Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/738 E. 2021/1038 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/738
KARAR NO : 2021/1038

DAVA : İtirazın İptali (Trafik Sigortasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020

BİRLEŞEN DAVA: İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/451 E. sayılı dosyası

DAVA : Tazminat (Trafik Sigortasından Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali ve Tazminat (Trafik Sigortasından Kaynaklı) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 27/06/2019 tarihinde müvekkiline ait olan … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, kaza tutanağında da yer aldığı üzere kendi istikametinde devam ederken … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kontrolsüz bir şekilde sol kapısını açması suretiyle müvekkilinin aracında ekspertiz raporunda görüleceği üzere 8.368,35-TL lik maddi hasar meydana geldiğini, kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün de %100 kusurlu bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin aracında meydana gelen hasarla bağlantılı olarak değer kaybı oluştuğunu, davalı sigorta şirketine müvekkili adına yazılı olarak başvurulduğunu, değer kaybı talepleri kabul edilmemekle birlikte sigorta şirketinin 8.368,35 TL ile ilgili hasar dosyası açıldığını beyan ettiğini ancak taraflarına şimdiye kadar bir ödeme yapmadıklarını, davalı ödeme yapmadığı için İzmir …..İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi yapıldığını ancak davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, akabinde arabulucuya başvurulduğunu ancak görüşmelerin olumsuz sonuçlandığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; araç hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesi istemiyle icra dosyasına yapılan itirazın iptaline araçtaki değer kaybının belirlenmesine ve haksız itiraz sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ……… A.Ş. vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacı …..’ın kaza nedeniyle aracında oluşan maddi hasarın ve değer kaybının tazmini ve itirazın iptali ve takibin kaldığı yerden devam etmesi talebiyle işbu davayı ikame ettiğini, işletilme halinde olmayan motorlu aracın verdiği zararlardan doğan sorumluluğun, zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası kapsamı dışında olduğunu, dosyanın esasına girilmeden usul ekonomisi gereğince ilk olarak bu yönden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, huzurdaki davanın “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, müvekkili Sigorta Şirketi aleyhine dava açan karşı tarafın, dava dilekçesinde, davacı tarafın uğradığı iddia edilen iş gücü kaybı tazminatı ve maddi ve değer kaybı tazminatı için şimdilik 8.468,38-TL maddi tazminat ve kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsilini talep ettiğini, ancak dava dilekçesinde de belirtildiği üzere ” takip yapılan kısım alacağın belirli nitelikte” olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada davacı tarafından maddi tazminata ilişkin dava tutarı miktarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmayacağını beyanla, ıslah yoluyla arttırmasına muvafakat etmediklerini, 03.09.2020 tarihli 10152 sayılı … Ticaret Sicili Gazetesi ile … Sigorta A.Ş.’nin yeni ünvanının … Sigorta A.Ş. olarak ilan olunduğunu, zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, davaya konu kazanın ardından davacının, müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuruda bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın değer kaybı talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarının, maddi teminat limitinin %15’ini aşamayacağını, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, değer kaybına yönelik taleplerin ve kazanın oluş şeklinin teminat dışında kalmasından ötürü davanın bu açıdan reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun, fahiş ve kabul edilebilir olmayan maddi tazminat taleplerinin reddine, kusur oranı bakımından ve değer kaybı miktarının tespiti yönünden mahkemece bilirkişi tetkikatı yaptırılmasına, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasına, davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmesine, müvekkili şirketin sorumlu bulunması durumunda, sorumluğunun azami limit ile sınırlı olacağına, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile müvekkili şirket dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; 27.06.2019 tarihinde müvekkiline ait olan, … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tutanağında da yer aldığı üzere kendi istikametinde devam ederken dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kontrolsüz bir şekilde sol kapısını açması suretiyle ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, düzenlenmiş olan kaza tespit tutanağında da dava dışı … meydana gelen kazaya asli kusuruyla sebebiyet verdiğini, dosyaya sunulu ekspertiz raporunda da müvekkilinin aracında 8.368,35 TL maddi hasar oluştuğunu, ayrıca müvekkilinin aracında meydana gelen hasar sebebiyle değer kaybı da meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine ödeme yapılması için yazılı bir şekilde başvuruda bulunduklarını, davalı sigorta şirketinin hem değer kaybı taleplerini kabul etmediklerini hem de 8.368,35 TL tutarlı maddi hasarı ödemediklerini, müvekkilinin aracında meydana gelen maddi hasar ve değer kaybı için davalı sigorta firmaya yazılı başvuru yapılmış olmasına rağmen davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça işbu icra dosyasına itiraz edilerek takip durdurulduğunu, bunun üzerine arabuluculuğa başvurduklarını ancak işbu arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını ve anlaşmama tutanağı düzenlenmediğini, müvekkilinin aracında meydana gelen maddi hasara ilişkin açılan itirazın iptali davacı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyası ile devam ettiğini, ancak müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybına ilişkin de işbu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, icra takibinde sehven değer kaybı istendiğini, yargılamamanın uzamaması ve usul ekonomisi ilkesi gereği işbu dava ile tarafları aynı olan İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….E. Sayılı dosyasının birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili birleşen dosya yönünden sunduğu cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle derdestlik nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafın, dava konusu kaza nedeniyle aracında oluşan değer kaybı zararını tahsil etmek için icra takibi başlattığını, işbu takibin müvekkili şirketin itirazı üzerine durduğunu, duran takibin devamı talebiyle itirazın iptali davası ikame edildiğini, aynı kaza nedeniyle aynı taleple İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2021/451 esas numaralı dava ikame edildiğini, aynı tarafın aynı taleple birden çok dava açmasının söz konusu olduğunu, bu halde derdestlik nedeniyle davanın usulden reddini talep ettiklerini,
huzurdaki davanın belirsiz alacak nevinde ikame edilmesinin usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, huzurdaki davada davacı tarafından maddi tazminata ilişkin dava tutarı miktarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmayacağını, ıslah yoluyla arttırmasına muvafakat etmediklerini, 03.09.2020 tarihli 10152 sayılı … Ticaret Sicili Gazetesi ile … Sigorta A.Ş.’nin yeni ünvanının … Sigorta A.Ş. olarak ilan olunduğunu, zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna başvuruda bulunması gerektiğini, davaya konu kazanın ardından davacının, müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuruda bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarının, maddi teminat limitinin %15’ini aşamayacağını, derdestlik itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine, haksız ve hukuki mesnetten yoksun, fahiş ve kabul edilebilir olmayan maddi tazminat taleplerinin reddine, kusur oranı bakımından ve değer kaybı miktarının tespiti yönünden mahkemece bilirkişi tetkikatı yaptırılmasına, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasına, davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmesine, müvekkili şirketin sorumlu bulunması durumunda, sorumluğunun azami limit ile sınırlı olacağına, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile müvekkili şirket dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Tarafların kendi aralarında düzenledikleri 27/06/2019 tarihli kaza tespit tutanağında; … plakalı araç sürücüsü … olayı ; 510 sokak istikametinden devam ederken park halindeki … plakalı aracın kontrolsüz sol kapısını açmasıyla kazaya mahal vermiştir şeklinde, … plakalı araç sürüsücü … olayı; 510 sokak istikametinde seyreden … plakalı araç geçerken … kapımı açtım araçla çarpışma oldu. Park halindeydim ” şeklinde olayı tanımladığı anlaşılmıştır.
Hasar dosyası: Davacı vekilinin dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar / değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, davalı sigortanın herhangi bir ödeme yapmadığı anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı ….. Tüketim Mad.Turz. Otomotiv San. Ve Tic.Ltd.Şti. Arasında, 31/01/2019 – 31/01/2020 tarihlerini kapsayan ZMMS (Trafik) sigorta poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti araç başına 36.000,00TL dir.
Trafik Tescil: İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 18/02/2021 tarihli cevabi yazısı içeriğinden; … plaka sayılı aracın davacı Şengül Kılınç adına, … plaka sayılı aracın ise dava dışı Öncel Dayanıklı Tüketim Malları Turizm İnşaat Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Tramer : Davacıya ait … plaka sayılı aracın kaza tarihinden önce 4 adet hasar dosyasının bulunduğu anlaşılmıştır.

İcra Dosyası : İzmir …..İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasında davacı ……tarafından davalı … Sigorta AŞ Oto Hasar Müdürlüğü aleyhine 8.368,35-TL. Diğer , 249,67-TL faiz olmak üzere toplam 8.618,02- TL alacak için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete10/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği borçlu şirket vekilinin, 17/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, 18/02/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi Raporu : Makine Mühendisi / Trafik Uzmanı Bilirkişi …….’ten alınan 06/07/2021 tarihli raporda ; Davalı Sigortaya KZMMS trafik sigortalı Dava dışı Öncel Dayanıklı Tük. Mal. Tur. İnş. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ e ait … plakalı kamyonet sürücüsü Dava dışı … idaresindeki park halinde bulunan kamyonetin sol ön kapısını açması ile davacıya ait … plakalı otomobilin sağ yan kısımlarına çarpması ile meydana gelen trafik kazasında dikkatsiz, özensiz ve kurallara aykırı hareketi ile Kazanın Oluşumunda 1. Derecede Hatalı Etken Davranış Sergilemiş Olduğu, Davacının maliki olduğu … plakalı aracı kullanan dava dışı sürücü …’ nin raporda açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda Kazanın Oluşumuna Etken Olmadığı; Kazanın meydana gelmesinde Üçüncü Kişi ya da Kurumların Herhangi Bir Etkisinin Olmadığı, Davacıya ait … plakalı araçta davaya konu trafik kazası sonucunda sağ yan kısımlarında meydana gelen hasarların İşbu Dava Konusu Kaza İle İlintili ve Aracın Onarımının Ekonomik Olduğu, Davacıya ait … plakalı Peugeot 307 marka otomobilde meydana gelen hasar miktarının KDV hariç olarak 8.368,35 TL hesaplanmış olduğu, Davacıya ait … plakalı Peugeot 307 marka otomobilde meydana gelen hasar miktarının KDV dahil olarak 9.874,65 TL hesaplanmış olduğu, Davacıya ait … plakalı araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle Sigorta Genel Şartları Ek-1 tablosuna göre Değer Kaybı oluşmayacağı, Davacıya ait … plakalı araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle raporda belirtilen Serbest Piyasa Şartlarına göre; Aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. El rayiç değeri arasındaki fark nedeniyle 2.000,00 tl değer kaybı meydana gelmiş olacağı mütalaa edilmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacı vekili 10/11/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesinde; dava dilekçesinde talep ettikleri 100,00-TL değer kaybını 2.000,00-TL olarak arttırma zorunluluğu doğduğunu, 2.000,00-TL değer kaybının 100,00-TL’si için dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi, 1.900,00-TL’si için ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi talep etmiş, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve ilam vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş, ıslah harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Asıl Dava; davacı aracında meydana gelen hasar zararı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Birleşen Dava; davacı aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili için açılan maddi tazminat davasıdır.
Davalı vekili birleşen dava yönünden derdestlik itirazında bulunmuş ise de; Davacı vekilinin asıl davada dava dilekçesinde harca esas değer ve açıklamalar kısmında 8.368,35 TL hasar bedeli , 100 TL değer kaybı olmak üzere 8.468,35 TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiği ancak icra takip dosyasındaki takip talebi ve ödeme emri incelendiğinde takibe konulan asıl alacağın 8.368,35 TL hasar bedeli alacağı olduğu, bu bedele işlemiş faiz talep edildiği, takip talebinde 100 TL değer kaybı bedelinin istenmediği, itirazın iptali davalarının sıkı sıkıya takibe bağlı olan davalar olduğu, takip talebinde talep edilmeyen bir alacağın dava dilekçesinde talebinin mümkün olmadığı, bu nedenle hakimin aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacı vekiline talep sonucunu açıklaması için süre verildiği, davacı vekilinin 21.06.2021 tarihli dilekçesi ile eldeki davaya hasar bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olarak devam edilmesini, değer kaybı alacağı yönünden dava açma haklarının saklı tuttuklarını bildirdiği, dolayısıyla asıl davada dava konusunun takip talebi ile bağlı kalınarak yalnızca hasar bedeli alacağına yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, birleşen davanın konusunun ise değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat davası olduğu, her iki davanın tarafları aynı olsa da dava konuları farklı olduğundan, asıl davanın birleşen dava yönünden derdestlik oluşturmayacağı değerlendirilmekle davalı vekilinin derdestlik itirazı reddedilerek yargılamaya devam olunmuştur. D
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı hasar zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, işçilik maliyetleri, KDV dikkate alınması gerektiği, değer kaybı yönünden de 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere“Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,hesaplanır.”“Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmişve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan, 27.06.2019 olay tarihinde dava dışı araç sürücüsü … yönetimindeki … plaka sayılı kamyonet ile iki yönlü 510 sokak üzerinde yolun sağ tarafında park halinde iken, sürücü …’ nin idaresindeki davacıya ait … plakalı araç ile sigortalı kamyonetin yanından geçtiği esnada, park halinde bulunan … plakalı kamyonet sürücüsü dava dışı …’ ın aracının sol kapısını dikkatsiz ve kontrolsüz şekilde açması nedeniyle davacıya ait otomobilin sağ ön yan kısımları ile kamyonetin kapısına çarpması şeklinde gerçekleşen kazada, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortalısına ait aracı kullanan sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta kaza nedeniyle yedek parça, işçilik ve KDV hariç 8.368,35 TL hasar meydana geldiği, KDV dahil hasar bedelinin ise 9.874,65 TL olduğu, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, davacıya ait aracın alınan bilirkişi raporu uyarınca kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 35.000,00 TL, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedelinin 33.000,00 TL olduğu, buna göre dava konusu araçta (35.000,00 TL -33.000,00 TL) = 2.000,00 TL lik değer kaybı meydana geldiği, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar zararından ve değer kaybından sorumlu olduğu, davalının sigorta ettiği aracın park halindeyken kapısının açılması nedeniyle dava dışı sigortalı sürücünün kusuruyla gerçekleşen kazada KTK’nın işletilme halinde olmayan araçların neden oldukları kazalarda işletenin sorumluluğuna ilişkin 85/3. Maddesi uygulama alanı bulacağından davalı sigortanın hasarın teminat dışı kaldığına ilişkin savunmasının yerinde olmadığı, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, asıl dava yönünden hasar ihbarının yapıldığı tarih tam olarak hasar dosyasından tespit edilememekle birlikte davalı sigorta şirketinin hasar bedeli başvurusunu 03.07.2019 tarihinde ret ettiği, bu tarih itibariyle temerrüdün gereçkeleştiğinin kabul edilmesi gerektiği ancak davacının takip talebinde 07.10.2019 tarihinden itibaren yasal faiz isteğinde bulunduğu, itirazın iptali davalarının icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalar olduğundan istek aşılamayacağından temerrüt tarihinin 07.10.2019 tarihi olarak kabul edilmesi ve asıl alacağa yasal faiz işletilmesi gerektiği, birleşen dava yönünden ise dava ve ıslah tarihleri itibariyle faiz isteğinde bulunulduğu anlaşılmakla davacının asıl ve birleşen davalarının davalarının kabulüne, asıl davada alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteğinin reddine, birleşen davada, dava konusu araç işleteni tacir olduğundan değer kaybı bedeline dava ve ıslah tarihlerinden itibaren ticari faiz işetilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-ASIL DAVADA(Mahkememizin 2020/738 esas sayılı dosyasında)
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının, İzmir …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptali ile 8.368,35 TL asıl alacak ile 249,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.618,02 TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına,
2-Alacak yargılamayı gerektirip likit olmadığından icra inkar tazminatı isteğinin reddine,
3-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 588,70 TL nispi harca, peşin alınan 144,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 444,08 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
4-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 144,62 TL peşin harç, 84,60 TL davetiye ve posta gideri, 550,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 841,42 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
II-BİRLEŞEN DAVADA (İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…..Esas sayılı dosyasında)
1-Davacının davasının KABULÜ ile 2.000,00 TL değer kaybı bedelinin, taleple bağlı kalınarak 100,00 TL’lik kısmına dava tarihi olan 25.06.2021 tarihinden, bakiye 1.900,00 TL’lik kısmına ıslah tarihi olan 10.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 136,62 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 118,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,02 TL karar ve ilam harcı, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 106. Maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun 27. Maddesine göre 20,00-TL’nin altında olduğundan, eksik 18,02-TL harç için harç tahsil müzekkeresinin yazılmasına yer olmadığına,
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 8,50 TL vekalet suret harcı, 59,30 TL başvuru harcı, 118,60 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 26,50 TL davetiye gideri olmak üzere toplam 212,90 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
5-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, asıl dava yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere, birleşen dava yönünden miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2021
Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza