Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/676 E. 2021/493 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/676
KARAR NO : 2021/493

DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/05/2013
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
İDDİA ;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin “… Cad. No:… …” adresinde bulunan … Mobilya Mağazasının sahibi olduğunu, 09/02/2013 tarihinde saat 19:00 civarında müvekkiline ait … Mağazasının önünde polis memuru …’ın kullandığı İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nün kayıt maliki olduğu … plaka sayılı polis minibüsünün maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasına sebep olduğunu, kazada müvekkiline yüklenebilecek hiçbir kusurun olmadığını, kazaya polis memuru …’ın tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek ilk önce müvekkiline ait mağaza önünde park halinde bulunan … plakalı 2003 model … marka araca çarptığını, bu ilk çarpmadan sonra müvekkiline ait … Mağazasını çevreleyen demirlere ve tel örgülere ağır hasar vererek iç kısımdaki fazlaca sayıdaki elektrik süpürgesine çarptığını, ardından savrularak yine müvekkiline ait park halindeki … plakalı … marka araca çarptığını, araçlar yan yana ve demir korkuluklara paralel şekilde park halinde olduğu için hem demir korkuluklara hem de birbirlerine çarptığını, bu sebeple araçların dört tarafının birden hasar aldığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 106 ve 110. maddelerinin somut olay ile doğrudan ilgili olduğunu, kanun maddeleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereği kaza sonucu doğacak zararlardan davalı idarenin “işleten” sıfatıyla sorumlu olduğunu, taraf ehliyeti olarak değerlendirilecek olursa; ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığı için … Bakanlığı’na husumet yöneltildiğini, sigorta şirketinin de kanun gereği poliçedeki teminat sınırları ile bağlı kalmak kaydıyla sorumlu olması nedeniyle husumet yöneltildiğini, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas ve … Karar sayılı kararının bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisindeki yukarıdaki tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarda bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerektiğini, somut olayda isteğin; trafik kazası sebebiyle maruz kalınan iş gücü kaybından kaynaklanan tazminatın sigorta şirketinden tahsiline ilişkin olduğunu, bu durumda uyuşmazlığın Ticaret Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini, müvekkilinin araçlarının kullanılamaz hale geldiğini, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … plakalı araç için şimdilik 45.000,00 TL’si araç bedeli ve 13.000,00 TL’si ulaşım zararı; … plakalı araç için 7.670,00 TL’si hasar bedeli, 700,00 TL’si ulaşım zararı ve 2.000,00 TL’si değer kaybı; … plakalı araç için 13.924,00 TL’si hasar bedeli, 5.000,00 TL’si ulaşım zararı ve 30.000,00 TL’si değer kaybı olmak üzere toplam 117.384,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 05/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; … plakalı araç için istenen 45.000,00 TL hasar bedelini 55.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP ;
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; davada idari yargının görevli olduğunu, davaya konu kazada idarenin ya da sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, karayolunda biriken suyun kazada asli etken olduğunu ve ilgili idareye davanın ihbarının gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; kamu görevlisi olan davalının hizmetin icrası sırasında verdiği zarardan idare sorumlu olduğundan müvekkiline husumet düşmeyeceğini, davaya konu kazanın lastik patlaması ve yoldaki su birikintisi nedeniyle meydana geldiğini, müvekkilinin kazada kusuru olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; aracın kullanılamamasından kaynaklanan kazanç kaybının poliçe teminatının kapsamı dışında olduğunu, kazada hasar gören davacı araçlarının eski hasarlarının olduğunu ve bu hasarların gözetilerek araç değeri ile hasarının tespitinin gerektiğini, istenen hasar bedellerinin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER ;
Poliçe örneği, hasar dosyası, trafik kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, Tramer kayıtları, bilirkişi raporu ve ek raporu.
GEREKÇE ;
Dava; trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı, hasar bedeli ve araç mahrumiyet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Trafik Uzmanı, Makine Mühendisi, Sigorta Uzmanından oluşan bilirkişi heyeti mahkememize sundukları raporlarında özetle; olayın sigorta şirketinin üstlendiği sigortanın yürürlükte olduğu dönemde meydana geldiğini, … Bakanlığına ait araç sürücüsü …’ın olayda % 100 kusurlu olduğunu, bu kaza sırasında davacıya ait … plakalı araçta 61.500,00-TL, … plakalı araçta 10.160,00-TL, … plakalı araçta 31.800,00-TL olmak üzere toplam 103.460,00-TL zarar oluştuğunu, bu zararın 45.000,00-TL’sinden sigorta limiti gereğince sigorta şirketinin sorumluluğunun söz konusu olduğunu bildirmişlerdir.
Aynı bilirkişi heyeti itirazlar üzerine düzenledikleri ek raporlarında da aynı görüşlerini yinelemişlerdir.
Kusur konusunda itiraz üzerine dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, kurum tarafından düzenlenen 11/9/2014 tarihli raporda özetle; … Bakanlığı’na ait aracı kullanan davalı …’ın olayda % 100 kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce; “davalı … şirketinin sorumlu olduğu dönemde meydana gelen kazada araç sürücüsü davalının % 100 oranında kusurlu olduğu, işleten sıfatıyla araç sahibinin de bu kusurlu eylemin sebebiyet verdiği zarardan sorumlu olduğu ve sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta limiti ile sınırlı olduğu” gerekçesiyle; “1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; … plakalı araç için toplam 61.500,00-TL, … plakalı araç için toplam 10.160,00-Tl, … plakalı araç için toplam 31.800,00-TL olmak üzere toplam 103.460,00-TL zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan ve ticari iş karinesi talep ve temerrüt durumuna göre dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 45.000,00-TL ile sınırlı olarak davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” ilişkin 26/02/2015 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar verilmiştir.
Mahkememiz kararına karşı davalı …. A.Ş. (eski … Sigorta A.Ş.) vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz yoluna gidilmiştir.
Mahkememiz kararı Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 14/05/2018 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Bozma kararında;
“1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu kazayı yapan aracın işleteni ve sürücüsü olan davalılar … Bakanlığı ve …’ın, işleten ve haksız fiil faili olarak zarardan müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesinde bir usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davaya konu kaza nedeniyle oluşan araç hasar bedelleri ile ikame araç teminine ilişkin zarar bedellerinin, konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporla usulünce saptanmış olmasına; davalı … yönünden, zarar miktarı poliçe limitini aştığından oranlama yapılarak bu davalının sorumlu olduğu yargılama giderlerinin hükümde saptanmış olmasına; davacı tarafın, poliçedeki teminat sınırlarına göre sorumluluğu belirlenmek kaydıyla davalı … şirketine husumet yönelttiği, ikame araç bedeli poliçe teminatı kapsamında olmadığından davalı sigortacıdan bu yönde zarar giderim talebi olmadığı, diğer zarar kalemleri yönünden ise poliçedeki 45.000,00 TL’lik limitle sınırlı biçimde sigortacının sorumluluğuna karar verildiği dikkate alındığında, bu davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmeyişinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı … vekili ve davalı …A.Ş. (eski … Sigorta A.Ş.) vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç değer kaybı, hasar bedeli ve araç mahrumiyet bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafça, iş bu davada araç hasarları ve araçlardan mahrum kalma bedeli ile birlikte, kaza nedeniyle davacı araçlarında oluşan değer kaybı da istenmiştir. Mahkemece benimsenen 05/02/2014 tarihli bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda, davacıya ait iki araç için 2.000,00 TL. ve 15.000,00 TL değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması doğru yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez. Bu durumda mahkemece; rapor düzenleyen bilirkişi heyetindeki makine mühendisi bilirkişiden ek rapor alınması; ya da araç değer kaybı konusunda hesap yapmaya ehil, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek hasar konularında uzman bilirkişi (makine mühendisi) veya bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre; davacı araçlarının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hasarının nitelik ve niceliği vs. gibi hususlar göz önünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir. 3-Davacı tarafın, ıslah yoluyla artırımından sonraki toplam dava değeri 127.384,00 TL. olup mahkemece bu bedelin 103.460,00 TL’lik kısmına hükmedilmiştir. Bu durumda, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi göz önünde bulundurularak, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı … lehine vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, reddolunan maddi tazminat yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir. 4-Mahkemece, hüküm altına alınan tazminat için davalı … yönünden ticari faize hükmedilmiş ise de; davalı tarafından zorunlu trafik sigortalı araç, diğer davalı …’na ait olan, kamu hizmetine tahsis edilmiş resmi araç olup temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmeyişi de isabetli değildir.” denmiştir.
Daire tarafından, davalı … vekili ve davalı … A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Karar düzeltme isteği aynı Daire’nin 26/10/2020 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı kararı ile reddedilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 14/05/2018 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararından önce rapor sunan bilirkişi heyetinde yer alan makine mühendisi bilirkişi …’den uyulan bozma kararı doğrultusunda “davacı araçlarının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hasarının nitelik ve niceliği vs. gibi hususlar göz önünde bulundurularak, araçların daha önce hasar kaydı var ise bu hasar kayıtları da dikkate alınarak araçlarda dava konusu kaza nedeniyle değer kaybı oluşup oluşmadığı, araçların kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre hasarsız haldeki 2. el piyasa rayiç değerlerinin ve araçların onarılmasından sonraki durumlarına göre serbest piyasa koşullarında 2. el değerlerinin ne olacağı, buna göre aradaki farkın yani araçların değer kaybının ne olacağı (değer kaybının, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olduğu gözetilerek, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınması), araçların sovtaj değerinin belirlenmesi, belirlenen bu değerlere göre araçların pert sayılmasının mı yoksa onarımının mı uygun (ekonomik) olduğu, dolayısıyla değer kaybı tazminatı istenip istenemeyeceği” konularında ek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi … 29/03/2021 tarihli ek raporunda özetle; … plakalı araç için; piyasa araştırmasına göre aracın 09/02/2013 kaza tarihindeki hasarsız haldeki emsal değerinin 70.000,00 TL olduğunu, onarımının ekonomik olmadığını, pert-total uygulaması yapılması gerektiğini, aracın hasarlı haldeki değerinin 15.000,00 TL olduğunu, aradaki fark tutarı olan 55.000,00 TL tutarında hasar olduğunu, araç pert olduğu için yeni bir emsal araç edininceye kadar geçecek sürede araçtan yoksun kalınacağını, emsal bir araç edinmek için makul sürenin ortalama 10 gün olduğunu, günlüğü 650,00 TL’den toplam zararın 6.500,00 TL olduğunu; … plakalı araç için; bu aracın 2009 model olduğunu, 2013 yılında ve 18/01/2013 tarihinde de kazaya karıştığını ve hasar dosyası açıldığını, 09/02/2013 tarihindeki hasarsız ikinci el rayiç değerinin muhtemelen 30.000,00 TL olacağını, hasarı onarıldıktan sonraki rayiç değerinin ise muhtemelen 28.000,00 TL olacağını, fark kriterine göre yapılan hesaplama sonucunda aracın değerinden 2.000,00 TL kaybedeceğini, mahrum kalma zararının 490,00 TL olacağını; … plakalı araç için; aracın 2011 model olduğunu, 11/05/2011 tarihinde de kazaya karıştığını, kaza tarihi olan 09/02/2013 tarihindeki hasarsız ikinci el değerinin muhtemelen 260.000,00 TL olacağını, hasarı onarıldıktan sonraki rayiç değerinin ise muhtemelen 245.000,00 TL olacağını, fark kriterine göre yapılan hesaplama sonucunda aracın değerinden 15.000,00 TL kaybedeceğini, mahrum kalma zararının 5.000,00 TL olacağını bildirmiştir.
Ek rapor bozma kararındaki ilkelerden hareket edilerek hesaplanmış olduğundan, mahkememizce hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1. maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; TBK’nın 49/1.maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemelerde de açıkça belirtildiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, sigorta ettirenin, 3. kişilere verdiği zarardan dolayı hem üçüncü kişileri hem de sigorta ettireni koruma amacıyla oluşturulmuş bir zarar sigortası türüdür. Dolayısıyla 2918 sayılı KTK’nın 85/son maddesine göre işleten, araç sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan, oluşan zararın niteliği yönünden de sigortacının sorumluluğunun işleten gibi değerlendirilmesi gerekir. 2918 sayılı KTK’nın 91/1. ve 85/1. maddeleri uyarınca Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını yapan sigortacı, işletenin sorumluluğunu üstlenmektedir.
Davacı vekili de tüm bu düzenlemeler kapsamında, sigortalı tarafından uğratılan zararın, aradaki poliçe ilişkisi nedeniyle davalı …, TBK’nın 49. maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler çerçevesinde araç sürücüsü olan ve aynı zamanda 2918 sayılı kanunun 85. maddesi hükmü çerçevesinde ise araç işleten olan diğer davalılar tarafından karşılanmasını istemiştir.
Toplanan deliller, aldırılan kök ve ek rapor ile tüm dosya içeriğine göre; davalı sürücü …’ın 06/12/2013 tarihinde yönetimindeki, davalı .. Bakanlığı’na ait … plakalı polis minibüsü ile % 100 kusuru ile sebebiyet verdiği dava konusu kaza sonucunda davacıya ait … plakalı araçta 55.000,00 TL’si hasar bedeli, 6.500,00 TL’si ikame araç bedeli olmak üzere toplam 61.500,00 TL tutarında; … plakalı araçta 7.670,00 TL’si hasar bedeli, 2.000,00 TL’si değer kaybı bedeli ve 490,00 TL’si ikame araç bedeli olmak üzere toplam 10.160,00 TL tutarında; … plakalı araçta 11.800,00 TL’si hasar bedeli, 15.000,00 TL’si değer kaybı bedeli ve 5.000,00 TL’si ikame araç bedeli olmak üzere toplam 31.800,00 TL tutarında maddi zarar oluştuğu, davacının üç araç yönünden toplam zararının 103.460,00 TL olduğu, ikame araç bedeli poliçe teminatı kapsamında olmadığından davacı tarafça davalı … şirketinden bu zarar kalemine yönelik bir isteğin bulunmadığı, davalı … Bakanlığı’nın “işleten”, davalı sürücünün “haksız fiili gerçekleştiren” ve davalı … şirketinin de “sigortacı” sıfatıyla zarardan dolayı davacıya karşı sorumluluğunun bulunduğu, ikame araç bedeli haricindeki diğer zarar kalemleri yönünden sigorta poliçe limitinin 45.000,00 TL olması nedeniyle davalı … şirketinin 45.000,00 TL’lik limitle sınırlı olmak kaydı ile sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından, ek raporda belirtilen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kazaya ve zarara sebebiyet veren araç davalı …’na ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş resmi araç olduğundan, alacağa yasal faiz yürütülmüştür.
HÜKÜM ; Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
… plakalı araç için; 55.000,00 TL’si hasar bedeli, 6.500,00 TL’si ikame araç bedeli toplamı 61.500,00 TL; … plakalı araç için; 7.670,00 TL’si hasar bedeli, 2.000,00 TL’si değer kaybı bedeli, 490,00 TL’si ikame araç bedeli toplamı 10.160,00 TL; … plakalı araç için; 11.800,00 TL’si hasar bedeli, 15.000,00 TL’si değer kaybı bedeli, 5.000,00 TL’si ikame araç bedeli toplamı 31.800,00 TL olmak üzere genel toplam 103.460,00 TL tazminatın (davalı … Sigorta A.Ş.’nin -yeni unvanı ile … Sigorta A.Ş.’nin-bu miktarın 45.000,00 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine,
Bu miktara davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 09/02/2013 tarihinden itibaren, davalı … yönünden ise dava tarihi olan 13/05/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
2-Davacı vekilinin fazlaya ilişkin isteğinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken ‭7.067,35‬ TL harçtan peşin olarak alınan 2.003,10 TL harcın ve 170,77 TL ıslah harcının düşülmesi ile ‭4.893,48‬ TL bakiye harç kalmış ise de; bozma öncesi karardan sonra 27/06/2015 tarihli … harç numarası ile 4.893,50 TL kalan bakiye karar harcının davalılardan tahsili için harç tahsil yazısı yazıldığından, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacının yatırmış olduğu 24,30 TL’si başvurma harcı, 2.003,10 TL’si peşin harç ve 170,77 TL’si ıslah harcı olmak üzere toplam ‭2.198,17‬ TL’nin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin- yeni unvanı ile … Sigorta A.Ş.’nin-bu miktarın ‭‭956,10 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının bozma kararı öncesi yapmış olduğu 1.399,50 TL, bozma kararı sonrası yapmış olduğu 133,33 TL’si posta-tebligat gideri ve 350,00 TL’si bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ‭1.882,83‬ TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren ‭1.529,22 TL’sinin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin- yeni unvanı ile … Sigorta A.Ş.’nin-bu miktarın ‭665,14 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydı ile) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı …’ın yapmış olduğu tebligat ve posta gideri olan 50,00 TL’lik yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 9,39 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-Davalı ….A.Ş.’nin yapmış olduğu tebligat ve posta gideri olan 92,25 TL’lik yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren ‭59,66‬ TL’sinin davacıdan alınarak davalı …Ş.’ye verilmesine,
8-Davalı T.C. … Bakanlığı’nın yapmış olduğu tebligat ve posta gideri olan 248,90 TL’lik yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren ‭46,75‬ TL’sinin davacıdan alınarak davalı T.C. … Bakanlığı’na verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 13.778,70 TL vekalet ücretinin (davalı … Sigorta A.Ş.’nin- yeni unvanı ile … Sigorta A.Ş.’nin-bu miktarın ‭‭5.993,06 TL’lik kısmı ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydı ile) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit olarak verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.08/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza