Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/788 E. 2021/1069 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/788
KARAR NO : 2021/1069

DAVA : Tazminat (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kasko Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; mülkiyeti davacı müvekkili şirkete ait … plakalı aracın 19.01.2020 tarihinde sürücü … idaresinde iken … idaresindeki … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazanın meydana gelmesinde davacı müvekkili şirkete ait … plakalı aracın sürücüsü …’ın kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin müvekkili şirkete ait … plakalı aracın kasko poliçesini tanzim eden şirket olduğunu, zarardan poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu, aracın acil onarımı için… Eksperlikten 30.01.2020 tarihli kasko ekspertiz raporu alındığını, 620 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, alınan ekspertiz raporunda … plakalı aracın hasarının 35.000 TL tespit edildiğini, kazanın ihbarının 7.2.2020’de sigorta şirketine ulaştığını, (Tuğrul lojistik limited) şirketlerinin unvanının değiştiğini ve … Servis Tic. Şti. ünvanını aldığını, davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davacı müvekkiline ait … plakalı araçta oluşan hasar bedeline mahsuben şimdilik 15.000,00-TL maddi tazminatın 23.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsiline, ekspertiz raporu için… Sigorta Ekspertiz Hizmetleri Ltd.Şti.’ ne 30.01.2020 tarihli fatura karşılığı 620,00-TL’ nin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline, dava tarihi itibariyle belirlenmesi mümkün olmayan maddi zararlarının 6100 sayılı HMK’ nun 107.maddesi gereğince tespiti ile fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı sigorta şirketine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafça kasko poliçesine ve aldırılan ekspertiz raporuna dayalı olarak sayın mahkemede açıkça HMK. 107. maddeye dayalı olarak belirsiz alacak davası açıldığını, ancak açılan işbu davanın kesinlikle belirsiz alacak davası kapsamına ve tanımına girmediğini, bunun taraflar arasında kusur ihtilaflı bir husus olmadığını ve davanın konusunu teşkil eden hasar bedeli ile ilgili davacı tarafın davasını aldırdığı bir eksper raporuna dayandırdığını ve araçta oluşan hasarın 35.000 TL olarak tespit edildiğini dilekçesinde açıkça beyan ettiğini, bu yönüyle davacının talebinin artık kendisi yönünden belirli ve en azındarı belirlenebilir olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasını kesinlikle kabul etmediklerini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığından açılan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, yine usuli açıdan davaya konu araç üzerinde mevcut kasko poliçesinde yazılı olduğu üzere Dain-i mürtehin sıfatıyla ….A.Ş.’nin rehin hakkı bulunduğundan, davacının rehin hakkı sahibi bankadan işbu rehin kaydının kalktığına dair ya da tazminatın davacıya ödenmesine muvafakat edildiğine dair yazıyı almadan açmış olduğu işbu davanın, öncelikle aktif husumet noksanlığı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, yine usuli açıdan davacı tarafın, mevcut kasko poliçesine göre sigortalıları/sigorta ettiren sıfatına ve dolayısıyla menfaat sahibi sıfatına haiz olmadığını, akdi ilişkinin yani mevcut kasko poliçesinin tarafı olmayan davacı tarafça müvekkili sigorta şirketinden kasko poliçesine dayalı olarak talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, açılan davanın bu yönüyle de reddi gerektiğini, açılan davayı kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sigorta hukukunun temel prensibinin riskin gerçekleşmesinin ardından sigortalının gerçek zararının tazmin edilmesi hususu olup; buna göre gerçek zarar, yani TTK. nun 1461. maddesi hükmüne göre sigortacı tarafından ödenecek tazminat miktarı, sigortalı malın menfaat değerinin rizikosunun gerçekleştiği andaki değeri ile iki taraflı akid niteliğindeki bağlayıcı kasko poliçesi hükümlerinin dikkate alınarak tespit edilmesi gerektiğini, davacı yanın 23.02.2020 tarihinden itibaren talep etmiş olduğu faizinin de taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın reddine, müvekkili şirketin, dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Kazaya karışan araç sürücüleri tarafından tanzim edilen 19/01/2020 tarihli kaza tespit tutanağı içeriğinden; … plakalı araç sürücüsünün olayı ” önümde giden araca arkadan çarptım ” şeklinde, … plakalı araç sürücüsünün olayı ” Buca’dan Karşıyaka istikametine giderken …..akan trafikte arkamdan gelen araç benim aracıma çarpmıştır ” şeklinde tanımladıkları anlaşılmıştır.
Hasar dosyası : Davalı … Sigorta AŞ’nin 29/07/2021 tarihli cevabi yazısında; … plaka sayılı aracın … nolu kasko sigorta poliçesine ilişkin … sayılı hasar dosyasının açıldığı ancak söz konusu hasar dosyasının mahkemeden gelen dava dilekçesine ilişkin açıldığı ve taraflarına ayrıca bir başvuru olmadığından dosyada hasar evrağı ve ödeme bulunmadığı bildirilmiştir.
Kasko Sigortası Poliçesi : Davalı … Sigorta AŞ ile …. Lojistik Ltd. Şti. arasında 22/07/2019- 22/07/2020 tarihlerini kapsayan maksimum kasko sigortası poliçesi bulunmaktadır. Bedeni ve maddi zarar poliçe limiti 100.000,00-TL.dir.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 26/03/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 19/01/2020 tarihinde davacı şirket adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Tramer : Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 08/04/2021 havale tarihli cevabi yazısından; dava konusu … plaka sayılı aracın kaza tarihi olan 19/01/2020 tarihinden önce açılmış 1 adet hasar dosyasının mevcut olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi heyet raporu : Sigorta alanında uzman bilirkişi … ile Otomotiv uzmanı Dr. Öğr. Üyesi …’den oluşturulan 14/10/2021 tarihli heyet raporunda; Uyuşmazlık konusu Kaza ile davacı aracındaki hasarın uyumlu olduğu, Tazminata konu … plakalı Peugeot 301 active 1.6 hdı 92 marka 2014 model aracın hasar onarım bedelinin, 40.958,24 TL yedek parça, 5.200,00 TL işçilik olmak üzere toplam 46.158,24 TL kdv, kdv dahil 34.466,44 TL olduğu, ancak; Davaya konu aracın onarım miktarının, 54.466.44 TL olması, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde rayiç değerinin 65.000,00 TL olması, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde Sovtaj değerinin 32.000.00 TL olması nedenleriyle, aracın onarım bedelinin rayiç değerinin % 50’sini aşması nedeniyle (mevcut Yargıtay kararları doğrultusunda değerlendirildiğinde) onarımının ekonomik olmayacağı, bu nedenle pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği, pert-total işlemine tabi tutulduğunda gerçek zararının rayiç değeri (65.000 TL) ile sovtaj değeri (32.000 TL) farkı miktarı 33.000,00 TL olduğu, hesaplanan davacı zararının davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş … sayılı 22.07.2019-2020 tarihli genişletilmiş kasko sigorta poliçesi teminat kapsamında bulunduğu; Poliçe Genel Şartları B.3.3.4.1 maddesi gereği Kasko Sigortacısının hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içinde ve her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra temerrüde düşeceği; davacının sigortacı ile mutabık kaldığı eksper yerine tek taraflı inceleme yaptırmış olması nedeni ile ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere 07.02.2020 tarihine 45 gün ilavesi ile 23.03.2020 tarihinde temerrüde düşmüş olabileceği kanaatine varıldığı; Mahkemece aksi kanaate varılması halinde ise 07.02.2020 tarihine 10 iş günü ilavesi ile 21.02.2020 ye ulaşıldığının tespit edildiği, davacı talebinin ise 23.02.2020 olduğu mütalaa edilmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacı vekili 18/11/2021 tarihli dilekçesinde ; davalı taraftan şimdilik talep ettikleri 15.000,00-TL hasar bedeline ilişkin taleplerinin 18.000,00-TL daha artırılarak; 33.000,00-TL olarak hüküm altına alınmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, davanın kabulü ile işbu toplam 33.000,00-TL maddi tazminat talebinin, 23.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiş, tamamlama harcını 18/11/2021 tarihinde yatırmıştır.
DAVA; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 1453. maddesi uyarınca malı rehin alan kimse o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1406. maddesi uyarınca bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Yine TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Davalı vekili davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını belirtmiş ise de: Söz konusu yasal düzenleme karşısında, somut olayda dava konusu araç üzerinde dava dışı Denizbank lehine rehin hakkının mevcut olduğu, bu durumda öncelikle talep ve dava açma hakkının rehin hakkı sahibinde olduğu, bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu şartın yerine getirilmiş sayılacağı gözetilerek dava dışı daini mürtehin bankaya rehnin devam edip etmediği, davaya açık muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı sorulmuş, dava konusu araç üzerindeki rehnin kaldırıldığı bildirildiğinden davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilin davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddini talep etmiş ise de; eldeki dava, HMK’nın 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu hasarın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı yönünden belirlenebilirliği söz konusu olmayıp, belirsiz alacak davası olarak açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından, davalı vekilinin davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yararın bulunmadığı yönündeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Kasko sigortası TTK’da ayrıca düzenlenmemiş olup, bir mal sigortası türü olduğundan, TTK’nun 1429. maddesi uyarınca sadece sigorta ettirenin değil, sigortadan faydalanan kimsenin yahut eylemlerinden hukuken sorumlu oldukları kimselerin kusurlu davranışlarından kaynaklanan ve araçta meydana gelen hasar ve zıyaı da karşılamakla sigortacı yükümlüdür. Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesinde sigortanın kapsamı “Bu sigorta ile sigortacı, sigortalının, karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz taşıtlardan, romörk veya karavanlar ile iş makinelerinden ve lastik tekerlekli traktörlerden doğan menfaatinin aşağıdaki tehlikeler dolayısıyla ihlali sonucu uğrayacağı maddi zararları temin eder.” şekilde belirlenmiştir
Tüm budüzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketine genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olan, dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile İzmir çevre yolunda Karşıyaka yönüne seyir halinde iken dava dışı … idaresindeki … plakalı aracın arka kısımlarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacıya ait araçta gerek mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporu gerekse ekspertiz raporu ile meydana gelen hasar tutarının 54.466,44 TL olduğunun tespit edildiği, aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin ekspertiz raporuna göre 65.000,00 TL olduğu, aracın onarım bedelinin rayiç değerinin % 50’sini aştığından onarımının ekonomık olmayacağı, bu nedenle pert-total ışlemıne tabı tutulması gerektiği, davacı aracın hurdasının kendisinde kalmasını istediğinden gerçek zararın, aracın rayiç değeri (65.000 TL) ile sovtaj değeri (32.000 TL) arasındaki fark olan 33.000,00 TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve hasar miktarının, kasko azami teminat limiti aracın rayiç değeri olup, limit içerisinde kaldığından oluşan hasar miktarı için davalının sorumlu olduğu, Kasko Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının B.3.3.4.1 maddesi uyarınca, sigortacının hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorunda olduğu, tazminat ödeme borcunun her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olacağı, davacı ile davası sigortacı arasında zararın eksper vasıtasıyla tespiti konusunda aralarında bir mutabakat bulunmayıp, davacı tek taraflı olarak seçtiği ekspere kendisi inceleme yaptırmış olduğundan, davalı sigortanın hasarın kendisine ihbar edildiği 07.02.2020 tarihine 45 gün ilavesi ile 23.03.2020 tarihinde temerrüde düşmüştüğü anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, 33.000,00 TL hasar zararının 23.03.2020 temerrüt tarihinden itibaren davacı tacir olup, aracın ticari işletmesinde kullanılması karşısında avans fazi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 33.000,00 TL maddi tazminatın, temerrüt tarihi olan 23.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- 620,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 2.254,23 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 563,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.690,66 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 563,57 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 95,90 TL davetiye ve posta gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 620,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 2.341,67 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/12/2021
Katip ….
e-imza

Hakim…
e-imza