Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/712 E. 2021/221 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/712
KARAR NO : 2021/221

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/03/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;

İDDİA ;
Davacı dava dilekçesi ile özetle; dava dışı …. Türk A.Ş.’nin 02/05/2012 tarihinden geçerli olmak üzere tasfiyeye girdiğini, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve …. Karar sayılı kararı ile “1 yıllık tasfiye süresinin dolması beklenmeden tasfiyenin kapatılarak şirketin ticaret sicilinden kaydının silinmesine” karar verildiğini, tasfiye işlemleri devam ederken uyuşmazlığa neden olmamak için T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı …. Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü’nün 24/08/2011 tarihli … sayılı özelgesi uyarınca hissedarlara ödenecek tasfiye payı üzerinden % 15 gelir vergisi stopajı yapılarak itirazı kayıtla ödendiğini, ödenen stopaj gelir vergisinin iadesi için vergi mahkemesi başkanlığı nezdinde dava açıldığını, İzmir …. Vergi Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli …. Esas ve …. Karar sayılı kararı ile isteklerinin reddedildiğini, Danıştay yoluna gidildiğini, Danıştay …. Dairesi’nin 05/11/2018 tarihli … Esas ve … Karar sayılı kararı ile İzmir … Vergi Mahkemesi’nin kararının bozulduğunu, …. Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 17/05/2019 tarihinde karar düzeltme isteğinde bulunduğunu, Danıştay … Dairesi’nin 10/03/2020 tarihli …. Esas ve …. Karar sayılı kararı ile karar düzeltme isteğinin reddedildiğini, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün Danıştay dairesinin kararı gereği dosyayı İzmir …. Vergi Mahkemesi’ne gönderdiğini, mahkemece dosyanın yeniden incelendiğini ve İzmir … Vergi Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarihli … Esas ve … Karar sayılı kararı ile itirazı kayıtla ödediği 26.123,61 TL gelir stopaj vergisinin idarece tahsil edildiği tarihten iadenin yapılacağı tarihe kadar 395 sayılı kanun uyarınca hesaplanacak faiziyle birlikte ödenmesine karar verildiğini, bu tutarın ödenebilmesi için TTK’nın 547. maddesi uyarınca şirketin ihya edilmesi gerektiğini belirterek İzmir …. Vergi Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarihli … Esas ve …. Karar sayılı kararı uyarınca (…) … Vergi Dairesi’nce ödenecek gelir stopaj vergisi ve faizi tutarıyla sınırlı kalmak şartıyla ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek için şirketin ihya edilmesine, şirket ihya edildiği takdirde mahkemece uygun görülürse tasfiye işlemlerinin yapılması ve tamamlanması için tasfiye memuru olarak kendisinin görevlendirilmesine ve herhangi bir ücret ödenmemesine, ihya edilen şirketin ticaret sicil kaydını yaptırmaya, işlemler tamamlandığında kaydını sildirmeye, ihya edilen şirket adına bankada hesap açmaya kapamaya, para yatırıp çekmeye, … (…e) Vergi Dairesi’nce açılacak banka hesabına yatırılacak tutarın hissedarlara payları oranında hesaplayıp ödemeye, bu hususları yapmak üzere noterce düzenlenecek imza sirküleri tanzim ettirmeye yetkili kılınmasına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP ;
… Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesi ile özetle; müdürlüklerinin “….” sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …. Sanayi ve Ticaret Türk Anonim Şirketi’nin 29/03/1958 tarihinde kuruluş ile tescil edildiğini, 02/05/2012 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiğini, tasfiye memuru olarak …’ın seçildiğini, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve …. Karar sayılı kararı ile tasfiyeden itibaren bekleme süresi olan 1 yılın beklenmesine gerek olmadan şirketin kapatılmasına karar verildiğini, 11/06/2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle unvan ve işletme kaydının sicilden silinmesine karar verildiğini ve 26/06/2012 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescilinin yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, tasfiyenin yasaya uygun olarak gerçekleştirilmesinden ve sona erdirilmesinden tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, müdürlüklerinin herhangi bir inceleme yükümlülüğünün bulunmadığını, müdürlüklerinin davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri için müdürlükleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE ;
Dava; sicildeki kaydı TTK’nın 547. maddesi gereğince silinen dava dışı şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
… Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabında; “…” sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Türk Anonim Şirketi’nin adresinin “… Bulvarı, No:….” olduğu, 26/06/2012 tarihinde “terk” olarak gözüktüğü görülmüştür.
Davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu İzmir …. Vergi Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarihli … Esas ve … Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacısının Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Türk Anonim Şirketi adına tasfiye memuru … , davalısının …. Vergi Dairesi Müdürlüğü (…. Vergi Dairesi Müdürlüğü yerine) olduğu, mahkemece davanın özetinin “davacı şirket tarafından 2012/Nisan-Haziran dönemine ilişkin olarak itirazı kayıtla verilen muhtasar beyanname üzerine tasfiye payı üzerinden tahakkuk ettirilen (gelir stopaj) vergisinin 27.150,75 TL’lik kısmının kaldırılması ve ödenen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davanın kısmen kabulü ile 1.027,14 TL’lik kısmının kaldırılmasına ve söz konusu tutarın dava açma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı şirkete iadesine; 26.123,61 TL’lik kısmının ise reddine karar veren İzmir …. Vergi Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve … Esas ve … Karar sayılı kararının Danıştay … Dairesi’nin 05/11/2018 tarihli …. Esas ve … Karar sayılı kararı ile bozulması üzerine dosyanın yeniden incelenmesi” şeklinde belirtildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu tahakkuk işleminin 26.123,61 TL’lik kısmı yönünden iptaline ve ödenen bu tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine, 1.027,14 TL’lik kısmı yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bir şirket hakkında açılmış davanın bulunması, karar nedeni ile icra takibi yapılacak olması veya tasfiye edilmemiş mal varlığının bulunması şirketin tasfiye işlemlerinin eksik sonuçlandırıldığını gösterir.
Tüzel kişiliğin sona ermesi için tüm alacakların tahsil edilmiş, borçların da ödenmiş olması, bu şekilde tüzel kişiliğin tüm hak ve yükümlülüklerinin tasfiye edilmiş olması gerekir. Şirket tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinme ( terkin ) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirket tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Somut olayda; ihyası istenen şirketin 02/05/2012 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak davacı …’ın seçildiği, 11/06/2012 tarihli genel kurul kararı ile tasfiye işlemlerinin tamamlanması nedeniyle unvan ve işletme kaydının sicilden silinmesine karar verildiği ve 26/06/2012 tarihinde şirketin sicildeki kaydının silindiği, ortada İzmir … Vergi Mahkemesi’nde görülmekte olan (eski esas numarası ile) …. Esas sayılı dava var iken, şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlandığından söz edilemeyeceğinden, tasfiye bu yönüyle eksik olduğundan ve şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü de olanaksız olduğundan, davacı tarafın 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi gereğince ihyayı istemekte hukuki yararının bulunduğu ve şirketin bu dava ve bu davada verilen karar uyarınca ödenecek gelir vergisi (stopaj) ile faiz tutarının tahsil edilebilmesi yönünden ihyasına karar verilebilme koşullarının oluştuğu anlaşılmış, haklı görülen davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davanın niteliği gereği davalı … Müdürlüğü “yasal hasım” konumunda olduğundan, aleyhine yargılama giderlerine karar verilmemiştir. Yargılama giderlerinden tasfiye işlemini eksik yapan davacı tasfiye memuru sorumlu olduğundan, yapılan yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KABULÜ ile;
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde “….” sicil numarasına kayıtlı dava dışı Tasfiye Halinde … Sanayi ve Ticaret Türk Anonim Şirketi’nin TTK’nın 547. maddesi gereğince İzmir …. Vergi Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarihli …. Esas ve … Karar sayılı kararı kapsamında gerek taraf teşkili yönünden gerekse bu karar uyarınca (…) …. Vergi Dairesi’nce ödenecek gelir (stopaj) vergisi ve faiz tutarının tahsili ile sınırlı kalmak şartıyla ve ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere, şirketin ihyasına,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için davacının görevlendirilmesine,
3-Tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına,
4-Şirketin ihya edildiği ve tasfiye memuru atandığı hususunun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine,
5-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın düşülmesi ile kalan ‭4,9‬0 TL karar ve ilam harcı, Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’un 106. maddesi ve Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun 27. maddesine göre 20,00 TL’nin altında olduğundan, eksik 4,90 TL harç için harç tahsil yazısı yazılmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/03/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza