Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/703 E. 2021/605 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/703
KARAR NO : 2021/605

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; … poliçe numarası ile Davalı Sigorta Şirketinden sigortalı … plaka sayılı aracın 01.06.2020 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı araca geri geri gelmek suretiyle çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, tramer kayıtlarında da görüleceği üzere davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı … plaka sayılı aracın %100 oranında kusurlu olduğunu, müvekkiline ait … plaka sayılı aracın kaza sırasında 84.000 kilometrede olup, herhangi bir kazaya karışmadığını, kaza nedeniyle toplam 16.000 TL hasar kaydı oluştuğunu, arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, söz konusu değer kaybı müvekkili tarafından tam olarak belirlenemediğinden fark alacakları için belirsiz alacak olarak 200 TL talep edildiğini bilirkişi tarafından müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybı tespit edildiğinde taleplerini somutlaştırılacaklarını, bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı zararı olan belirsiz alacaklarının şimdilik 200,00 TL’sinin başvuru tarihi olan olan 25/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; 01/06/2020 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, … Sigorta A.Ş. nezdinde … numaralı 10/10/2019–2020 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin araç başına 41.000-TL ve maddi hasar için 16.000,00-TL olduğunu ve değer kaybı tazminatı için 1.986,98-TL ödeme yapıldığını, kalan teminat limitinin 23.013,02-TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın … plakalı aracında meydana gelen değer kaybı talebi ile ilgili müvekkili sigorta şirketine başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirme neticesinde 14.10.2020 tarihinde 1.986,98-TL değer kaybı tazminatı ödemesi gerçekleştiğini, yapılan bu ödeme ile sigorta şirketinin başkaca bir borcunun kalmadığını ve talebin reddinin gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere, trafik sigortası genel şartları’nın a.6.b maddesinde de belirtildiği üzere hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminatlarının teminat dışında kalan hallerden olduğunu, bu sebeple kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafın; “değer kaybı” ve “hasar bedeli” talep etmeye hakkı olup olmadığının, var ise miktarının tespiti için “Bilirkişi” incelemesi yaptırılmasını, müvekkili şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Trafik kazası tespit tutanağı : Kaza sonrası tarafların kendi aralarında tanzim ettikleri 01.06.2020 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tutanağında ; Sigortalı … plaka sayılı aracın sürücüsü … kazanı oluş şeklini ” aracı arkada park halinde iken, geri gelerek araca çarptım, hasar meydana geldi” şeklinde tanımladığı, … plaka sayılı (davacıya ait) aracın sürücüsü … kazanın oluş şeklini “aracım park halinde iken … plakalı araç, aracıma çarparak hasar verdi’ şeklinde tanımladığı ve tutanağı birlikte imza altına aldıkları görülmüştür.
Hasar dosyası: Davacı vekilinin dava tarihinden önce 25/09/2020 tarihinde davalı sigortaya başvuruda bulunduğu, hasar dosyası açıldığı davalı şirketçe davacı vekilinin hesabına 1986,98-TL değer kaybı ödemesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Trafik ve Tramer kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde davacı adına, … plakalı aracın ise dava dışı sigortalı … ‘e ait olduğu, davacıya ait … plakalı aracın dava konusu kaza tarihinden önce açılan hasar dosyası kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalı sigorta şirketi ile kazaya karışan … plaka sayılı araç maliki olan dava dışı … arasında, 10/10/2019 – 10/10/2020 tarihlerini kapsayan Trafik Sigorta Poliçesi bulunmaktadır. Poliçe limiti araç başına 39.000,00 TL dir.
Bilirkişi raporu: Mahkememizce, kazanın oluş şekli ve kusur oranlarının tespiti, hasar/değer kaybı zararlarının tespiti için otomotiv uzmanı bilirkişi …’den alınan 25/03/2021 tarihli raporda: ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü …, idaresindeki … plakalı aracı ile, hatalı geri manevra ile hatalı doğrultu değiştirme manevrası yaparak kazanın oluşumunda etken ve sebep olduğu görüş ve kanaatine varıldığı, davacıya ait … plaka sayılı Isuzu marka araç ve sürücüsü, kurallara uygun bir şekilde park halinde iken hatalı geri manevra ve doğrultu değiştirme manevrası yapan davalıya sigortalı araç tarafından sağ arka yan kısmından çarpılmaya maruz kaldığı olayda, oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve etkisi olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, 2015 model aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 113.500 TL ile 114.500 TL olduğu, ortalama değerinin 114.000 TL olduğu, Yargıtay … HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (120.000 TL) onarım sonrası rayici (114.00 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında kamyonetin değer kaybının 6.000,00 TL olduğu, buna göre, davalı sigortanın 14.10.2020 tarihinde davacıya ödediği 1.986,98 TL kısmi değer kaybı bedeli düşüldüğünde (6.000,00 TL – 1.986,98 TL), kamyonetin ön hasar nedeniyle kalan bakiye değer kaybı bedelinin 4.013,02 TL olacağı mütalaa edilmiştir.
Bedel arttırım dilekçesi : Davacı vekili 31/03/2021 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile; 200 TL olarak talep edilen alacaklarını 3800 TL daha artırarak 4000,00 TL ye çıkarttıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile 4.000,00 TL değer kaybı alacaklarının 25.09.2020 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş tamamlama harcını aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; davacı aracında meydana gelen değer kaybı zararının karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere“Bu tazminatlardan;a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak,b) Destekten yoksun kalma tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,hesaplanır.”“Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmişve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, kaza tarihi ve poliçe tanzim tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sigorta şirketi tarafından trafik poliçesi ile sigortalanan, 01.06.2020 olay tarihinde dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile geri geri kontrolsüz manevra yaparken aracının arka kısımları ile nizami şekilde park halinde olan davacıya ait … plakalı aracın ön kısımlarına çarptığı, bu şekilde gerçekleşen kazada, bilirkişi raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sigortasına ait aracı kullanan sürücü …’un %100 oranında kusurlu olduğu, değer kaybının, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedeli arasındaki fark olduğu, davacıya ait aracın alınan bilirkişi raporu uyarınca kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değerinin 120.000,00 TL, kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç bedelinin 114.000,00 TL olduğu, buna göre dava konusu araçta (140.000,00 TL -114.000,00 TL) = 6.000,00TL lik değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce 14.10.2020 tarihinde yapılan 1.986,98 TL değer kaybı ödemesi mahsup edildiğinde davacının bakiye değer kaybı zararının 4.013,02 TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan bakiye değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK.nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B 2/2.1. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte kendisine ihbar edildiği 25.09.2020 tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödeme yükümlülüğü bulunmakla davalı sigorta şirketinin 08.10.2020 tarihinde temerrüde düştüğü zarar veren aracın kullanım amacı ticari olduğundan gerçekleşen zarara avans faiz işletilebileceği anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 4.000,00 TL bakiye değer kaybı bedelinin temerrüt tarihi olan 08.10.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 273,24 TL nispi harca, peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan 119,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 153,95 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3- Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 119,29 TL peşin alınan ve bedel artırımı ile tamamlanan harç, 100,00 TL davetiye ve posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 900,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.681,49 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
6-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır