Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/757 E. 2022/298 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/757
KARAR NO : 2022/298

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 18.02.2020 günü saat 17:42 sıralarında … Bulvarı No:…sayılı adreste, … idaresinde olan … plakalı araç ile … idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu, … idaresindeki … plaka sayılı aracın yaya konumunda bulunan müvekkili …’e çarptığını, çarpma sonucu müvekkilinin hayati tehlike geçirdiğini ve vücudunun muhtelif yerlerinde kırıklar oluştuğunu, bu dönemde uzun süre tedavi gören ve 75 gün rapor alan müvekkilinin hala kontrollerinin ve tedavisinin devam ettiğini, ayrıca müvekkilinin kırık olan sağ elinde kalıcı hasar oluştuğundan bu elini kullanamadığını ve imza atamadığını, müvekkilinin bu kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş görmez duruma geldiğini, olay sonrası düzenlenen trafik kaza raporlarında ve 19/02/2020 tarihli CD inceleme tutanaklarında; … idaresinde olan … plakalı aracın kırmızı ışıkta geçerek kazaya sebebiyet verdiğinin, olayda asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sürücü …’nin, müvekkilinin yaralanmasına ve sürekli maluliyetine sebebiyet vererek, maddi ve manevi zararlarından sorumlu olduğunu, kazaya karışan ve müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet veren aracın, davalı … adına kayıtlı olduğunu, davalı …’nin, kazaya sebebiyet veren aracı …’den alarak kullandığını, …’in, araç sahibi olarak müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararlardan diğer davalılarla beraber müteselsilen sorumlu olduğunu, … plakalı araç olay tarihinde, … Sigorta A.Ş’ye ait … acente kodlu, … poliçe numaralı ve 13/12/2020 bitiş tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı olduğundan … Sigorta’nın söz konusu poliçedeki şahıs başına bedeni zarar teminat limiti kapsamında müvekkilinin geçici ve sürekli iş göremezliğine ilişkin tazminattan araç sürücüsü ve araç sahibi ile müteselsilen sorumlu olduğunu, arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak şirket ile anlaşma sağlanamadığını, maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketinin 23.10.2020 tarihi itibari ile temerrüde düştüğünü, kazada müvekkili …’in ağır şekilde yaralandığını, hastanede 75 gün tedavi gördüğünü, bazı duyu ve organlarında ise sürekli olarak hasar oluştuğunu, bu dönemde uzun süre tedavi gören ve 75 gün rapor alan müvekkilinin hala kontrollerinin ve tedavisinin devam ettiğini, bu dönemde müvekkilinin … Merkezinde tedavi gördüğünü ve hastane masrafları olarak toplam 2.475,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, müvekkili …’in, … olarak görev yaptığını ve kaza döneminde aylık 6704,19 TL maaş ve 922,82 TL ek ödeme ve diğer gelirlerinin mevcut olduğunu, müvekkilinin iş tanımı gereği sağ elini kullanması, imza ve diğer yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini, ancak söz konusu kaza sebebiyle sağ elini kullanamadığını ve yükümlülüklerini yerine getiremediğini, müvekkilinin bu sebeple yakın zamanda erken emeklilik müracaatı vererek yaş haddini beklemeden emekli olmayı düşündüğünü, ayrıca evde hala tam anlamıyla yemek yapamadığını, günlük işlerini yerine getiremediğini, bu sebeple de ücreti mukabilinde ev yardımcısı tuttuğunu ve kalan işlerin de müvekkilinin eşi tarafından yerine getirildiğini, mevcut durumda sürekli uzuv ve hareket kaybının mevcut olduğunu, ayrıca raporlu olduğu dönemde de işe gidemediğini, kaza öncesinde çalışan ve sosyal bir yaşamı olan müvekkilinin kazadan sonra aylarca evden çıkamaz duruma geldiğini, müvekkilinin çalıştığı dönemde mesai, yolluk ve diğer ek ödenekler almaktayken; kaza sebebiyle çalışamadığı dönemde maaşını alsa da ek gelirlerinden mahrum kaldığını, bu şekilde de bir maddi zararının oluştuğunu, müvekkilinin uğradığı maddi zararın tazmini amacıyla müvekkili lehine, zarar tutarı yargılama aşamasında tam olarak belli olduktan sonra artırma hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; hastane masrafları için 2.475,00 TL; geçici iş göremezlik zararı için 100,00 TL; ve yargılama neticesinde maluliyet durumunun sabit olması halinde sürekli maluliyet zararı için 100,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin kazanın yarattığı travma nedeniyle günlük yaşamına rahatça devam edemediğini, 75 gün raporlu olan müvekkilinin, bir süre hastanede tedavi gördüğünü, bu dönemde kişisel ihtiyaçlarını karşılayamadığını ve yemek yemekte bile zorlandığını, müvekkilinin hastaneden taburcu olduktan sonra da eşinin yardımı ile kişisel ihtiyaçlarını karşıladığını ve uzun süre evden dışarı çıkamadığını, bu dönemde iş arkadaşları ve komşularıyla da görüşemediğini, sosyal hayatının sekteye uğradığını, müvekkilinin açıklanan sıkıntıları yaşadığı gibi psikolojik olarak da çok zor zamanlar yaşadığını, kaldırımda yürümekten tedirgin olduğunu, kazadan sonra uzun süre uykusunda kabuslar gördüğünü ve kaza anına ilişkin yaşadığı korku ve stresle uykularından sıçrayarak uyandığını, işinden ayrı kalan müvekkilinin işe döndüğünde birikmiş iş ve işlemleri için çok daha fazla çalışmak zorunda kaldığını ve kaza sebebiyle psikolojik çöküntü yaşayan müvekkilinin bu sefer de iş stresi altında kalarak tamamen çöküntü yaşadığını, açıklanan sebeplerle; müvekkilinin toplumsal konumu ve müvekkilinin uğradığı elem ve acı nedeniyle müvekkili lehine 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, yine arz ve izah edilen nedenlerle müvekkilinin zararının yargılama aşamasında tam olarak belirlendikten sonra artırma hakları saklı kalmak kaydıyla maddi tazminat bakımından belirsiz alacak davası olarak ikame edilen işbu davada; müvekkilinin hastane masrafları için 2.475,00 TL; geçici iş göremezlik zararı için şimdilik 100,00 TL ve yargılama neticesinde maluliyet durumunun sabit olması halinde sürekli maluliyet zararı için şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın: davalı sürücü … ve araç sahibi … yönünden kaza tarihi olan 18/02/2020’den itibaren; davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise temerrüt tarihi olan 23.10.2020’den itibaren işleyecek yasal faizden az olmamak üzere temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; müvekkilinin uğradığı elem ve acı nedeniyle de 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden az olmamak üzere temerrüt faizi ile birlikte davalı sürücü … ve araç sahibi …’den tahsililine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davaya konu trafik kazasının, 18.02.2020 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücü … sevk ve idaresindeki müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması sonucunda İzmir ilinin Karşıyaka ilçesinde meydana geldiğini, bu kaza neticesinde davacı yaya …’in yaralandığının iddia edildiğini, … plakalı aracın, … poliçe numarasıyla 13.12.2019/2020 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan KTK madde 97 uyarınca işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur durumunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tespitini talep ettiklerini, davayı kabul manasında olmamak üzere kaza ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağının ve davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp 2. İhtisas Kurumu’na sevk edilerek Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmeliğe göre rapor tanzim edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatının geçici bakıcı ve tedavi gideri yasa değişikliği ile SGK’nın sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek şekilde yasal faiz talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davacı tarafa SGK tarafından geçici iş görmezlik tazminatı ödemesi ya da rücuya tabi başkaca bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacı tarafa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından gelir sağlanıp sağlanmadığının tespitinin gerektiğini, arz ve izah edilen sebeplerle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine aksi halde bu eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmesine karar verilmesine, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine karar verilmemesine, masraf ve vekalet ücretlerinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Görevli polis memurlarınca düzenlenen 18/02/2020 tarihli kaza tespit tutanağında; “sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile … bulvarı üzerinden … Caddesi istikametine seyir halindeyken aracının sol kısımlarını, sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile … Bulvarı üzerinden minibüs durakları istikameti … caddesine sola dönüş yaparken aracının ön kısımları ile çarpması sonrasında … plakalı araç kazada aldığı darbe ile yaya kaldırımında bulunan yaya …’e çarpması ve akabinde park halinde bulunan … plakalı aracın arka kısımlarına aracın ön kısımları ile çarpması sonucu … plakalı araç aldığı darbe ile Ba’balık İzmir restauranta girdiği, Ayrıca … plakalı araç akabinde sol ön kısımları ile park halinde bulunan … plakalı aracın sağ arka köşe kısımlarına çarptığı, bu darbe ile … plakalı araç sol tarafında park halinde bulunan … plakalı aracın sağ arka köşe kısımlarına, kendi aracının sol arka yan köşe kısımlarına çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği kaza yeri incelemesi ve sürücü beyanlarından anlaşıldığı, bu kazanın oluşumunda her iki sürücünün de kendisine yeşil ışık yandığını beyan etmesinden dolayı kusur dağılımına gidilemediği ” tespit edilmiştir.
Hasar Dosyası : davacının başvurusu üzerine açılan hasar dosyasında davalı sigorta şirketi tarafından maluliyete ilişkin ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Poliçe : Davalı sigorta şirketi ile davalı sigortalı … arasında … plakalı araca ilişkin 28/04/2020-13/12/2020 tarihlerini kapsar ZMSS poliçesi bulunmaktadır. Poliçede kişi başına vefat/sakatlık primi 390.000,00-TL.dir.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 18/01/2021 tarihli cevabi yazısında; … plaka sayılı aracın 10/12/2019 – 13/04/2020 tarihleri arasında davalı … adına tescilli olduğu bildirilmiştir.
SGK: İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Konak Sosyal Güvenlik Merkezinin 11/02/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; anılan kazanın iş kazası mahiyetinde olduğuna, kendisi hakkında iş kazası sigortasından kurumlarınca işlem yapıldığına, geçici ve sürekli işgöremezlik ödeneği ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, dolayısıyla iş kazasından rücuya tabi bir gelir bağlanmadığı ve peşin sermaye değeri oluşturmadığı anlaşılmıştır.
Sosyal ve ekonomik durum araştırması: Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine ilişkin kolluk araştırma raporları dosya arasına alınmıştır.
Soruşturma/Ceza dosyası : Karşıyaka C. Başsavcılığının …/… sayılı soruşturma dosyasından, şüpheli … hakkında müşteki …’e karşı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan soruşturma yürütüldüğü, suçun uzlaşmaya tabi suçlardan olması nedeniyle, soruşturma dosyasının 30/11/2020 tarihinde uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verildiği ancak tarafların uzlaşamadığı ve uzlaşma teklif formunun 29/12/2020 tarihinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Kusur Raporu : Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 29/04/2021 tarihli raporunda; davalı sürücü …’nin %100(Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nın kusurunun bulunmadığı, davacı yaya …’in kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir.
Maluliyet Raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 20/05/2021 tarihli Adli Sağlık Kurulu Raporunda; 25.10.1966 doğumlu …’in 18.02.2020 tarihli trafik kazasına bağlı olarak oluşan engellilik oranı, olay tarihinde yürürlükte olan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” dikkate alınarak değerlendirildiğinde; şahısta sağ el bileği hareketlerinde kısıtlılık nedeniyle kişinin engellilik oranının %13 (yüzde on üç) olarak bulunduğu, şahısta sağ dirsek hareketlerinde kısıtlılık nedeniyle kişinin engellilik oranının %1 (yüzde bir) olarak bulunduğu, sonuç olarak; şahısta birden fazla arıza olması nedeniyle Balthazard Formülü uygulandığında kişinin engellilik oranının; %13,9 (on üç virgül dokuz) olarak bulunduğu, tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaa edilmiştir.
Aktüer Raporu : Aktüer uzman bilirkişi Av. … 15/11/2021 tarihli raporunda ; davacı için %13,9 engellilik ve %100 haklılık oranı üzerinden 161.440,37 .-TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığını; devlet memuru olan davacının iyileşme süresi içinde maaşları tam olarak ödendiğinden, kazanç kaybı ve geçici iş göremezlik evresi zararının bulunmadığını, davacının iyileşme süresi içinde yaptığı ve fizik tedaviye ilişkin 2.475,00 TL tutarındaki sağlık harcamalarının davalıların sorumluluğunda olduğu kanaatine varıldığını; hesaplanan davacı zararlarının … Sigorta tarafından düzenlendiği anlaşılan ZMMS poliçe teminat limiti içinde kaldığını, sigortalı aracın hususi oto vasfında olduğunu ve dosya kapsamına göre sigorta şirketine yapılan başvuruya 8 işgünü ilavesi ile 29.07.2020 tarihine ulaşıldığını mütalaa etmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : davacı vekili 17/02/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesinde; 15.11.2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda; 100,00.-TL olarak talep edilen sürekli iş göremezlik zararı taleplerini 161.340,37.-TL daha artırarak 161.440,37.-TL sürekli iş göremezlik zararı, 2.475,00.-TL hastane masrafları ve 100,00.-TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 164.015,37.-TL maddi tazminatın; davalı sürücü … ve araç sahibi … yönünden kaza tarihi olan 18/02/2020’den itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise temerrüt tarihi olan 23.10.2020’den itibaren işleyecek yasal faizden az olmamak üzere temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın; kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden az olmamak üzere temerrüt faizi ile birlikte davalı sürücü … ve araç sahibi …’den tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminatın karşı araç ZMMS sigortacısından, sürücü ve malikinden, manevi zararın ise karşı araç sürücü malikinden tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 18.02.2020 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarınının tespitini de kapsamına alan ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas ayınmıştır.
Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılmıştır. Bu belgeler arasında sağlık kurul raporu ve davacının gelirini gösteren belge de yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sağlık kurul raporu ve gelir belgesi eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. ve 99. Maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgelerin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan, davacının dava açmadan önce dava şartı olan başvuru şartını yerine getirdiği kabul edilse bile usulüne uygun şekilde davalıya başvurusundan söz edilemeyeceğinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 2018/3847 Esas 2020/823 Karar 06/02/2020 tarihli ilamı)
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş atküerya kurallarına uygun olarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 13.04.2020 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 18.02.2020 günü saat 18.00 sıralarında davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki, davalı …’e ait … plaka sayılı otomobil ile … bulvarını takiben … caddesi istikametine seyir halinde iken kaza mahalli ışık kontrollü dört yönlü kavşağa geldiğinde kendisine kırmızı ışık yandığı halde kırmızı ışıkta kavşağa giriş yaptığı sırada otomobilinin sol yan kısımları ile karşı istikametten seyredip kendisine yeşil ışık yanması üzerine sola dönüşe geçen sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin ön kısımlarının çarpıştığı, çarpışmanın etkisi ile … plaka sayılı otomobilin savrularak yolun sağında kaldırım üzerinde bulunan davacı yaya …’e çarpması neticesi davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, davacının bu yaralanması neticesinde Ege Üniversitesi ABD raporuna göre %13,9 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 4 ay iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle davalı sürücü …’nin %100 oranında asli ve tam kusurlu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre 161.440,37 TL olduğu, davacının memur olması nedenişye geçici olarak çalışaadığı dönemde maaşı ödenmeye devam ettiğinden kazanç kaybının bulunmadığı, SGK tarafından karşılanmayan fizik tedavi giderinin 2.475,00 TL olduğu, davacıya SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadığı, davalı sürücü …’nin TBK’daki haksız fiil hükümleri uyarınca, davalı malik …’in KTK’nun 85. Vd maddeleri uyarınca, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderlerinden davalı sigorta şirketinin tedavi giderleri teminat kapsamında sorumluğunun devam ettiği, bilirkişi hesap raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 17.02.2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı için sürekli iş göremezlik tazminatı isteğini yükselterek 161.440,37 TL olarak talep ettiği anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile geçici iş göremezlik zararı oluşmadığından bu istek yönünden davasının reddine, 161.440,37 sürekli iş göremezlik tazminatı ile 2.475,00 TL SGK kapsamı dışında kalan tedavi giderinin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 17.12.2020 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 161.440,37 TL sürekli iş göremezlik tazminatına kaza tarihi olan 18.02.2020 tarihinden, 2.475,00 TL tedavi giderine 06/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
TBK. nun 56/2 maddesindeki “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” şeklindeki yasal düzenleme gereğince davacıların manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Manevi tazminat, 22.06.1966 tarih ve 7/7.sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı’nda da etraflıca açıklandığı üzere, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Zarara uğrayanın manevi ızdırabını bir nebze dindiren, ruhsal tahribatını onaran bir araçtır.Takdir edilecek manevi tazminet miktarı bir yandan manevi acıları gidermeli, kamuoyu ve sosyal vicdanda kabul görmeli, diğer yandan ise zarar gören açısından zenginleşme aracı olmamalıdır. Kusur oranı, her ne kadar matematiksel anlamda bir indirim yapılmasını gerektirmezse de manevi tazminatın miktarını tayinde önem arz eder. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davacının sürekli maluliyeti ile sonuçlanan kazanın meydana geliş şekli, davaya konu trafik kazasında davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olması, davacının maluliyeti oluşacak şekilde yaralanması, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacının, yaralanması nedeniyle çektiği elem ve ızdırap nazara alınarak, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
161.440,37 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,
2.475,00 TL tedavi gideri,
olmak üzere toplam 163.915,37 TL maddi tazminatın, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 17.12.2020 tarihinden, diğer davalılar yönünden 161.440,37 TL sürekli iş göremezlik tazminatına kaza tarihi olan 18.02.2020 tarihinden, 2.475,00 TL tedavi giderine 06/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının geçici işgöremezlik isteğine ilişkin maddi tazminat davasının REDDİNE,
3-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 60.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.02.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin isteğin REDDİNE,
4-Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 11.197,06 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 605,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.591,60 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
5-Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanmış olan 4.098,60 TL nispi harca, peşin alınan 296,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.802,31 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
6-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 352,60 TL davetiye ve posta gideri, 485,00 TL maluliyet raporu ücreti, 723,00 TL kusur raporu ücreti, 600,00 TL aktüer bilirkişi ücreti olmak üzere 2.168,40 TL yargılama giderinden davalı sigorta şirketi hakkındaki kabul oranı nazara alınarak 2.166,23 TL yargılama gideri, davalılar … ve … hakkındaki kabul oranı nazara alınarak 1.838,80 yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 54,40 TL başvurma harcı, 605,46 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç olmak üzere toplam 2.826,09 TL’nin ( davalılar … ve … hakkındaki kabul oranına isabet eden yarılama gideri nazara alındığında bu miktarın 2.498,66 TL’si ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine. Davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
7- Davacı tarafından manevi tazminat davasında peşin yatırılan 296,29 TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre 1.357,28 TL’lik kısmının davalı sigorta şirketinden, bakiye 2,72 TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
9-Maddi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 19.521,96 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Maddi tazminat davası kısmen ret edildiğinden ret edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre takdir ve hesaplanmış olan; 100,00 TLvekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine.
11-Manevi tazminat davası kısmen kabul edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile Tarifenin 10/4. Fıkrasındaki “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmüne göre takdir ve hesaplanmış olan; 8.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
12-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır