Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/139 E. 2022/55 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/139
KARAR NO : 2022/55

DAVA : Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 24/02/2021
KARAR TARİHİ : 20/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili Bankanın Denizli Şubesi ile davalı borçlu arasında 10.09.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedilerek, mukabili kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredinin geri ödemesinde aksama olması üzerine Denizli 4. Noterliği 08.10.2015 tarih ve … yev. no’lu ihtarname keşide edilerek hesabın kat edildiğini, borçlunun ihtarnameye karşı itirazda bulunmadığını, bu suretle kat ihtarındaki asıl alacak miktarı, faiz oranı, işlemiş faiz ve BSMV’nin kesinleştiğini, ihtarnameye rağmen ödeme olmaması üzerine borçlu aleyhine İzmir….. İcra Müdürlüğü …. E. sayısına kayden ilamsız icra takibine başlanıldığını, mış, ödeme emrinin 13.04.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu tarafça 14.04.2016 havale tarihli dilekçe ile takibe itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, TTK’nın 5/A maddesi uyarınca dava şartı olarak arabulucuya başvurulduğunu, ancak arabuluculuk görüşmeleri neticesinde anlaşma sağlanamadığını, öncelikle davalı borçlunun kredi sözleşmesindeki imzaya bir itirazı bulunmamakta olup; itiraz sebepleri ile bağlı davalı bakımından kredi sözleşmesi, sözleşmenin geçerliliği ve imza yönünden ihtilaf bulunmadığını, davalı borçlu itiraz dilekçesinde; evini ipotekli olarak dava dışı …’a sattığını, evin ipotekli olarak alındığından bu kişinin borçtan sorumlu olduğunu, evi ipotekli olarak alan …’dan borcun tahsilinin yapılması gerektiğini beyan ederek borca, faize ve takibe itiraz ettiğini, dava konusu takibin, ilamsız icra ve genel haciz yolu ile icra takibi olduğunu; ipoteğin ise kullanılan krediye karşılık müvekkil Bankanın alacağını bir miktarda olsa güvence altına alınmasını sağlamak amacıyla verilen teminat niteliği taşıdığını, borcun teminatı olarak verilen ipoteğin malikinde değişiklik olması halinde asıl borçlunun borçtan sorumluluğunun ortadan kalkmayacağını, taşınmazı devralan yeni malikin ise ipotekli olarak devraldığı için taşınmazın değeri ile sınırlı olmak üzere ayni bir sorumluluğu meydana geldiğini, Ancak bu durumun asıl borçlunun borçtan şahsi sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, davalının ilgili kredi sözleşmesini özgür iradesi ile ve hiçbir çekince koymaksızın imzaladığını, sözleşme ve banka kayıtlarının yazılı delil niteliğinde olduğunu, ayrıca kredi hesabının mevzuata uygun olarak kat edildiği ve ihtarname keşide edilerek davalı borçluya tebliğ edildiğini, hesap kat ihtarnamesine borçlu tarafından itiraz edilmemiş olup, söz konusu hesap kat ihtarnamesinin de İİK md. 68 anlamında yazılı belgele niteliğini kazandığın, kredi geri ödemesinin de bugüne kadar yapılmamışı karşısında davalı itirazının hukuki dayanaktan yoksun, alacağın tahsilini yavaşlatmaya ve geciktirmeye yönelik kötüniyetli olarak yapılmış olduğu, faiz ve fer’iler yönünden ise; takip talebinde %35 işlemiş faiz ve faizin %5 gider vergisi (Bsmv) bulunulduğu, açıklanan nedenlerle; davalının İzmir…… İcra Müdürlüğü…..E. sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, icra takibinin (takip talebinde belirtilen işlemiş faiz ve faiz oranı üzerinden) DEVAMINA, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevap da vermediğinden HMK.nın 128.Maddesi uyarınca davayı inkar ettiği kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE
İcra Dosyası: İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı …. T.A.Ş. tarafından, davalı borçlu …. aleyhine, genel kredi sözleşmesine dayanılarak, 62.425,24 TL asıl alacak, 5.280,14 TL İşlemiş Faiz, 264,01 TL Komisyon olmak üzere toplam 67.969,39 TL alacak için, ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğe çıkarıldığı ancak tebligat parçasının bulunamadığı, borçlunun 14.04.2016 tarihinde, 13.04.2016 tarihli dilekçesi ile “evini ipotekli olarak dava dışı …’a sattığını, evin ipotekli olarak alındığından bu kişinin borçtan sorumlu olduğunu, evi ipotekli olarak alan …’dan borcun tahsilinin yapılması gerektiği gerekçesiyle borca, faize itiraz ettiği, itiraz üzerine icra müdürlüğünce alınan 20.04.2016 tarihli kararla takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İcra Dosyası: İzmir ….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı (davacı) …. T.A.Ş ‘nin borçlu (davalı) … aleyhine 67.500,00- TL asıl alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı, takibin kesinleştiği ve haciz taleplerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Genel Kredi Sözleşmesi: Davacı Bankanın Denizli Şubesi ile davalı …… arasında 10/09/2014 düzenleme tarihli 50.000,00-TL limitli olarak genel kredi sözleşmesi imzanlanmıştır.
Kat ihtarnamesi: Davacı Bankanın, kredi hesaplarını 08.10.2015 tarihinde kat ederek davalı asıl borçluya Denizli 4.Noterliğinin 08.10.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 08.10.2015 tarihi itibariyle toplam 57.902,96-TL borcun bulunduğunu ve kat edildiğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde masrafları ile birlikte ödenmesini, aksi takdirde işleyecek %35 temerrüt faiz ve ekleri ile yasal takibe başlanacağını ihtar ettiği, ihtarnamenin davalıya 14.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 18.10.2015 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu: Bankacı bilirkişi … 28/10/2021 tarihli raporunda; Davacı banka ile … arasında 10.09.2014 düzenleme tarihli 50.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davacıya Tarımsal Krediler kullandırıldığını, kredilerin teminatına davalının maliki bulunduğu taşınmazın 67.500-TL bedelle bankadaki doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak banka lehine ipotek edildiğini, kredi ödenmediğinden kat edilerek davalıya ihtarname keşide edildiğini ve 18.10.2015 tarihi itibariyle temerrüde düştüğünü, ihtara rağmen ödeme yapılmadığından davalı borçlu aleyhine İzmir ……İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibine başlandığını, davalının taşınmazını ipotek yükü ile dava dışı …’a sattığını, bu nedenle borcunun bulunmadığını belirterek borcun tamamına ve faize itiraz ederek takibi durdurduğunu, taşınmazın ipotek yükü ile satılmasının asıl borçlunun davacı bankadaki borcundan dolayı sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, taşınmazla ilgili olarak davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlandığını, takiplerin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile açıldığını, açılan iş bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda 06.04.2016 takip tarihi itibariyle; 62.425,24-TL Asıl alacak, 5.280,14-TL İşlemiş faiz, 264,01-TL Faizin % 5 gider vergisi, 67.969,39-TL toplam banka alacağından davalı …’in asıl borçlu sıfatıyla sorumlu olduğunu, banka alacağının 67.500,00-TL’sinin taşınmaz ipoteği ile teminat altına alındığının değerlendirildiğini, nihai takdirin sayın mahkemeye bırakıldığını, davacı bankanın takip tarihinden itibaren 62.425,24-TL asıl alacağına sözleşme hükümleri gereği yıllık % 35 oranında temerrüt faizi, faizin % 5 gider vergisini talep ve uygulama yetkisinin bulunduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahisili için asıl borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava; 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılıştır.
Somut olayda; Davacı banka ile davalı … arasında 10.09.2014 düzenleme tarihli 50.000.-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, genel kredi sözleşmesine istinaden davalı asıl borçluya taksitli hayvancılık kredisi ve hasat kredisi kullandırıldığı, kredi taksitlerinin ödenmemesi zerine davacı bankanın 08.10.2015 tarihinde davalı borçlunun hesabını kat ettiği, davalı asıl borçluya Denizli 4.Noterliğinin 08.10.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 08.10.2015 tarihi itibariyle toplam: 57.902.96-TL borcun bulunduğunu ve kat edildiğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde masrafları ile birlikte ödenmesini ihtar ettiği, ihtarname davalıya 14.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 18.10.2015 tarihinde temerrüde düştüğü, davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı borçlu aleyhine İzmir …. İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasından 67.500-TL üzerinden 06.04.2016 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlattığı, yine İzmir …… İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasında ise 06.04.2016 tarihinde 62.425.24-TL Asıl alacak, 5.280.14-TL İşlemiş faiz ve 264.01-TL Faizin % 5 bsmv si olmak üzere toplam 67.969.39-TL alacak için ilamsız icra takibi başlattığı, gerek ipotekli takip gerekse ilamsız icra takibine konu alacağın aynı alacak olduğu anlaşılmıştır.
Öğretide “önce rehne müracaat zorunluluğu” olarak ifade edilen kural, İcra ve İflas Kanunu’nun 45 inci maddesinin birinci fıkrasında normatif düzenlemeye kavuşturulmuş olup, fıkra metni “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir” şeklindedir.
Somut olayda davalı asıl borçlu … tarafından tesis edilen ipoteğin resmi senedinde “… …. T.A.Ş. Denizli Şubesi tarafından açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan, her türlü krediler ile verilmiş ve verilecek teminat mektupları ve kontrgarantilerden …. Sebep ve ciheti ne olursa olsun …’in doğmuş ve doğacak tüm borçlarından 67.500,00-TL için…” ipotek tesis edildiği açıklanmıştır.
Resmi senetteki bu belirlemeye göre davalı asıl borçlunun borcu ipotek teminatı kapsamında olup, İİK’nun 45/1. Fıkrası uyarınca önce rehne müracaat zorunluluğu bulunmaktadır. Hal böyle olunca, asıl borçlu olan davalının rehinle temin edilmiş bulunan 67.500,00-TL’yi aşmayan kısmı için doğrudan genel haciz yolu ile ilamsız takip yapılamayacağı aşikardır.
Yargılama sırasında yapılan bilirkişi incelemesinde davalının davacı bankaya borcunun 62.425,24-TL asıl alacak, 5.280,14-TL işlemiş faiz ve 264,01-TL BSMV olmak üzere toplam 67.969,39TL olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/4239 esas, 2016/14846 karar sayılı emsal ilamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/3865 esas, 2013/8044 karar sayılı, 06.05.2013 tarihli emsal kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/13908 esas, 2013/19827 karar sayılı emsal kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2019/394 esas, 2019/5339 Karar sayılı ve 28/11/2019 tarihli emsal kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2014/19-1122 esas ve 2016/765 karar sayılı emsal karar dikkate alındığında, davacı bankanın aynı alacak için aynı tarihte davalı aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla İzmir…. İcra Müdürlüğünün …..sayılı dosyasında ilamsız icra takibi, İzmir …icra Müdürlüğünün ….. sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlattığı, ilamsız icra tarihi itibariyle alacağın henüz ipotekle karşılanıp karşılanmayacağının belli olmadığı, İİK’nın 45. maddesine göre kural olarak alacak rehinle teminat altına alınmışsa borçlu aleyhine takip yapılamayacağı, alacaklının elinde İİK’nın 150/f maddesinde öngörülen muvakkat rehin açığı belgesi veya aynı yasanın 152. maddesinde öngörülen kesin rehin açığı belgesi bulunması halinde borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapabileceği, davacı alacaklının elinde böyle bir belge bulunmadığı halde, davalı asıl borçlu hakkında aynı anda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile birlikte genel haciz yolu takip başlatmasının kamu düzenine ilişkin olan İİK’nun 45/1. Fıkrasına aykırı olduğu anlaşılmakla davacı tarafça usulüne uygun şekilde başlatılmış bir ilamsız icra takibi bulunmadığından itirzın iptali davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Peşin alınan 820,90 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 740,20 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde DAVACI TARAFA İADESİNE.
3-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
4-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı tarafın yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı asilin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2022

Katip…
e-imzalıdır

Hakim…
e-imza