Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/768 E. 2021/752 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/768
KARAR NO : 2021/752

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkili …’ın davalı şirkete çeşitli ebatlarda palet temin ettiğini, tarafların aralarında cari hesap şeklinde çalıştıklarını, ancak davalı borçlu şirketin müvekkilinin alacağını tüm sözlü uyarılara rağmen ödememekte direndiğini, bunun üzerine İzmir … İcra Müd… E sayılı dosya üzerinde davalı borçlu aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı şirketin 11.11.2020 tarihinde vekili aracılığı ile müvekkiline böyle bir borcunun olmadığını ileri sürerek icra takibine itiraz ettiğini, arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, davalı borçlu şirketin yetki itirazının yerinde olmadığını, Borçlar Kanununun 89. madde ve İİK 50. Madde gereği dava konusu alacağın ticari satımdan kaynaklı para alacağı olup alacaklının ikametgahı icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalı borçlunun cari hesaptan kaynaklanan 48.820 TL borcu ödemediğini, yapılan tüm sözlü ve arabuluculuk görüşmelerinden bir sonuç çıkmadığını, davalı borçlunun İzmir…. İcra Müd. …E sayılı dosyasına 11.11.2020 tarihli itirazının haksız ve kötü niyetli olup alacağın tahsilini önlemeye yönelik olduğunu, açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %9 faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; her ne kadar davacı taraf, müvekkili şirketten 48.820 TL alacaklı olduğunu iddia etse de müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu hususun müvekkili şirketin, ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınacak bilirkişi raporu ile de ortaya çıkacağını, davacı tarafın, faturaya konu malın teslim edildiğini ispatla yükümlü olduğunu, bir satım ilişkisinde davacı tarafın sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı tarafın ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispatlamak zorunda olduğunu, eldeki davada, davalının sözleşmesel ilişkiyi, malın kendisine teslim edildiğini ve borcu inkar ettiğini, hal böyle olunca, sözleşmesel ilişkiyi, malların alıcı olan davalıya teslim edildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğini ispat yükünün davacı tarafa ait olduğunu, davacının bu iddiasını, uyuşmazlığın miktarına göre, 6100 HMK’nın 200. Maddesi (HUMK 288) uyarınca yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, cari hesap ilişkisine dayalı ticari ilişkide alacağın likit olmadığını, davacı tarafın icra inkar talebinin yerinde olmadığını, icra inkar tazminatına ve vekalet ücreti alacağına iptal edilen miktar üzerinden hükmedilebileceğini, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının da iptal edilen kısım üzerinden hesaplanması gerektiğini, TTK md. 21 ‘in taraflar arasında yapılmış bir sözleşmenin ispatı ile ilgili olduğunu, faturanın yapılan sözleşmeye uygun olduğunu gösterdiğini, yani bir ispat kuralı olduğunu, bu ispat kuralına itiraz etmemenin herhangi bir hak kaybına yol açmadığını, davacı tarafın, davasında haksız çıktığı miktar üzerinden müvekkili şirkete kötüniyet tazminatı (icra inkar) ödemeye mahkum edilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin haksız olması nedeniyle davanın esastan reddine ve % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet (icra inkar) tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalı şirketin verdiği cevapları kabul etmediklerini, müvekkili tarafından imal edilen ürünlerin faturalandırıldığını, faturaların malın tesliminden sonra G.İ.B ortamında keşide edildiğini, faturaların … kargo sevisi ile davalı şirkete gönderildiğini, faturaların alındığına ilişkin … kargo servisi kayıtlarından bu durumun ortaya çıkarılacağını, 2020 yılına ait cari hesap hareketleri incelendiğinde, müvekkilinin davalı şirkete 08.01.2020 tarihinde 11.554,56 TL, 08.05.2020 tarihinde 25.676,80 TL, 22.05.2020 tarihinde 12.838,40 TL , 22.05.2020 tarihinde 24.072,00 TL, 27.05.2020 tarihinde 11.233,60 TL toplam 85.375,36 TL lik satış yaptığını, davalı şirketin ise müvekkilinin banka hesabına 20.04.2020 tarihinde 11.554,56 TL havale yaptığını, ayrıca, 28.08.2020 tarihli 25.000,00- TL lik çek verdiğini ve müvekkilinin çekin tahsilatını yaptığını, borcu olmayan ve mal teslimatı almayan şirketin, alacaklı olduğunu iddia eden kişiye çeşitli tarihlerde 36.554,56 TL lik ödeme yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ödeme zamanının malların teslim tarihinden sonraki zamanlara denk geldiğini, mallar teslim alınmadan ödemeler yapılmış olsa bu zamana kadar davalı şirketin malların teslimini veya ödediği tutarı istemesi gerekeceğini, davalı şirketin yapmış olduğu savunmanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin imal ettiği malları teslim aldığını ve bu malları kullandığını, alacağın tahsilini önlemeye çalıştığını, yapılacak bilirkişi incelemesinde malların teslim edildiğinin ortaya çıkacağını, ayrıca davalı şirket tarafından yapılan havale ve verilen çeklerin malların teslim alındığının en bariz delili olduğunu, ayrıca keşide edilen fatura içeriklerine davalı şirketçe hiç bir itirazda bulunulmadığını, haklı davalarının kabulü ile yargılama gideri ve avukatlık vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İcra Dosyası : İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine, 48.820,00- TL asıl alacak olmak üzere 48.820,00- TL. toplam alacak için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği borçlu vekilinin 11/11/2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye, asıl alacağa, faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz ettiği, 11/11/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Esnaf- Tacir Araştırması : İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğünün 19/01/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; davacının “palet, kutu palet ve diğer ahşap yükleme tablaları imalatı” faaliyeti ile iştigal ettiği, 2019 dönemine ilişkin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi tetkikinde ödevlinin 1.Sınıf tüccar olarak bilanço hesabı esasına göre defter tuttuğu ve brüt satış tutarının 266.258,29 TL olduğu, 2020/3. dönem Gelir Geçici Vergi Beyannamesine göre ise brüt satış tutarının 6.042.815,40 TL olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu : Mali Müşavir Bağımsız Denetçi Bilirkişi Kadriye Tavrak 08/06/2021 tarihli raporunda; Davalı şirketin İzmir 13.İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyasındaki takipli 48.820,80 TL borç aslı ile takip tarihine kadar 1.974,23TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 50.795,03 TL davacıya borcunun hesaplandığını mütalaa etmiştir.
Dava; alım satım ilişkisi kapsamında cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davacı gerçek kişi yönünden tacir olup olmadığına dair araştırma yapılmış, bilanço usulüne göre defter tuttuğu, 1. sınıf tacir olduğu , ticaret sicilinde kaydının bulunduğu tespit edildiğinden tacir sıfatını haiz olduğu, davalı tarafın ise TTK’da sayılan şirketler arasında yer aldığı görülmüştür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiği anlaşılmakla mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde dava şartının bulunup bulunmadığı yönünden öncelikle bu hususun incelenmesi gerektiği, davalı tarafından taraflar arasındaki akdi ilişkinin reddedilmediği,bu halde yetkili icra dairesinin İİK.nun 50.md. uyarınca HMK.nın yetkiye ilişkin hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması suretiyle tespitinin gerektiği, alacağın cari hesap bakiyesinden kaynaklandığı, HMK.nın 10 ve TBK.nın 89.maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri olan İzmir İcra dairelerinin yetkili olduğu sonuç olarak yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunduğu, dava şartının mevcut olduğu görülerek yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda, davalı takibe itirazında borca itiraz etmiş, herhengi bir sebep bildirmemiştir. Davaya ve takibe konu cari hesaba dayanak tüm faturaların davalının usulüne uygun tutulmuş defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu faturalar nedeniyle takip ve rapor tarihinde davalının davacıya 48.820,80-TL borçlu olduğu görülmüştür. Davalının, faturaları kabul edip ticari defterlerine kaydetmesinin faturalara konu malların kendisine teslim edildiğine karine teşkil ettiği, söz konusu karinenin aksini ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalının kendi ticari defterleri ve bilirkişi incelemesi dışında yalnız tanık deliline dayandığı, miktar itibariyle davalının kendi defterlerindeki kaydın aksini yazılı delillerle ispatlanması gerekli olup bu hususta tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı, cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığı, bu haliyle davacının davalıdan 48.820,00-TL için alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız olması nedeniyle %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 48.820,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Hüküm altına alınan 48.820,00 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 3.334,89 TL nispi harca, peşin alınan 589,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.745,26 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 589,63 TL peşin harç, 106,10 TL davetiye ve posta gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.507,93 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 7.146,60 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının, davalı tarafından yatırılan delil avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza