Emsal Mahkeme Kararı İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/664 E. 2021/596 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/664 ESAS
KARAR NO : 2021/596 KARAR

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

Mahkememizde görülen Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağı müvekkiline temlik eden dava dışı diğer müvekkili …’a ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araçların 07.06.2020 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karışmış olduklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin ise kazada kusurlu olan … plakalı aracın … no.lu poliçe ile KZMM Sigortasını tanzim eden şirket olup müvekkiline ait araçta meydana gelen hasardan poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu, kaza sonrası müvekkiline ait araçtaki hasar davalı şirkete ihbar edildiğini ve davalı şirket uhdesinde … no.lu hasar dosyası açıldığını ve temlik eden dava dışı müvekkiline KDV hariç ve eşdeğer parça baz alınmak kaydıyla hasar bedeline istinaden 9.671,00 TL ödenmiş olduğunu, esasen gerçek hasar bedelinin onarım faturalarından anlaşılacağı üzere KDV Dahil 16.610,00 TL olduğunu, izah olunan nedenlerle müvekkili aracında oluşan hasar bedeline mahsuben 100,00 TL ile değer kaybı alacağına mahsuben 10,00 TL olmak üzere toplam 110,00 TL maddi tazminatın ekspertiz raporunun tanzim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, iş bu dava nedeniyle sarf edilen yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davalılardan tahsiline dair karar verilmesi talebinde bulunulmuştur.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Kaza Tespit Tutanağı : Trafik kazasına karışan araç sürücüleri … ve … tarafından birlikte tanzim ve imza edilmiş 07.06.2020 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağının” incelenmesinden; 07.06.2020 günü saat 14:00 sıralarında sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla İzmir İli, … İlçesi, … Caddesi üzerinde seyir halindeyken “… plakalı aracımla … caddesinde ilerlerken, istikametimde olan … Sokağa girmek isterken ters yönden gelen … plakalı araç bana çarptı.” şeklinde olayı tanımladığı; Diğer … plakalı aracı sürücüsü … ise “… plakalı aracımla … Sokağa ilerlerken … plakalı araca çarptım.” Şeklinde olayı tanımlayarak birlikte “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağını” imzaladıkları anlaşılmıştır.
Temlikname: 01/07/2020 tarihli temliknameyle …’ un … plaka sayılı aracın dava konusu kaza nedeniyle alacaklarını …’ e devir ve temlik etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Hasar dosyası: Davacının dava tarihinden önce davalı sigortaya hasar / değer kaybı talepleri için başvuruda bulunduğu, hasar dosyasına istinaden 21.07.2020 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından …’ a … no.lu hasar dosyası için 8.196,94 TL 22.07.2020 tarihinde 1.397,35 TL ödeme yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
Trafik ve Tramer kayıtları: Kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihinde dava dışı …’ ait ait olduğu, … plakalı aracın 30.04.2009 ve 22.09.2008 tarihlerindeki kazlar nedeniyle hasar kayıtları olduğu anlaşılmıştır.
Sigorta Poliçesi: Davalıya ZMMS Sigorta Poliçesi Sigortası ile sigortalı dava dışı …’ ya ait … plakalı aracın 16/03/2020-16/03/2021 tarihleri arasında geçerli Karayolları Mali Sorumluluk Trafik Sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta teminat örüntüsüne alındığı, kazanın 07/06/2020 tarihinde meydana geldiği, poliçe teminat limiti 41.000 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Bilirkişi Raporu : Bilirkişi … tarafından düzenlenen 07.06.2020 tarihinde … idaresindeki … plakalı araç ile … idaresindeki … plakalı araç arasında meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle; davalı taraf sürücüsü … idaresindeki … plakalı kamyonet ile karıştığı trafik kazasında aracının idaresinde dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hatalı davranış sergilemiş olduğu, davacının temlik alacaklısı olduğu … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’un meydana gelen trafik kazasında hatalı tutum ve davranışının görülmemiş olduğu, … plakalı … marka aracın sağ/sol ön çamurluk, ön panel, ön tampon, motor kaputu ile far/sinyal kısımlarında meydana gelen hasarların Bahse konu trafik kazası ile uyumlu olduğu, araçta meydana gelen gerçek hasar miktarının y. parça bedeli + işçilik + KDV dahil 16.610,43 TL. Olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından, davacıya toplam 9.594,29 TL hasar ödemesi yapılmış olduğundan; davacının bakiye alacak miktarının 7.016,14 TL. (Yedibinonaltıliraondörtkuruş) olduğu, davacının temlik alacaklısı olduğu … plakalı araçta Sigorta Genel Şartlarına göre herhangi bir değer kaybı oluşmadığı, … plakalı aracın şasi ve motor numarası kullanılarak Tramer kayıtlarının celbi halinde serbest piyasa şartlarına göre değer kaybı hesaplanabileceği yönündeki görüşü ile rapor düzenlemiştir.
Değer Artırım : Davacı vekili 26.05.2021 tarihli dilekçesi ile dava değerini artırmış ve buna ilişkin harcı aynı tarihte yatırmıştır.
Dava; Temlik edenin aracında meydana gelen hasar zararı, değer kaybı bedelinin karşı araç ZMMS sigortacısından tahsili davasıdır.
Dava tarihinde yürürlükte olan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1.maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1.maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir.” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararının, 9 Ekim 2020 günü 31269 sayılı RG’de yayınlandığı, bu karar ile 14/04/2016 tarihli, 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, iptal kararının gerekçesinde; ” Motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilere verilen zararlardan dolayı, işletenin hukuki sorumluluğu haksız fiilden doğan sorumluluk niteliği taşıdığı için tazminat borcunun kapsamının 6098 sy TBK’na göre belirlendiği, işletenin söz konusu tazminat borcunun dolayıyla zarar gören üçüncü kişilerin tazminat alacaklarının teminat altına alınması amacıyla öngörülmüş olan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin tazminat borcunun kapsamının ise Genel Şartlara göre belirlendiği, bu durumun tazminatın kapsamının farklılaşmasına yol açtığı, bunun nedeninin ise idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki tazminat hesaplamasını düzenleyen kurallarında, 6098 sy TBK’nun gerçek zararın tazminini öngören kurallarından ayrılan hükümlere yer vermiş olmasından kaynaklandığı, Anayasa’nın 48. maddesinde sözleşme özgürlüğünün güvence altına alındığı, bu özgürlüğün sözleşme yapıp yapmama serbestsinin yanı sıra yapılan sözleşmelere dışarıdan müdahale yasağını da içerdiği, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan borcunun kapsamının 2918 sy Kanun çerçevesinde hazırlanan GŞ’a göre belirleneceği, bu kuralların sözleşmeden doğan borcun kapsamını belirlemek suretiyle Anayasa’nın 48. Maddesinde güvence altına alınan sözleşme özgürlüğünü sınırladığı, Anayasa’nın 13. Maddesi uyarınca temel hak ve özgürlüklere sınırlama getiren düzenlemelerin öncelikle kanunla yapılması gerektiği, sözleşme özgürlüğünü sınırlamaya yönelik bir kanuni düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp, kanuni düzenlemelerin keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli, ulaşılabilir ve örgörülebilir nitelikte olması gerektiği, kanunun bu niteliklere sahip olmasının esasen Anayasa’nın 2. Maddesinde güvence altına alınan hukuk devleti ilkesinin de bir gereği olduğu, 2918 sy KTK’nun 90. Maddesinde sigorta şirketinin ZMMS sözleşmesinden doğan sorumluluğunun kapsamı düzenlenmemiş olup, bu kapsamın idarenin düzenleyici nitelikte işlemi olan Genel Şartlara göre belirlenmesinin öngörülmesi ile borcun kapsamının tespiti hususunda temel çerçeve ve ilkelerin kanunlarla belirlenmeyerek idareye geniş bir takdir yetkisinin tanındığı, bu itibarla sözleşmenin içeriğine yönelik sınırlama öngören kuralların kanunilik ölçütü yönünden Anayasanın 13. ve 48. Maddelerine aykırı olduğu, Anayasa’nın 17. Maddesinde yaşama hakkı ve kişilerin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkının, 35. Maddesinde mülkiyet hakkının güvence altına alındığı, Anayasanın 5. Maddesinde insanın maddi ve manevi varlığını geliştirebilmesi için gerekli şartları hazırlamanın devletin temel amaç ve görevleri arasında sayıldığı, motorlu araç işletilmesine bağlı olarak kişilerin uğrayabileceği destekten yoksun kalma, bedensel zarar, eşya zararı ve manevi zararın Anayasa’nın 17. ve 35. Maddelerinde düzenlenen hakların ihlali sonucunda ortaya çıkan zarar niteliğinde olduğu, dolayısıyla karayolunda motorlu taşıt işletilmesini düzenleyen kuralları belirlemenin ve motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararın tazmin edilmesini güvence altına almanın da devletin görevleri kapsamında olduğu, ZMMS kapsamında sigorta şirketinin bu zararlardan dolayı sorumlu tutulmuş olmasının, zarar gören kişinin Anayasa’nın 17. ve 35. Maddesinde düzenlenen haklarının Anayasa’nın 5. Maddesiyle bağlantılı olarak korunmasının amaçlandığını gösterdiği, sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamının idarenin düzenleyici nitelikteki işlemi ile belirlenmesinin zarar gören üçüncü kişi ve işleten aleyhine, sigorta şirketi lehine menfaat dengesinin bozulmasına yol açacağı… ” belirtilerek bu nedenlerle 6704 sayılı 3. Maddesiyle değiştirilen 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. Ve 48. Maddelerine aykırı olması nedeniyle iptallerine karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnalarının bulunduğu, yeni bir İçtihadı Birleştirme Kararı (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması, benzer şekilde uygulanması gereken bir kanun hükmünün, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi hallerinde, usulü kazanılmış hakka göre değil, İBK’na veya geçmişe etkili yeni kanuna ya da Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebileceği (HGK’nın 21.01.2004 tarihli ve 2004/10-44 E., 19 K.; 03.02.2010 tarihli ve 2010/4-40 E., 2010/54 K), dolayısıyla bilirkişi raporları alındıktan ve bu raporlar nedeniyle taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış hakka göre değil sonra Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilmesi gerektiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/824 esas, 2020/1025 karar sayılı, 2019/3373 esas, 2020/1022 karar sayılı emsal kararlarında da belirtildiği üzere Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda anılan iptal kararı sonrasında oluşan yeni duruma göre KTK’nun 90. Maddesi hükmü dikkate alındığında, zarar gören hak sahiplerinin zarar veren 3.kişilerden ve sigorta şirketinden talep edebilecekleri tazminatın kapsamının belirlenmesinde kullanılacak yöntem ve ölçütler konusunda kısıtlama bulunmadığından, üçüncü kişi olan davacının uğradığı değer kaybı zararının tespitinde 6098 sy Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak yerel piyasa koşulları, ülkenin şartları, aracın özellikleri, kilometresi, piyasanın algısı, aracın piyasadaki tercih edilebilirliği, markası, ikinci el piyasası, yedek parça ve servis maliyetleri, kazalı parça ve yeri, onarım özellikleri, aracın geçmiş hasar kayıtları gibi pek çok etkenin dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla değer kaybının doğru ve hakkaniyetli şekilde belirlenebilmesi için uzun yıllardır Yargıtay içtihatları ile benimsenen, aracın kaza öncesi hasarsız rayiç değeri ile onarımdan sonraki rayiç değerinin göz önünde bulundurularak, aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; Davalı taraf sürücüsü … 07.06.2020 günü saat 14:00 sıralarında yönetimindeki … plaka sayılı kamyonet ile İzmir ili, … İlçesi, iki yönlü … sokakta, … caddesine doğru seyir halinde iken Resim:1) de görülen ve yol platform genişliğinin daraldığı olay mahalline geldiğinde, aracının hızını azaltıp, karşıdan gelen araç varsa gerektiğinde durması ve trafik akımı uygun olduğunda yolun en sağından kontrollü ve korna ikazı ile seyrine devam etmesi gerekirken dikkatsiz ve özensiz bir halde seyirle devam ettiği esnada, … caddesinden seyirle iki yönlü … Sokak olay mahalline gelen ve sokak girişini henüz tamamlamamış olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sol ön kısımlarına kendi kamyonetinin sol ön kısımları çarpışması sonucu maddi hasarla sonuçlanan tazminat davasına konu trafik kazasının meydana geldiği, davalı taraf sürücüsü …, idaresindeki … plakalı kamyonet ile karıştığı trafik kazasında aracının idaresinde Dikkatsizliği, Tedbirsizliği ve Kurallara Aykırı Hatalı Davranış Sergilemiş Olduğundan %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının temlik alacaklısı olduğu … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ un meydana gelen trafik kazasında Hatalı Tutum ve Davranışının Görülmemiş olduğundan kusursuz olduğu,
Dava dışı temlik verenin … plaka sayılı araçta meydana gelen gerçek hasar miktarının Y. parça bedeli + işçilik + KDV dahil 16.610,43 TL. olduğu, davalı Sigorta Şirketi tarafından, davacıya toplam 9.594,29 TL hasar ödemesi yapılmış olduğundan; davacının bakiye alacak miktarının 7.016,14 TL. olarak hesaplandığı, değer kaybı meydana gelmeyeceği, davacı vekiklinin bedel artırım dilekçesi ile davacının talep miktarını artırarak, 7.016,00 -TL hasar bedeli, isteğinde bulunduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar zararından sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin 22/07/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, anlaşılmakla 7.016,00 TL hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihi 22/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, değer kaybı bedeli talebinin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-7.016,00 TL hasar bedeli tazminatının temerrüt tarihi 22/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Değer kaybı bedeli talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 479,26-TL harçtan peşin alınan ve değer artırım yoluyla tamamlanan 173,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 305,86‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk ücreti olan ve 6325 sy Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13 maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL’nin, davanın kabul ve ret oranına göre, 1.318,12-TL’lik kısmının davalıdan, 1,88-TL’lik kısmının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 7,80-TL vekalet suret harcı, 56,50-TL davetiye ve posta gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti, davacı, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre tayin olunan 900,00-TL maktu vekalet ücreti olmak üzere 1.564,30-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 1.562,07-TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 54,40-TL başvurma harcı, 173,40-TL peşin alınan ve değer artırım yoluyla tamamlanan harç olmak üzere toplam 1.789,87‬-TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır