Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/776 E. 2023/414 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/776 Esas
KARAR NO : 2023/414
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/04/2009
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
Mahkememizden verilen 12/04/2017 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 21/10/2020 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla dosya bozma kararı üzerine, dosya mahkememize tevzi edilmiş olup, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketle reklam hizmet çalışması yapıldığını, konuya ilişkin sözleşme imzalandığını, ticari ilişkiye bağlı olarak 17.980,23 TL alacağın doğduğunu, alacağın tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin borca kötü niyetle itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı şirketin itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinde borcun nedeni olarak 03/03/2007 tarihli sözleşmeden kaynaklanan reklam alacağı olduğunu, bu sözleşmenin karşılıklı olarak feshedildiğini, dolayısıyla alacağın da mevcut olmadığını, davalı şirketin, davacı şirkete reklam borcu bulunmadığını, davacı radyo istasyonu işlettiğini, davacı şirketin bizzat kendisinin ve gönderdiği başka firmalara ait reklamları eksiksiz olarak yayımladığını, reklam borcu bulunmadığını, bu hususun 03/06/2008 tarihinde gönderilen ihtarname ile davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirket ile 24/03/2007 tarihinde bir sözleşme yapıldığını, özleşme gereği edimlerin davalı şirketçe yerine getirildiğini, anacak davacı şirketin sattığı vericinin arızalı çıktığını, yaptıkları tüm müracaatlara rağmen davacı şirketin vericiyi tamir etmeye yanaşmadığını, bu husustaki dava haklarını saklı tuttuklarını, davacının kendisi ve gönderdiği diğer firmalara ait reklamların davalı şirket radyosunda yayımlandığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR: Bilirkişi raporu aldırılmak üzere Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan … Talimat dosyasından, Öğretim Görevlisi Bilirkişi … ve Bilirkişi Doç. Dr. …’tan oluşan bilirkişi heyetinden, 14/04/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu alınmıştır.
Bilirkişi raporu aldırılmak üzere Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan … Talimat dosyasından, SMM Mali Müşavir Bilirkişi …, Bilirkişi Prof. Dr. … ve Bilirkişi Prof. Dr. …’den oluşan bilirkişi heyetinden, 27/01/2023 tarihli bilirkişi ek heyet raporu alınmıştır.
GEREKÇE :
Dava hizmet alım sözleşmesine dayalı, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin : … Esas … Karar sayılı davanın reddine ilişkin kararı Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas … karar sayılı ilamı ile “Dava hizmet alım sözleşmesine dayalı, itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 02.03.2007 tarihli sözleşme fesih olmuş ise de, davacı tarafından davalıya satışı yapılacak olan vericinin özellikleri değiştirilerek aynı şartlarda 24.03.2007 tarihinde yeni sözleşme yapılmıştır ve 1. sözleşmenin eki niteliğinde olan taahhütnamenin aynı muhtevaya sahip 2. sözleşmenin de eki niteliğinde olduğu ve geçerliliğini koruduğunun kabulü gerekmektedir. İş bu taahhütnamenin 6. maddesi ile davalı, davacı … tarafından gönderilen reklam spotları onair in belirlediği medya planı doğrultusunda ilgili gün ve saatte yayınlamayı kabul ve taahhüt ettiğine göre, yayınlanan reklamların gün ve saatinin davacı ile anlaşmaya varılan gün ve saatler olup olmadığı araştırılarak her iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek, her iki rapora yönelik itirazları da karşılayacak nitelikte konusunda uzman bilirkişilerden açıklamalı ve denetime elverişli rapor alınması gerekirken bu husus gözardı edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuş olup Mahkememizin … Esas … Karar sayılı ilamı ile “Açılan davanın KABULÜ ile, Davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu takibin iptali ile takibin 17.980,00 TL asıl alacak üzerinden devamına , takip tarihinden itibaren %9 asıl alacağa yıllık faiz uygulanması sureti ile takibin devamına 17.980,00 TL asıl alacağa %40 icra inkar tazminatı uygulanmak sureti ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” ilişkin verilen karar Yargıtay … H.D.’nin 21/10/2020 tarih ve … esas ve … karar sayılı ilamı ile” Dairemizce taraflar arasındaki 02.03.2007 tarihli sözleşme fesih olmuş ise de, davacı tarafından davalıya satışı yapılacak olan vericinin özellikleri değiştirilerek aynı şartlarda 24.03.2007 tarihinde yeni sözleşme yapılmıştır ve 1. sözleşmenin eki niteliğinde olan taahhütnamenin aynı muhtevaya sahip 2. sözleşmenin de eki niteliğinde olduğu ve geçerliliğini koruduğunun kabulü edilmesinin gerekeceği, bu taahhütnamenin 6. maddesi ile davalı, davacı … Ltd.Şti. tarafından gönderilen reklam spotları … Ltd. Şti nin belirlediği medya planı doğrultusunda ilgili gün ve saatte yayınlamayı kabul ve taahhüt ettiğine göre, yayınlanan reklamların gün ve saatinin davacı ile anlaşmaya varılan gün ve saatler olup olmadığı araştırılarak rapor alınması ve alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozma gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Bozmaya uyulduğuna göre bozma gerekçelerine uygun şekilde taahhütnamenin 6. maddesine göre davalı tarafından yayınlanan reklamların gün ve saatinin davacı ile anlaşmaya varılan gün ve saatler olup olmadığı araştırılarak rapor alınması gerekirken tahattütnamenin 6. maddesi esas alınarak inceleme yapılmaksızın alınan bilirkişi raporuna dayanılarak verilen karar hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozularak Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Bilirkişi raporu aldırılmak üzere Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan … Talimat dosyasından, Öğretim Görevlisi Bilirkişi … ve Bilirkişi Doç. Dr. …’tan oluşan bilirkişi heyetinden, 14/04/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda ,dosya kapsamında sunulan evraklar kapsamında davacı şirketin iddiasında yer aldığı üzere davalı firmanın ilgili reklamları yayınlayıp yayınlamadığının tespitinin yapılamayacağı belirtilmiş olup itirazlar doğrultusunda Bilirkişi raporu aldırılmak üzere Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan … Talimat dosyasından, SMM Mali Müşavir Bilirkişi …, Bilirkişi Prof. Dr. … ve Bilirkişi Prof. Dr. …’den oluşan bilirkişi heyetinden, 27/01/2023 tarihli bilirkişi ek heyet raporu aldırılmıştır.
Dosyada davacının kaşe ve imzası bulunan ordino belgeleri incelendiğinde, davalıya 8 adet kaşe ve imzalı toplam 21.872 sn süreli ordinolar düzenlediği, davalı tarafından bu ordinoların yayınlandığı ve davacı tarafından kabul edildiği, taraflar arasında 24.03.2007 tarihinde akdolunan sözleşmede toplam reklam süresinin 148.851 sn olarak belirlendiği, davacının talep ve kabul ettiği ve davalının da yayınladığı ordinolardan somut olarak tespit edilen 21.872 sn sürenin sözleşmede belirlenen toplam süreden mahsubu sonrasında; (Sözl. belirlenen süre 148.851 sn yayınlandığı tespit edilen süre 21.872 sn) = 126.979 sn yayınlanması gereken eksik süre tespit edildiği, davalının bu sürelerde davacının ordinoları gereği yayın yaptığına ilişkin davacı kaşe imzalı belge sunmaması sebebiyle yayını yaptığını iddia ettiği reklamların gün ve saatinin davacı taleplerine uyumunun tam olarak tespitine olanak bulunmadığı bu nedenle (126.979 sn X 0,12 birim fiyat X 1.18 KDV) = 17.980,23 TL KDV dahil davacı alacağının olduğu tespit edildiğine ilişkin bilirkişi ek raporu, dosyaya kazandırılan bu ek bilirkişi raporunda taahhütnamenin 6. maddesine göre davalı tarafından yayınlanan reklamların gün ve saatinin davacı ile anlaşmaya varılan gün ve saatler olup olmadığı hususlarının da irdelendiği, bu nedenle denetime elverişli ve hükme esas alınabileceği kabul edilen ek rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nun 67/2. Fıkrasına göre ;bir davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
Kanuni düzenlemeye göre davalı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için takip tarihi itibari ile itirazında haksız bulunması yeterlidir. Diğer bir anlatımla kötüniyetli olması alacaklı bakımından getirilmiş bir koşuldur. Ancak itirazın haksızlığı tek başına icra inkar tazminatına hükmedilmesine elverişli değildir. Yani bu tazminata hükmedilmesi için takip konusu alacağın belirli, sabit olması, borçlu tarafından bilinmesi veya tayin ve tahkik edilmesinin mümkün nitelikte bulunması, hakimin takdirine bağlı olmaması gerekir. (Yargıtay HGK 13/12/1967 Tarih, 9/1344- 615) Diğer bir anlatımla alacağın likit ve belli olması gerekir.
Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, davanın 2009 tarihinde açıldığı ve bu tarihte icra inkar tazminat oranının % 40 olması nedeniyle alacağın %40 ‘ı oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
Davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu takibin iptali ile takibin 17.980,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren %9 asıl alacağa yıllık faiz uygulanması sureti ile takibin devamına,
17.980,00 TL asıl alacağa %40 icra inkar tazminatı uygulanmak sureti ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.228,21 TL nispi harçtan, peşin alınan 333,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 895,01 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 277,90 TL başvurma harcı, 333,20 TL peşin harç, 2.692,75 TL tebligat ve posta gideri ve 11.061,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 14.364,85 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT. hükümlerine göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan kullanılmayan gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 15 gün süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/06/2023
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza