Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/716 E. 2022/86 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/716 Esas
KARAR NO : 2022/86

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde; müvekkilinin 2011 yılında davalı … ‘a plastik doğrama yaptırdığını, karşılığında 7.000,00 TL bono verdiğini, bilahare borcunu iki taksit şeklinde ödediğini, alacaklıdan bono istediğini fakat bulamadığını bahane ederek senedin iade edilmediğini, müvekkiline 2016 yılında İzmir … İcra Müdürlüğü’nden ödeme emri tebliğ edildiğinde durumu araştırdığını ve …’a verdiği senedin 70.00,00 TL olarak tanzim edildiği ve icraya başvurulduğunun anlaşıldığını, her iki davalının birlikte hareket ettiklerini düşündüklerini, davalı … hakkında bir çok senet iptali davası ve savcılık dosyası mevcut olduğunu, tüm bonoların tahrifat edilerek boşa alıp hilafı hakikat doldurulara işlem yapılmaya çalışıldığını, bono alacaklısının … olarak yazıldığını, bono arkasında …’un diğer davalı … lehine cirosu olduğunu, davalı …’in davaya konu bononun işyerinden çalındığını ifade ettiğini, aslında böyle bir alacak borç ilişkisi olmadığını, takibe konu yapılan bono incelendiğinde bazı garip tespitler yapmak da mümkün olduğunu, bononun tanzim tarihinin 10/06/2014 tarihi olduğunu, ödeme tarihinin ise 27/08/2015 olduğunu, arada 16 ay olduğunu ve bunun pek gerçekçi olmadığını, bunun yanında senet alacaklısının Banaz ilçesinde oturduğunu, iş yaptığını, yine keza senet borçlusu olarak görünün kişinin de Banaz’a bağlı Kızılhissar mköyünde ikamet ettiğini, hal böyle iken bono da yetki yerinin İzmir yazılı olduğunu belirterek, davanın kabulü ile olumsuz saptama yoluyla müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine, davaya ve takibe konu bononun iptaline, %20 kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili, Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, İzmir ….. İcra Hukuk Mahkemesi’nde karara bağlanmış … E sayılı dosya ile işbu davanın taraflarının ve konusunun aynı olduğunu, kesin hüküm itirazları bulunduğunu,müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla İzmir…. İcra Müdürlüğü’nün…. E sayılı dosyası ile davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, takip dayanağının 10/06/2014 keşide 27/08/2015 ödeme tarhili 70.000,00 TL bedelli senet olduğunu, senet üzerinde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, senet üzerinde bedelin gerek yazı ile gerekse de rakamla yazılı kısmında hiçbir tahrifata söz konusu olmadığını, senetin bedelinin yetmiş bi lira olduğunun gayet açık olduğunu, icraya dayanak senedin tüm unsurları tamamlanmış bir şekilde diğer davalı tarafından müvekkiline teslim edildiğini, takibe konu senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğinden davacının bu yöndeki beyanlarının hukuki dayanağı yoktur, senedin müvekkiline ciro yolu ile devredildiğini, davaya konu senetlerin kambiyo senedi niteliğinde olup soyut kıymetli evrak olduğunu, senedin temel borç ilişkisinden soyutlanmmış, bağımsız bir valık kazandığını, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, borcunu ödedmediği gibi borca itiraz ettiğini belirterek, davanın reddine, borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin içeriğinden, ev hanımı olan davacının, köydeki evine, PVC yaptırmak üzere, dava konusu edilen bonoyu işi yapan, davalı …’a 7.000,00 TL olarak verdiği, dosya içerisinde incelenen, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyası içerisindeki 11/02/2016 tarihli davacı … davalı … ve İsmail Gencer imzalı beyanımdır yazılı belgede, davalının davacıya yapmış olduğu, PVC demir doğrama işi nedeniyle, kendisi ile 2011 yılında 7.000,00 TL ye anlaştığı yazılı ve imzalı bono aldığını belirtmekle, bononun nitelik itibariyle, tüketici senedi olduğu ve bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişki de değerlendirildiğinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun kapsamında kaldığı ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu, dikkate alınmış bu konuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …. esas …karar sayılı ilamından da yararlanılmış ayrıca, senedin mahkememizdeki incelemesinde tüketici Senedi olarak değerlendirilmesi gerekmekle, mahkememizin görevsizliğine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın mahkememizin GÖREVSİZ olması nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-HMK’nın 20.maddesi gereğince karar verildiği anda kesinse bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nın 331/2 maddesi gereğince davaya gönderme kararından sonra görevli mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini görevli mahkeme tarafından hükmedilmesine, davaya görevli mahkeme tarafından devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememiz tarafından yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 sayılı yasanın 345 maddesi uyarınca 2 haftalık süresi içinde Bölge İstinaf Mahkemesine başvuru yolunun açık olduğu açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2022

Katip …
¸E-imza

Hakim …
¸E-imza