Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/112 E. 2021/345 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/112 Esas
KARAR NO : 2021/345

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 16/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 16/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından 17.08.2020 tarihinde 2021 yılı toptan Şeftali satışına ilişkin olarak sözleşme imzalandığını, bahçedeki ürünlerin satışı için 600.000,00 TL tutara anlaşıldığını, sözleşme ile davalılara 100.000,00 TL ödenmiş olduğunu ve vadesi, miktarı belirtilen çeklerin teslim edildiğini, çeklerin vadesinin yakın olması sebebiyle müvekkilinin zarara uğrayacağından, ödememesi gereken bir tutarı ödemek zorunda kalacağından Davalıya Teslim Edilen 28.02.2021 Tarihli … Seri No’lu 50.000,00 TL Bedelli, 30.04.2021 Tarihli … Seri No’lu 50.000,00 TL Çekler yönünden çeklerin ibrazı halinde çek bedelinin muhatap banka tarafından alacaklılara ödenmemesine, İİK’nun 72/2. maddesi uyarınca icra takibi yapılmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI İDDİA : Davalılar vekili, 25/02/2021 tarihli cevap dilekçesi ile; HMK 400/2 md “(2) Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir. Kanunda açıkça öngörülen hâller dışında, delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ihtimal dâhilinde bulunuyorsa hukuki yarar var sayılır.”. Davacının iş bu dava ile hukuki yararının söz konusu olmadığını, sözleşme hükümlerinin incelendiğinde ve maddi bir zararın doğmadığını, açılan bu davada tespit istemi için hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava; Menfi Tespit (Alım Satım) davasıdır.
Davacı vekili 11/03/2021 tarihli dilekçesiyle, davadan feragat ettiğini belirtmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde; davadan feragat konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 11/03/2021 tarihli dilekçesiyle, davadan feragat ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri isteğinin bulunmadığını bildirmiştir.
HMK 307. Maddesine göre feragat, davaya son veren ve kesin hüküm teşkil eden bir taraf muamelesidir. HMK 309/2 maddesine göre feragat karşı tarafın kabulüne bağlı olmayıp, aynı yasanın 311. Maddesine göre feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurur. HMK’nun 123. Maddesine göre davacı hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalı tarafın açık rızası ile davasını geri alabilir. Somut olayda, davacı tarafın 11/03/2021 tarihli dilekçesi, HMK 307.maddesi kapsamında feragat dilekçesidir. Bu dilekçe ile davacı davadan feragat etmiş olup; dosya ele alınarak davacı tarafın davadan feragati nedeniyle aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre davadan feragat ön inceleme duruşmasından önce gerçekleştiğinden, karar tarihindeki maktu ve karar ilam harcının 1/3’ü oranına isabet eden ve bu orana isabet edip alınması gereken harç 19,77 TL olduğundan, peşin alınan 185,01 TL harçtan alınması gereken harcın düşülerek fazladan alınan ‭‭165,24‬ TL harcın isteği halinde davacı tarafa iadesine,
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayarak artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/04/2021

Katip … Hakim …
e-imza e-imza