Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/736 E. 2021/1063 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/736
KARAR NO : 2021/1063

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/01/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İTİRAZ ;
İzmir …..İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında 7.500,00-TL’si asıl alacak ve 56,75-TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.556,75-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Kendisine 14/08/2014 tarihinde usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilen davalı borçlu yasal süre içerisinde vekili aracılığıyla verdiği 20/08/2014 tarihli dilekçesi ile; alacaklı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, faiz oranını ve hesabı kabul etmediklerini ileri sürerek, tüm borca itiraz etmiştir.
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili adına kayıtlı …… plakalı aracın 03/05/2014 tarihinde kaza yaptığını, hasar nedeniyle davalı tarafından hasar dosyasının açıldığını, eksper incelemesinde 88.500,00-TL hasar olduğunun belirlendiğini, tarafların hasar bedeli konusunda mutabık kaldıklarını, ancak davalının 7.566,75-TL eksik ödeme yaptığını, bunun üzerine davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, davalının İzmir …..İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasında itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.

CEVAP ;
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacıya yapılan ödemeden pert olan kamyonun 12 lastiğinin ve benzin deposunun ekonomik değeri olmayanlarla değiştirilmesi sonucunda aracın satış değerinde meydana gelen 7.500,00-TL sovtaj kaydının düşüldüğünü, hasarlı aracın 35.974,00-TL’ye satılabilecek iken, ancak 25.600,00-TL’ye satılabildiğini, müvekkilinin uğradığı zararın takas mahsubunun yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; trafik kazasına dayalı hasar bedelinin tahsili istemiyle hakkında ilamsız icra takibi başlatılan davalının borca itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirkete ait… plakalı aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde 08/0172014 başlangıç-08/01/2015 bitiş tarihli kasko poliçesi davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiştir.
Mahkememizce; “dava konusu alacağın davalı ile banka arasındaki tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığı, ticari bir iş olmadığı” gerekçesiyle 01/12/2014 tarihli, …… Esas ve …… Karar sayılı görevsizlik kararı verilmiştir.
İzmir …..Tüketici Mahkemesi’nin de 28/04/2015 tarihli, …… Esas ve ….. Karar sayılı görevsizlik kararı vermesi üzerine ortada çıkan görev olumsuz görev uyuşmazlığını inceleyen Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 21/10/2015 tarihli, ….. Esas ve ….. Karar sayılı kararı ile “tarafların ticari şirket olduğu, ticaret amaçlarla hareket ettikleri tüketici tanımına uymadıkları” gerekçesiyle mahkememizi yargı yeri olarak belirlemiştir.
Davalı vekili; genel uygulamada tır şoförlerinin kaza yaptıklarında hasara uğrayan tırın lastiklerini alarak bunların yerine eski lastikleri taktıklarını, somut olayda da hasara uğrayan tır üzerindeki 12 lastik ve benzin deposunun değiştirildiğini ve yerine eskilerinin takıldığını, bu şekilde tırın değerinde düşüş olduğunu, müvekkili tarafından bu tır satıldığında satış değerinde düşüş yaşandığını, tır 35.974,00-TL’ye satılabilecek iken 25,650,00-TL’ye satıldığını, aradaki bu değer kaybından davacının sorumlu olduğunu ve bu nedenle takas mahsup yoluna gittiklerini ve bu değeri düştükleri için de davacıya kalan kısmı ödediklerini belirtmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “davalının, taraflar arasında 88.500,00-TL olarak anlaşmaya varmış oldukları hasar bedelinden 7.566,75-TL’yi düşmekte haklı olup olmadığı, davalının davacıya bu miktar borcunun bulunup bulunmadığı, takibe yönelik itirazında haklı olup olmadığı” konularındadır.
Davalı vekili dosyaya kaza yapan tıra ait olduğunu ileri sürdüğü fotoğrafları sunmuştur.
Davacı vekili; davalı vekilinin ileri sürdüğü şekilde bir değiştirme işleminin söz konusu olmadığını, aracın davalı elinde olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından satıldığını, davalı tarafın mahsup yapma hakkının bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı vekili de; aracın müvekkili tarafından satıldığını, ancak satımdan önce davacı elinde iken araç lastiklerinin ve yakıt deposunun davacı tarafça değiştirildiğini, fotoğrafların değişiklikten sonra eksper tarafından çekildiğini belirtmiştir.
Davalı vekili 16/05/2017 tarihli duruşmada ise; davacıya ait iki aracın bulunduğunu, bu araçların her ikisinin kasko poliçesinin de müvekkili tarafından düzenlendiğini, araçlardan… plakalı olan aracın bu davanın konusu olan araç olduğunu, diğer aracın ise ….. plakalı araç olduğunu, esasında bu davanın ve icra takibinin konusu olan kesintinin……. plakalı aracın lastiklerinin ve benzin deposunun değiştirilmesi sebebiyle yapılması gereken kesinti olduğunu ancak bu kesinti …… plakalı araç yönünden unutulunca bu kez… plakalı araç üzerinden kesinti yapma yoluna gidildiğini, yani… plakalı aracın lastiklerinin ve benzin deposunun değiştirilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, yani bu araçla ilgili olarak kesinti yapılması gereken bir miktarın bulunmadığını, diğer araçla ilgili kesintinin bu araçla ilgili hasar dosyasına yansıtıldığını belirtmiştir.
Mahkememizce; “davalı vekilinin 16/05/2017 tarihli duruşma tutanağına geçen anlatımı karşısında dosyada gelinen aşamada; davalı tarafça, dava ve takip konusu miktarın (kesintinin) ayrı bir kasko poliçesi bulunan ….. plakalı araç yönünden unutulması nedeniyle… plakalı araç üzerinden yapılan kesinti olduğunun ileri sürüldüğü, davalı vekilinin beyanına göre… plakalı aracın lastiklerinin ve benzin deposunun değiştirilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı, bu durumda davamızın konusu kaza ve… plakalı araçla ilgili olmayan dava konusu kesintinin bu davanın konusu hasar dosyasına ve takibe yansıtılmasının mümkün olamayacağı, davalı tarafça yapılan hata ya da yanlışlıktan davacı aleyhine bir durum yaratılması yoluna gidilemeyeceği, kaldı ki; davalı tarafın …..plakalı araçla ilgili iddialarını açacağı bir alacak davasında ileri sürme imkanının da bulunduğu, davalının böyle bir yola gitmeyerek kendiliğinden yapmış olduğu takip ve dava konusu kesintinin ve icra dosyasındaki itirazının haksız olduğu, davalının icra takibinden önce temerrüte düşürülmediği” gerekçesiyle; “Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir …..İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasında davalının 7.500,00-TL asıl alacağa itirazının iptaline, Fazlaya ilişkin isteğin reddine, Hükmolunan asıl alacak miktarının % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, Asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine” ilişkin 26/09/2017 tarihli, …… Esas ve ………….. Karar sayılı karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna gidilmiştir.
Mahkememiz kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2020 tarihli, …. Esas ve … Karar sayılı kararı ile ortadan kaldırılmıştır.
Kararın gerekçesinde;
“6098 sayılı TBK’nın 139. maddesinde ‘(1) İki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. (2) Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir.’ hükmüne yer verilmiştir. Takas talebinin mutlaka karşı dava şeklinde ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, savunma olarak da ileri sürülmesi olanaklıdır. İlke olarak, takas def’i de diğer def’iler gibi süresinde verilen cevap dilekçesinde ileri sürülmelidir. İtirazın iptali davasında davalının takas definin incelenmesi için icra takibine itiraz dilekçesinde takas talebinin belirtilmesi gerekmez. Yargıtay 19.HD 2019/1006 E. 2019/2853 K. sayılı ilamı da bu doğrultudadır.
Somut olaya gelince; davacı taraf aracının eksik ödenen hasar bedelinin kasko sigortacısı şirketten tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali isteminde bulunmuş, davalı vekili ise süresinde verdiği cevap dilekçesiyle davacıya ait dava konusu olmayan başka bir aracın 12 lastiğinin ve benzin deposunun değiştirilmesi sonucu aracın satış değerinde meydana gelen 7.500,00 TL sovtaj kaybının dava konusu aracın hasar bedelinden düşüldüğünü savunarak, takas def’inde bulunmuştur. Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesiyle davacıya ait başka bir araçtan doğan sovtaj kaybına ilişkin alacakla ilgili usulüne uygun şekilde takas def’inde bulunmuş olmakla takasın sağlanması için mutlaka ayrı bir dava veya karşı dava açılması gerekmeyeceğinden, mahkemece davalı vekilinin süresi içerisinde takas definde bulunduğu dikkate alınarak her iki araca ait hasar dosyası da getirtilerek taraf delillerinin toplanmasından sonra gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılıp TBK’nın 139. maddesi göz önünde bulundurularak davalının takas defini dayandırdığı alacak iddiasının da araştırılarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken davalı tarafın dava konusu olmayan araca ilişkin alacağını ayrı bir alacak davasında ileri sürebileceği gerekçesiyle davalının takas defi değerlendirilmeden karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin istinaf itirazları haklı bulunmuştur.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.” denmiştir.
Mahkememizce İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2020 tarihli, 2018/226 Esas ve … Karar sayılı kararı doğrultusunda… ve … plakalı araçlara ilişkin hasar dosyaları getirtilerek dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Otomotiv uzmanı bilirkişi …….14/10/2021 tarihli raporunda özetle; 10/10/2013 tarihli trafik kazası sonucunda, davalı sigortanın …………numaralı hasar dosyası kapsamında pert-total edilen 2006 model, 681.510 km’deki RENAULT Trucks Kamyon Premıum 370 32 8 X 2 marka/tip … plakalı davacı aracının lastiklerinin ve benzin deposunun değiştirilmesi sonucu ne kadar sovtaj kaybı meydana gediği, meydana gelen sovtaj kaybının davalı tarafça kesinti yapılan 7.500,00 TL ile uyumlu olup olmadığı hususu ile ilgili olarak; lastik değiştirme olayının gerçekleştiği tarihte kullanılabilir çıkma lastik bedelinin yapılan piyasa araştırmasına göre adet başı 375,00 TL olarak belirlendiğini, aracın üzerine değeri yitirilmiş lastikler takılması sonucunda lastikler bakımından sovtaj bedeli kaybının 12 adet için 4.050,00 TL olduğunu; depo değiştirme olayının gerçekleştiği tarihte kullanılabilir çıkma depo bedelinin yapılan piyasa araştırmasına göre, çıkma kullanılabilir bir depo fiyatının 375,00 TL olarak belirlendiğini, aracın üzerine değeri yitirilmiş depo takılması sonucunda depo bakımından sovtaj bedeli kaybının 1.900,00 TL olduğunu; lastik ve depo bakımından iki bedel toplandığında, (4.050,00 TL+1.900,00 TL) değersizlerinin takılması sonucunda oluşan toplam sovtaj kaybının 5.950,00 TL olduğunu bildirmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu, içerdiği teknik veriler, açıklama ve gerekçeler kapsamında somut olaya uygun, hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Toplanan ve sunulan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre; davacı adına trafikte kayıtlı olan… plakalı aracın 03/05/2014 tarihinde kaza yaptığı, araçta oluşan hasar nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından hasar dosyasının açıldığı, yaptırılan eksper incelemesinde araçta 88.500,00-TL tutarında hasar oluştuğunun belirlendiği ancak davalının davacıya 7.566,75-TL eksik ödeme yaptığı, davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; “davacıya ait olup da dava konusu olmayan başka bir aracın 12 lastiğinin ve benzin deposunun değiştirilmesi sonucu aracın satış değerinde meydana gelen 7.500,00 TL sovtaj kaybının dava konusu aracın hasar bedelinden düşüldüğünü” savunduğu ve takas def’inde bulunduğu, davalı vekilinin, davacıya ait başka bir araçtan doğan sovtaj kaybına ilişkin alacağıyla ilgili takas def’inin usulüne uygun şekilde ileri sürüldüğü; yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda dava dışı … plakalı araca ait 12 adet lastik bakımından sovtaj bedeli kaybının 4.050,00 TL olduğu; aynı araç üzerine değeri yitirilmiş depo takılması nedeniyle depo bakımından sovtaj bedeli kaybının 1.900,00 TL olduğu; davalının takas ve mahsuba konu alacağının bu miktarların toplamı olan 5.950,00 TL olduğu ve davacı alacağı olan 7.500,00 TL’den davalı alacağı olan 5.950,00 TL’nin takas mahsubu sonucunda davacının 1.550,00 TL alacaklı olduğu, davalının takipte bu miktar borca itirazında haksız olduğu anlaşıldığından, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalının, takipten önce temerrüte düşürülmüş olması nedeniyle davacı tarafın işlemiş faize yönelik isteğinin de reddine karar verilmiştir.
Alacak likit olduğundan 1.550,00 TL üzerinden davacı yararına % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyasında davalının 1.550,00-TL asıl alacağa itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek devamına,
2-Fazlaya ilişkin isteğin reddine,
3-Hükmolunan asıl alacak miktarı olan 1.550,00 TL % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken ‭105,88 TL harçtan peşin olarak alınan 91,55 TL harcın düşülmesi ile kalan 14,33 TL bakiye harç kalmış ise de; bozma öncesi karardan sonra 15/01/2018 tarihli 2018/11 harç numarası ile 420,77 TL kalan karar harcının davalıdan tahsili için harç tahsil yazısı yazıldığından, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, fazla alınan ‭‭406,44‬ TL harcın ödeme belgesi davalı tarafından sunulduğu takdirde davalı tarafa iadesine,
5-Davacının yatırmış olduğu 25,20 TL’si başvurma harcı ve 91,55 TL’si peşin harç olmak üzere toplam ‭116,75‬ TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu tebligat ve posta gideri olan 184,95 TL’lik yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 37,89 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalının yapmış olduğu 70,60 TL’si posta- tebligat gideri ve 500,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 570,60 TL’lik yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren ‭‭453,72‬ TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmının davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 1.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 1.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/12/2021

Katip ….
¸E-imza

Hakim….
¸E-imza