleri arası 39,22-TL işlemiş faiz, 31/12/2019 – 19/02/2020 tarihleri arası işlemiş faiz 74,47 -TL. olmak üzere toplam 10.706,72-TL alacak için ilamsız icra yoluyla takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 20/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takibe borçlu/davalı şirket yetkilisi tarafından 26/02/2020 tarihinde itiraz edildiği, takibin 22/06/2020 tarihinde durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
BA / BS Formları: İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Kordon Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 24.05.2021
tarihli cevabi yazısında davalıya ait 2019 yılı BA formunun gönderildiği, davalının 12/2019 dönemine ait BA formunda 7 adet faturayı bildirdiği tespit edilmiştir.
Bilirkişi Raporu : Bağımsız Denetçi S.M.M.M. Gülden Kaman 06/09/2021 tarihli raporunda; Davacının 2019-2020-2021 yıllarında e-defter kapsamında olduğu, 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’nde hüküm altına alındığı üzere; Açılış Onayı: Hesap döneminin ilk ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını, Kapanış Onayı: Hesap döneminin son ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını ifade ettiği, buna göre davacının açılış onayı yerine geçen 2019-2020-2021 Ocak ayı E-defter beratlarını ve kapanış onayı yerine geçen 2019-2020 yılı Aralık ayı yevmiye e-defter beratlarını yasal süresinde aldığı, 2021 yılı kapanış onayı için sürenin bulunduğu, 6102 sayılı TTK’nun 64/3.maddesi uyarınca 2019-2020-2021 yılı envanter defteri noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı, Davacıya ait ticari defter kayıtlarında; Takibe konu olan 20.12.2019 tarih ….no 5.259,50 TL, 27.12.2019 tarih 590031 no 1.927,79 TL,31.12.2019 tarih 590136 no 3.953,44 TL tutarındaki toplamı 11.140,73 TL olan 3 adet faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 6098 sy TBK’nun 102.maddesi uyarınca, yapılan ödemelerin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edildiğinde; takip başlatılan 20.12.2019 tarih 589834 no 5.259,50 TL tutarındaki faturanın 654,09 TL’sının ödendiği bu faturadan 4.605,41 TL bakiye alacağın kaldığı ve icra takibinde asıl alacağın hesabında bu faturaya ilişkin bu tutarın dahil edildiği, diğer iki faturanın ödemesinin yapılmadığı ve davacının davalıdan toplam 10.486,64 TL alacağının kaldığı, Takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu faturalardan kaynaklı 10.486,64 TL alacağının kaldığı takibin asıl alacağının da bu tutar üzerinden başlatıldığı, Davacının takip talebindeki işlemiş faize ilişkin taleplerinden 26.02.2021 tarihli dava dilekçeleri ile vazgeçtikleri, Malın Teslimine İlişkin Takibe konu “İrsaliyeli Faturalar” üzerinde yapılan incelemede; 20.12.2019 tarih 589834 nolu faturada “Teslim Alan” bölümünde davalı tarafın kaşesinin ve parafın olduğu, 27.12.2019 tarih 590031 nolu faturada “Teslim Alan” bölümünün boş olduğu, 31.12.2019 tarih 590136 nolu faturada “Teslim Alan” bölümünde davalı kaşesinin olduğu, teslime ilişkin kanıtlayıcılığın takdirinin sayın mahkemenizde olduğu, mahkemece Gelir İdaresi Başkanlığından dosyaya istenilen davalıya ait BA formunda …..aya ilişkin 7 adet belge karşılığı kdv hariç 26.442,00 TL tutarında mal ve hizmet satın alındığının beyan edildiği, davacının bilirkişiliğime incelemeye sunduğu BS formunda 2019/12.aya ilişkin 7 adet belge karşılığı kdv hariç 26.442,00 TL tutarında mal ve hizmet satıldığının beyan edildiği, davacı BS ile davalı BA formundaki belge sayıları ve tutarlarının birebir aynı olduğu dolayısıyla takibe konu 3 adet faturanın davalı tarafça bu beyanlara dahil edilmiş olduğu, ayrıca bu beyanların davacı ticari defter kayıtları ile de örtüştüğü tespit edilmiştir mütalaasında bulunmuştur.
Dava; alım satım ilişkisi kapsamında üç adet faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davalı takibe itirazında borca itiraz etmiş, herhengi bir sebep bildirmemiştir. Davaya ve takibe konu faturaların davacının usulüne uygun tutulmuş defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu faturalar nedeniyle takip ve rapor tarihinde davacının 10.486,64-TL alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı defter ibraz etmemiş, teslime ilişkin olarak getirtilen BA formlarının incelenmesinde takip konusu faturaların davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, davalının bu faturaları kabul edip matrahlarını da KDV ve kurumlar vergisi açısından indirim konusu yapmasının malın kendisine teslim edildiğine karine teşkil ettiği ve anılan faturalar nedeniyle 10.486,64-TL için davacının davalıdan alacaklı olduğu, 28/07/2020 tarihli RG’de yayınlanan 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasanın 23. Maddesi ile 6100 sy HMK’nun “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması” başlıklı 222. Maddesinin 3. Fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” ibaresinin, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirildiği, bu yasal değişilik dikkate alındığında, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” halinde usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edileceği, değişikliğe ilişkin madde gerekçesinin “… Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterlerde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterlerinin ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterlerindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmedir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklinde olduğu, dolayısıyla davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden ve davacı defterlerindeki davacı lehine olan alacak kaydını hükümden düşürecek senet veya başka bir kesin delil sunmadığından, davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların davacı lehine delil olduğu ve davacının alacağının varlığını ticari defterleri ile ispatladığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının 10.486,64-TL asıl alacak için iptaline, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 10.486,64 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 10.486,64 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 716,34 TL nispi harca, peşin alınan 125,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 590,78 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 125,56 TL peşin harç, 92,50 TL davetiye ve posta gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.035,86 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı asilin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2021
Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza