Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/675 E. 2022/1107 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/675 Esas
KARAR NO : 2022/1107
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
G. KARAR
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; … tarihinde saat … sıralarında sürücü müvekkili … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikleti ile plakası tespit edilemeyen motosikletin çarpışması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin daimi maluliyeti nedeniyle tazminat talep etmek zorunluluğu hasıl olduğunu, iş bu kazanın oluşumunda müvekkilinin kusuru bulunmadığını, iş bu kazaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca … Soruşturma Numarasında tüm tahkikat yapılmış ve İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında üzerinden kovuşturma yapıldığını, … doğum tarihli müvekkilinin … tarihinde uğramış olduğu kaza nedeniyle vücudunun birçok yerinin hasar gördüğünü, kırıklar oluştuğunu ve operasyonlar geçirdiğini, kazaya karışan aracın tespit edilemediğini, Güvence Hesabına başvuru yapıldığını, arabuluculuk safhasında da tazminatın hesaplanması için müvekkil … Devlet Hastanesine sevk edildiğini, sevki teslim alan müvekkilinin aynı gün hastahane Sağlık Kuruluna ilgili sevk ile başvursa da pandemi nedeniyle rapor tanzim edilemediğini, bu nedenle de arabuluculuk son tutanağının anlaşamama olarak düzenlendiğini, yukarıda açıklanan tüm nedenlerle beden gücü ve efor kaybına uğrayan müvekkilinin maddi zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla haklı davanın kabulüne, şimdilik 500 TL Beden gücü ve efor kaybı (geçici işgöremezlik ile sabit izlerden kaynaklanan) 2500 TL Beden gücü ve efor kaybı (kalıcı işgöremezlik ile sabit izlerden kaynaklanan) 500 TL Bakıcı ve bakım gideri 500 TL Tedaviye bağlı medikal aletler, ilaç yol ve tüm giderlerden oluşan maddi tazminat tutarının davalıdan 18.09.2020 hasarı ret tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; 6704 Sayılı Kanun uyarınca dava açılmadan önce müvekkili kuruma başvuru yapılması gerektiğini, bu başvuru yapılmadan dava açılmış olduğundan iş bu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın trafik sigortası genel şartlarında belirtilen evraklar tamamlanmaksızın yaptığı başvurusunun geçersiz olduğunu, davanın bu nedenle usulden reddi gerektiğini, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun düzenlenmesi gerektiğini bildirildiğini, davacı tarafın iş bu eksik evrak bildirim yazısını doğrudan başvurunun reddi kapsamında değerlendirerek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iş bu davayı açtığını, kazaya karışan motosikletin plakası belirli olmadığından, öncelikle kazaya karışan motosikletin tespit edilerek zmss’sı olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, motosiklet maliki yahut sürücüsü tarafından davacı yana herhangi bir ödeme yapılmış ise bu durumun tespit edilmesini, sosyal güvenlik kurumu tarafından davacı yana yapılan herhangi bir ödemenin var olup olmadığının tespiti için sosyal güvenlik kurumuna müzekkere yazılmasını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu kazaya karışan motosikletin sigortaya tabi olup olmadığı hususunun ispata muhtaç olduğunu, davacı tarafın bunu ispatlamakla yükümlü olduğunu, davacı yanın kazadan dolayı sürekli olarak malul kaldığı yönündeki iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu davaya konu kazanın ardından kollukça tutulan kaza tespit tutanağında kusur dağılımı yapılmadığını, kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla- davacı yanın dava dilekçesinde talep ettiği tazminatların, alanında uzman bilirkişiler tarafından hazırlanacak raporlarla tespit edilmesi gerektiğini, hesaplanması muhtemel tazminat miktarı üzerinden müterafik kusur indirimine gidilmesi gerektiğini, davacı tarafın hasarı ret tarihinden itibaren avans faiz oranında faiz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili kurumun kusuru olmadığından aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle öncelikle usul yönünden yapmış olduğu itirazlar dikkate alınarak davanın usulden reddine, usul yönünden yapmış oldukları itirazların kabul görmemesi durumunda haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalı kurum dava açılmadan önce başvuru yapılması gerektiğini, başvuru yapılmadan açılan davanın usulen reddi gerektiğini beyan ettiğini, davacı tarafından … tarihinde saat … da davalı kurumun resmi mail adresi olan [email protected] adresine başvuru yapıldığını, kaldı ki davalı kurumun da … numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu beyan ettiğini, davalının iddia ettiği eksik evrak hususunun ise müvekkilinin sağlık durum raporu olduğunu, davalının da belirttiği üzere davalı kurumun bu doğrultuda taraflarını kendi istediği hastaneye sevk ettiğini ve sevk yazısında hastanenin nasıl bir rapor düzenlemesi gerektiğini açıkça belirttiğini, tarafarına bu sevk belgesi ulaşır ulaşmaz derhal sevk yazısının gereği olarak … Hastanesine başvurulduğunu, bu doğrultuda … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından Erişkinler İçin Terör Kaza Ve Yaralanmaya Bağlı Durum Bildirir Raporu Sağlık Kurulu Raporu … tarihinde … RAPOR numarasıyla müvekkilin %13 oranında malul olduğuna karar verildiğini, davalı kurum ile de rapor tarihinden sonraki tarih olan … tarihinde arabuluculuk anlaşamama tutanağı düzenlediğini, davalı kuruma gerek önce başvurmak suretiyle gerekse arabuluculuk safhasında tüm işlemlerin hukuka uygun olarak gerçekleştirildiğini, bu nedenle davalının usuli itirazlarının reddi gerektiğini, tüm bunlarla birlikte halen daha çalışamayan ve akrabalarının desteğiyle geçimini sağlamaya çalışan müvekkilinin anlaşmaya da hazır olduğunu, kazaya karışan aracın plakasının İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dahi tespit edilemediğini, dolayı iş bu davada, davalı kuruma karşı husumet yöneltildiğini, kazaya karışan sürücü belli olup kazaya karışan aracın plakasının bulunmadığını, bu hususun soruşturma ve kovuşturma dosyasından da görüleceğini, gerek kazaya karışan sürücü gerekse başkaca kişi/kurumlar tarafından taraflarına bir ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları kalmak kaydıyla haklı davanın kabulüne , yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tefrik Kararı: trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının dava dilekçesinde talep ettiği SGK tarafından karşılanmaya ilaç, medikal aletler gibi tedavi giderleri ile tedavi amaçlı yol giderinin ve bakım ücretine ilişkin davası bu alacak kalemleri yönünden arabuluculuğa başvurulmadığından tefrik edilerek mahkememizin … esas numaralı dosyasına kaydedilmiştir.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinde önce davalı Güvence Hesabına geçici iş göremezlik /// sürekli iş göremezlik talepleri için başvuruda bulunduğu, davalının her hangi bir ödeme yapmadığı görülmüştür.
Ceza Dosyası: İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; sanık … hakkında … tarihinde gerçekleşen trafik kazasında şikayetçi …7in yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı, davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Ceza Dosyasında Alınan Kusur Raporu: Trafik Uzmanı Bilirkişi … … tarihli kusur raporunda; plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsü … 2918 K.Y.T.K. 56/a ile 84/g maddelerini ihlalden kazanın oluşunda ASLİ VE TAM KUSURLU olduğu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü … ise kaza anında kurallara uygun bir şekilde ve kendi şeridinde seyrettiğinden kazanın oluşunda KUSURSUZ olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Adli Tıp Kusur Raporu: mahkememiz tarafından aldırılan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli raporunda, kazanın oluşumunda davacı sürücü …’in kusursuz olduğu, Sürücü …’ın %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Maluliyet Raporu:İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda; …’in … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, Erişkinler İçin Engellilik değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre kişinin tüm vücut engellilik oranının % 10 (yüzdeon) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
SGK: Konak Sosyal Güvenlik Merkezi’nin … tarihli cevabi yazısında, davacının … tarihli iş kazası ile ilgili iş göremezlik geliri yönünde talebi olmadığından herhangi bir işlem yapılmadığı, sigortalıya geçirdiği iş kazası nedeniyle istirahatli kaldığı süreler için toplam 17.870,65-TL geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği bildirilmiştir.
Davacının mesleği ve net kazancı: Davacının SGK-HDC belgesine göre; kazançlarının asgari ücret olarak kuruma bildirildiği tespit edilmiştir.
Bilirkişi hesap raporu: Aktüerya Bilirkişi Uzmanı … … tarihli hesap raporunda; Davacının davalıdan teminat limiti dâhilinde talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminat tutarının 3.449,00-TL, sürekli iş göremezlik tazminat tutarının 271.062,19 TL olarak tespit edildiğini mütalaa etmiştir.
Islah Dilekçesi: Davacı vekili … Tarihli ıslah dilekçesi ile; talep miktarını 2500 TL daha artırarak, toplam 271.062,19 TL maddi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermesini talep etmiş, ıslah harcını … aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararlarına ilişkin maddi tazminatın Güvence Hesabından tahsili davasıdır.
5684 sy Sigortacılık Kanunun 14. maddesi uyarınca, zorunlu sorumluluk sigortalarına ilişkin olarak yasayla belirlenmiş olan koşulların gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkacak olan zararların, bu sigortalar ile belirlenmiş olan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabı oluşturmuştur.
5684 sy Sigortacılık Kanunun 14/2. maddesi ve 26.07.2007 tarihli, 26594 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesi uyarınca riziko tarihinde KZMMSS yaptırılmaksızın sigorta ettirenin eylemi sonucu kişiye gelen bedensel zararlar ile buna ilişkin tedavi giderlerinin Güvence Hesabının sorumluluğu altında olduğu belirlenmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir. T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacıların uğradığı sürekli iş göremezlik zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak, Yargıtay tarafından uzun yıllardır benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto) yöntemi ve Yargıtay 17. HD’nin 2019/4517 esas, 2021/341Karar sayılı 21/01/2021 tarihli , 2020/2598 esas, 2021/34 karar sayılı 14/01/2021 tarihli emsal kararlarında “Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağı” yönündeki gerekçesi dikkate alınarak TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” esas alınarak yapılan hesaplama esas alınmıştır.
Maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, kaza tarihi olan … tarihinde yürürlükte olan ve trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kayıplarınının tespitini de kapsamına alan ERİŞKİNLER İÇİN ENGELLİLİK DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK hükümlerine göre belirlenen iş gücü kaybı oranı hükme esas ayınmıştır.
19.06.2021 tarihinde RG’de yayınlanan 7327 sy İcra ve İflas Kanunun ile Bazı Kanunlarda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun 18. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Kanun” ibareleri “Kanunda” şeklinde değiştirilerek, fıkraya birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan;c) Sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında %2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş atküerya kurallarına uygun olarak,…hesaplanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir.” Şeklinde yasal düzenleme eklenmiş ve 19. Maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinde de trafik poliçesi teminatı dışında kalan hallere ekleme yapılmıştır. Bu değişikliklerin, 7327 sy yasanın 23. Maddesine göre RG’de yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği öngörülmüştür. Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davalarında davalı sigortanın sorumluluğu belirlenirken poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile bu tarihte yürürlükte olan 2918 sy Karayolları Trafik Kanunu hükümleri dikkate alınacaktır. 7327 sy yasa ile yapılan değişikliklerin geçmişe etkili olacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığından, kaza tarihinde yürürlükte olmayan bu değişikliklerin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından, söz konusu yasal değişiklikler maddi zararın kapsamının belirlenmesinde dikkate alınmamıştır.
04.12.2021 tarihinde RG’de yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişik Yapılmasına Dair Genel Şartlar uyarınca daha önceki Genel Şartların, 1., 2. 3., 4.,5., 6.,7.,8., 9., 10., 11, 12., 13., 14. ,15., 16., maddelerinde değişiklik yapılmış olup, 17. Maddesi ile de Genel Şartlara Ek-7 eklenerek, Ek-7’ de, değer kaybı, sakatlık, destekten yoksun kalma tazminatlarının nasıl hesaplanacağının düzenlenmiştir. Bu değişikliğin 18. Maddesi ile “Bu genel şartların yayımı tarihinde yürürlüğe girer.” Düzenlemesine, 13. Maddesi ile Genel Şartalırn C.11. Maddesine yapılan ek maddede “Bu genel şartların yürürlük tarihinden sonra yapılan değişiklikler, söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra akdedilen sözleşmelere uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/14573 esas, 2017/6035 karar sayılı, 29/05/2017 tarihli ilamı, 2017/1541 Esas,2017/9897 Karar sayılı, 31.10.2017 tarihli ilamı, İzmir BAM 11. HD’nin 2018/593 esas, 2018/414 karar sayılı, 02/04/2018 tarihli ilamında belirtildiği üzere “Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu, poliçenin düzenlendiği tarihte geçerli bulunan poliçe özel ve genel şartları ile yasal hükümlere göre belirlenecektir.” 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre de sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerdiği, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nda değişiklik yapan Yeni Genel Şartların 18. Maddesi ve 13.maddesine göre, genel şartlarda yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi olan 04.12.2021 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacağı, dolayısıyla kaza tarihinde yürürlükte olmayan 04.12.2021 tarihli genel şartlarda yapılan değişikliklerin ve zararın hesaplanma yöntemini belirleyen eklerinin somut olaya uygulanmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılmıştır. Bu belgeler arasında sağlık kurul raporu ve davacının gelirini gösteren belge de yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilmesi mümkün değildir. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sağlık kurul raporu ve gelir belgesi eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. ve 99. Maddeleri ile Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgelerin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan, davacının dava açmadan önce dava şartı olan başvuru şartını yerine getirdiği kabul edilse bile usulüne uygun şekilde davalıya başvurusundan söz edilemeyeceğinden, davalı Güvence Hesabının dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 2018/3847 Esas 2020/823 Karar 06/02/2020 tarihli ilamı)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; … günü saat … sıralarında davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile … Sokak istikametine doğru seyir halinde iken olay mahalline geldiği sırada motosikletinin ön kısımları ile karşı istikametten gelen sürücü … sevk ve idaresindeki plakası belirsiz motosikletin ön kısımlarının çarpışması sonucu dava konusu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, davacının bu yaralanması neticesinde İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun raporuna göre %10 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 9 ay iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı, kazanın oluş şekline uygun olan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda belirtilen gerekçelerle plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu, davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay’ın yerleşen uygulamaları ile benimsenen progresif rant (%10 artırım ve iskonto, TRH 2010 tablosu esasına dayalı) yöntemi ile yapılan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre 271.062,19 TL, bakiye geçici iş göremezlik zararının 3.449,00 TL olduğu, davacıya SGK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmadığı, SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemelerinin ise aktüer bilirkişi raporunda mahsubunun yapıldığı, davalı Güvence Hesabının 5684 sy Sigortacılık Kanunun 14. maddesi uyarınca, meydana gelen zarardan kaza tarihinde KZMMSS yaptırmayan sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu, zarar miktarının kaza tarihindeki ZMMS poliçe limiti dahilinde kaldığı, davacı vekilinin 26.10.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı için sürekli iş göremezlik alacak kalemlerini 271.062,19 TL’ye yükselttiği anlaşılmakla davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 500,00 TL bakiye geçici iş göremezlik ve 271.062,19 TL sürekli iş göremezlik tazminatı dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile,
500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı,
271.062,19 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 271.562,19 TL maddi tazminatın, dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 18.550,41 TL nispi harca, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 971,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.578,73 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak HAZİNE’ YE GELİR KAYDINA.
3-Dava tamamen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 7,80 TL vekalet suret harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 971,68 TL peşin alınan ve ıslahla tamamlanan harç, 250,00 TL davetiye ve posta gideri, 723,00 TL ATK kusur raporu ücreti, 1.305,00 TL maluliyet raporu ücreti, 600,00 TL aktüer bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.911,88 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
4-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin davada haksız çıkan davalıdan alınarak HAZİNE’ye gelir kaydına,
5-Dava tamamen kabul edildiğinden davalı tarafın yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 41.018,71 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
7-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine.
ilişkin, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde, mahkememize veya bulunduğu yerde varsa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne, yoksa Asliye Hukuk Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı….

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır