Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/80 E. 2022/883 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/80 ESAS
KARAR NO : 2022/883 KARAR

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili İdare’ye ait, asayiş hizmetlerinde kullanılan, dava dışı polis memuru … sevk ve idaresindeki … resmi plakalı motosiklete, 18.09.2018 tarihinde davalılardan …’ıın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … Caddesinden … sokağa kontrolsüz bir şekilde dönmesi suretiyle çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazayla ilgili kaza tespit tutanağı düzenlendiğini ve davalı … 2918 sayılı KTK 53/1 -A maddesini ihlal elliğinden asli ve tam kusurlu bulunduğunu, kaza sebebiyle … resmi plakalı motosiklette oluşan hasarının onarımının yaptırıldığını, diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta kapsamında (polis memurlarının hasar gören kıyafet bedelleri de dahil olmak üzere toplam 6.709,04 TL ödeme yapıldığını, hasara uğrayan müvekkili kuruma ait 2017 Model BMW marka ve kaza tarihi itibariyle henüz 1 (bir) yaşında olan motosiklet tamir edilmesine rağmen yan yattığını, kazalı duruma ve hasar kayıtlı hale gelmiş olması nedeniyle asgari değer kaybına uğradığını, kaza tarihine kadar motosikletin tüm bakımlarını zamanında ve yetkili servisinde yapıldığını, aracın değişen her hangi bir parçası bulunmadığı gibi kaporta ve boyasında herhangi bir kusur, çizik söz konusu olmadığını, müvekkili İdare’ye ait … resmi plakalı araç Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri Amirliği kuvvesine kayıtlı olmakla, kaza sebebiyle kullanılamamış olduğunu, ve kamu düzeni açısından aksaklıklar meydana geldiğini, ayrıca kamu zararı da doğduğunu, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla oluşan değer kaybı için şimdilik 100 TL tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS Trafik sigortası poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı olduğunu, yetki itirazları olduğunu, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, kusurun kanıtlanması gerektiğini, değer kaybının ZMMS genel şartlara göre tespit edilmesi gerektiğini, yasal faizi olabileceğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı: Kaza sonrası resmi ekiplerin tanzim ettikleri 18.06,2018 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağı;“Sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile … Caddesinden … sokağa dönmek isterken, aracının sağ ön çamurluk, sağ ön kapı kısmı ile, sağ şeritten gelen sürücü … idaresindeki … plakalı resmi motosikletin ön kısımlarına çarpması sonucunda motosiklet ve üzerindeki 2.ci görevli … yere düşmüşler ve her iki görevlinin kaskları polis kıyafetleri azar görmüş, motorun yan yatarak devrilmesi sonucu sol koruma demiri, sol siren, arka çanta, ve muhtelif hasarlar meydana gelmiştir. Bu kazada … plakalı araç sürücü 2918 s. KTK’nun 84 maddesini ve asli kusurlardan 53/1-a maddesini ihlal etmiştir” şeklindedir.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar / değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, hasar Dosyasına istinaden ödeme yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Tramer ve trafik kayıtları: Davaya konu … aracın SBM kaydı incelendiğinde, geçmişinde kazası olmadığı, kaza tarihinde İzmir İl Emniyet Müdürlüğü adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalıya ZMMS Sigorta Poliçesi Sigortası ile sigortalı …’ a ait … plakalı araçla ilgili olarak 28.06.2018-28.06.2019 tarihleri arasında geçerli Karayolları Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kaza 18.09.2018 tarihinde meydana gelmiş olup teminatları süresi içinde meydana gelmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 30/05/2022 tarihli raporda özetle ; ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, dikkatsiz, kontrolsüz ve tedbirsiz bir şekilde şerit değiştirerek ve hatalı sağa dönüş manevrası yaparak davacı aracına çarpması neticesinde kazaya sebep ve etken olduğu, sürücünün bu davranışı ile 2918 s. KTK’nun m.46/b-c, m.53/a, m.67/a, m.84/f ve m.84/g kurallarını ihlal ettiği, davacı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı resmi motosiklet aracı ile, kurallara uygun şekilde sağ şeritte seyri esnasında, sağa dönmek için kontrolsüz ve ani şeridine giren davalıya sigortalı araç tarafından ön kısmından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 122.000,00-TL ile 123.000,00-TL olduğu, ortalama değerinin 122.500,00-TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının (2018 Eylül kaza tarihi itibarıyla) 5.000,00-TL olduğu görüşü ile raporunu düzenlemiştir.
Islah : Davacı vekili 02/06/2022 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısı ve araç malikinden tahsili davasıdır.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde;
ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile … Caddesinden … sokağa dönmek isterken, aracının sağ ön çamurluk, sağ ön kapı kısmı ile, sağ şeritten gelen sürücü … idaresindeki … plakalı resmi motosikletin ön kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır geldiği, ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … idaresindeki … plakalı aracı ile, dikkatsiz, kontrolsüz ve tedbirsiz bir şekilde şerit değiştirerek ve hatalı sağa dönüş manevrası yaparak davacı aracına çarpması neticesinde kazaya sebep ve etken olduğu, sürücünün bu davranışı ile 2918 s. KTK’nun m.46/b-c, m.53/a, m.67/a, m.84/f ve m.84/g kurallarını ihlal ettiği, görüş ve kanaatine varıldığından %100 (Yüzdeyüz) oranında Asli ve Tam Kusurlu olduğu, Davacı araç sürücüsü … idaresindeki … plakalı resmi motosiklet aracı ile, kurallara uygun şekilde sağ şeritte seyri esnasında, sağa dönmek için kontrolsüz ve ani şeridine giren davalıya sigortalı araç tarafından ön kısmından çarpılmaya maruz
kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 122.000 TL ile 123.000 TL olduğu, ortalama değerinin 122.500 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (127.500 TL) onarım sonrası rayici (122.500 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının (2018 Eylül kaza tarihi itibarıyla) 5.000,00 TL olduğu, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, … plaka sayılı sigortalı aracın aracın kaza tarihindeki ZMMS poliçe limitinin 36.000,00-TL olduğu ıslah dilekçesi ile davacının talep miktarını artırarak, 5.000,00-TL değer kaybı bedeli isteğinde bulunduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, talep edilen zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğü, davalı araç makilinin ise ihtar ve ihbara gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği18.09.2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-5.000,00-TL değer kaybı bedelinin davalı … Sigorta A.Ş.’ den dava tarihi, davalı …’ den kaza tarihi 18.09.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 700,00-TL bilirkişi ücreti, 208,50-TL tebligat ve posta gideri, 4.397,21-TL ilan masrafı olmak üzere toplam 5.305,71‬-TL Yargılama giderinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
01/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır