Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/746 E. 2022/251 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/746
KARAR NO : 2022/251

DAVA : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 29/06/2020 tarihinde sürücü …un sevk ve idaresindeki …. plakalı aracıyla 7401 sokak üzerinden çevre yolu istikametinden …….Caddesi istikametine seyir halinde iken no:43/2 önüne geldiği esnada aracının sağ ön tampon kısımları ile karşı istikametten gelen sürücülüğünü……..ın yaptığı … plakalı motosikletin ön kısımları ile çarpışma neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda … plakalı araçta sürücü konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, ikame ettikleri davanın belirsiz alacak davası olduğunu, davanın gerçek değeri belirli olduğunda eksik harcın taraflarınca ikmal edileceğini, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketinden tazmininin talep edildiğini, arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle;Davaya konu trafik kazasının, 29.06.2020 tarihinde, sürücü …. sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücü …….sevk ve idaresindeki müvekkili şirket nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpışması sonucunda İzmir ilinin Tire ilçesinde meydana geldiğini, … plakalı aracın, …… poliçe numarasıyla 26.06.2020/2021 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuruda eksik evrak ile başvuru yaptığını, KTK madde 97 uyarınca işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, sigorta poliçesinin bir zenginleşme aracı olmayıp, sadece gerçek zarar tutarını teminat altına aldığını ve bu nedenle, poliçe üzerinde azami teminat tutarının yazılmış olmasının, tamamının ödeneceği anlamını taşımadığını, sadece zarar tutarı açısından ödenebilecek üst sınırın ifade edildiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu tarafın bizzat davacı olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin poliçe kapsamında hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kusur oranının tespit edilmesi için adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden rapor alınması gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere kaza ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağının ve davacının kazadan kaynaklanan maluliyetinin tespiti bakımından dosyanın adli tıp 2. ihtisas kurumu’na sevk edilerek erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliğe göre rapor tanzim edilmesi gerektiğini, davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı ile SGK’nın sorumluluğuna eklenen tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın başvuru tarihinden itibaren işleyecek şekilde faiz talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine aksi halde bu eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa kesin süre verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine karar verilmemesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza tespit tutanağı : Görevli polis memurlarınca düzenlenen 29/06/2020 tarihli kaza tespit tutanağında; “sürücülüğünü …un yaptığı … plakalı aracı ile 7101 sokak üzerinde çevre yolu istikametinden Kubilay Caddesi istikametine seyir halindeyken no.43/2 ye geldiği esnada aracının sağ ön tampon ve sağ ön far kısımları ile karşı istikametten gelen sürücülüğünü Serhat Karadağ’ın yaptığı … plakalı motosikletin ön kısımları ile çarpışması neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği olay yeri incelemesinden anlaşılmış olup, bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …un 2918 KTK.’nun 52/1-b maddesini ihlal ettiği, … plakalı motosiklet sürücüsü Serhat Karadağ’ın ise 2918 sayılı KTK.’nun 56/1-a maddesini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır ” tespit edilmiştir.
Hasar Dosyası : … Sigorta AŞ ‘nin 24/03/2022 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; davacı vekilinin dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine maluliyete ilişkin maddi zararın tazmini talebiyle başvurduğu, ödemeye ilişkin bir bilgi verilmediği anlaşılmıştır.
Poliçe : Davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı ……. arasında … plakalı araca ilişkin 26/06/2020 – 26/06/2021 tarihlerini kapsar ZMSS poliçesi bulunmaktadır. Poliçede kişi başına sakatlanma limiti 41.000,00-TL.dir.
Trafik Tescil : İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 23/12/2020 tarihli cevabi yazısı içeriğinde; … plaka sayılı aracın kaza tarihinde ve dava tarihinde ……adına tescilli olduğu bildirilmiştir.
SGK Cevabı : İzmir Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Konak Sosyal Güvenlik Merkezinin 29/01/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; anılan kazanın iş kazası mahiyetinde olduğuna, kendisi hakkında iş kazası sigortasından kurumlarınca işlem yapıldığına, geçici ve sürekli işgöremezlik ödeneği ödendiğine dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, dolayısıyla iş kazasından rücuya tabi bir gelir bağlanmadığı ve peşin sermaye değeri oluşturmadığı anlaşılmıştır.
Soruşturma/Ceza dosyası : İzmir C. Başsavcılığının ……. sayılı soruşturma dosyasında düzenlenen iddianamede şüpheli Birol Erol hakkında müşteki Serhat Karadağ’a karşı taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan cezalandırılmasına ilişkin dava açıldığı, davanın İzmir 32. Asliye Ceza Mahkemesinin ……Esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Kusur Raporu : Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 10/06/2021 tarihli raporunda; Davacı sürücü …’ın %85 oranında kusurlu olduğu, sürücü …un %15 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Maluliyet Raporu : Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 10/09/2021 tarihli Adli Sağlık Kurulu Raporunda; Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre şahısta sol diz (patella) kırığına bağlı gelişen sol diz eklem hareketindeki kısıtlılık nedeniyle kişinin engellilik oranının %5 (beş) olarak bulunduğu, Patella (diz kemiği) kırığı nedeniyle ortalama fizyolojik tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) ay olarak kabulünün uygun olacağı, ancak kesin iyileşme süresinin varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği mütalaasına varıldığı belirtilmiştir.
Aktüer Raporu : Aktüerya/sigorta mevz.kaynaklı Nitelikli hesaplamalar uzmanı Bilirkişi Av. ……. 03/01/2022 tarihli raporunda ; Davacı için %15 haklılık oranı üzerinden; 15.158,83 TL sürekli iş göremezlik zararı, 1.414,29 TL geçici iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 16.573,12 TL maddi zarar hesaplandığını; hesaplanan zararların ZMMS poliçesi teminat limitleri içinde kaldığını, sigortalı aracın hususi oto vasfında olduğunu, dosya kapsamına göre sigortacıya yapılan başvuru tarihine 8 iş günü ilavesi ile 22.10.2020 tarihine ulaşıldığını mütalaa etmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : davacı vekili 25/01/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesinde; davacı Serhat için talep etmiş oldukları 200 TL maddi tazminatı 16.373,12 TL arttırmak suretiyle 16.573,12 TL olarak talep ettiklerini, toplam 16.573,12 TL maddi tazminatın, 22.10.2020 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararının tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin … esas, ….. karar sayılı, …… esas, ….. karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , …. esas, …… karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan 29.06.2020 tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarının tespitini de kapsamına alan ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas alınmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş atküerya kurallarına uygun olarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dava konusu trafik poliçesinin 26.06.2020 tarihinde tanzim edildiği, dolayısıyla poliçenin tanzim tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılmıştır. Bu belgeler arasında sağlık kurul raporu ve davacının gelirini gösteren belge de yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sağlık kurul raporu ve gelir belgesi eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. ve 99. Maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgelerin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan, davacının dava açmadan önce dava şartı olan başvuru şartını yerine getirdiği kabul edilse bile usulüne uygun şekilde davalıya başvurusundan söz edilemeyeceğinden, davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 2018/3847 Esas 2020/823 Karar 06/02/2020 tarihli ilamı)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 29.06.2020 günü saat 00.05 sıralarında, davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan, dava dışı sürücü Birol EROL sevk ve idaresindeki 35 ADD 265 plaka sayılı otomobil ile Çevreyolu istikametinden Kubilay Caddesi istikametine seyir halinde iken, otomobilinin sağ kısımlarıyla, karşı istikametten seyreden davacı sürücü Serhat KARADAĞ sevk ve idaresindeki 35 ANR 375 plaka sayılı motosikletinin ön kısımlarıyla karşılıklı çarpışması neticesi dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davacının bu yaralanması neticesinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen rapora göre %5 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 4 ay iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle davalıya sigortalı aracı kullanan …… ‘un %15 oranında tali kusurlu, davacının ise %85 oranında asli kusurlu olduğu, aktüer bilirkişi tarafından Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yaptığı hesaplamaya göre davacının %85 oranındaki müterafik kusuru oranında indirim yapıldığında sürekli iş göremezlik zararının 15.158,83 TL, geçici iş göremezlik zararının 1.414,29 TL olduğu, SGK tarafından davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı ve peşin sermaye değerli gelir bağlanmadığı, davalı sigorta şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu oldukları, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, aktüer raporunun Yargıtay yerleşik uygulamalarına uygun olarak düzenlendiği ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, davacı vekilinin 27.01.2022 tarihli bedel artırım dilekçesi ile maddi tazminat alacak kalemlerini yükselterek 15.158,83 TL sürekli iş göremezlik ve 1.414,29 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep ettiği anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının kabulü ile toplam 16.573,12 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile;
15.158,83 TL sürekli iş göremezlik,
1.414,29 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere;
toplam 16.573,12 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlekte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 1.132,11 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 110,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.021,71 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 110,40 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 274,63 TL davetiye ve posta gideri, 550,00 TL aktüer bilirkişi ücreti, 723,00 TL ATK kubur raporu ücreti, 485,00 TL maluliyet raporu ücreti olmak üzere toplam 2.205,23 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.
22/03/2022
Katip ….
e-imza

Hakim…
e-imza